POLİTİKA - 16 Temmuz 2025 Çarşamba 14:37

Eski Manavgat Belediye Başkanı Sözen CHP’den istifa etti

A
A
A
Eski Manavgat Belediye Başkanı Sözen CHP’den istifa etti

Eski Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında parti üyeliğinin askıya alınmasının ardından CHP’den istifa etti. Sözen istifa açıklamasında, "Yaşanan bu süreçle ilgili uzaktan ve yakından hiçbir ilgi ve alakam olmamasına rağmen üyeliğimin askıya alınmış olması tebliği ve gerekçesi, beni derinden yaralamıştır. Partime zarar vermemek adına ve ismimi hak etmediğim bu sığ tartışmaların dışına çıkarmak amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ediyorum" dedi.


Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara ve 7 belediye meclis üyesinin de aralarında bulunduğu 19 kişi tutuklanmıştı. Tutuklamaların ardından toplanan CHP MYK’da operasyonda adı geçen Engin Tüter, Cengiz Coşar ve Hüseyin Cem Gül’ün kesin ihraç talebiyle disipline sevk kararı çıkmıştı. Toplantıda ayrıca Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara ve önceki dönem Belediye Başkanı Şükrü Sözen hakkında, "Soruşturmanın selameti açısından belediye meclis grubundan 7 kişinin gözaltına alınması, bu meclis üyesi listelerinin oluşturulmasında dahli olmaları nedeniyle Belediye Başkanımız Niyazi Nefi Kara ve önceki Belediye Başkanımız Şükrü Sözen’in üyelikleri askıya alınmıştır" kararı verilmişti.



"Görevimizi yaparken emanete ihanet etmedik"


Karar üzerine eski Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, yaptığı açıklamayla partisinden istifa etti. Sözen, Manavgat’ı daha yaşanabilir bir kent yapmak amacıyla 15 yıl büyük bir onur ve gururla yürüttüğü belediye başkanlığı görevinden kendi isteğiyle ayrıldığını belirtti. Görev süresi boyunca yapılan yatırım ve hizmetlerle Manavgat’ı çağdaş bir kent görünümüne, Manavgat Belediyesi’ni ise kurumsal bir yapıya kavuşturduklarını ifade eden Sözen, "Görevimizi yaparken emanete ihanet etmedik. Halimizden şikayet etmedik, büyüğümüze saygı duyduk, küçüğümüzü sevdik. Boş ve yararsız işlerle uğraşmadık. Manavgat’ımızın öz değerlerini koruduk. Kişilere değil, halka hizmet ettik. Kötülüğe meyletmedik. Kaynaklarımızı boşa sarf etmedik. Halkımızın ve kamunun hakkına sahip çıktık. Hatamız varsa kabullendik. Haklı olduğumuz yerde de sesimizi yükselttik. Eğilip bükülmedik, kimsenin de cebine girmedik. Göreve geldikten çok kısa bir süre sonra hain FETO’nün ülkemize zarar verdiği dönemlerde biz de bu süreden nasibimizi alarak hak etmediğimiz halde 16 ay halkımıza hizmet etmekten mahrum bırakıldık. 16 ayın sonunda hiçbir ceza almadan ’Hiçbir kamu zararı yoktur, hiçbir suç unsuru yoktur’ ibaresi ile beraat edip, kaldığımız yerden hizmetlerimize devam ettik" dedi.



"Dik durduk, zor şartlara ve kısıtlı kaynaklara rağmen mücadele ettik"


Görev süresi boyunca büyükşehir yasasının çıkarıldığını, bütün dünyayı etkileyen pandeminin yaşandığını ve Manavgat’ta Türkiye’nin en büyük yangınının meydana geldiğini hatırlatan Sözen, "Her koşulda yılmadan hemşehrilerimizin yanında olduk. Dik durduk, zor şartlara ve kısıtlı kaynaklara rağmen mücadele ettik. Toplumsal barış adına bir ve beraber olmaya önem verdik. Biz sadece atamızdan ve ailemizden aldığımız terbiyeyle çalıştık, hizmet ettik ve görevimizi onurumuzla, gururumuzla teslim ettik" diye konuştu.



"Yaşanan bu süreçle ilgili uzaktan ve yakından hiçbir ilgi ve alakam yok"


Belediye başkanlığını tam anlamıyla yerine getirmiş olmanın vicdan rahatlığı ile görevi devrettiğini belirten Sözen, "Ne yazık ki son günlerde dede, baba ocağı olarak gördüğümüz, büyük gayret ve emeğimizin olduğuna inandığımız Manavgat Belediyesi’nin ülke genelinde üzücü bir şekilde yer alması yüreğimizi sızlattı, acıttı. Bu sürecin şokunu yaşarken mensubu olmaktan hayatımın her aşamasında gurur duyduğum, ailem ve atalarımdan bana miras olan CHP’den almış olduğum bir tebliğ, beni ve ailemi fazlasıyla üzmüştür. Yaşanan bu süreçle ilgili uzaktan ve yakından hiçbir ilgi ve alakam olmamasına rağmen üyeliğimin askıya alınmış olması tebliği ve gerekçesi, beni derinden yaralamıştır. Yaşamım boyunca hiçbir zaman halkımızın, ailemin ve partililerimin başını öne eğecek hiçbir oluşumun içinde asla olmadım" şeklinde konuştu.



"Hak etmediğim bu sığ tartışmaların dışına çıkarak istifa ediyorum"


Görev süresi de dahil olmak üzere hayatının her aşamasında baskılara boyun eğmediğini söyleyen Sözen, "Doğru bildiğim yolda dimdik yürümüşken, yaşanan bu sürecin başından beri hak etmediğim yanlış bilgilendirmelere rağmen partime, Manavgat’ımıza ve belediyemize zarar vermemek adına sessizliğimi korudum. Herkes bilir ki, Şükrü Sözen her platformda, her koşulda hakkını ve doğru bildiklerini sonuna kadar savunacak cesaret ve donanıma sahiptir. CHP çatısı altında Manavgat’ımıza ve ülkemize vermeye çalıştığım hizmet süreci hayatımın en büyük onurudur, çocuklarıma bırakacağım en büyük mirastır. Şeref, haysiyet ve onurum her şeyin üzerindedir. Partime zarar vermemek adına ve ismimi hak etmediğim bu sığ tartışmaların dışına çıkarmak amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ediyorum" dedi.



Eski Manavgat Belediye Başkanı Sözen CHP’den istifa etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.