POLİTİKA - 29 Nisan 2024 Pazartesi 23:51

Akseki’de AK Partili iki belediye meclis üyesi istifa etti

A
A
A
Akseki’de AK Partili iki belediye meclis üyesi istifa etti

Akseki’de AK Parti’den Belediye Meclis üyeliğine seçilen Mehmet Ali Erdoğan ve Ayşe Küçük, belediye meclis üyeliğinden istifa etti.


Akseki’de AK Parti’den Belediye Meclis üyeliğine seçilen Mehmet Ali Erdoğan ve Ayşe Küçük istifa etti. Mehmet Ali Erdoğan ve Ayşe Küçük’ün sadece belediye meclis üyeliklerinden istifa ettikleri ve parti üyeliklerinin devam ettiği bildirildi. Erdoğan’ın yerine 6’ncı sırada bulunan MHP’den Mehmet Ali Güleç, Küçük’ün yerine ise 7’nci sırada bulunan AK Parti’den Muhammed Dikmen geldi. Böylece Cumhur İtifakı meclis üyelerinden AK Parti meclis üyesi sayısı 3’e düşerken, MHP meclis üyesi sayısı 2’ye yükseldi.


Meclis üyesi Mehmet Ali Erdoğan’ın sağlık sorunları nedeniyle, Ayşe Küçük’ün ise belediyede çalışması nedeni ile istifa ettiği belirtildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Altay’da hedef şirketleşme Altay Şirketleşme Komisyonu, düzenledikleri basın toplantısıyla şirketleşme sürecine dair bilgiler paylaştı. Komisyon, 110 yıllık tarihi bulunan siyah-beyazlıların kurtuluş reçetesinin bir an önce şirketleşmek olduğunu ifade etti. Tarihinin en kötü günlerini yaşayarak Trendyol 1. Lig’den 670 milyon TL borçla TFF 2. Lig’e düşen Altay’da şirketleşme çalışmaları devam ediyor. Kurdukları şirketleşme komisyonuyla bir otelde basın toplantısı düzenleyen eski yöneticiler, gazetecilere şirketleşmeye dair bilgiler aktarırken, siyah-beyazlıların kurtuluşunun bir an önce şirketleşme olduğunun da altını çizdiler. Altay eski başkanlarından ve komisyon üyesi olan Ahmet Taşpınar, “Uzun yıllardan beri Altay’ın genel kurullarını meşgul eden bir şirketleşme olayı vardı. Spor kamuoyunu da meşgul ediyordu. Yüzde 51 mi, 49 mu derken bu süreçleri başarıyla tamamlayamadık. Ama son yasaya göre hakim ise kulübün olması işin şeklini değiştirdi. Altay’ın içinde bulunmuş olduğu bir şirkette yüzde 51 Altay kulübünün mecburiyeti oluyor. Bu da dışarıdan gelen yatırımcının kafasında soru işaretleri ve isteğini azaltıyordu. Yani yüzde 51 Altay Spor Kulübü’nün olacak, yüzde 49’u yatırımcının olacak. Bu şekilde de söz sahibi Altay olacağı için kulüple bağı olan bir şirketin doğru olmadığına, bizim kulüp modelimize de uygun olmayacağına karar verdik. Bir toplantı yaptık. Bu toplantıya katılan arkadaşlarımızla birlikte biz dedik ki, ‘Bir şirket kuralım’. Bu şirket kuruldu. Bu şirketin kurucularından şu anda Kenan Duymazoğlu ve Cemil Kaya var aramızda. Bu şirketin kuruluş amacı Altay’ın şirket altyapısının zeminini hazırlamak. Büyük Altay 1914 Futbol ve Spor Yatırımları Anonim Şirketi bizim şu anda kurmuş olduğumuz, süreci tamamlanmış olan şirket, zaten basına da yansıdı. Herkesin de bilgisi dahilinde bu şirket şu anda kuruldu” dedi. “Altay’a yeni bir ufuk açmak istiyoruz” Altay’ın 110 yıllık bir kulüp olduğunu hatırlatan Taşpınar, “Genel kurul yapısında ciddi sıkıntılar var. Bin 200 üyesi var. Ama bu bin 200 üyenin çoğu Altay Kulübü’ne uğramaz olmuş. Aidatlarını yatırmaz olmuşlar. Bizim kişilerle ilgili bir sorunumuz yok ama yasaya göre genel kurul üyelerinin dörtte üçünün genel kurula katılması lazım. Bu sayının yüzde 51’iyle de şirketleşme yetkisini yönetim kuruluna vermemiz lazım. Altay Kulübü’nün hakikaten 110 yıllık camianın gidişatını değiştirecek bir genel kurul olacak. Eğer bu genel kurulda dörtlü üçün katılımını sağlarsak arkasından dörtte üç katılım sağladıktan sonra gündem maddemizde kurulmuş veya kurulacak olan şirketlere yönetim kuruluna yetki vereceğiz. Yatırımcılara açık bir şekilde inşallah Altay’a yeni bir ufuk açmak istiyoruz” diye konuştu. Cemil Kaya: "Altay’ın borcu 670 milyon TL" Altay’ın şu andaki mevcut borcunun 670 milyon TL olduğunu açıklayan komisyon üyesi Cemil Kaya, “Şirket 1 milyon TL sermayeyle kuruldu. Altay’ın 670 milyon mevcut borcu var. Şirket modelinde kriter var. Etik değerlerimize uygun yatırımcı arayacağız. Şu anda Altay’ın borcu 670 milyon TL ve bu borcu göğüslenecek bir yatırımcıya ’hayır’ demiyoruz. Ama etik değerlerine uygun olmasını istiyoruz. Gelinen noktada yeni sezona hazırlanması için hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Üye sayısını bin 290 üyeden 701 üyeye düştük. 525 kişiyi genel kurula getirmemiz gerekiyor. Önümüzdeki hafta Çarşamba günü kadar kaç kişinin geleceği belli olacak. Devir alacak şirket borçlarıyla birlikte alacak. 2024 yılı aidat borcu olanlar genel kurula gelip katılım sağlayabilecekler” şeklinde konuştu. Namık Marmara: "Üyelerin 4’te 3’ü toplamak en büyük problem" Spor Yasası’ndaki ilgili maddeye ilişkin bilgi veren Avukat Namık Marmara, “2002 yılında çıkan Spor Yasası şirketleşmeyi ikiye ayırıyor. Spor yasasında önce kurulan şirketlerin kazanılmış hakları var. Yeni kurulacak olan şirkette hissedar olan kulüpten insan olursa hakim hisse kulüpte kalmalı diyor. O zaman da yatırımcı gelmiyor. O yüzden iki arkadaşımız üzerine şirket kuruldu. Yasayı hazırlayanlar belli ki kulüplerde yöneticilik yapmamışlar. 4’te 3 büyük bir rakam. 4’te 3’ü toplamak en büyük sıkıntı bizim için. Şu anda iki aşama var. Üyelerin 4’te 3’ünün katılacağı bir genel kurul zorunluluğu var ve çoğunluğun şirketleşmeye olumlu yönde oy kullanması lazım” ifadelerini kullandı.
Kayseri Çocuklarda grip ile alerjiyi karıştırmayın Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Alerjisi İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Cansever, çocuklarda özellikle bahar aylarında grip ile alerjinin karıştırılmaması gerektiğini söyleyerek, "Gereksiz ve yanlış ilaç kullanımı ve yanlış tedaviler ile bu süreci uzatıp çocuğun yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliriz" dedi. Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Alerjisi İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Cansever, bahar aylarında sıklıkla görülen alerjiye karşı ailelere uyarılarda bulundu. Alerjinin soğuk algınlığı gibi belirtiler gösterdiğini kaydeden Cansever, bu durumun ayırt edilmesinin önemli olduğunu kaydetti. "Gereksiz ve yanlış ilaç kullanımı ve yanlış tedaviler ile bu süreci uzatıp çocuğun yaşam kalitesini çok daha etkileyebiliriz" diyen Cansever, "Çünkü mevsimsel dediğimiz bu polen alerjisi hastanın yaşam kalitesini düşürür. Sürekli burnu akar, hapşırır ve burnu kızarır. Bunlar da bulaş olduğunu düşünerek arkadaşlarını kendinden uzaklaştırdığı gibi çocukların hem oyun saatlerini hem ders çalışma saatlerini hem de uyku saatlerini ciddi derecede etkiler. O yüzden bu tanıyı doğru koyup tedavinin doğru yapılması bu hastalarda dramatik olarak iyi sonuçlar elde etmemizi sağlıyor. Birinci tedavi korunmadır. Polen önlemlerine dikkat etmek gerekiyor. Polen alanlarına girerken koruyucu ekipman kullanmak, evimizi polenler daha az olduğu saatlerde havalandırmak, bal yememek, polen olduğu sezonlarda alerjisi olan kişilerin uzak durması gerekiyor. Diğer tedavi ise semptomların tedavisidir. Hastanın yaşam kalitesini artırmak adına o hastanın tedavisini kılavuza uygun şekilde vermektir. Tedaviden yanıt alamazsak, hasta hangi alerjene duyarlıysa o alerjinin solüsyonu ile aşı tedavisini başlatıyoruz. Etkin tedavisi 5 yıl olarak bilimsel kanıtlarda söyleniyor. Bunları yaparak hastanın konforlu hayata kavuşmasını sağlıyoruz" ifadelerini kullandı. Alerjinin önceden öngörülebileceğinin altını çizen Doç. Dr. Murat Cansever, "Bu hastalık önceden öngörülebilir. Bir çocuk hastada polen alerjisi varsa ailedeki bireylerde veya bu çocuğun bebeklik döneminde egzaması ve besin alerjisi olması aslında ilerleyen dönemlerde bu çocuğun alerjik burun iltihabı veya alerjik astımı olması için bir ışık tutuyor olabilir. O yüzden bir bebeğin egzaması veya besin alerjisi varsa bu çocuk ilerdeki dönemlerde muhakkak alerjik burun iltihabı veya astım açısından takip edilmelidir. Bu şikayetler de bu şekilde uygun tanı aldıktan sonra uygun kılavuzdaki yanıtlara göre değerlendirilmelidir. Buradaki olay aslında polen mevsiminde veya ülkemizdeki 7 bölgede herkes atmosferik polene karşı duyarlanabilir. Bölgesel ve hasta bazlı davranmak çok önemlidir. Her hasta illa her polene alerjik olacak değildir. Bazı hastalar sadece çayır polenine, bazen de görüyoruz ki bazı hastalar hem çayır polenine hem de ot polenine duyarlıdır. Bu hastalık tespit edilir ve tedavi edilebilirse gerçekten hastanın yaşam kalitesi ciddi manada düzelebiliyor. O yüzden bunu gribal enfeksiyonlar ile karıştırmamak ve düzenli bir tedavi ile insanların yaşam kalitesini artırmak lazım" şeklinde konuştu.
Bursa Hipertansiyon hastaları hastalığının farkında değil Toplumun yaklaşık yüzde 30’unda tansiyonun yüksek olduğunu vurgulayan Bursa Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmet Zengin, buna rağmen hipertansiyon hastalarının yarısının bu durumdan haberdar olmadığına dikkat çekti. Bursa Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmet Zengin, Dünya Hipertansiyon Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Hipertansiyonun kan basıncı değerinin yüksekliği ile seyreden bir hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Zengin, “Daha açık bir ifadeyle belli ölçümlerde büyük tansiyon değerinin 14, küçük tansiyon değerinin ise 9’un üzerinde olması hipertansiyon olarak adlandırılır. Toplumun yaklaşık yüzde 30’unda hipertansiyon bulunur fakat orandaki bu yüksekliğe rağmen maalesef çoğu kişi hipertansiyon hastalığının farkında değildir. Bu durum bireyler açısından riskler oluşturmaktadır. Çünkü hipertansiyon, kalp krizi, böbrek yetmezliği, felç gibi ciddi rahatsızlıklara neden olabilmektedir” dedi. Belli aralıklarla yapılan basit ve maliyetsiz ölçümlerle hipertansiyon tanısının rahatlıkla konulabildiğinin altını çizen Doç. Dr. Zengin, “Tanısı konulduktan sonra ise tedaviye uyum sağlandığı sürece başarı oranları yüksektir. Bu arada hipertansiyonun tedavisi yalnızca ilaç tedavisinden ibaret değildir. Öncelikle hipertansiyon rahatsızlığına sahip bireylerin yaşam tarzı değişikliği dediğimiz tuz alımının günde ortalama 6 gram olacak şekilde (yaklaşık 1 çay kaşığı) kısıtlanması, yoğun tuz içeriğine sahip turşu, sucuk, salam vb. gıdalardan uzak durulması, sigaranın bırakılması, fazla kiloların verilmesi ve düzenli fiziksel egzersiz yapılması gibi hususlara dikkat etmeleri gerekmektedir” diye konuştu. Son olarak tedavide hekimin uygun göreceği bir ilacın da gerekli olabileceğini belirten Doç. Dr. Zengin, “Saydığımız yaşam tarzı değişiklikleri yapılmadan ilacın etkinliği yeterli düzeye ulaşmayabilir. Ayrıca sağlıklı bireylerde de sıralanan bu yaşam tarzı önerileri hipertansiyon gelişimini engelleyebilir veya geciktirebilir” şeklinde konuştu.
İstanbul Turkcell engelleri teknolojinin gücüyle aşıyor Engelli bireylerin sosyal hayata eşit ve bağımsız katılımları için pek çok çalışmaya imza atan Turkcell, engelsiz mağazalardan Hayal Ortağım uygulamasına, görüntülü çağrı merkezinden engelli spor branşlarında desteğe hayatın her alanında teknolojik çözümlerle engelleri kaldırıyor. Teknolojinin fırsat eşitleyici gücünü ‘insana, ülkesine ve gezegene fayda’ odağıyla kullanan Turkcell, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nda da engellilerin yanında olmayı sürdürüyor. Yapılan açıklamaya göre, engelli bireylerin sosyal hayata eşit ve bağımsız katılımlarına destek olmak için çalışan şirket, ‘Engelsiz Mağazalar’ projesi ile Türkiye’de 100 Turkcell mağazasında tam donanımla herkes için erişilebilir hizmet sunuyor. Engelsiz mağazalarda görme engelliler için hissedilebilir zemin ve Braille etiketleme yer alırken, ‘Hayal Ortağım’ uygulaması üzerinden de mağaza içi alanlarda navigasyon teknolojisi bulunuyor. İşitme engellilere özel işaret diliyle hizmet verilirken, görüntülü çağrı merkezi çalışanları mağaza çalışanlarının tabletlerinden hızlıca bağlanarak işitme engelli müşterilere destek oluyor. Bedensel engellileri de düşünen engelsiz mağazalarda, akülü tekerlekli sandalye kullananlar için mağaza girişinde rampa, şarj noktası, ergonomik kasa ve akıllı destek üniteleri gibi çözümler yer alıyor. Engelsiz mağazalarda sosyal desteğe ihtiyaç duyanlar için farklı sosyal destek indirimleri ve kampanyalar da yürütülüyor. Turkcell’in yaptığı çalışmalar şöyle açıklandı: ‘Hayal Ortağım’ ile hayat daha kolay Şirket, 2012 yılından bu yana görme engellilere özel geliştirdiği Hayal Ortağım uygulamasıyla sesli kitaplardan film festivallerine, tiyatrolara kadar hayatın her alanında görme engellilerin hayatını kolaylaştırıyor. Hayal Ortağım ile görme engelli kullanıcılar güncel haber, köşe yazısı, sesli kitap, eğitim gibi içeriklere ulaşıyor, Turkcell mağazaları, AVM’ler, üniversiteler gibi kapalı alanlarda navigasyon teknolojisinden yararlanıyor, sinema salonları ve dijital platformlarda yayınlanan filmler için anlık sesli betimleme teknolojisinden faydalanıyor. Bu uygulama ile 2023 yılında 54 film sesli betimleme yoluyla görme engellilere ulaştı, FilmEkimi ve Engelsiz Filmler Festivali erişilebilir oldu. Sadece filmler değil, ‘Peter Pan ve Varolmayan Ülke’, ‘Şehirde Kimse Yokken’, ‘Kusursuz Dünya Müzikali’ ve ‘Aşık Shakespeare’ gibi tiyatro oyunları da canlı betimlemeyle görme engelli sanatseverlerle buluştu. TV+ ‘Engelleri Aşan Filmler ve Diziler’ Dijital içerik platformu TV+’ta da 2019 yılından bu yana devam eden ‘Engelleri Aşan Filmler’ kategorisi her yıl yeni içeriklerle devam ediyor. Görme ve işitme engelli izleyicilerin platformdan eşit şekilde yararlanması amacıyla filmlere ve dizilere ayrıntılı altyazı, işaret dili ve sesli betimleme seçenekleri ekleniyor. TV+’ta bu yıl ‘Türk Dedektif’, ‘Doğu, ‘Masum’, ‘Yeşilçam’, ‘Alef’ ve ‘7Yüz’ dizilerine de sesli betimleme, işaret dili ve ayrıntılı altyazı yapıldı. Kapsayıcı ve yenilikçi hizmetler Şirket, engelli müşterilerin en iyi deneyimi yaşaması için uçtan uca yeniliklerini sürdürüyor. Bu kapsamda işitme engelli müşteriler, ‘Yüz Yüze Müşteri Hizmetleri’ne ulaşarak, haftanın her günü 10.00-01.45 saatleri arasında işaret diliyle görüntülü hizmet alabiliyor. Aynı zamanda Turkcell, tamamen yerli mühendislik gücüyle geliştirdiği Turkcell Asistan ile engelli müşterilerinin yanında oluyor. Dijital Turkcell Asistan (Chatbot), işitme veya görme engelli müşterilerin durumunu otomatik olarak tanıyarak, uygun hizmetlere kolayca erişim sağlayacak insan desteği sağlıyor. Örneğin, işitme engelli müşteriler doğrudan dijital uygulama üzerinden görüntülü çağrı merkezine yönlendirilirken, görme engelli müşteriler doğrudan telefonla müşteri temsilcilerine bağlanıyor. Son bir yılda, her ay ortalama 2200 görme ve işitme engelli müşteri chatbot ile temasa geçerek ayda ortalama 4 bin kez bu hizmetlerden faydalandı. Sadece görme ve işitme engelliler değil, şehit yakınları, gaziler, fiziksel veya kısmi engelli müşteriler için de farklı seçenekler sunuluyor. Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda da sporcuların yanında Kurulduğu günden bu yana engelli spor branşlarına da desteğini sürdüren Turkcell, şimdiye kadar atıcılık, atletizm, badminton, boccia, tekerlekli sandalye basketbol, bilek güreşi, curling, eskrim, halter, kayak, masa tenisi, okçuluk, oturarak voleybol, triatlon, tekerlekli sandalye dans, tekerlekli sandalye tenis, yelken ve yüzmede spora ve sporculara destek oldu. Turkcell, 28 Ağustos-8 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda da Türkiye’yi temsil edecek sporcuların yanında olacak.