ASAYİŞ - 30 Ekim 2025 Perşembe 16:29

4 bin 100 tonluk akaryakıt hırsızlığına 3 tutuklama

A
A
A
4 bin 100 tonluk akaryakıt hırsızlığına 3 tutuklama

Antalya’da TP Petrol Dağıtım A.Ş firmasına ait tesiste 4 bin 100 ton akaryakıtın kaybolduğu iddiasıyla başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 9 kişiden 3’ü tutuklandı.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen akaryakıt hırsızlığı soruşturmasında devasa bir akaryakıt açığı tespit edildi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kayıtlarında, 24 Ekim’de bir petrol rafinerisinin Antalya’daki tesisine ilişkin veriler ile bu tesise depo hizmeti sunan TP Petrol Dağıtım AŞ’nin bildirimleri arasında tutarsızlık belirlendi. Rafineri firması, kendi adına faturalandırılan akaryakıt ürünlerinin bilgileri dışında satıldığı iddiasıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılığın soruşturmayı derinleştirmesi üzerine, KOM ekipleri 26 Ekim’de şirketin yönetim kurulu ve çalışanlarına yönelik operasyon düzenledi.

Firari yönetim kurulu başkanı ve üst düzey yönetici

Operasyon kapsamında şirketin yönetim kurulu başkanı İ.Z. ile üst düzey yöneticilerinden A.Ç.Z.’nin yurt dışına firar ettiği belirlendi. İstanbul’da gözaltına alınan Ş.Z., Ş.H.Z., F.B. ve S.U. ile Muğla’nın Fethiye ilçesinde yakalanıp Antalya’ya getirilen H.G.K., ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

3 şirket yöneticisi tutuklandı

Adliyeye sevk edilen şüphelilerden firmanın eski genel müdürü C.D. savcılık sorgusunun ardından serbest kaldı. Şirketin mevcut genel müdürü M. B., ikmal müdürü H. G. ve Antalya’daki tesis müdürü O. E. C., çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturma kapsamında eksik olan akaryakıtın yaklaşık 4 bin 100 ton olduğu öğrenildi.

Begüm Aksoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.