KÜLTÜR SANAT - 08 Mayıs 2025 Perşembe 15:07

Akdeniz Üniversitesi’nde coğrafi işaretler için ortak yol haritası çağrısı

A
A
A
Akdeniz Üniversitesi’nde coğrafi işaretler için ortak yol haritası çağrısı

Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Coğrafi İşaretler Zirvesi’nde, tarımsal üretimden kırsal kalkınmaya uzanan yeni vizyonun temelleri atıldı. Antalya Valisi Hulusi Şahin, zirvede her kuruma ‘coğrafi işaret’ ödevi verileceğini belirterek, Akdeniz Üniversitesi’ni bu alanda rehber kurum ilan etti.


Akdeniz Üniversitesi Coğrafi İşaretler Uygulama ve Araştırma Merkezi (AciMER), Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) iş birliği ile düzenlenen Antalya Coğrafi İşaretler Zirvesi’nin açılış töreni geniş katılımla gerçekleştirildi. Akdeniz Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı zirveye Antalya Valisi Hulusi Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, Antalya’nın ilçe belediye başkanları, kaymakamları, oda başkanları, il müdürleri, sivil toplum kuruluşları ile çok sayıda temsilci, akademisyen ve öğrenci katıldı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu Konferans Salonunda gerçekleştirilen zirvede tarladan sofraya uzanan zenginliğini tescilleme yolunda güç birliği yapıldı.



Zirvede ortak yol haritası çağrısı


Zirvenin açılış konuşmasını yapan Antalya Valisi Hulusi Şahin, coğrafi işaret konusunda bugüne kadar yürütülen çalışmaların çok kıymetli olduğunu belirterek, ancak bulunulan noktanın yeterli olmadığını vurguladı. Antalya dışında başka hiçbir yerde yetişmeyen tropik ürün sayısının bile yaklaşık 30 olduğunu hatırlatan Vali Şahin, "20 bin kilometrekarelik bu güzide coğrafyada sadece tarımsal ürünler yüzlerle ifade edilir. Kadim bir kültürümüz var. Bu kültürün yüzlerce yıllık serüveninden süzülerek gelen pek çok lezzetimiz, ürünümüz ve gıdamız var, yemeklerimiz var. Bunları da sayınca ortaya devasa bir potansiyel çıkıyor" diye konuştu.



Her kuruma coğrafi işaret ödevi


Bu potansiyeli harekete geçirmek için harekete geçmek gerektiğini vurgulayan Vali Şahin, coğrafi işaretler konuşunda Akdeniz Üniversitesinin ve YÜciTA’nın rehberliğinde her kuruma verilecek ödevle çalışmalara başlayacaklarını kaydetti. Vali Şahin, "Bu işin uzmanları bir ev ödevi veriyorlar. Biz ev ödevimizi alıyoruz. O ödevini yapacağız, paylaşacağız. Kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız, oda başkanlarımız. tam paydaşlarımızla üzerimize düşen ne ise hangi ürün bize düştüyse tek tek çalışacağız. Bu konuda Rektör hocamı tebrik ediyorum. Bu merkez bizim tam da aradığımız şeydi. Çünkü bize bir kılavuzluk yapacak ve bir yön verecek akademik olarak merkez gerekiyordu. O merkez de artık Akdeniz Üniversitemizde var. Dolayısıyla bir taraftan YÜciTA var. Bir taraftan Akdeniz Üniversitesinin Coğrafi İşaretler Uygulama ve Araştırma Merkezi var. Onlar bizim rehberimiz olacak. Bizler de odalar, borsalar, kaymakamlıklar, belediye başkanlıkları her birimize lütfen isim isim ödev verin alalım, ödevimizi çalışalım. Bu coğrafya, bu kültür muhteşem. Bu kültür çok kadim ama bu aynı zamanda bize bir sorumlulukta yüklüyor. Bu sorumluluğun gereğini yapmamız gerekiyor" dedi.



"Antalya tarımda Türkiye’nin lokomotifi"


Türkiye’nin örtü altı üretiminin yarısının Antalya’da olduğunu söyleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak 21 hal, bin 938 tüccar ve komisyoncuyla işlem hacmi büyüklüğü olarak Türkiye’de 1. sırada olduklarını ifade etti. Üretilenlere değer katan Coğrafi İşaretler Zirvesinin Antalya’da düzenleniyor olmasının çok anlamlı olduğuna değinen Başkan Böcek, "Coğrafi işaretler sadece bir ürünün adı değil üretildiği bereketli toprakların kültürünü, tarihini, üretim bilgisini ve emeğini temsil eden çok kıymetli bir kimliktir. Yerel yönetimler olarak bizler, bu kimliğin korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması noktasında önemli sorumluluklara sahibiz. Çünkü coğrafi işaretler yalnızca bir pazarlama aracı değil, aynı zamanda kırsal kalkınmanın, yerel istihdamın, kadın ve genç girişimciliğin en güçlü destekçisidir. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak bizler, sadece zengin tarım ürünlerimizi değil, bu ürünlerin arkasındaki kültürel mirası da korumaya gayret ediyoruz. Gazipaşa narından Korkuteli Karyağdı Armuduna, Alanya Muzundan Finike Portakalına, Manavgat Susamından Antalya Piyazına, serpme böreğine ve muhteşem kabak tatlısına kadar birçok ürünümüzün coğrafi işaret sürecini destekliyor, üreticilerimize eğitim, lojistik ve pazarlama desteği veriyoruz" diye konuştu.



"Kültürümüze, emeğimize sahip çıkalım"


Coğrafi işaretli ürünler alanında hem Antalya’nın hem Türkiye çok zengin olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ise, "Bu alanda Türkiye’den daha zengin bir ülke var mı? O kadar güzel, o kadar bereketli bir coğrafya ki yüzyıllarca bin yıllarca birçok medeniyet gelmiş geçmiş. Bu medeniyetleri bıraktığı kültürler var. Coğrafi işaret ne demek, kültür demek, benlik demek; yani geçmiş demek. Ve aynı zamanda bugün demek, gelecek demek. Coğrafi işaretler ekonomi demek, emek demek. Ancak şu günlerde maalesef kültürümüzde de biraz erozyonlara uğruyoruz. Bu anlamda var gücümüzle sahip çıkmamız gerekiyor" dedi.



Yelten tarhanası ve Side narı için tescili için başvuru


Akdeniz Üniversitesi olarak bu konuda yaptıkları çalışmalara değinen Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Akdeniz Üniversitesi olarak, ben ilk rektör olduğum zaman Yavuz hocam yanıma geldi ve coğrafi işaretler merkezi kurulması için çalışmalar yaptık. YÖK’e merkez başvurusunda bulunduk. Akdeniz Üniversitesi Coğrafi İşaretler Uygulama ve Araştırma Merkezimiz 2024 yılı itibarıyla faaliyete geçti. Bu merkezimiz ile şu anda ‘Yelten Tarhanası’ ve ‘Side Narı’ için tescil başvuruları gerçekleştirildi. Bunun tescilini almaya çalışıyoruz." dedi. Coğrafi işaretli ürünler için öncelikle tarımı korumak gerektiğine vurgu yapan Rektör Özkan, "Öncelikle tarım arazilerini korumamız gerekiyor. Çünkü bundan yıllar sonra tarhana yapacak domatesimiz olacak mı? Bu anlamda biz coğrafi işaretleri 20 yıl, 30 yıl, 50 yıl sonra sahip çıkmak istiyorsak şu anda toprağımıza, havamıza, suyumuza sahip çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.



Tescilli ürünlerde hedef büyüyor


Antalya’nın coğrafi işaretler alanında hem ürün zenginliği hem de farkındalık düzeyi açısından öncü şehirlerden biri olduğunu söyleyen Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, "Finike portakalından Antalya piyazına, Alanya avokadosundan Manavgat susamına kadar birçok ürün hem yerelde sahiplenildiğini hem de ulusal düzeyde tanınır hale geldiğini söyledi. Coğrafi işaretler konusunun uzun süredir önem verdikleri bir alan olduğunu belirten Çandır, "Biliyoruz ki coğrafi işaret, bir şehrin kendi kültüründen, doğasından, ikliminden süzülen değerlerin tescillenmesi demek. Bizler de bu değerlerin yok olup gitmesini değil, aksine büyümesini, tanınmasını, ekonomiye katkı sağlamasını istiyoruz. 16 sene önce tescilli coğrafi işarete sahip ürün sayımız ancak 109 idi. Bugün bin 700’ü geçti. 700’e yakında başvurumuz var. Bunların da önemli bir kısmını Odalarımız, Borsalarımız, belediyelerimiz, valiliklerimiz ülkemize kazandırdı. Ancak bununla da yetinmedik. Yerel zenginliklerimizi, AB nezdinde de koruma altına almaya başladık. Şu ana kadar 31 ürünümüz, AB’den coğrafi işaret tescilini aldı. 81 ürünümüz de sırada bekliyor. TOBB Brüksel Ofisimizle, coğrafi işaretlerin AB tescil aşamalarına yardımcı oluyoruz. İnşallah hem ülkemizde, hem de AB’de tescilli ürünlerimizin sayısını artırmaya devam edeceğiz" diye konuştu.



Gastronomi turizminde pay artmalı


Turizmde gastronomi payının artması gerektiğine vurgu yapan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, "Biz turizm pastasından yeterince pay aldığımızı düşünmüyoruz. Dünyada 1.9 trilyon dolar bir para dönüyor turizm hareketinde. Bundan herkes pay almak istiyor. Biz de 60 milyar dolar civarında ülke olarak pay alıyoruz ama bu 1.9 trilyon doların yüzde yirmisi gastronomiden kaynaklıyor. Gelen insanların yeme içme kültürünü tanımak için harcadıkları paradan oluşuyor. Biz de bu değişik oranlarda ifade edilebiliyor. Bazı kurumlarımız yaptıkları çalışmada yüzde 18 diyorlar Türkiye için. Dünya turizm örgütündeki bazı rakamlar İspanya için yüzde 25 rakamını işaret ediyor. Yani coğrafi işaretli ürünlerimizi yapacağız ama bunu pazarlamamız gerekiyor ve insanların ülkemize gelirken internette okuduklarında ’şöyle bir şey varmış sizde, bundan yemek istiyorum’ demesini sağlamamız gerekiyor. Tanıtımını yapmamız gerekiyor" ifadeleri kullandı.



Türkiye’de 2422 tescilli ürün bulunuyor


Coğrafi işaretli olarak tescillenen ürünler konusunda dünya ve Türkiye istatistiklerini paylaşan BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık da, "Coğrafi işaretli ürünler özellikle gıda güvenliğinin konuşulduğu günlerde özellikle çiftçi için çiftçinin katma değerli bir ürünü sunabilmesi adına en önemli değer. Bunu iyi değerlendirmek lazım. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla bize verilen güncel rakamlara göre şu anda Aydın Memecik zeytini ile 31’e ulaşmışız, Avrupa Birliği nezdinde tescilli coğrafi işaret sayımız. Bu gerçekten çok güzel bir rakam. Türkiye’de 2 bin 422 tescilli ürün bulunuyor, Avrupa’da 44 bin 51, Asya’da ise 44 bin 43 ürün coğrafi işarete sahip. Dünyada da coğrafi işaretli ürün sayısı 9 bin 460. Bunun 2 bin 422’si tescilli olarak Türkiye’de ama Avrupa Birliği’nde de 31 ürün çok kötü değil ama daha da çok sayıda ürünümüz var ve sahada gezdikçe çok ilginç ürünlerle karşılaşıyoruz. Eminim sizler de öylesinizdir. O ürünlerin de tescillenip raflarda yerini bulması katma değere dönüştürülmesi önemli" diye konuştu.



Açılış konferansında yapılması gerekenler konuşuldu


Açılış konuşmalarının ardından YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu tarafından açılış konferansı verildi. Antalya Valisi Hulusi Şahin ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın takip ettiği Açılış Konferansı’nda YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaretlerin dünya ölçeğinde, Avrupa’da, Türkiye’de ve Antalya özelindeki güncel gelişmeleri katılımcılarla paylaştı. Tekelioğlu, coğrafi işaretler konusunda izlenmesi gereken yolları ve yapılması gerekenleri ifade ederek toplantıların gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Açılış Konferansının ardından İİBF fuaye alanında Antalya’ya has yöresel ürünlerin tadımı gerçekleştirildi. İki gün boyunca dolu dolu geçecek Zirvede coğrafi işaretler konuşu çeşitli boyutlarıyla ele alınacak.


yapıldı. İki gün sürecek etkinlikte coğrafi işaretler, farklı oturumlarla detaylı şekilde ele alınacak.



Akdeniz Üniversitesi’nde coğrafi işaretler için ortak yol haritası çağrısı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da sürüler merada Erzincan’da kar yağışsız, kurak geçen Aralık ayında havalarında sıcak gitmesiyle birlikte küçükbaş hayvan üreticileri sürülerini meraya çıkardı. Güneşli havayı fırsata çeviren üreticiler, hayvanlarını doğal otlaklarda otlatarak yem masraflarını azaltıyor. 20 gün önce yağan kar yağışı nedeniyle hayvanlarını ahırlarda beslemek zorunda kalan üreticiler, havaların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sürülerini yeniden meralara saldı. Bu sayede küçükbaş hayvanlar doğal otlardan faydalanırken, üreticiler de artan yem fiyatları karşısında ekonomik avantaj sağlıyor. Üreticilerden Gökhan Topal, bir süre önce kar yağışı nedeniyle hayvanlarını içeride yemlemek zorunda kaldıklarını belirterek, "Havalar ısınınca koyunları otlağa çıkardık. Bu sıcak günleri fırsat bilerek hem hayvanları otlatıyoruz hem de yem masrafından tasarruf ediyoruz. Önceki yıllarda bu dönemlerde kar olurdu, bu yıl kurak geçecek gibi görünüyor" dedi. Bir diğer üretici Burhan Koyun ise yem fiyatlarının ciddi oranda arttığını ifade ederek, "Yaylalarda kar olduğu için koyunları köye indirmiştik. Yem pahalı olduğu için fırsat buldukça dışarı çıkarıyoruz. Ot olmasa bile geziyorlar, bu da yem masrafını azaltıyor. Yem adeta altınla yarışıyor" diye konuştu. Erzincan’da güneşli günlerin artmasıyla birlikte meralara çıkan küçükbaş sürüler, hem üreticilere ekonomik katkı sağlıyor hem de hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı beslenmesine imkân tanıyor.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.