POLİTİKA - 15 Ağustos 2024 Perşembe 11:10

Antalya’nın ticari yapısı ve doğal güzelliği Ukraynalıların tercihi oldu

A
A
A
Antalya’nın ticari yapısı ve doğal güzelliği Ukraynalıların tercihi oldu

2023 yılında Ukrayna Antalya Konsolosu görevine gelen Oleksandr Voronin, Antalya’da ikamet izni olan 15 bin 272 Ukraynalı yaşadığını belirterek, Ukrayna vatandaşlarının inşaat, tekstil ve gıda sanayi, bilgi teknolojisi, turizm, ulaşım ve hizmet sektörü gibi alanlarda aktif olarak ticari faaliyetlerde bulunduğunu söyledi. Savaş sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın barış girişimlerini hatırlatan ve teşekkür eden Voronin, “Türkiye, Kırım Özerk Cumhuriyeti dâhil olmak üzere Ukrayna’nın uluslararası olarak tanınan sınırları dâhilinde toprak bütünlüğünü desteklediğini sürekli olarak beyan etmiştir. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın barış girişimlerini hatırlıyor ve takdir ediyoruz” dedi.


Antalya’da açıklanan son verilere göre 100 bin 692 yabancı uyruklu şahsın oturma izni bulunuyor. Rusya-Ukrayna savaşının ardından en çok göç ettikleri Antalya’da Ukrayna’yı temsil eden Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, İhlas Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulundu.



Ukraynalıların yaklaşık yüzde 50’si göç etti


Türkiye’nin Ukrayna vatandaşlarının geçici barınma yeri arayışında maksimum düzeyde uygun bir ortam sunduğuna dikkat çeken Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, 2022 yılının Şubat ayından Ağustos ayına kadar, 50 bin ile 70 bin arasında Ukraynalı vatandaşın Antalya’ya göç ettiğini açıkladı.


Voronin, “Pek çok Ukraynalı, savaşın kısa sürede sona ereceği ve kendilerinin kısa sürede vatana dönecekleri umuduyla, geçici olarak ikamet ettikleri yerleri kaydetmemişlerdir. Gayrıresmi verilere göre, 2022 yılının Şubat ayından Ağustos ayına kadar, 50 bin ile 70 bin arasında Ukraynalı, Antalya iline göç etmiştir. Bununla birlikte, 2023 yılı boyunca, burada sürekli ikamet etmekte olan Ukraynalıların sayısının belirgin biçimde azalma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Bizim verilerimize göre, Ukraynalıların yüzde 30 ila 50’si, ya Ukrayna’ya geri dönmüş ya da başka ülkelere göç etmiş bulunuyor. Bugün itibariyle resmi verilere göre Antalya’da ikamet izni olan 15 bin 272 Ukraynalı yaşamaktadır. Aynı zamanda, iradesi ve isteği dışında Vatanlarını geçici olarak terk etmek zorunda kalan tüm zorunlu göçmenlerin aktif bir şekilde evlerine dönmelerini umuyoruz” ifadelerini kullandı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür


Ukrayna ve Türk halkları uzun bir ilişki geçmişine sahip olduğuna dikkat çeken Oleksandr Voronin, iki ülke arasında stratejik bir ortaklık kuran ve bunun uygulanması için kurumsal mekanizmayı tanımlayan Ukrayna-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi’nin kurulmasına ilişkin Ortak Bildiri’nin 25 Ocak 2011 tarihinde imzalanmasının, ilişkilerin gelişmesinde önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret etti. Voronin, şöyle devam etti:


“3 Şubat 2022 tarihinde ise Türkiye-Ukrayna Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı. Taraflar, bunun yürürlüğe girmesi için çalışmalarına devam ediyor. Ukrayna ve Türkiye arasındaki ilişkiler, hem ikili hem de çok taraflı mekanizmalar çerçevesinde güven, iyi komşuluk ve stratejik ortaklık ruhu içinde dinamik bir şekilde gelişmekte olup, destek ve karşılıklı faydalı işbirliğinin sağlanması ve Karadeniz bölgesinde güvenlik ve istikrarın tesis edilmesini amaçlamaktadır. Rusya Federasyonu’nun Ukrayna topraklarına yönelik geniş çaplı saldırısının başlangıcından bu yana, Türkiye, Kırım Özerk Cumhuriyeti dâhil olmak üzere Ukrayna’nın uluslararası olarak tanınan sınırları dâhilinde toprak bütünlüğünü desteklediğini sürekli olarak beyan etmiştir. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın barış girişimlerini hatırlıyor ve takdir ediyoruz.”



“Ukrayna pazarında ticaret yapmak isteyenlere destek vermeye hazırız“


Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, Ukrayna-Türkiye iş birliğini bölgesel düzeyde canlandırmak için iki ülke arasında kapsamlı bir yasal düzenleme üzerinde yoğun bir şekilde çalıştıklarını dile getirdi. Voronin, şöyle devam etti:


“Halihazırda Sumı ve Muğla ile Herson ve Mersin devlet idareleri arasında ticari ve ekonomik iş birliği anlaşmaları imzalanmıştır. Odesa ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odaları arasında işbirliği protokolü imzalanmıştır. Odesa ve Antalya devlet idareleri arasında ticari, ekonomik, bilimsel, teknik ve kültürel işbirliği anlaşmasının imzalanmasına yönelik hazırlıklar devam etmektedir. Türk girişimcilerin Ukrayna’daki özelleştirme süreçlerine katılımı da önemli bir konu olmaya devam etmektedir. Böyle bir ihtiyaç olduğunda, Konsolosluk, ülkemde savaşın devam etmesine rağmen son derece çekici ve perspektif Ukrayna pazarına girişlerinde her türlü desteği sağlamaya hazırdır.”



“Antalya’da emlak fiyatları son yıllarda önemli ölçüde arttı”


Savaşın ardından Ukrayna vatandaşlarının en çok Antalya’yı tercih etmesinde, şehrin tarihi ve doğal güzelliklerinin öne çıktığını kaydeden Oleksandr Voronin, Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya geniş çaplı saldırısından önce, 2021 yılında 2 milyondan fazla Ukraynalı turistin Türkiye’yi ziyaret ettiğini aktardı. Voronin, “Savaş sona erdikten sonra bu rakamın sadece eski seviyesine dönmekle kalmayacağına, aynı zamanda artacağına inanıyorum. Antalya’da yaşamın zorluklarından bahsedecek olursak, bu muhtemelen öncelikle ekonomik faktördür. Antalya’da emlak fiyatları son yıllarda önemli ölçüde arttı. Burada uzun süre yaşayan insanların finans kaynaklarını aramaları gerekiyor. Ancak Türkiye’de yabancılar için resmi çalışma izninin alınmasının zor olması, buna bir engel oluşturuyor. Öte yandan, Ukrayna’da savaşın sürdüğü bu şartlarda, Ukraynalıların Türkiye’de çalışması konusuna daha fazla dikkat göstermemiz gerekir ve bu, şu anda Antalya’da yaşamakta olan Ukraynalıların eğitimlerini, profesyonel niteliklerini ve yabancı dil bilgilerini kullanmak yoluyla, özellikle turizm ve hizmet alanlarında çalışma konusunda, her iki tarafa da fayda sağlayan bir ortaklığın ortaya çıkmasına hizmet eder” diye konuştu.



Antalya’da 279 Ukrayna sermayeli Türk şirketi var


Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın verilerine göre, Şubat 2024 itibariyle Antalya’da 279 Ukrayna sermayeli Türk şirketi kaydedildiğini açıklayan Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, Ukrayna vatandaşlarının inşaat, tekstil ve gıda sanayi, bilgi teknolojisi, turizm, ulaşım ve hizmet sektörü gibi alanlarda aktif olarak ticari faaliyetlerde bulunduğunu söyledi. Voronin, “Konsolosluk, vatandaşlarımızın iş alanında yerel mevzuata uymalarını sağlama konusunda büyük bir ilgi göstermektedir. Bu amaçla, daha bu yıl Antalya ve Alanya Ticaret ve Sanayi Odaları yönetimi ve ilgili çalışanları ile Ukraynalı girişimcileri tanıştırma toplantıları düzenledik ve bu toplantılarda Türk şirket mevzuatındaki son değişiklikleri, tüzel kişilerin tesciline ilişkin usulleri ve Türkiye’de iş yapma sırasında ortaya çıkan sorunları ele aldık” dedi.



Antalya’da ilk 7 ayda 120 Ukraynalı, Türk vatandaşla evlendi


Oleksandr Voronin, Ukrayna vatandaşlarının Antalya’ya yerleşmesinin ardından iki ülke vatandaşlarının evlenme oranının arttığını da ifade etti. Voronin, şu ifadelere yer verdi:


“Özellikle bu yılın yedi ayı boyunca Konsolosluk, Türk vatandaşlarıyla evlenmek için gerekli belgeleri yaklaşık 120 Ukrayna vatandaşına düzenlemiştir. Ukrayna ve Türkiye vatandaşları arasında gerçekleşen evliliklerin ardından çoğu Ukraynalı Türk vatandaşlığına geçiyor ve bu, Ukraynalıların Türk vatandaşlığını almalarına en yaygın esas.”



Bin 500 yetim çocuk Antalya’ya getirildi


Antalya’da bulunan tüm kurumlarla iş birliği halinde olduklarını ifade eden Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, öncelikle Antalya Valisi Hulusi Şahin’e destekleri için teşekkür ederek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Antalya Müdürlüğü ile olan çalışmalarının kendileri için çok değerli olduğunu bildirdi. Voronin, “Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Antalya Müdürlüğü ile işbirliğimiz dikkate değer. Bu kurum, üç yıldan beridir, günün her saatinde, 2022 yılının ilkbaharında Ukrayna’nın tehlike içindeki bölgelerinden tahliye edilerek, Antalya’ya getirilmiş olan yetim çocukların ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı oluyor. Başlangıçta sayıları bin 500’ü bulan yetim çocuklardan günümüzde yaklaşık 200 çocuk kalmış durumda ve bunlar, Antalya Beldibi’nde otelde barınıyor. Savaş nedeniyle buraya gelmiş olan Ukrayna vatandaşlarına yardım eden hayır kuruluşları ve vakıflar, bize çok yardımcı oluyor. Bunların başında, UNICEF’in yerel teşkilatı, Türkiye Kızılay Derneği ve ASAM geliyor. Biz, bu kuruluşlara, bu yardımlarından ötürü son derece minnettarız” dedi.



“Antalya, önemli bir iş merkezi haline geldi”


20 yıldır Ukrayna’nın diplomasi işlerinde görev yaptığının altını çizen Oleksandr Voronin, ilk yurt dışı görevini 2007-2011 yılları arasında Ankara’da yaptığına değindi. Türkiye’nin kendisi için çok önemli olduğunu aktaran Voronin, konuşmasını şu şekilde tamamladı:


“Antalya’da çalışmak ve yaşamak, bana özel bir tecrübe ve kaygılar getirdi ki bunlara Ukrayna’da meydana gelen son olaylar, hiç şüphesiz, etki ediyor. Genel olarak, ben, ailemle, buradaki sayısız tarihi eserden, bu bölgenin zengin tarihsel mirasının modern, konforlu bir hayatla birleşmiş olmasından olumlu izlenim elde ediyoruz. Antalya, son yıllarda, dünya çapında bir turizm merkezi olmanın yanı sıra, çok sayıda ünlü uluslararası fuar etkinlikleri ve sanayi üretiminin gelişmesiyle, önemli bir iş merkezi haline gelmiş bulunuyor. Antalya Diplomatik Forumu’nun düzenlenmesi esnasında her yıl, dünya siyasi liderlerinin ilgi odağı haline gelmektedir. Antalya’da iş ve yaşamın bu ritmi ve farklılıkları beni epey motive ediyor ve ben böyle önemli bir dünya merkezinde, Ukrayna’yı temsil etme onuruna sahip olmanın mutluluğunu hissediyorum.”



Antalya’nın ticari yapısı ve doğal güzelliği Ukraynalıların tercihi oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kadın cinayeti davasında mütalaa açıklandı: Sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet talebi Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Sevgi Gülden Yalçıner davasında, duruşma savcısı tutuklu sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederken, mahkeme heyeti tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı başka bir tarihe erteledi. Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuksuz sanıklar maktulün kardeşi Y.G. ile D.U., G.F.G. ve H.U. ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan kadının kardeşi Ş.G. ile K.U. ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasında tutuklu sanıklardan Ş.G. hakkında "iştirak hâlinde tasarlayarak akrabayı kasten öldürme", K.U. ile D.U. hakkında ise "iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Savcı ayrıca bu sanıkların "konut dokunulmazlığının ihlali" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından da cezalandırılmasını istedi. Tutuksuz sanıklardan Y.G. hakkında "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan ceza talep edilirken, G.F.G. ile H.U. hakkında beraat istendi. Sanıklar savunmalarında önceki beyanlarını yineleyerek beraat ve tahliye talebinde bulundu. Sanık avukatlarının savunma hazırlamak üzere süre istemesi üzerine mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi. Duruşma, 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi. Olayın geçmişi Çelebi ilçesine bağlı Karaağıl köyünde yaşayan Sevgi Gülden Yalçıner’den 25 Eylül 2024 tarihinde haber alınamaması üzerine ailesi tarafından güvenlik birimlerine kayıp ihbarında bulunuldu. İhbarın ardından jandarma ekipleri koordinesinde AFAD ve dalgıçların da katılımıyla köy çevresi ile Kızılırmak hattında geniş çaplı arama çalışması başlatıldı. Yürütülen çalışmalar kapsamında Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi tarafından 13 Ekim 2024 tarihinde Yalçıner’in cansız bedenine, Karakeçili ilçesi Çeşnigir Köprüsü yakınlarında Kızılırmak içerisinde ulaşıldı. İlk incelemelerde cesedin vücuduna tel örgü ve taş bağlanarak suya bırakıldığı belirlendi. Soruşturma kapsamında Yalçıner’in kardeşleri Ş.G. ve Y.G. ile yeğeni G.F.G. ve K.U., H.U. ile D.U. gözaltına alındı. Şüphelilerden Ş.G., Y.G., K.U., H.U. ve D.U. tutuklanırken, G.F.G., D.U., Y.G. ve H.U. daha sonra adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Ş.G. ve Y.G. hakkında "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek", G.F.G., K.U. ve D.U. hakkında ise "tasarlayarak öldürmek" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Hazırlanan iddianame, Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek yargılama süreci başlatıldı.
Konya Başkan Altay: "Tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek" Konya Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay Habib-i Neccar Camisi’nin aslına uygun olarak restorasyonunu tamamlayarak yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir, depremde büyük oranda yıkılan Anadolu’nun ilk camisi kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nde titizlikle yürüttüğü ihya çalışmalarını tamamlayarak tarihi camiyi yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 27 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılacak Habib-i Neccar Camisi’nde Konya basınıyla birlikte incelemelerde bulundu. Tarihi camide yürüttükleri titiz çalışmaları anlatan Başkan Altay, depremin ilk anlarından itibaren Konya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin yürüttüğü çalışmalar ile tüm Konya halkının yaptığı yardımlardan bahsetti. "Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatları yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu" Konya’nın ilk andan itibaren Hatay’la bir kardeşlik köprüsü kurduğunu kaydeden Başkan Altay, "Konyalılar biz ne istemişsek birin yerine adeta iki gönderdiler. Biz de bu koordinasyonu sağladık. Gelinen noktada asrın felaketinden sonra 11 ilimizde devletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok yoğun bir çalışma yürütüyor. Hatay da yıkımın en fazla olduğu şehirlerden birisiydi. Bugün kule vinçlerden adeta gökyüzünün görülmediği şantiyelerde günde 550 daire hak sahiplerine imal ediliyor. İnşallah cumartesi günü Cumhurbaşkanımız Hatay’da 455 bininci konutun anahtar teslim törenini ve çeşitli açılışları gerçekleştirecek. Söylemek kolay geliyor ama Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatı yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu. Ülkemizin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Cumhurbaşkanımıza deprem bölgesindeki faaliyetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu işin kahramanlarından birisi de değerli hemşehrimiz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum 11 ilde de çok müthiş bir çalışma yürüterek bütün şehirleri tekrar ayağa kaldırıyor" dedi. Cami aslına uygun olarak restore edildi Depremden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Habib-i Neccar Camisi’nin yapılmasının Konyalılara yakışacağı sözünü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ilettiğini, kendilerinin de bunu görev addettiğini ve hemen çalışmalara başladıklarını vurgulayan Başkan Altay, sözlerine şöyle devam etti: "Burada iki yıldan fazla süredir yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bugün artık sonuna geldik, inşallah cumartesi günü de fiilen açılışını Cumhurbaşkanımızın katılımıyla yapmayı planlıyoruz. Burada büyük bir yıkıntı vardı. Kubbe tamamen göçmüştü, minare ortadan kalkmıştı. Öncelikle titizlikle yıkılan molozlar temizlendi ve taşlar numaralandırıldı. Sonra özellikle kıbledeki duvarın tekrar kullanılması için şakülüne getirilme çalışmaları yürütüldü, bir takviye süreci yapıldı. Sonra diğer duvarlar ayağa kaldırıldı ve en önemlisi de ahşap kirişler üzerine ahşap bir kubbe inşa ettik. Sonra aslına uygun bir şekilde tamamlanması için o kubbe içeriden sıvandı, dışarıdan da kurşunla kaplandı. Caminin içinde üç noktada depremin izlerini ifade edecek küçük ayrıntılar bırakıldı ve tezyinat işleri de aslına uygun elimizdeki röleveye göre tamamlanmış oldu. Bugün temizliği yapılarak, camimiz ibadete hazır hale geldi." "Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, Konyalılara nasip oldu" Başkan Altay, caminin simgesi olan minarenin de yine aslına uygun bir şekilde restorasyonunun tamamlandığını belirterek, "En son ahşap külahı da üzerine konularak, süreç tamamlanmış oldu. Bahçedeki düzenlemeler, şadırvan da Büyükşehir Belediyemiz tarafından gerçekleştirildi. Sol taraftaki evler ve arka taraftaki çarşı da Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından tamamlanmış oldu. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanımıza da çok teşekkür ediyorum. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzle birlikte süreci beraber yürüttük. Bugün gelinen noktada 6 Şubat’ta başlayan Konya-Hatay kardeşliğinin ilelebet sürecek bir nişanesine hep birlikte şahitlik etmiş oluyoruz. Burayı kim ziyarete gelirse, tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek. Bu cami sıradan bir cami değil, sadece Hatay’ın simgesi değil, Anadolu’nun ilk camisi. Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, bu Konyalılara nasip oldu. Ne kadar şükretsek ne kadar hamd etsek azdır" ifadelerini kullandı. "Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır" Süreçte destek olan herkese teşekkürlerini ileten Başkan Altay, "Deprem sürecinde bize desteğini hiç esirgemeyen Valimizin liderliğinde kamu kurumlarımıza, ilçe belediye başkanlarımıza, AK Parti İl Başkanımıza, odalarımıza, Konya’nın her bir ferdine teşekkür ediyorum. Burada hep birlikte büyük bir başarı hikayesi yazmıştık, bunun son noktasını da yine hep birlikte koyuyoruz. İnşallah insanlık sürdüğü sürece bu cami de insanlığa hizmet edecek. Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır, buna inanıyorum. Bu sadaka-i cariyeyi hep birlikte gerçekleştirmiş olduk. Müteahhidimize, bilim heyetimize de teşekkür ediyorum, çok zor zahmetli bir işti, meşakkatli bir süreçti ama Konya’ya yakışır bir işi gerçekleştirdiler" açıklamasında bulundu. "Birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum" Başkan Altay, Habib-i Neccar Camisi’nin sadece Hatay’ın bir simgesi değil, Türkiye’nin bir simgesi olduğunu dile getirerek, "Aslında depremin izlerinin silindiğinin temel göstergelerinden birisi de buradaki caminin ibadete açılıyor olması. Artık hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Gördüğünüz gibi etrafta çarşılar da yeniden inşa ediliyor. Konutlar tamamlanmak üzere. İnşallah Hatay’da ve depremin etkilediği 11 ilimizde hayat bu yıldan itibaren normale dönmeye başlayacak ve buradaki insanlar normal yaşamlarına dönmüş olacak. Ben bu süreçte büyük birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum. Ancak biz bu işin hakkından gelebilirdik. Birlik beraberlik içerisinde bu süreci de layıkıyla tamamlamış olduk" sözleriyle konuşmasını tamamladı. Hatay’ın sembol yapısını ayağa kaldıran Başkan Altay’a teşekkür etti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı da devletin depremin ağır hasarlarını ortadan kaldırmak için hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yoğun bir gayret sarf ettiğini söyledi. Başkan Altay’ın da taşın altına elini koymayı bilen belediye başkanı olduğunu kaydeden Yazgılı, "O günlerde ‘burayı ben yapmak istiyorum’ dedi ve yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a çok teşekkür ediyoruz. Böyle kadim bir yapıyı, Hatay’ın sembol yapısını Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ayağa kaldırdılar. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. En kısa zamanda Hatay’ımız eski, güzel günlerine kavuşacak Allah’ın izniyle. Belediyelerimiz de bakanlıklarımız da topyekûn bir çalışma içerisindeyiz. Tüm arkadaşlarımız her gün burada. Hatay’ın o eski günlerine geri dönmesi için ellerinden gelen çabayı sarf ediyorlar. Bu çabayı sarf eden herkese gönülden teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.