SAĞLIK - 14 Mart 2018 Çarşamba 14:08

Antalya Tabipler Odası’ndan 14 Mart Tıp Bayramı toplantısı

A
A
A
Antalya Tabipler Odası’ndan 14 Mart Tıp Bayramı toplantısı

Antalya Tabipler Odası Başkanı Adnan İş, sorunları ve talepleri olduğunu belirterek sağlıkta şiddetti önleyecek yasal tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.

Antalya Tabipler Odası Başkanı Adnan İş, sorunları ve talepleri olduğunu belirterek sağlıkta şiddetti önleyecek yasal tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.


14 Mart Tıp Bayramı kapsamında Antalya Tabipler Odası’nda toplantı düzenlendi. Antalya Tabipler Oda Başkanı Adnan İş, Tıp Bayramı demek yerine, Tıp Haftası demeyi tercih ettiklerini kaydetti. Sorunları ve talepleri olduğunu anlatan Başkan İş, sağlıkta şiddetti önleyecek yasal tedbirler alınması gerektiğini vurguladı. Sağlıkta şiddettin giderek tırmandığını dile getiren İş şöyle konuştu:


"Son 5 yılda hekimlerin neredeyse yarısı şiddete uğradı. Buna rağmen yetkililer, gerekli ve yeterli önlemi almakta isteksiz davranıyorlar. Meclisimizden ve bakanlığımızdan hızla yasal tedbirler alınmasını bekliyoruz. Emekli hekim maaşları artık arttırılsın diyoruz. Emekli hekim maaşları hala yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırına yakın seyrediyor. 2 yıl önce emekli maaşlarını birazcık arttıracakları müjdesi verilmişti, 2 yıldır hala o bile yapılmadı. En son torba yasada ’hekimlere iyileştirme’ denildi, hala bir haber yok. Kamuoyunda, hekimler sürekli zam alıyor algısı oluşuyor. Emekli hekimler bin 400-3 bin TL arasında emekli maaşı alıyor. İşin kötüsü, kamuoyu bu gerçeği bilmiyor ve inanmıyor. Yargı ve emniyette benzer statüde olan kamu emekli maaşı ne kadar ise emekli hekim maaşının da en az o kadar olmasını talep ediyoruz."



ANTAHED konunun takipçisi


Antalya Aile Hekimler Derneği Başkanı Tayyar Asrık ise, sağlığa şiddettin her geçen gün arttığını kaydetti. 2 gün önce bir hekimin hastasını muayene ederken başka bir hastanın zorla içeriye girmeye çalıştığını ve hekime sözlü saldırıda bulunduğunu aktaran Asrık, "Hekime sözlü saldırıda bulunan hasta akşam mesai bitiminde arkadaşımızı silahla tehdit etti. Konuyla ilgili beyaz kod uygulamasını başlatmış olup, Antalya Aile Hekimleri Derneği olarak adli sürecin yakın takipçisi olacağız. Arkadaşımıza geçmiş olsun diyoruz ama biliyoruz ki geçmeyecek. Bugün ülkemizin en önemli sağlık sorunu, bulaşıcı hastalıklar, kanserler, kalp damar hastalıkları, solunum yolu hastalıkları değildir artık. Bugün ülkemizin en önemli sağlık sorunu sağlık çalışanlarına uygulanan şiddettir. Böyle giderse yakında hiç kimse hekim, hiç kimse sağlık çalışanı olmak istemeyecektir" dedi.



9 bin 977 çalışan sağlık çalışanı adalet arıyor


BIMER beyaz kod verilerine göre şiddete uğrayan ve mağdur olan 9 bin 977 sağlık çalışanının adalet arayışlarında bulunduklarını söyleyen Asrık, 5 bin 61 soruşturmanın ise devam ettiğini ifade etti. Asrık, "2013 yılında 10 bin 715 sağlık çalışanı; 2014 yılında 11 bin 174 sağlık çalışanı; 2015 yılında 12 bin 245 sağlık çalışanı; 2016 yılında 11 bin 367 sağlık çalışanı; 2017 yılının ilk 6 ayında ise 5 bin 347 sağlık çalışanı çeşitli şiddet olaylarına maruz kalmıştır. 2017’nin ilk 6 ayında şiddete maruz kalan toplam 5 bin 347 sağlık çalışanının yüzde 551 hekim, yüzde 37’si hekim dışı sağlık personeli, diğerleri ise idari personeldir" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.