ÇEVRE - 10 Temmuz 2025 Perşembe 10:45

Denizden çıkan atıklar profesörü sinirlendirdi: "Deve kuşu gibi kafasını kuma gömüyor ama vücudu dışarıda"

A
A
A
Denizden çıkan atıklar profesörü sinirlendirdi: "Deve kuşu gibi kafasını kuma gömüyor ama vücudu dışarıda"

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ve Sualtı Sporları Topluluğu üyeleri, Konyaaltı sahilinde gerçekleştirdikleri dalışta deniz tabanını çöplerden arındırdı. Prof. Dr. Gökoğlu, "Denizi adeta çöplük gibi kullanıyoruz" sözleriyle kirliliğin boyutuna dikkat çekti.


Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ve Sualtı Sporları Topluluğu üyeleri, Konyaaltı sahilinde gerçekleştirdikleri dalışla deniz tabanında biriken atıkları topladı. Pet şişeden ıslak mendile, çocuk bezinden çikolata ambalajına kadar çok sayıda atığın bulunduğu temizlik çalışmasında su altındaki kirliliğin boyutu gözler önüne serildi.



"Pet şişeler, ıslak mendiller kıyıda bırakılıyor"


Dalışın ardından açıklama yapan Prof. Dr. Gökoğlu, temizlik çalışmaları sırasında yaptığı değerlendirmede denizlerin sistematik biçimde kirletildiğine dikkat çekerek, "Bu doğayı çocuklarımızdan, gelecek nesillerden emanet aldık. Ancak biz denizi adeta çöplük gibi kullanıyoruz. Özellikle yaz aylarında Konyaaltı gibi alanlarda yoğun insan hareketliliği yaşanıyor. Yanlarında getirdikleri pet şişeler, ıslak mendiller, ambalajlar genellikle kıyıda bırakılıyor. Rüzgârla denize karışan bu atıklar, su altında ciddi bir kirlilik oluşturuyor" dedi.



"Deve kuşu gibi kafasını kuma gömüyor ama vücudu dışarıda"


Islak mendillerin denizde çözünmediğini vurgulayan Gökoğlu, bu tür atıkların denizel ekosistem üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu ifade ederek şunları söyledi:


"Rüzgârla uçuşup denize karışıyorlar ve içeride çözünmedikleri için su altında uzun süre kalıyorlar. Bunun yanında poşetler, plastik atıklar, pet, çocuk bezi, çikolata ambalajı gibi çöpler de birikiyor. Pet şişenin içine çakıl doldurup denize atan bile var. Deve kuşu gibi, kafasını kuma gömüyor ama vücudu dışarıda. Bu da ona benziyor. Halbuki çöp kutuları sadece birkaç metre ileride."



"Artık tuzda bile mikro plastik var"


Denizlerdeki plastik kirliliğinin zamanla mikro plastiğe dönüştüğünü ve canlı yaşamı tehdit ettiğini dile getiren Prof. Dr. Gökoğlu, bu kirliliğin sadece görüntü kirliliğiyle sınırlı kalmadığını vurgulayarak, "Bu plastikler zamanla çözünüp mikro plastiğe dönüşüyor. Balıktan plaktona kadar tüm denizel canlıları etkiliyor. Sindirim sistemlerini tıkıyor, ölümlerine ve üreme bozukluklarına neden oluyor. Artık tuzda bile mikro plastik var. Doğada zaten böyle bir şey yok, doğanın kendisinde yok" ifadelerini kullandı.



"Eğer bu körfez kapalı olsaydı, bugün denize girecek hal kalmayabilirdi"


Antalya Körfezi’nin açık bir yapıya sahip olduğunu, bu nedenle kirliliğin kıyıdan akıntılarla ötelenebildiğini belirten Gökoğlu, "Şehrin altından çok sayıda tatlı su girişi var. Lara ile Büyük Liman arasında yer altından gelen çatlak sulardan söz ediyoruz. Bu sular kıyısal kirliliği aşağı doğru sürüklüyor. Eğer bu körfez kapalı olsaydı, bugün denize girecek hal kalmayabilirdi" dedi.


Gökoğlu, Antalya’nın turizm gelirine de dikkat çekerek, "Şehrin ekonomisinin büyük kısmı turizmden. Kirli deniz sadece turisti değil, yerliyi de etkiliyor. Dışarıdan gelen insana da mahcup oluyoruz. Plastikler yalnızca görüntü kirliliği değil, aynı zamanda birçok mikroorganizmayı da taşıyor. Bu da hastalık riski demek" şeklinde konuştu.



Denizden çıkan atıklar profesörü sinirlendirdi: "Deve kuşu gibi kafasını kuma gömüyor ama vücudu dışarıda"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Bölge turizminin kalkınması için seyahat acenteleri ve rehberler buluştu TURSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu tarafından Diyarbakır’a tur düzenleyen seyahat acenteleri ile kentte bulunan turizm rehberleri Diyarbakır Vilayetler Evinde toplantı gerçekleştirdi. Diyarbakır’ın daha iyi ve daha doğru tanıtılması için düzenlenen toplantıya Diyarbakır Vali Yardımcısı İlyas Öztürk, Sur Kaymakamı Hasan Akbulut, TURSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay, İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Tekin, tur operatörleri ve tur rehberleri katıldı. Toplantıda konuşan Diyarbakır Vali Yardımcısı İlyas Öztürk, ’’Bölgenin daha iyi tanıtılması ve bölge turizminin artması için doğru tanıtılmasına özen göstermemiz gerekiyor. Bu konuda hep birlikte daha iyi ne yapabiliriz sizlerin de düşüncelerini alarak birlikte hareket edeceğiz" dedi. Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay ise ’’Ülkemizin her mevsimi, her yemeği, her hikayesi ve her bölgesiyle dünyanın az sayıdaki çok yönlü turizm ülkelerinden biri olduğunu belirterek," Son yıllarda birçok ülke gibi Türkiye de dijital kampanyalarla, sosyal medya ünlüleriyle tanıtımlar yürütülüyor. Elbette bu araçlar faydalı. Ancak bir ülkeyi bir bölgeyi tanıtmak, bir akşam yemeği görüntüsüyle sınırlı olamaz. İnanç turizminden, gastronomi ye, Kültürel rotalardan, eko-turizme birçok boyutta farklı hedef kitlelere seslenebilecek zenginliğe sahibiz. Bu çeşitlilik yalnızca sosyal medya paylaşımlarıyla değil, hikayelerle, yerel deneyimlerle, bütünsel anlatılarla tanıtılmalı. Çünkü tanıtım bir vizyon işidir, ancak uygulama sahadadır. Stratejik merkez ile yerel uygulayıcılar aynı dili konuşmadıkça, etkili sonuç alınmaz. Bizler bu nedenle bir aradayız ve kentimiz için bölgemiz için nasıl hareket edeceğimizi neler yapabileceğimizi tartışacağız. Bu konuda bizlere destek veren Diyarbakır Valiliğimize, Kaymakamlıklarımıza Belediyelerimize ve Sivil Toplum Örgütlerimize teşekkür ediyorum’’ dedi. Yapılan konuşmaların ardından seyahat acenteleri ve rehberler bölge turizminin gelişimi için düşüncelerini ve karşılaştıkları sorunlar hakkında fikir alışverişinde bulundu.