POLİTİKA - 31 Mart 2012 Cumartesi 14:45

BİLGİ İŞLEM MERKEZİ YÖNETİCİLERİ SEMİNERİ

A
A
A
BİLGİ İŞLEM MERKEZİ YÖNETİCİLERİ SEMİNERİ

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, tartışmasız yaşam destek aracı olan internetin hem bireysel hem de ülke çapında savaşta verilebilecek tahribattan daha fazla tahribat verebildiğini belirterek, "İnternet çıktı mertlik bozuldu, siyaset zorlaştı" dedi.
Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenen 19. Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri (BİMY) Semineri, Antalya`nın Serik ilçesine bağlı Belek Turizm Merkezi`ndeki Gloria Golf Resort Otel`de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım`ın da katılımıyla devam etti. Seminerde konuşan Bakan Yıldırım, Türkiye Bilişim Derneği`nin 19`uncusunu düzenlediği seminerde her seferinde farklı farklı konular konuştuklarını hatırlattı. Konuşulan sektörün çok dinamik bir alan olduğunu ifade eden Yıldırım, "İki
birimi birbirine aynı olmayan sektörden bahsediyoruz. Türkiye`de 2023 hedeflerini tutturabilmesi için lokomotif sektör olarak mutlaka bilişimi seçmesi gerekiyor. Neden büyümede, çarpmanın etkisi en fazla olan sektör bilişim sektörü. Kendi başına bir kaynak üretmekle kalmayıp, bütün sektörlerin gelişmesi için verimliliğinin, üretim verimliliğinin, üretim miktarının artması için de ayrıca bu sektörün ürünleri, katkıları gittikçe artıyor. Şu anda bilişim sektörünün ülkelerin Gayri Safi Milli Hasılası`ndaki payı
bazı ülkelerde yüzde 8-9`ları buldu. Önümüzdeki yıllarda bu daha da artacak. Şurada örtü altı tarım yapan çiftçilerimiz, bilişim sektörünün ürünlerini kullanıyor ürünlerini daha da geliştirmek için, daha da verimli bir tarım yapmak için bunu kullanıyorlar. Aklınıza gelen hangi iş olursa olsun bilişimin olmadığı bir alan olmuyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde bırakın insanların birbirleriyle haberleşmesini, 50 milyar alet birbiriyle haberleşir hale gelecek. Dolayısıyla sürekli büyüyen, gelişen, yenilikçi
açılımların yapıldığını bilgi iletişim sektöründe, bilimde aynı hızda olayları görmemiz lazım. Olayların arkasında koşmak yerine önünü açmak, gelişimi yavaşlatmamak için görevimiz var, sorumluluğumuz var" diye konuştu.
"TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ NESLİ EN İYİ KULLANAN ÜLKE"
Türkiye`nin son 9-10 yılda yaşadığı süreçleri herkesin bildiğini kaydeden Bakan Yıldırım, "Haberleşmede Türkiye`nin geçmişte yaşadığı dönemleri hatırlamaz. Gidip yıldırım telefon yazdırıp, 30 saat beklediğiniz kaç kişi var" dedi. Türkiye`nin 2023 gibi bir iddiası olduğunu da hatırlatan Yıldırım, "Cumhuriyet`in 100. yıl hedefi var. Gerçekleştirmek için çok çalışmamız gerekir. Bilişim sektörü mali hacmi büyüyor. 33 milyar doları aşmış durumdayız. Hedefimiz 2023`e yönelik, bunun çok çok üzerinde 150-160
milyar dolar öngörüyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye`nin birçok ülkeye göre daha çok geliştiğini ifade eden Bakan Yıldırım, 3`ncü nesli en iyi kullanan ülkenin Türkiye olduğunu kaydetti. Bakan Yıldırım, "Üçüncü nesil abone sayısı ikinci nesli geçmiş durumda. 33.5 milyon üçüncü nesil abonemiz var. İkinci nesil abone sayısı 32 milyon. Başka bir ülkede böyle bir örnek yok" diye konuştu.
Altyapı şebekelerinde 50 tesis olduğunu, dolaşan bilgi oranının bir yılda tam bin 495 kat arttığını kaydeden Bakan Yıldırım, bu rakamın bir önceki yıla göre 15 kat arttığını belirtti. Değişim yaparken geçmişe de sahip çıkmanın gerekli olduğunu söyleyen Yıldırım, "Mutlaka biz dünyada ne varsa onların ülkemizde daha iyisini yapmak durumundayız. Bizim insanımız buna ziyadesiyle layık. Ancak bir kere değişim gelenekleri muhafaza ederek gelişmektir. Değişim demek geçmişi bir kenara bırakmak demek değildir.
Mutlaka geçmişimize sahip olacağız, değişimi yaparken de bu gerçeği hiç ama hiç unutmayacağız" dedi.
"SAVAŞTA VERİLEBİLECEK TAHRİBATTAN DAHA FAZLA"
İnternetin aslında tartışmasız yaşam destek aracı olduğunu söyleyen Bakan Yıldırım, "Ama bir mahsuru var. Verdiği tahribat. Hem bireysel hem de ülke çapında. Savaşta verilebilecek tahribattan daha fazla. Stratejik bir ürün haline geldi. Irak işgali tamamen siber yöntemlerle yapıldı. Gürcistan`ın, Lİtvanya`nın başına gelenleri düşünün. Arap Baharı denilen olaylar, gençlerin internette bir araya gelip organize olmaları ile başladı. Bir baktınız meydanlarda onbinler, yüzbinler toplanıyor. İşte internetin
gücü bu" dedi.
Sosyal paylaşım sitelerinde Türkiye`nin birinci olduğunu belirten Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sosyal paylaşım sitelerinde birinci, ikinci, üçüncüyüz. Bilişimle birlikte yaşamak, dünyayı gezmek, hayal etmek, 2.5 milyar gece gündüz birbiriyle konuşan insanın içinde olmak önemli bir şey. Dünyayı bilmek demektir, olayları küresel boyutta değerlendirmek demektir. Bütün bunlar gelişirken, yaşanırken bazı sorunlarımız da var. Fakat en büyük sorun, yani bir tuşla bir tıkla dünyanın bilgisini elimizin altına getirebildiğimiz gibi, bir tuşla da birçok şeyi kaybedebiliriz. Bilgi güvenliği gittikçe önemli
hale geliyor. İki türlü algılamak lazım. Bir tanesi bilginin aktığı altyapı, ağ güvenliği, diğer şey de aslında bilginin kendisi. Yani faydalı bilgilerle meşgul olmak var, bir de istem dışı lüzumsuz bilgilerle uğraşmak var. İstatistiklere bakıyoruz, içerikle ilgili şikayet sayısı Avrupa`da ortalama 10 bin, Türkiye`de ise 220 bine ulaşmış. Burada tüketici hakkı var. Durup dururken 220 bin insan niye şikayetçi oluyor? Burada da demek ki bazı sorunlarımız var. Bir uygulama getirildi, güvenli internet güvensiz
internet diye. İnternet aslında tartışmasız yaşam destek aracfrım, "Haberleşmede Türkiye`nin geçmişte yaşadığıımız haline geldi."
"İNTERNET ÇIKTI MERTLİK BOZULDU, SİYASET ZORLAŞTI"
İnternetin bir güç olduğunu belirten Bakan Yıldırım, "İnsanlar toplanıyor, birbirlerini tanımayan insanlar, direniş başlatıyorlar. İşte internetin gücü bu. Bu güç gözardı edilemeyecek bir güçtür. Bu yönetimleri, yöneticileri de denetleyen bir güçtür. Siyasetçilere çeki düzen veren bir güçtür. Şeffaflığı artıran, kayıt dışılığı önleyen bir güçtür. İnternet olduğu müddetçe, bilgiye erişim kolaylaştığı müddetçe öyle aklınıza geldiği gibi sallayamazsınız. İnternet böyle bir şey. İnternet çıktı mertlik
bozuldu, siyaset zorlaştı diyebiliriz. Eski siyasetçiler meydanlarda söz veriyordu, bir daha gittiğinde millet unutuyordu. Yönetici olarak sizin de işiniz zor artık. İnternetin 50 yıla yakın bir geçmişi var. Aldı başını gitti. Yani internet halka indi. Çok hızlı gelişiyor, çok hızlı internet tabanlı hizmetler oluşmaya başladı, yeni iş alanları oluşmaya başladı" dedi.
"HUKUKİ DÜZENLEMELER OLMALI"
Bilişim sektörü gelişince insanların işlerini kaybettiğinin söylendiğini belirten Bakan Yıldırım, "Doğru bazı işler kaybediliyor. Yapılan çalışmalar şunu gösteriyor, diğer sektörlerde bir iş kaybına karşılık bilişim sektörü 2.6 yeni istihdam oluşturuyor. Farklı iş alanları ortaya çıkıyor" diye konuştu.
İnternet protokolünün 6`ncı sürümünün devreye gireceğini ve bunun 2008 yılında başlatılan bir süreç olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, "Bütün kurumlara hazırlıklarına yapmalarını, yeni sürümü göz önünde bulundurmalarını genelge ile duyurmuştuk. 4,3 milyar olan internet adres sayısı, 296 kat daha artıyor. Karaborsaya düşüyor, sürekli talep artıyor. Onun için buna geçmek lazım. Bu internetin mucitleri olan ülke diyor ki, `Bu benim malım. Kimseye vermeyiz`. Herkes bulduğu mala sahip çıksa, icat ettiği
ürüne sahip çıksa dünyada yaşam olmaz. Ürün sizin olabilir ama bir saatten sonra insanlığın ortak malıdır. Dolayısıyla kuralları da koyarken burada onları dikkat etmek lazım. Her şeyi ben kontrol ederim mantığıyla bir yere varılmaz. Uluslararası şemsiyede hukuki düzenlemelere ihtiyaç var. İnternetin bundan sonra, sevki, idaresi Birleşmiş Milletler gibi olmalı. Şartlı, veto hakkı olan bir sistem değil" şeklinde konuştu.
BİLİŞİMDE YENİ BİR DÖNEM
Anında bilgiye erişildiğini, paylaşıldığını ve çoğaltıldığını bildiren Bakan Yıldırım, "Bilgi havuzlarının ehemmiyeti tek bir ülke tarafından kontrol edilmeye başladığında sorunlar da başlıyor. Buna mutlaka uluslararası düzeyde bir tedbir alınması lazım" dedi.
Bunu stratejik, sürükleyici, etkisi çok olan bir sektör olarak desteklenmesi gereken en öncelikli sektörlerin başında gördüklerini kaydeden Bakan Yıldırım, "Bilişim ile yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye gündeminde daha çok yer alacağı bir dönemdir. Ulaştırma Bakanlığı denince yollar akla geliyor, haberleşme hep ihmal ediliyordu. Yaptığımız çok şey var. Haberleşmeyi de koyalım da millet haberleşmeye de yoğunlaşsın. Kamuoyundaki farkındalık artsın. Bu nedenle değiştirdik. Bilişime yönelik AR-GE
faaliyetlea`fdm, "Haberleşmede Türkiye`nin geçmişte yaşadığırini desteklemeyi hedeflediğimiz bir fonumuz var. Yönetmeliği de hazırladık. 1 ay içinde uygulamaya geçeceğiz. Yani hem kurumsal düzeyde hem de kişisel düzeyde proje destekleyeceğiz" diye konuştu.
"CİDDİ RAKİPLER VAR"
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş ise yaptığı, Fatih Projesi`nin önümüzdeki 10-15 yılın yatırımını gösterdiğini belirterek, "Çok ilerdeyiz fakat son noktaya vardık mı? Varamadık. Türkiye`nin ücra köşelerinde dahi devlet hizmetlerinin kullanılması altyapının güçlendirilmesine bağlı. Önümüzde ciddi rakipler var. Türkiye`nin oynamak istediği oyunları oynamak isteyenler var. AR-GE çalışmalarının yanı sıra teknik araştırmalara da destek verilebilir. Türkiye yatırımlarının daha da artırılması
konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bilişim ve haberleşme sektörü kabuk değiştiriyor, son yıllarda açılan teknolojiler bizim için çok önemli. Masrafları kısarak daha dinamik önümüzü açmaya çalışıyor. Bugün çok önemli milat olacak bir döneme tanık oluyoruz" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Bakan Şimşek: "Batman, Türkiye’nin yeni üretim merkezlerinden biri olacak" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman’da "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Bakan Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü’nde düzenlenen "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Türkiye’nin son 48 yıldır terörle mücadele ettiğini belirten Bakan Şimşek, bu sürecin ülkeye fırsat maliyeti dahil yaklaşık 2 trilyon dolara mal olduğunu söyledi. Şimşek, "Eğer bu kaynaklar ülkemizin kalkınmasına harcanabilseydi, önümüzdeki 50 yılda Türkiye’yi ve bu bölgeyi kimse tutamazdı" dedi. Yakın coğrafyada yaşanan çatışmaların bölge halkına büyük acılar yaşattığını vurgulayan Bakan Şimşek, Türkiye’nin etnik sorunları barış ve kardeşlik içerisinde çözmesinin bölgesel entegrasyon açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Şimşek, "Bu, bölgenin bir bütün olarak kalkınması ve gelişmesi anlamına geliyor. Topraklar bereketli, insanlar çalışkan. Huzur ve istikrar olduğunda refah artışı kaçınılmazdır" diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’nin yeni büyüme motorları olacağını dile getiren Bakan Şimşek, hükümet olarak Batman başta olmak üzere bölge genelinde insana ve altyapıya önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Bölgeye havalimanları kazandırıldığını ve Türkiye’de en yüksek yatırım teşviklerinin bu illere verildiğini hatırlatan Şimşek, terörün oluşturduğu belirsizlik nedeniyle özel sektör yatırımlarının uzun süre sınırlı kaldığını belirtti. Son dönemde özel sektör yatırımlarının artmaya başladığını ifade eden Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Dünya ekonomisinde büyümenin her geçen yıl yavaşladığını kaydeden Şimşek, Türkiye’de enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadele kapsamında bir yavaşlama sürecine girildiğini, ancak enflasyonun düşmesiyle birlikte güçlü bir ekonomik toparlanma yaşanacağını söyledi. Türkiye’nin düşük enflasyon dönemlerinde yüzde 6 civarında büyüdüğünü hatırlattı. Ekonomi programının üçüncü evresine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Önümüzdeki iki yılda enflasyonun tek haneye düşmesini, bütçe açığının kalıcı şekilde milli gelirin yüzde 3’ünün altına, cari açığın ise yüzde 1’in altına inmesini hedefliyoruz. Rekabet gücümüzü artırarak küresel fırsatlardan azami ölçüde yararlanacağız. İlk iki evreyi başarıyla geride bıraktık" ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek, bölgede barışın hakim olması ve yeniden inşa sürecinin başlaması halinde, önümüzdeki 10 yılda bölgede yaklaşık 1 trilyon dolarlık yeniden inşa ve yatırım fırsatı oluşacağını sözlerine ekledi.