KÜLTÜR SANAT - 07 Mayıs 2025 Çarşamba 12:32

IV. FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali başlıyor

A
A
A
IV. FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali başlıyor

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tarafından Antalya’nın lezzetlerini dünyaya tanıtmak amacıyla 4 yıl önce başlattığı FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali, 9-11 Mayıs tarihleri arasında Karaalioğlu Parkı’nda kapılarını açıyor. Her geçen gün büyüyen ve içeriği zenginleşen festival bu yıl da ‘Akdeniz Mutfağı’ temasıyla dünyaca ünlü Michelin Yıldızlı şefleri, gastronomi profesyonellerini, Türkiye’nin önemli yatırımcıları ve gurmelerinin yanı sıra lezzet tutkunlarını ağırlayacak.


Yerli üreticiyi ve tarımı desteklemek, doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek, Antalya’da yetişen tarımsal ürünlerinin gastronomideki yerini tanıtmak amacıyla "Akdeniz Mutfağı" temasıyla Karaalioğlu Parkı’nda bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali, kapılarını açmaya hazırlanıyor.


Bu yıl 9-11 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde üç gün boyunca atölyeler, tadım etkinlikleri, yarışmalar, panel, söyleşi ve konserlerle dolu dolu bir lezzet buluşması gerçekleşecek. Festivalde bu yıl genç şef adayları, gastronomi bölümü öğrencileri ve akademisyenlerle bilginin buluşmasına tanıklık ederken, Antalya lokal ürünleri, sokak lezzetleri, sergiler, gastronomi yarışmaları, yöresel ürünler stantları ve konserler olacak. Festival kapsamında Ceylan Ertem ve Simge de Antalyalı hayranlarıyla buluşacak. Otel şeflerinin yarışacağı, yerel şef yarışması ve üniversiteli şefler gastronomiye dair hünerlerini sergileyecek.



Panel, söyleşi ve atölyeler


4. FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’nin açılışı, 9 Mayıs Cuma günü saat 17.00’de Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya protokolü ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek. Açılışın hemen ardından ise sektör profesyonellerinin katılımıyla, "Akdeniz Şehirlerinde Gastronomi Turizminin Gelişimi & Deneyim Odaklı Rotalar" konulu panel gerçekleşecek. Etkinlik sahnesinde dünyaca ünlü şefler "Akdeniz"in Kalbinden Dünya Sofralarına Uzanan Ürünler" konulu söyleşi ve workshoplar düzenleyecek. Festivalin ilk günü saat 21.00’de Ceylan Ertem Konseri ile son bulacak.



Dünyaca ünlü şefler festivalde


Festivalin ikinci günü de dolu dolu bir içerikle ziyaretçilerini karşılayacak. 10 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00’ten itibaren gastronominin her yönüyle ele alınacağı paneller düzenlenecek. Michelin yıldızlı şefleri, gurmeleri, gastronomi ve turizm yazarlarını, sektörün farklı alanlarındaki profesyonelleri ağırlayacak festivalin ikinci günü birbirinden renkli ve konukların konuşmacı olarak yer alacağı workshoplar düzenlenecek. Şef Ömür Akkor, Şef Arda Türkmen, MasterChef Mehmet Yalçınkaya, MasterChef Somer Sivrioğlu etkinlik sahnesinde düzenlenecek workshoplarda lezzete ve mutfağa dair önemli bilgiler verecek.



Antalya’nın yöresel lezzetleri ön planda


Lezzetin ve kültürün izinde bu yıl dördüncü kez düzenlenecek 4. FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’nde Antalya’nın narenciye, susam gibi özel ürünleri ön planda olacak. Festivalin üçüncü ve son günü olan 11 Mayıs Pazar günü ise workshop ağırlıklı bir program ziyaretçilere sunulacak. Şef Rafet İnce ile Topraktan Masaya, Atıksız Mutfak Şefi Özge Şahin’in konuşmacı olduğu Baharın Tenceresi: Bakla & Kuskusla Yeşeren Lezzetler, Elif Korkmazel’den Antalya’nın Geleneksel Mutfağında Yapılan Kömbe Tarifi, Türev Uludağ’ın Akdeniz’in Dengesinde: Susamlı Aslan & Turunç, beslenme Uzmanı Dilara Koçak’ın konuşmacı olduğu İyi Yaşamın Lezzetli Hali: Antalya’nın Doğal Ürünleri ile Sağlıklı Mutfak, Şef Asuman Kerkez ile Turuçlu Vişne Sosu Eşliğinde Pazılı Balık Dolması başlıklı workshopların yanı sıra Bir Çiftçi Annenin Başarı Hikayesi’nin anlatılacağı ve Ümmiye Koçak’ın konuşmacı olduğu birbirinden renkli workshoplar festivale renk katacak.



IV. FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali başlıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.