POLİTİKA - 23 Aralık 2023 Cumartesi 14:50

Hakim ve savcı yardımcılığı dönemi başlıyor

A
A
A

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hakim ve savcı adaylığı döneminin sona erdiğini, artık hakim, savcı yardımcılığı döneminin başladığını açıkladı. İlk sınavların bugün ve yarın gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Artık hakim, savcı adaylığı müessesi olmayacak. Hakim, savcı yardımcılığı müessesi olacak. 2 yıl sürmeyecek, 3 yıl sürecek. 1 yıl adalet akademisinde güçlü bir eğitim alacaklar, orada ara sınavları da geçecekler, sonrasında da 2 yıl tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında yardımcılık yapacaklar” dedi. Bakan Tunç ayrıca, cezaevindeki hükümlülerin Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi (ACEP) ile sorun ve şikayetini aracı olmaksızın, yazılı, sesli ya da görüntülü bir şekilde Adalet Bakanlığına direk ulaştırabileceğini söyledi.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Ceza İnfaz Kurumları 12. Yıllık Değerlendirme Toplantısı, Aksu ilçesindeki ATGV Eğitim ve Sosyal Tesisinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın katılımıyla başladı. 23-26 Aralık tarihleri arasında “Türkiye Yüzyılında Ceza İnfaz Sistemi” temasıyla gerçekleşen toplantıda bir konuşma yapan Bakan Zafer Koç, son 21 yılda yapılan reformlarla ceza infaz kurumlarının ulaştığı modern ve çağın gereklerine uygun yüksek seviyeyi görmenin haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Bakan Tunç, bununla yetinmediklerini belirterek, “Sürekli daha iyinin peşinde olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda Türkiye Yüzyılı her alanda olduğu gibi Adalet Yüzyılı olsun istiyoruz. Bu anlamda da Adalet Bakanlığı’na düşen tüm kurum ve bağlı ilgili kuruluşlarıyla tüm teşkilatımız adaletin yüzyılı için büyük bir seferberlik içinde çalışmalarını sürdürüyorlar” dedi.

Hakim, savcı yardımcılığı müessesi geliyor

23-24 Aralık tarihlerinde hakimlik ve savcılık sınavlarının başladığını aktaran Bakan Tunç, 800 adli yargı, 100 avukatlıktan geçiş, 100 idari yargı olmak üzere toplamda 1000 hakim v savcı yardımcısı adayının 2 gün boyunca ter dökeceğini söyledi. 2 yıl süren hakim, savcı adaylığı yerine artık 3 yıl süren hakim, savcı yardımcılığı dönemi olacağını açıklayan Tunç, “Bu yeni bir uygulama. Önceki yargı paketinde yasalaşmıştı, yürürlülük tarihi itibariyle de ilk sınavı bugün ve yarın gerçekleştiriyoruz. Artık hakim, savcı adaylığı müessesi olmayacak. Hakim, savcı yardımcılığı müessesi olacak. 2 yıl sürmeyecek, 3 yıl sürecek. 1 yıl adalet akademisinde güçlü bir eğitim alacaklar, orada ara sınavları da geçecekler, sonrasında da 2 yıl süren tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında yardımcılık yapacaklar. Yargısal kararlara imza atmayacaklar ama tecrübeli hakim ve savcılarımıza yardımcı olurken de usta-çırak ilişkisi içerisinde mesleğe güçlü bir şekilde başlamış olacaklar” şeklinde konuştu.

“İnfaz aşamasının büyük bir görev ifa ettiğini belirtmekte fayda var”

Ceza adaleti sisteminde adaletin tecellisi için soruşturma, kovuşturma ve infaz aşaması olan 3 bölüm aksamadan ilerlemesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Tunç, bu 3 aşamayı oldukça fazla önemsediklerini yineledi. Tunç, infaz aşamasında yasalara, mevzuata ve insan onuru ile haklarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Suçlunun topluma kazandırılması ve toplumu suçtan koruma anlamında hem gerçekleştirilen fiilin bir karşılığı olan yaptırımı, yani cezayı çekmesi, aynı zamanda o cezayı çekerken suçlunun topluma kazandırılmasına yönelik süreçlerin infaz aşamasında gerçekleşmesi, sonrasında da bir daha o kişinin suç işlemesini önlenmesi ve topluma kazandırması anlamında infaz aşamasının büyük bir görev ifa ettiğini belirtmekte fayda var” dedi.

“Standartlarımıza uymayan 392 ceza infaz kurumunu kapattık”

Son 21 yılda ceza adalet sisteminin iyileştirilmesine yönelik soruşturma, kovuşturma ve infaz sistemine ilişkin mevzuatın iyileştirilmesi ve uygulanmasına yönelik çok önemli adımlar attıklarını kaydeden Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öncelikle ceza adalet sistemine yönelik temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Türk Ceza Kanunumuz, Ceza Mahkemesi Kanunumuz, Ceza İnfaz Kanunumuz, Kabahatler ve Çocuk Koruma kanunumuz gibi birçok temel mevzuatımızı, günün ihtiyaçlarına uygun hale getirdik, güncelledik. Artık dünyanın en yeni, en çağdaş, hatta bu ülkelerce takip edilen bir ceza mevzuatına sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu temel mevzuat çerçevesinde, alt düzenlemelerle uygulamaları da hayata geçirdik, geçirmeye devam ediyoruz. Ayrıca ceza infaz kurumlarına ilişkin faaliyetlerimizi, insan onuruna uygun şekilde, hükümlülerin devlete emanet olduğu düşüncesiyle sürdürüyoruz. İnsana dokunmaya ve insanı kazanmaya odaklanan çağdaş infaz anlayışımızın bir sonucu olarak fiziki şartları yetersiz olan cezaevlerini kapattık. Yerlerine insanı ihtiyaçlara uygun, eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, mesleki eğitim merkezlerinin, okulların, iş yurtları marifetiyle üretime yönelik faaliyetlerin olduğu, kütüphanelerle donatılmış çağdaş ceza infaz kurumlarını hayata geçirdik. Bu kapsamda 2002 yılından itibaren standartlarımıza uymayan 392 ceza infaz kurumunu kapattık. Bundan sonra da ceza infaz kurumlarımızın iyileştirilmesine devam edeceğiz.”

Cezaevindeki hükümlü sorun ve şikayetini aracı olmaksızın direk bakanlığa bildirilebilecek

Bakan Tunç, yenilikçi ve dijital teknolojileri SEGBİS, Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi (ACEP), Bireyselleştirilmiş Personel Eğitim Sistemi (BİPES) gibi uygulamalarla adalet sistemine kazandırmaya devam ettiklerine dikkati çekerek, şunları söyledi:

“ACEP Projesi kapsamında yakın zamanda hayata geçireceğimiz, bakanlık iletişim uygulaması, kendimize olan güvenimizi en net şekilde ortaya koyduğumuz uygulama olacaktır. Uygulama ile hükümlüler, herhangi bir personele ihtiyaç duymaksızın, bir denetime de tabi olmadan cezaevindeki bir durumu ve şikayeti direk bakanlığa hiç arada aracı olmadan sesli, görüntülü ya da yazılı olarak bildirebilecekler. Bu uygulama ceza infaz sisteminin geldiği özgüveni göstermenin yanı sıra insan hak ve onurunun korunması alanında dünyada eşi olmayan önemli bir güvence sağlayacaktır. Hiçbir aracı olmadan hükümlümüz direk şikayetini bakanlığımıza iletilecek. Bu şikayetler değerlendirilecek, talebin ne olduğuna ve iddiaya bakılacak ve sizlerle istişareler gerçekleştirilecek. Uygulamanın alt yapı çalışmaları tamamlandı, kısa süre içerisinde aktif hale getireceğiz.”

Toplantıda geçen yılın değerlendirmesini, uygulamada karşılaştıkları aksaklıkları ve sorunları genel müdürlük yöneticileriyle kurum yöneticilerin bir araya geldiklerini söyleyen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, insanı ve insan onurunu esas alan bir anlayışla haklarında mahkemelerce verilmiş mahkumiyet ya da tedbir kararlarını infaz ettiğimi hükümlü ve tutukluların, ceza infaz kurumları içerisinde bulundukları süre içerisinde topluma yararlı bir birey olarak tekrar topluma geri dönmelerini temin etmek ve kurumda geçirdikleri süreyi kayıp zaman olmaktan çıkartarak eğitim ve donanımlarını arttırarak hayata tutumlarını sağlamanın en temel hedeflerin olduklarına vurgu yaptı.

Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Zafer Koç da, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı ile ulaşılmasında temel amacın hükümlülerin haklarında verilmiş cezalarının çektirilmesinin yanı sıra, yeniden suç işlemesini engelleyici etmenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak olduğunu kaydetti.

Suat Metin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.
Zonguldak Devrek’te 19 Mayıs coşkusu akşam da devam etti Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları akşam da düzenlenen etkinliklerle devam etti. Devrek Belediyesi tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde, halk oyunları ekiplerinin gösterileri, bando takımının konseri, animasyon şovlar, canlı langırt turnuvası, çocuklar için şişme oyun parkurları, canlı dart turnuvasının yanı sıra daha birçok etkinlik hazırlandı. Organize edilen etkinliklerin hemen ardından akşam saatlerinde DJ Emircan Saltabaş tarafından davetlilere müzik ziyafeti gerçekleştirildi. “Dev Fest Gençlik Festivali” adı altında hazırlanan ve yeni hizmete giren Egemenlik Mesire Alanı’nda gerçekleştirilen, programa Kaymakamı Muhammed Evlice, Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, başkan yardımcıları Ayhan Kazkondu ve Özcan Özmekik ve çok sayıda davetli katıldı. Gençlerin doyasıya eğlendiği kutlamalarda özel eğitim gören çocuklar ’’Başkan Ulupınar’’ tezahüratları attı. Herkesin bayramını kutlayan Başkan Ulupınar ise, ’’Kutlamalar öncesinde 20 gün mesire alanın bakımını yaptık ve festivale hazırladık. Gençlerimizle birçok program yapacağız, gençlerimizin her zaman yanındayız, onları her konuda destekleyeceğiz. En büyük zenginliğimiz gençlerimiz olduğunu biliyoruz. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın ve bize yeniden bir istiklal savaşı yaşatmasın, bu toprakları vatan yapan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e, gazilerimize ve şehitlerimize şükranlarımızı sunuyoruz’’ diye konuştu.