ASAYİŞ - 05 Ağustos 2025 Salı 15:38

Aldıkları sıfır otomobile binmeye korktular yapay zekayla seslerini duyurmaya çalıştılar

A
A
A
Aldıkları sıfır otomobile binmeye korktular yapay zekayla seslerini duyurmaya çalıştılar

Antalya’da 1,5 milyon liraya sıfır kilometre elektrikli Opel Astra alan tüketici, aracın tesliminden kısa süre sonra frenlerin trafikte tutmadığını ve otomobilde birçok teknik sorun bulunduğunu fark etti. Otomobilin yüzde 80’ini kredi çekerek aldıklarını belirten dijital pazarlama uzmanı Tevfik Yağcı, teslimattan kısa süre sonra aracın ciddi teknik sorunlar çıkardığını ileri sürdü. Yağcı, "Aracı aldığımızın 6’ncı günü frenlerimiz trafikte seyir halindeyken tutmadı. Fren patladıktan sonra hayati tehlike yaşadık ama değişen bir şey olmadı Son çare yapay zekâ ile video hazırlayarak sosyal medya hesaplarımızdan kamuoyunu bilgilendirdik" diyerek, gerçek ve tüzel kişiler hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.



"Yetkililerin söylediklerine güvenerek teslim aldık"


20 Mayıs’ta aracı teslim aldıklarını belirten Yağcı, aracı satın almadan önce görmek istediklerini ancak depoda olduğu gerekçesiyle bu taleplerinin karşılanmadığını savundu. Teslimat sırasında yanan arıza lambaları için "akü şarj edildikçe geçer" ya da "yazılım güncellemesiyle düzelir" şeklinde açıklamalar yapıldığını iddia eden Yağcı, "İlk elektrikli aracımız olduğu için yetkililerin söylediklerine güvenerek teslim aldık. Ancak birkaç gün geçmesine rağmen arıza lambaları sönmedi" dedi.


Yağcı, 6’ncı günde trafikte seyir halindeyken frenlerin devre dışı kaldığını ve tüm fren arıza lambalarının yandığını öne sürerek, "Akşam vaktiydi, ne yapacağımızı bilemedik. Aracı sağa çektik, servis müdürünü aradık. Aracı getirmemizi istediler" diye konuştu.



"Araba bir yıldır arıza lambalarını yakıyormuş"


Araçla ilgili başka bir bayiden öğrendikleri bilgilerin kendilerini şaşırttığını söyleyen Yağcı, "Meğerse araba bir yıldır arıza lambalarını yakıyormuş. Daha önce bir alıcıya satılmak istenmiş, ancak kabul etmeyince satış iptal edilmiş. Bu yüzden bizden saklamışlar" iddiasında bulundu.


Sorunları yetkililere ilettiklerinde başlangıçta iade, takas ya da değişim gibi seçenekler konuşulduğunu ancak daha sonra "6 ay 6 bin kilometre kuralı" gerekçesiyle geri adım atıldığını savunan Yağcı, İl Ticaret Müdürlüğü’nden aracın satılabilir olduğuna dair bilgi aldıklarını söyledi. Yağcı, buna rağmen "6 ay boyunca bu parayı bağlayamam" gibi gerekçelerle çözüm üretilmediğini de iddia etti.


Yetkililerden çözüm alamadıklarını, bu yüzden hukuki sürece başladıklarını belirten Yağcı, "Son çare olarak hem kamuoyunu bilgilendirmek hem de diğer vatandaşların mağdur olmaması için yapay zekâ ile bir video hazırladık" dedi. Yağcı, hukuki ihtarlarına rağmen yetkililerden dönüş alamadıklarını, hatta onayları olmadan motor parçası sipariş edildiğini de öne sürerek, gerçek ve tüzel kişiler hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.


Aracın geçmişinde fren onarımı yapıldığını iddia eden Yağcı, "Sıfır olarak satılmadan önce defalarca bu arızanın giderilmesi için sökülüp takıldığını, farklı metotlarla denenerek onarılmaya çalışıldığını duyduk. Aracı aldığımızın 6’ncı günü frenlerimiz trafikte seyir halindeyken tutmadı. Fren patladıktan sonra hayati tehlike yaşadık ama değişen bir şey olmadı" diye konuştu.



Aldıkları sıfır otomobile binmeye korktular yapay zekayla seslerini duyurmaya çalıştılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.