ASAYİŞ - 04 Kasım 2025 Salı 10:35

Antalya’da atık toplayıcıların çöp kavgasında kan aktı: "Vergisini ödüyorum" deyip elinden bıçakladı

A
A
A

Antalya’da çöpe atılan atıkları toplayan genç ile kağıt toplayıcısı şahıs arasında çöpteki tenekeler nedeniyle çıkan tartışmada kan aktı. Toplayıcılardan birisi diğerini elinden maket bıçağıyla yaralanırken, hastanedeki tedavisinin ardından karakola giderek şikayetçi olan genç, "Tenekeleri alamayacağımı, çöpün vergisini verdiğini söyledi. Bende tenekelerin kalmasını, kartonları kendisinin alabileceğini söyledim. Ardından maket bıçağını aldı, bende kendimi korumak için elinden tutmak isterken elimi yaraladım" dedi.

Kepez ilçesi Şafak Mahallesi Akdeniz Sanayi Sitesi 5023 sokakta 1 Kasım tarihinde meydana gelen olayda bir nakliyat firmasında çalışan Mehmet Ali Tez (26) işyerinin önünde bulunan çöp konteynırına atılan tenekelere almak istedi. Tenekelerin bir kısmını alarak işyerine götürdü. Ardından kalan tenekeleri almak için tekrar geri gelen Tez’in yanına beyaz biz kamyonetle kağıt toplayıcısı bir şahıs yaklaştı. Tenekeler hariç karton ve diğer atıkları alabileceğini söyleyen Tez’e kağıt toplayıcısı şahıs ise "Ben bu çöplerin vergisini ödüyorum" dedikten sonra tenekeleri de almaya çalıştı.

Antalya’da atık toplayıcıların çöp kavgasında kan aktı:

Maket bıçağı ile saldırdı

Kağıt toplayıcı şahıs ile Tez arasında konteynırda bulunan teneke atıklar nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma sırasında kamyonette bulunan maket bıçağını alan şahıs kesici aleti Mehmet Ali Tez’e doğru savurdu. Kendini korumak için bıçağı tutmak isteyen Tez’in sağ elinde 2 parmağı derin şekilde kesilirken parmaktan birisi ise kırıldı. Çevredeki diğer esnaflar araya girerek kavgayı ayırdı. Elinde derin kesikler bulunan Tez, olayın 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirilmesinin ardından ilk müdahalesinin ardından ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Buradaki tedavisi sonrası taburcu edilen Tez, polis merkezine giderek tanımadığı kağıt toplayıcısı şahıs hakkında şikayetçi oldu.

Antalya’da atık toplayıcıların çöp kavgasında kan aktı:

"Çöpün vergisini verdiğini söyledi"

Olayın yaşandığı sokakta bulunan bir işyerindeki güvenlik kamerası kaydı ile birlikte karakola giderek şahsın yakalanmasını isteyen Tez, "Sanayide çalışıyorum, aynı zamanda hurda toplayarak ekmeğimi kazanıyorum. Sanayide kağıt toplayan bir şahıs benim aldığım tenekeleri alamayacağımı, çöpün vergisini verdiğini söyledi. Kendilerinin topladığı çöpleri alamayacağımı söylediler. Bende tenekelerin kalmasını, kartonları kendisinin alabileceğini söyledim. Hepsinin kendisinin olduğunu söyledi. Ardından maket bıçağını aldı, bende kendimi korumak için elinden tutmak isterken elimi yaraladım. 2 parmağımda kesik, bir tanesinde kırık mevcut. Şahsın yakalanmasını istiyorum" dedi.

Ramazan Bozca 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta 85 yaşındaki İbrahim dede "Hayır Bahçesi"nde yetiştirdiği meyve ve sebzeleri ücretsiz ikram ediyor Isparta’nın Sav beldesinde yaşayan 85 yaşındaki İbrahim Çakmakçı, 15 yıl önce trafik kazasında hayatını kaybeden eşiyle birlikte kurduğu ‘Hayır Bahçesi’nde 30 yıldır yetiştirdiği meyve ve sebzeleri ücretsiz olarak yoldan geçenler ve ziyaretçilerle paylaşıyor. Kısa sürede sosyal medyada büyük ilgi gören İbrahim dedenin tek hedefi ise bahçesinin yıllık 5 bin ziyaretçiye ulaşması. Isparta’nın Sav beldesinde yaşayan 85 yaşındaki İbrahim Çakmakçı, 1995 yılında emekli olduktan sonra eşiyle birlikte "Hayır Bahçesi" adını verdiği bir bahçe kurdu. Çakmakçı, o günden bu yana bahçesinde yetiştirdiği meyve ve sebzeleri yoldan geçen ya da bahçesini ziyarete gelenlerle ücretsiz olarak paylaşıyor. Yılın büyük bir bölümünde ziyaretçilerine kapılarını açık tutan Çakmakçı, her mevsim farklı ürünler ekerek bahçesini canlı tutuyor. Bu yıl özellikle çilek hasadına odaklandığını belirten İbrahim dede, "Bu yıl herkesi çileğe doyuracağım" diyerek gelen misafirlerine hem ikramda bulunuyor hem de gönül sohbetiyle uğurluyor. Sosyal medyada kısa sürede fenomen hâline gelen "Hayır Bahçesi" Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçi çekmeye başlarken, ziyaretçilerin yoğun ilgisinden memnun olduğunu belirten İbrahim dede hedefinin yıllık 5 bin ziyaretçiye ulaşmak olduğunu dile getirdi. "Allah’ın bana verdiği bu nimetleri misafirlerimle paylaşmak istedim" İbrahim Çakmakçı, "Biz 1995 yılında bu bahçenin yapımına başladık ve o günden bu yana hayırlara adadık. Ben fakir bir ailenin çocuğuyum. Çalıştım, çabaladım Cenab-ı Allah bana öyle nimetler verdi ki en güzeli de bu bahçe oldu. Allah’ın bana verdiği bu nimetleri misafirlerimle paylaşmak istedim ve bu bahçeyi hayır için açtık" dedi. "Buraya gelip bahçeden meyve yiyen herkese malım helaldir" Bahçeye 15 yıl boyunca eşiyle birlikte baktığını dile getiren Çakmakçı, "Hanımım çok gayretli ve hevesli bir insandı, bu toprakların her karışında onun emeği var. Ancak ne yazık ki 2010 yılında kendisini bir trafik kazasında kaybettim. O günden sonra bu bahçeyi daha çok benimsedim ve son 15 yıldır tek başıma ilgileniyorum. Biz 30 yıl önce bu bahçeden çok kazanç elde ettik. Sonra kendi kendimize dedik ki, ‘Bugüne kadar bu bahçeden çok ekmek yedik, artık bu bahçe hayırlara vesile olsun.’ Ülkenin her yerinden gelen ziyaretçilerin burada gönüllerince faydalanmasını istedim. Buraya gelip bahçeden meyve yiyen herkese malım helaldir" şeklinde konuştu. "Tek hedefim bu bahçede yıllık 5 bin ziyaretçi ağırlamak" Tek hedefi olduğunu ifade eden Çakmakçı, "Bu bahçede bir yılda 5 bin misafiri ağırlamak istiyorum. Bu yıl toplam 2 bin 500 kişi bizi ziyaret etti ama bu sayıyı 5 bine çıkarmayı hedefliyorum. Burası toplam 5 dönüm ve içinde 60 kiraz ağacı, 95 cennet elması ağacı ile 2 bin 500 kök çilek var. Bunların hepsi misafirlerim için. Çilek sayısını 5 bine çıkarmak istiyorum; gelen misafirler çileğe doysun. Ziyaretçiler beni her geldiğinde güler yüzle karşılıyor. Onları mutlu gördükçe ben de çok mutlu oluyorum. Hepsinin hayır duasını almak bana yetiyor. Gelen herkesin tekrar tekrar gelmesi için elimden geleni yapıyorum. Buradan bizi gören herkese sesleniyorum: Eşinizi, dostunuzu, akrabalarınızı alın gelin ki, 5 bin ziyaretçi hedefim gerçekleşsin" dedi. "İbrahim dedeyi internette tesadüfen tanıdık ve kendisini ziyarete geldik" Sosyal medyada İbrahim dedenin bahçesiyle karşılaştıktan sonra İstanbul’dan ailesiyle birlikte Sav kasabasına ziyarete gelen Mustafa Bozkurt, "Ben İstanbul’da yaşıyorum, iş yerim Beşiktaş’ta. İbrahim dedeyi internette tesadüfen tanıdık ve kendisini ziyarete geldik. İlk gördüğümde çok etkilendim. İbrahim ağabeyin bu yaklaşımı bizi derinden etkiledi ve adeta geçmişe, rahmetli babama kadar götürdü. Babam da aynı şekilde yardımsever ve ileri görüşlü bir insandı. Bu nedenle İbrahim dedeye karşı içten bir sıcaklık hissettim ve kilometrelerce yol katedip onu görmek istedim" şeklinde konuştu. "Allah İbrahim dedeye uzun ömür versin" "Böyle hayat pahalılığının yaşandığı bir dönemde İbrahim amcanın manevi değerlere bu kadar sahip çıkması, insanlara bahçesini açıp ürünlerini ücretsiz ikram etmesi gerçekten kelimelerle anlatılamaz bir davranış" diyen Bozkurt, "Bence kasabanın ortasına İbrahim dedenin bir anıtını dikmek lazım. Herkesin onu örnek alması gerekiyor. Allah İbrahim dedeye uzun ömürler versin" diyerek İbrahim dedenin elini öptü.
Bilecik Sanayiden yeşil dönüşe: BŞEÜ’de sürdürülebilirlik zirvesi Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) ev sahipliğinde düzenlenen 2. Endüstriyel Sürdürülebilirlik ve Yeşil Dönüşüm Çalıştayı (ESYED), İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. İki gün süren çalıştayın açılış konuşmalarını, BŞEÜ Rektör Yardımcısı ve Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Koordinatörü Prof. Dr. Murat Yurdakul, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cenk Karakurt ve Endüstriyel Sürdürülebilirlik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şenay Balbay yaptı. Bu yıl ikincisi düzenlenen çalıştayda; sürdürülebilir üretim, yeşil dönüşüm politikaları, karbon yönetimi, yenilenebilir enerji ve döngüsel ekonomi gibi başlıklarda sunumlar gerçekleştirildi. Katılımcılar, sanayi-üniversite iş birliği çerçevesinde sürdürülebilirlik hedeflerinin güçlendirilmesi, çevresel etkilerin azaltılması ve yeşil ekonomi uygulamalarının yaygınlaştırılması konularında fikir alışverişinde bulundu. Türk Telekom, Turkcell, Zorlu Holding, Yapı Kredi, Koç Üniversitesi, RSM Türkiye, RHG EnerTürk, Kimpur, Sürdürülebilir Ticaret Derneği ve Blueit gibi önemli kurumların temsilcileri, tecrübelerini katılımcılarla paylaştı. Çalıştayın kapanışında söz alan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, üniversitenin sürdürülebilirlik vizyonuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Sanayi ile akademiyi aynı masada buluşturan bu tür etkinlikler, hem bölgesel hem de ulusal ölçekte yeşil dönüşüm hedeflerine ulaşmada büyük önem taşıyor. Üniversite olarak çevreye duyarlı, sürdürülebilir bir gelecek için bilimsel katkılarımızı artırmaya devam edeceğiz."
Erzurum Şehit arkadaşlarının hatırasına 2 bin 400 rakımlı tepeye ağaç diktiler 1991 yılında Lice kırsalında şehit olan Üsteğmen İsmail Aksu’nun devre arkadaşları, onun hatırasını yaşatmak için 2 bin 400 rakımlı tepede ağaç diktiler. Üsteğmen İsmail Aksu, 26 yaşındaydı. 11.11.1991’de Diyarbakır’ın Lice kırsalında bölücü terör örgütü ile girilen çatışmada şehit oldu. Şehidin arkadaşları 34 yıl önce şehit annesine ve şehide verdikleri sözü yere düşürmedi. Devre arkadaşları her yıl 11 Kasım’da Erzurum’da buluşarak hem aile ile bir araya geliyor hem de kabri başında anma programı yapıyor. Bu yıl buluşma ile birlikte şehidin hatırasını yaşatmak için Macera Off-Road Arama ve Kurtarma Kulübü öncülüğünde Çobandede Tabyası’nın bulunduğu tepede fidan dikimi yapıldı. Fidan dikimine; Şehit Üsteğmen İsmail Aksu’nun hem Işıklar Lisesi hem de Harp Okulu’ndan devre arkadaşı olan 3. Ordu Komutanı Korgeneral Tuncay Altuğ, 9. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Osman Akyıldız, Yakutiye Kaymakamı Tuncay Kaldırım ve şehidin silah arkadaşları katıldı. Macera Off-Road Arama ve Kurtarma Kulübü Başkanı Lokman Toptaş, Şehit Üsteğmen İsmail Aksu’nun hatırasını yaşatacakları fidanlığın yeşil vatana değer katacağını ifade etti. Emekli Topçu Albay Hayati Kara’da silah arkadaşlarının adının yaşatılacağı fidanlık için emeği geçenlere teşekkür etti. Ağaç dikimi sonrası davetliler Macera Off-Road Doğa Sporları Kulübü tarafından bakım ve onarımı yapılan Çoban Dede Tabyasi’nı gezdiler.
Eskişehir Sonbaharla birlikte kullanımı artan poşet bitki çayları için uyarı Eskişehir’de uzun yıllardır aktarlık yapan Metin Ağılönü, vatandaşları, ’Sallama çay’ diye bilinen tek kullanımlık poşet çaylara karşı uyardı. Ağılönü, çayların doğal halini görerek almanın hem sağlık hem de kalite açısından daha güvenli olduğunu belirtti. Sonbahar ayının gelmesiyle birlikte havalar soğumaya başladı. Soğuyan havalarda ısınmak için bitki çaylarına yönelen vatandaşlara uyarılarda bulunan Ağılönü, poşet çayların sağlık açısından risk oluşturabileceğine dikkat çekti. Poşetli çayların içeriğinde düşük kaliteli bitki karışımlarının bulunabileceğini belirten Ağılönü, vatandaşların bu ürünleri tercih etmeden önce dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. "Poşet, kanser yapmaya kadar götürebilir" Sallama çayları tavsiye etmediğini belirten Ağılönü, "Bu sallama çayları ben pek tavsiye etmiyorum. Şimdi poşet içerisine koyuyorlar. Üzerine koymuş oldukları poşet sağlık açısından iyi bir poşet değil. O demlemeler sırasında kanser yapmaya kadar da götürebilir. İkincisi, içindeki içerikler tam anlamıyla birebir kendisi de olmayabilir. Genelde talaş mallar, yani bizde ’talaş’ dediğimiz geriye kalmış, ezilmiş, özelliği azalmış ya da sap kısmı kalmış olan kısımları öğütüp toz haline getiriyorlar. O yüzden o pek tavsiye edilmiyor" dedi. "Görerek almak her zaman iyidir" Vatandaşların ürünü görerek almasının avantajlı olduğunu vurgulayan Ağılönü, "Otu kendisini görerek almak her zaman daha avantajlıdır. Aldığın ürünü gördüğün zaman onun tazeliğini, bayatlığını, yeşilliğini görebilirsin. Biz de Sağlık Bakanlığı açıkta satılmasına izin vermediği için mecburen poşetleyerek koyuyoruz. Ancak sirkülasyonu hızlı, çok alışveriş yapılan yerlerde bu ürünler fazla beklemez. Vatandaşlar ’Ben bu poşetleri istemiyorum, kapalı yerde olan ürününüz varsa oradan tartılmasını istiyorum’ diyerek çekmecelerde duran taze üründen de talep edebilirler. Görerek almak her zaman iyidir" şeklinde konuştu.