- 22 Kasım 2019 Cuma 10:00

2 çocuk annesi kadın, işten çıkartılma sebebini öğrenince şoka uğradı

A
A
A
2 çocuk annesi kadın, işten çıkartılma sebebini öğrenince şoka uğradı

Antalya’da 2 çocuk annesi Hanife Kara, asgari ücretle çalıştığı iş yerinden, maaşını gecikmeli almasının yanı sıra, hakarete maruz kaldığı iddiasıyla istifa dilekçesini verdi.

Antalya’da 2 çocuk annesi Hanife Kara, asgari ücretle çalıştığı iş yerinden, maaşını gecikmeli almasının yanı sıra, hakarete maruz kaldığı iddiasıyla istifa dilekçesini verdi. Kara, kadın işverenin işten çıkış nedenini ’Yüz kızartıcı suçlar’ olarak bilinen 29’uncu madde göstermesi üzerine neye uğradığını şaşırdı. 29’uncu madde sebebiyle kalan 2 bin lirasını da alamayan ve tazminatsız çıkışı verilen kadın başka iş başvurusu da yapamadı. Emekli kadın hem hakarete maruz kalıp mobbing uygulandığı, hem de yüz kızartıcı suçtan tazminatsız çıkışı verilmesi sebebiyle konuyu yargıya taşıdı.


Antalya’da eşinden ayrı yaşayan 47 yaşındaki 2 çocuk annesi Hanife Kara, birkaç yıl önce emekli oldu. Muhasebecilik yapan Kara, emekli maaşı geçinebilmesi için yetersiz kalınca iş aramaya başladı. Mesleğiyle ilgili iş bulamayan Kara, internetteki bir iş ilanı sitesi üzerinden gayrimenkul danışmanlığı ofisine mutfak personeli olarak asgari ücretle işe başladı. 10 gün bu bölümde çalışan Hanife Kara, daha sonra asistanlık bölümüne geçti. 2 ay burada çalışan, maaşını gecikmeli alan Kara, kadın işverenin ’Sen kimsin, kaç kuruşluk adamsın, ben seni buraya niye oturttum ki’ gibi hakaretlerine de maruz kalınca işi bırakacağını bir dilekçe ile günler öncesinden iletti. İçeride 2 bin lira maaşı kalan Kara, SGK’ya gittiğinde aldığı bir belgede işten çıkarılış nedeni olarak 29’uncu maddeyi gördü. Kara, araştırmalarında o maddenin alt maddelerinde ise iş yerinde ahlaksızlık , insanlara cinsel tacizde bulunma, hoş olmayan ahlaki hareketler gibi anlamlar içerdiğini gördü. Haklarını alamayan Kara, birde işten çıkarılma nedeni olarak yüz kızartıcı neden gösterilince neye uğradığını şaşırdı. 2 bin liralık alacağını bir kenara bırakan Hanife Kara, uğradığı haksızlık karşısında konuyu yargıya taşıdı.



"Ailemi geçindirmek zorundayım"


2 çocuk annesi 47 yaşındaki Hanife Kara, ailesinin geçimini kendi imkanlarıyla sağlamaya çalışan bir anne olduğunu dile getirdi. Aldığı bin 300 lira emekli maaşıyla geçinemediğini ve ek işlerde çalışmak zorunda kaldığını anlatan Kara, “Bir iş ilanı sitesi üzerinden yapılan işe mutfak elemanı olarak girdim. 10 gün boyunca mutfak bölümünde çalıştım. Asistanlardan biri ayrılınca, muhasebeci olduğumu ve o görevde çalışabileceğimi söyledim. Onlarda bu önerimi kabul etti. Masa başı asistan olarak işime devam ettim” dedi.


Ancak kısa süre sonra kadın işvereninin kendisine kötü davranmaya başladığını söyleyen Hanife Kara, “Beni aşağılamaya, hor görmeye başladı, mobbing uyguladı. İşe başladığım günden bu yana doğru dürüst maaş alamayınca, işten ayrılmak zorunda kaldım. İki çocuğum var ve onlara bakmak için gelire ihtiyacım var. İstifa dilekçemi günler önceden iş yerime teslim ettim” diye konuştu.



"Hakarete maruz kaldım"


Kadın iş yeri sahibinin, "Sen kimsin, kaç kuruşluk adamsın, ben seni buraya niye oturttum ki" gibi hakaretlerine maruz kaldığını ileri süren Kara, yanlış yapsa da yapmasa da hep bir hakarete maruz kaldığını iddia etti.


Müşterilerin önünde dahi kadının, personeline hakaret ettiğini iddia eden Kara, “Sürekli aşağılanıyoruz. Bu hakaretleri yapan benim hemcinsim. Kadınlara düzgün davranılmasını kendisinin daha iyi bilmesi gerekir. Bu saldırılar karşısında psikolojim bozuldu. Yaşadıklarımdan dolayı işten çıktım. Yazılı verdiğim dilekçe kabul görmemiş. Benim hiçbir hakkımın olmadığını 29’uncu maddeden çıkarıldığımı SGK’ya gidip evrakımı aldığımda öğrendim” diye konuştu.



"Öğrendiğimde şok oldum"


29’uncu maddenin içeriğini okuduğunda büyük şok yaşadığının altını çizen Kara, “O maddede, o iş yerinde ahlaksızlık yaptığımı, insanlara cinsel tacizde bulunduğumu, hoş olmayan ahlaki hareketler yaptığıma dair çıkarıldığımı öğrendim. Zaten geçimimi sağlayamazken, birde bu şekilde ahlaksızlıkla işten çıkarıldığımı ve hak iddia edemediğimi öğrendim” dedi.



"İş çıkış sebebimi ispat etsin"


Kara, yaşadıklarının ardından savcılığa gidip suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi. Yüz kızartıcı bir suçla ithaf edildiği için hiçbir işverenin kendisine iş vermeyeceğini dile getiren Kara, “Alacağım 2 bin liradan vazgeçtim, bu 29’uncu maddeden mağduriyetim var. İş çıkış sebebimi ispat etsin. Maneviyatımızı bozmasına hakkı yoktu. Alt maddeleri yazabilirdi. Bütün haklarımı aldığı gibi yeni işlere girmemin önünde de engel var. Hangi işte çalışabilirim. Mahkemede 29’uncu maddeye göre işten çıkardığını ispatlasınlar” ifadelerine yer verdi.


Hanife Kara, dosyanın halen arabulucuda olduğunu, anlaşma sağlanamaması durumunda hakkını mahkemede arayacağını ve mahkeme sürecinde kadın avukatlardan, kadın derneklerinden kendisine destek vermelerini, mağduriyetinin giderilmesini istedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Halk ozanı Ali Ekber Çiçek, dualar ve türküler ile anıldı Balıkesir’in Edremit ilçesinde Türk Halk Müziği ve TRT sanatçısı Ali Ekber Çiçek’in vefatının 18’inci yılında kabri başında anma etkinliği düzenlendi. Kazdağları eteklerinde kırsal Tahtakuşlar Mahallesi Mezarlığı’nda düzenlenen programda konuşan Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, Çiçek’i ölümünün üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen her yıl daha da kalabalıklaşan bir kitle ile andıklarını söyledi. Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, "Ölümünün 18. yıl dönümünde büyük üstadı sevgi ve saygıyla, özlemle anıyoruz. Benim kendisiyle tanışma, çalışma fırsatım olmuştu. Bu vesileyle her geçen yıl bakıyorum katılım daha da artarak devam ediyor. Sevgi daha da büyüyerek devam ediyor" dedi. Babasının anma etkinliğine katılanlara teşekkür eden Ali Ekber Çiçek’in kızı Türk Halk Müziği sanatçısı Ebru Çiçek ise, "Çok teşekkür ediyorum. Varlığınız o kadar güç veriyor ki bana. Acımızı paylaştığınız için gerçekten çok teşekkür ediyorum. Bizim için çok zor. 18 yıl belki 18 gün gibi. Buraya kimseyi zorla getiremeyiz. Hepinizin ayaklarına sağlık. Gönülden geldiğinizi o kadar iyi biliyorum ki. Gönülden babamı sevdiğinizi o kadar iyi biliyorum ki. Hepinize teker teker sarılıyorum gönülden. Eminim babam da aynı şekilde düşünüyordur. Hep birleştiricilikten, hep sevgiden, hep saygıdan yana oldu. Şu anda da aradan 18 yıl geçmesine rağmen hala onun istediği gibi hepimiz biriz işte. Bu bizi çok mesut ediyor. Babamın deyimiyle çok bahtiyar oldum. Hepiniz Allah’a emanet olun. Çok teşekkür ediyorum. Sağ olun" dedi. Sanatçının kabrine karanfil bırakan, dua eden katılımcılar, etkinliğin sonunda Çiçek’in yakın arkadaşı Adil Asker Yıldız ve Türk Halk Müziği Sanatçısı Ender Balkır ile birlikte ona ait türküleri seslendirdi.
Yozgat İç Anadolu’da kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biri olan Yozgat’ta etkisini gösteren kuraklık ve yağış yetersizliği bazı bölgelerde ekili hububat alanlarında sararmaya yol açarken çiftçiler verim endişesi yaşıyor. Yozgat’ta yağışların mevsim normallerinin altında kalması kuraklık endişesini artırdı. Hava sıcaklıklarının artması ve yağış yetersizliği ile Yerköy ilçesinde bazı alanlarda ekinler sararmaya ve kurumaya başladı. Kış mevsimini yağışsız geçiren çiftçiler Mayıs ayında da yağmur yağmaması durumunda buğdayın boy atmadan sararıp kurumasından endişe ediyor. Son yılların en kurak döneminin yaşandığı Yozgat’ta birçok bölgede çiftçiler yağmur duasına çıkıyor. “Bitkiler kurumaya yüz tuttu” Orta Anadolu’da ciddi anlamda kuraklığın etkisinin hissedilmeye başlandığını belirten Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yozgat ve ilçelerinde arazilerin büyük kısmında tahıl ürünlerinin hakim olduğunu söyledi. Yılmaz, “Tabi bu yıl yeterince kar yağmadı, miktar olarak çok azdı ve ancak toprak yüzeyini kapladı, bıraktığı su miktarı da çok fazla olmadı. Nisan ayı itibariyle hem sıcaklıkların artması hem de yağışın olmamasıyla çok ciddi anlamda kuraklığın etkisini hissetmeye başladık. Arazide ve tahıl alanlarında gördüğümüz gibi yağışın yetersiz, sıcaklığın yüksek ve sulama imkanının olmadığı yerlerde bitkiler adeta kurumaya yüz tuttu. Bu aşamadan sonra bu tür tarlalardan ürün, verim almak mümkün değil. Ama yeterince sulayanlar için hiçbir problem yok. Ancak suyunuz yoksa şu an da Orta Anadolu üreticisi kuraklığın pençesinde ve büyük ölçüde buğday ve arpadan ya verim alamayacak ya da çok az verimle yetinecek gibi gözüküyor.” dedi.