POLİTİKA - 23 Aralık 2023 Cumartesi 14:50

Hakim ve savcı yardımcılığı dönemi başlıyor

A
A
A

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hakim ve savcı adaylığı döneminin sona erdiğini, artık hakim, savcı yardımcılığı döneminin başladığını açıkladı. İlk sınavların bugün ve yarın gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Artık hakim, savcı adaylığı müessesi olmayacak. Hakim, savcı yardımcılığı müessesi olacak. 2 yıl sürmeyecek, 3 yıl sürecek. 1 yıl adalet akademisinde güçlü bir eğitim alacaklar, orada ara sınavları da geçecekler, sonrasında da 2 yıl tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında yardımcılık yapacaklar” dedi. Bakan Tunç ayrıca, cezaevindeki hükümlülerin Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi (ACEP) ile sorun ve şikayetini aracı olmaksızın, yazılı, sesli ya da görüntülü bir şekilde Adalet Bakanlığına direk ulaştırabileceğini söyledi.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Ceza İnfaz Kurumları 12. Yıllık Değerlendirme Toplantısı, Aksu ilçesindeki ATGV Eğitim ve Sosyal Tesisinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın katılımıyla başladı. 23-26 Aralık tarihleri arasında “Türkiye Yüzyılında Ceza İnfaz Sistemi” temasıyla gerçekleşen toplantıda bir konuşma yapan Bakan Zafer Koç, son 21 yılda yapılan reformlarla ceza infaz kurumlarının ulaştığı modern ve çağın gereklerine uygun yüksek seviyeyi görmenin haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Bakan Tunç, bununla yetinmediklerini belirterek, “Sürekli daha iyinin peşinde olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda Türkiye Yüzyılı her alanda olduğu gibi Adalet Yüzyılı olsun istiyoruz. Bu anlamda da Adalet Bakanlığı’na düşen tüm kurum ve bağlı ilgili kuruluşlarıyla tüm teşkilatımız adaletin yüzyılı için büyük bir seferberlik içinde çalışmalarını sürdürüyorlar” dedi.

Hakim, savcı yardımcılığı müessesi geliyor

23-24 Aralık tarihlerinde hakimlik ve savcılık sınavlarının başladığını aktaran Bakan Tunç, 800 adli yargı, 100 avukatlıktan geçiş, 100 idari yargı olmak üzere toplamda 1000 hakim v savcı yardımcısı adayının 2 gün boyunca ter dökeceğini söyledi. 2 yıl süren hakim, savcı adaylığı yerine artık 3 yıl süren hakim, savcı yardımcılığı dönemi olacağını açıklayan Tunç, “Bu yeni bir uygulama. Önceki yargı paketinde yasalaşmıştı, yürürlülük tarihi itibariyle de ilk sınavı bugün ve yarın gerçekleştiriyoruz. Artık hakim, savcı adaylığı müessesi olmayacak. Hakim, savcı yardımcılığı müessesi olacak. 2 yıl sürmeyecek, 3 yıl sürecek. 1 yıl adalet akademisinde güçlü bir eğitim alacaklar, orada ara sınavları da geçecekler, sonrasında da 2 yıl süren tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında yardımcılık yapacaklar. Yargısal kararlara imza atmayacaklar ama tecrübeli hakim ve savcılarımıza yardımcı olurken de usta-çırak ilişkisi içerisinde mesleğe güçlü bir şekilde başlamış olacaklar” şeklinde konuştu.

“İnfaz aşamasının büyük bir görev ifa ettiğini belirtmekte fayda var”

Ceza adaleti sisteminde adaletin tecellisi için soruşturma, kovuşturma ve infaz aşaması olan 3 bölüm aksamadan ilerlemesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Tunç, bu 3 aşamayı oldukça fazla önemsediklerini yineledi. Tunç, infaz aşamasında yasalara, mevzuata ve insan onuru ile haklarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Suçlunun topluma kazandırılması ve toplumu suçtan koruma anlamında hem gerçekleştirilen fiilin bir karşılığı olan yaptırımı, yani cezayı çekmesi, aynı zamanda o cezayı çekerken suçlunun topluma kazandırılmasına yönelik süreçlerin infaz aşamasında gerçekleşmesi, sonrasında da bir daha o kişinin suç işlemesini önlenmesi ve topluma kazandırması anlamında infaz aşamasının büyük bir görev ifa ettiğini belirtmekte fayda var” dedi.

“Standartlarımıza uymayan 392 ceza infaz kurumunu kapattık”

Son 21 yılda ceza adalet sisteminin iyileştirilmesine yönelik soruşturma, kovuşturma ve infaz sistemine ilişkin mevzuatın iyileştirilmesi ve uygulanmasına yönelik çok önemli adımlar attıklarını kaydeden Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öncelikle ceza adalet sistemine yönelik temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Türk Ceza Kanunumuz, Ceza Mahkemesi Kanunumuz, Ceza İnfaz Kanunumuz, Kabahatler ve Çocuk Koruma kanunumuz gibi birçok temel mevzuatımızı, günün ihtiyaçlarına uygun hale getirdik, güncelledik. Artık dünyanın en yeni, en çağdaş, hatta bu ülkelerce takip edilen bir ceza mevzuatına sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu temel mevzuat çerçevesinde, alt düzenlemelerle uygulamaları da hayata geçirdik, geçirmeye devam ediyoruz. Ayrıca ceza infaz kurumlarına ilişkin faaliyetlerimizi, insan onuruna uygun şekilde, hükümlülerin devlete emanet olduğu düşüncesiyle sürdürüyoruz. İnsana dokunmaya ve insanı kazanmaya odaklanan çağdaş infaz anlayışımızın bir sonucu olarak fiziki şartları yetersiz olan cezaevlerini kapattık. Yerlerine insanı ihtiyaçlara uygun, eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, mesleki eğitim merkezlerinin, okulların, iş yurtları marifetiyle üretime yönelik faaliyetlerin olduğu, kütüphanelerle donatılmış çağdaş ceza infaz kurumlarını hayata geçirdik. Bu kapsamda 2002 yılından itibaren standartlarımıza uymayan 392 ceza infaz kurumunu kapattık. Bundan sonra da ceza infaz kurumlarımızın iyileştirilmesine devam edeceğiz.”

Cezaevindeki hükümlü sorun ve şikayetini aracı olmaksızın direk bakanlığa bildirilebilecek

Bakan Tunç, yenilikçi ve dijital teknolojileri SEGBİS, Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi (ACEP), Bireyselleştirilmiş Personel Eğitim Sistemi (BİPES) gibi uygulamalarla adalet sistemine kazandırmaya devam ettiklerine dikkati çekerek, şunları söyledi:

“ACEP Projesi kapsamında yakın zamanda hayata geçireceğimiz, bakanlık iletişim uygulaması, kendimize olan güvenimizi en net şekilde ortaya koyduğumuz uygulama olacaktır. Uygulama ile hükümlüler, herhangi bir personele ihtiyaç duymaksızın, bir denetime de tabi olmadan cezaevindeki bir durumu ve şikayeti direk bakanlığa hiç arada aracı olmadan sesli, görüntülü ya da yazılı olarak bildirebilecekler. Bu uygulama ceza infaz sisteminin geldiği özgüveni göstermenin yanı sıra insan hak ve onurunun korunması alanında dünyada eşi olmayan önemli bir güvence sağlayacaktır. Hiçbir aracı olmadan hükümlümüz direk şikayetini bakanlığımıza iletilecek. Bu şikayetler değerlendirilecek, talebin ne olduğuna ve iddiaya bakılacak ve sizlerle istişareler gerçekleştirilecek. Uygulamanın alt yapı çalışmaları tamamlandı, kısa süre içerisinde aktif hale getireceğiz.”

Toplantıda geçen yılın değerlendirmesini, uygulamada karşılaştıkları aksaklıkları ve sorunları genel müdürlük yöneticileriyle kurum yöneticilerin bir araya geldiklerini söyleyen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, insanı ve insan onurunu esas alan bir anlayışla haklarında mahkemelerce verilmiş mahkumiyet ya da tedbir kararlarını infaz ettiğimi hükümlü ve tutukluların, ceza infaz kurumları içerisinde bulundukları süre içerisinde topluma yararlı bir birey olarak tekrar topluma geri dönmelerini temin etmek ve kurumda geçirdikleri süreyi kayıp zaman olmaktan çıkartarak eğitim ve donanımlarını arttırarak hayata tutumlarını sağlamanın en temel hedeflerin olduklarına vurgu yaptı.

Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Zafer Koç da, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı ile ulaşılmasında temel amacın hükümlülerin haklarında verilmiş cezalarının çektirilmesinin yanı sıra, yeniden suç işlemesini engelleyici etmenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak olduğunu kaydetti.

Suat Metin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Battalgazi Belediyesi’nden yeşil alanda üretim hamlesi Battalgazi Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, kendi ürettiği rulo çimlerle hem park yapım maliyetlerini düşürüyor hem de ilçeye daha fazla yeşil alan kazandırarak çevre düzenlemelerine hız kazandırıyor. Battalgazi Belediyesi, doğaya ve çevreye duyarlı projeleriyle ilçeye değer katmaya devam ediyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, 100 bin metrekarelik alanda gerçekleştirdiği rulo çim üretimini 2025 yılı içerisinde 50 bin metrekare daha artırarak toplam 150 bin metrekareye çıkardı. Yeni oluşturulan "Rulo Çim Üretim Sahası" sayesinde Battalgazi Belediyesi, park ve yeşil alan çalışmalarında dışa bağımlılığı azaltıyor. Kendi üretimini yapan belediye ekipleri, park yapımında kullanılan çim ihtiyacını büyük ölçüde karşılayarak maliyetleri önemli ölçüde düşürdü. Üretilen çimler ilçenin farklı noktalarındaki park ve yeşil alan projelerinde kullanılarak hem ekonomik tasarruf sağlandı hem de çevre düzenlemeleri daha hızlı ve kaliteli bir şekilde gerçekleştirildi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü, üretim kapasitesini 150 bin metrekareye çıkararak Battalgazi’ye daha fazla yeşil alan kazandırmayı hedefliyor. Battalgazi Belediyesi, doğrudan üretim modeliyle hem kaynaklarını daha verimli kullanıyor hem de vatandaşlara daha yeşil, daha yaşanabilir bir ilçe sunuyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü sürdürülebilir çevre anlayışıyla önümüzdeki süreçte yeşil alan miktarını artırmaya ve yeni projeler geliştirmeye devam edileceğini belirtti.
Gaziantep Yılmaz, Sarılar mahalle sakinleriyle bir araya geldi Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, halk buluşmaları kapsamında ziyaret ettiği Sarılar Mahallesi’nde bölge sakinleriyle bir araya geldi. Bölgede hayata geçirilecek projelerini anlatan Yılmaz, "Allah’ın izniyle sorunlarımızı en kısa sürede çözerek, vatandaşlarımızın refahını artıracağız" dedi. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Sarılar Mahallesi’nde bölge sakinleri ile bir araya geldi. Yılmaz, belediye meclis üyeleri ve yöneticilerle gittiği Sarılar’da vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı. Buluşmada bölge mahalle muhtarları da hazır bulundu. Çocuk, genç, yaşlı demeden tüm vatandaşların sorun ve taleplerini ilgiyle dinleyen Yılmaz, yapılması planlanan projelerini de anlattı. Yılmaz, ihtiyaçların öncelikli olmasıyla birlikte tüm taleplerin hızlı bir şekilde karşılanacağını bildirdi. "İhtiyaçları yerinde tespit ediyoruz" Yılmaz, "Göreve geldiğimizden beri, vatandaşlarımızla bir araya gelmeye çok önem veriyoruz. Matematiksel hesaplarla sorunların çözülemeyeceğini fazlasıyla deneyimledik. Bunun için hemşerilerimizle bir araya gelerek, ihtiyaçları doğrudan yerinde tespit ediyoruz. Bunun olumlu sonuçlarını da ortaya çıkardığımız işlerde aldık" diye konuştu. "Halkla bir arada olacağız" Halk buluşmalarına ara vermeden devam edeceklerini dile getiren Yılmaz, "Şehitkamil halkı hizmetin en iyisini hak ediyor. Biz de yaptıklarımız ve yapacaklarımızla halkımıza layık olmaya çalışıyoruz. Bir güne ne kadar hizmet sığdırıp, sorunlarını ortadan kaldırırsak bu bize güç veriyor. Motivasyonumuzu artırıyor" ifadelerini kullandı.
Gaziantep Gazikültür’den dijital bir yol arkadaşı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikültür Yayınları, Gaziantep’in kültürel mirasının tanıtımına yönelik çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek Hasan Yelken’in kaleme aldığı, "Gaziantep Gezi Rehberi"nin genişletilmiş ve güncellenmiş 2. baskısını e-kitap formatında yayımladı. Gaziantep’in tarihî, kültürel ve doğal güzelliklerini adım adım keşfetmek isteyen tüm gezginler için kapsamlı ve görsel açıdan zengin bir kaynak niteliği taşıyan bu rehbere https://gbbkultur.com/portfolio/gaziantep-gezi-rehberi-genisletilmis-2-baski adresinden ulaşılabilecek. Gaziantep’in merkezinden en uzak ilçesine kadar tüm bölgeleri kapsayan rehberde; tarihi yapılar, kültürel miras alanları, doğal güzellikler, geleneksel yaşam alanları ve mutlaka görülmesi gereken rotalar tanıtılıyor. Sadece yazılı bilgilerle değil, aynı zamanda fotoğraf sanatçısı Hasan Yelken’in objektifinden çıkan özel karelerle desteklenen rehber, okuyucuyu adeta şehrin sokaklarında bir yolculuğa çıkarıyor. Her sayfası, şehri adım adım gezdiren bir rota, bir keşif haritası. Gaziantep’in UNESCO Geliştirici Şehirler Ağı’nda yer alması, dünya çapında mutfak kültürüyle tanınması ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapması gibi birçok özelliği bu rehberde ayrıntılarıyla işlendi. Aynı zamanda, daha önce yayınlanan ilk baskıya göre genişletilmiş yeni içeriğiyle rehber; Araban’dan Yavuzeli’ne, Nizip’ten Karkamış’a kadar kentin tüm dokularına ışık tutuyor. Kitabın yayına hazırlanmasına öncülük eden GBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, "Hasan Yelken’in kaleme aldığı bu eser, yalnızca bir gezi rehberi değil, aynı zamanda kültürel bir bellektir. Gaziantep’in zenginliğini, tarihî yapıların yanı sıra doğasıyla, gastronomisiyle, halk yaşamıyla bütüncül bir bakış açısı içinde sunuyor. Gazikültür olarak bu çalışmayı dijital platformlarda da erişilebilir hale getirerek hem yerli hem yabancı ziyaretçilere Gaziantep’i en doğru kaynaklardan tanıtmayı amaçladık. Kültür yolculuğunda dijital rehberlerimizin sayısını artıracağız" diye konuştu.
Niğde Niğde’ye özgü dokuma halılar sanatseverlerle buluştu Niğde yöresine özgü geleneksel motiflerin bulunduğu el dokuması halılar, Niğde Belediyesi Sanat Galerisi’nde ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Her bir motifinin derin anlamlar taşıdığı, dokuyan kadınların yaşam tarzını anlattığı birbirinden farklı desen ve özelliklere sahip halılar; Halıcılık, El Sanatlarını Geliştirme ve Yayma Birliği ile Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü iş birliğinde açılan sergi ile ziyarete açıldı. Halıcılık, El Sanatlarını Geliştirme ve Yayma Birliği Müdürü Bilgehan Harmanşah, Niğde’de halıcılığın köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirterek; "Niğde’nin hemen her köyünde halıcılık yapılırdı. 1600-1700’lü yıllarda Bor ilçesinde İngilizlerin açtığı halı atölyeleriyle başlayan bu gelenek, yıllar içinde yöre kültürünün önemli bir parçası haline geldi" dedi. Harmanşah, özellikle son yıllarda el sanatlarına olan ilginin azalmasıyla birlikte halıcılığın da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Harmanşah; "Bizler bu geleneği yaşatmak amacıyla kurslar açtık, desenleri arşivledik ve birçok halıyı yeniden dokuduk. Her halı, dokuyan kişinin duygularını ve hikâyesini taşıyor. O dönemlerde sosyal medya yoktu ve insanlar duygularını halılara ilmik ilmik işliyordu" diye konuştu. "Bu halılar kültürel bir miras" Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Elif Belkıs Baştürk ise, serginin amacının unutulmaya yüz tutmuş halıları gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu belirtti. Baştürk; "Bu eserler sadece bir halı değil, bir toplumun kültürel mirasıdır. Her bir ilmekte, dokuyan kişinin ruhunun ve duygularının izleri var. Bu nedenle her halı benzersizdir ve büyük bir değere sahiptir. Ellerinde böyle eserler bulunanların bu kıymetli mirası koruması gerekiyor" dedi. Niğde’ye özgü desenlerin yer aldığı 50 farklı halının bulunduğu serginin kalıcı hale getirilmesi, geleneksel motiflerin zenginliğini ve yöre kültürünü yansıtan desenlerin gelecek kuşaklara aktarılması için halı müzesi açılması hedefleniyor.