SAĞLIK - 20 Kasım 2019 Çarşamba 11:27

"Her iki reçeteden birinde antibiyotik var"

A
A
A
"Her iki reçeteden birinde antibiyotik var"

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Rabin Saba, "Türkiye’de yazılan her iki reçeteden birinde antibiyotik yer alıyor. Antibiyotiğin yanlış kullanım oranları ise yüzde 60’ları buluyor" dedi.


Medstar Antalya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Rabin Saba, toplumda sık başvurulan antibiyotiğin kullanımı hakkında bilgi verdi. Saba, antibiyotiğin mikroorganizmaların yaşamına karşı kullanılan ilaçların genel adı olduğunu söyledi. Antibiyotiğin doğru endikasyonda kullanılması gerektiğine dikkat çeken Saba, “Bir endikasyonumuzun olması lazım. Ama bu endikasyon kesinlikle bir diş ağrısı olmayacak, kol ağrısı olmayacak. Antibiyotik ile tedavi edilebilir bir hastalığın olması gerekli. Aynı zamanda vereceğimiz antibiyotik bu hastalığa etkin olabilmeli ve veriliş nedeni doğru olmalı. Antibiyotiği doğru zamanda kullanmamız lazım” dedi.



“Antibiyotik, virüslere karşı etkisizdir”


Türkiye’de yazılan her iki reçeteden birinde antibiyotiğin yer aldığını kaydeden Dr. Saba, yanlış kullanım


oranlarının ise yüzde 60’larda olduğunu belirtti. Saba, “Kış ayında vatandaşların burnu akınca hemen antibiyotik kullanılıyor. Nezleyi, soğuk algınlığını yapan etkenlerin hemen hemen hepsi virüslerdir. Vücudumuzda mikroorganizmalarla denge içinde yaşıyoruz. Virüslere karşı bu antibiyotikler etkisizdir. Etkisiz şeyleri kullandığımızda hastayı tedavi edemiyoruz. Antibiyotik kullandığımız zaman bize faydalı olan bakterileri de ortadan kaldırıyoruz. Hastanın florasını bozuyoruz. Maliyeti arttırıyoruz ve de dirençli mikroorganizma gelişmesini sağlıyoruz” diye konuştu.


Vücudun mikroorganizmalarla denge içerisinde olduğunun altını çizen Saba, bilinçsiz kullanılan antibiyotiklerde vücutta bulunan faydalı bakterilerin de etkilendiğine değindi.



"Direnç gelişirse tedavi zorlaşıyor"


Rabin Saba şöyle devam etti:


“Antibiyotik direnci dediğimiz zaman, mikroorganizmalar direnç geliştirdiği zaman tedavi edilmesi daha güç oluyor. Tedavi edilemediği ve dirençli olduğu için daha fazla ölüme neden oluyor. Ve başka bir hastaya yayılımı daha kolay oluyor. Hem maliyeti arttırıyoruz hem de hastanın tedavi edilebilirlik şansını azaltıyoruz. Her yaşı, her ülkeyi ve her bölgeyi tutabiliyor. O yüzden antibiyotik kullanımını en başından itibaren akılcı bir şekilde yapmak zorundayız. Doğru bir endikasyonumuz olmalı, doğru antibiyotiği seçmeliyiz.”



“Komşularından antibiyotik alıyorlar”


Saba, bazı hastaların sürekli antibiyotik istediğini ifade ederek, antibiyotik konusunda vatandaşların bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Dr. Saba, “Biz vermesek bile komşusundan alıyor. Ya da evdeki antibiyotikleri bulup kullanmaya çalışıyorlar. Bunlar doktora düşen görevler olduğu kadar, topluma da düşüyor. Bireyler de bilinçlenmeli ve gereksiz antibiyotik kullanmamalı. Komşularından antibiyotik istememeleri gerekiyor. Devletin de antibiyotik politikası geliştirip, halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.



"Antibiyotikler kontrol edilmeli"


Hayvanlarda ve tarımda da antibiyotiğin yaygın bir şekilde kullanıldığını kaydeden Saba, “Bu antibiyotik kullanımı da antibiyotik direncine yol açıyor. Sadece insanlarda değil, hem tarımda hem de hayvanlarda kullanılan antibiyotiklerin de kontrol edilmesi mutlaka gerekiyor” dedi.



"2050 yılında ilk sırada yer alacaklar"


Dr. Saba, spor yaparak, sigaradan uzak durarak, uyku sağlığına dikkat ederek ve ruhsal durumu en yüksek seviyede tutarak bağışıklık sisteminin güçleneceğini vurguladı. Prof. Dr. Saba sözlerini şöyle noktaladı:


“2016 yılında yapılan bir çalışmada, 2050 yılında ölüm nedenlerinde birinci sırada antibiyotiğe dirençli mikroorganizmalarla gelişen enfeksiyonların olduğu gösteriliyor. Bizim için en önemli konu hastanın yaşamıdır. Bu durum hasta yaşamımızı kaybetmemize neden olacak. Bunun aynı zamanda maliyeti de olacak. Avrupa’da dirençli mikroorganizmalara harcanan para 1,5 milyar avrodur.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.