Meme Kanserinin Yüzde 1’i Erkeklerde Görülür

Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nde görevli Prof.Dr. Koray Coşkunfırat, erkeklerde görülen meme büyümesinin hastalık habercisi olabileceğini söyledi.
Erkeklerde meme büyümesi hastalığı jinekomasti hakkında bilgi veren Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, “Ergenlik dönemindeki erkeklerde sıklıkla görülen bu rahatsızlığın büyük bir kısmında gerileme görülürken, yüzde 10 kadarında da kalıcı etki gözlemlenmektedir” dedi.
Ergenlikte görülen hastalığın genellikle iki taraflı olduğuna vurgu yapan Coşkunfırat, şöyle konuştu: “Müdahale etmeden önce bir iki yıl beklenmelidir. Yaşlılık, şişmanlık, steroid kullanımı, marijuana bağımlılığı, kronik karaciğer hastalıkları, hormon salınımı yapan tümörler, bazı genetik hastalıklar ve kısırlaştırma operasyonu erkekte meme büyümesine neden olan diğer faktörlerden bazılarıdır. Şişmanlığa bağlı jinekomastide kilo kaybı, sorunu genellikle çözmez.”
JİNEKOMASTİNİN TEK TEDAVİSİ CERRAHİDİR
Hastalığın hastada oluşturduğu en önemli problemin utanma duygusu olduğunu anlatan Coşkunfırat, şunları söyledi: “Karşı cinse ait olduğu benimsenmiş bir seks organına sahip olmak erkekte utanma yaratır. Bu da kişinin giyiminden özel yaşamına kadar birçok alanda etkiler. Jinekomastinin tek tedavisi cerrahidir. Eğer memedeki büyümede yağ doku fazlalığı ön plandaysa liposuction yeterlidir. Meme dokusunda artış ön plandaysa, meme başı çevresinden yapılan yarım daire şeklindeki kesiden girilerek meme dokusu çıkarılır.”
Jinekomasti ameliyatının tek başına veya liposuctionla kombine edilerek yapılabildiğinin altını çizen Prof.Dr. Coşkunfırat, deri fazlalığı varsa bir miktar deri çıkarmanın da gerekli olabileceğini söyledi. Prof.Dr. Coşkunfırat, “Ameliyat, hastane koşullarında ve genel anestezi altında yapılır. Ameliyat süresi ortalama 1 ila 2,5 saat arasında değişmektedir. Hasta aynı gün ya da ertesi gün taburcu olur hatta 2 ila 3 gün içinde normal hayatına dönebilir. Oluşan morluk, 10-15 gün içinde kaybolur” şeklinde konuştu.
MEME KANSERLERİNİN YÜZDE 1’İ ERKEKLERDE GÖRÜLÜR
Cerrahinin jinekomasti tedavisinde altın standart olduğunu belirten Prof.Dr. Coşkunfırat, bu rahatsızlığın ilaç tedavisiyle giderilip giderilmeyeceğiyle ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Cerrahiye karşı olan bazı hastalarda östrojen karşıtı ilaçlar ve danazol ile sınırlı bir başarı elde edilebilmiştir. Ancak bu ilaçların çok fazla yan etkileri olduğu unutulmamalıdır. Tüm meme kanserlerinin sadece yüzde 1'i erkeklerde görülmektedir. Meme kanseri gelişmesi için jinekomasti olması riski artırmaz.”
ERGENLİK DÖNEMİ BİTİMİNDEN İTİBAREN, BU AMELİYAT YAPILABİLİR
Ameliyat sonrası memenin tekrar büyüme riski hakkında da konuşan Prof.Dr. Coşkunfırat, şöyle konuştu: “Ameliyat sonrasında eğer yağ dokusu mevcutsa hastanın aşırı kilo aldığı durumlarda meme bölgesinde bir artış olabilir. Bunun haricinde ameliyat sonucu tekrar eski hale geri dönmesi söz konusu değildir. Ergenlik dönemi bitiminden itibaren bu ameliyat yapılabilir. Birey, memeleri büyüdüğü an gerekli tetkikleri yaptırır ve kısa zamanda bunlara müdahale edilirse, psikolojik sorunlar da önlemiş olur.”
AMELİYAT SONRASI ANTİBİYOTİK KULLANILMALI
Jinekomasti ameliyatının riskleri hakkında da açıklama yapan Coşkunfırat, sözlerini şöyle tamamladı: “Asimetri yani iki taraf arasında fark, deri altında kan birikimi, deri altında sıvı birikimi, doku çürümesi ve enfeksiyon oluşabilir. Ancak doku kaybı ve enfeksiyon görülme olasılığı çok çok azdır. Ameliyat sonrası koruyucu olarak antibiyotik kullanılır. Göğüs derisinin yapışması ve oluşacak sıvı toplanmasının azaltılması amacıyla ameliyat sonrası göğüs korsesi kullanılır.”