KÜLTÜR SANAT - 10 Ekim 2025 Cuma 11:47

Kaleiçi Old Town Festivali gala yemeğiyle başladı

A
A
A
Kaleiçi Old Town Festivali gala yemeğiyle başladı

Antalya Muratpaşa Belediyesi tarafından bu yıl 10’uncusu düzenlenen Kaleiçi Old Town Festivali, bir otelde gerçekleştirilen gala yemeğiyle başladı. Açılış gecesi, 21 ülkeden 26 şehrin katılımıyla, şehirler arasında dostluk köprülerinin kurulduğu bir buluşma noktası oldu.


Muratpaşa Belediyesi’nin, bir yanı uçsuz bucaksız maviliğiyle Akdeniz’e açılan, diğer yanı konakları ve begonvillerle çevrili sokakları ve meydanlarıyla tarihe uzanan Antalya’nın tarihi kent merkezinde düzenlediği Kaleiçi Old Town Festivali başladı. Bu yıl 21 ülkeden 26 şehrin katıldığı festivalin gala yemeği bir otelde gerçekleşti. Belediye Başkanı Ümit Uysal ve eşi Ümran Uysal’ın ev sahipliğindeki geceye çok sayıda davetli katıldı.



"Gelecek kuşaklar da burada buluşmalı"


Başkan Uysal, gecede yaptığı konuşmada, Kaleiçi Old Town Festivali’nin kültürleri bir araya getiren ve dünyanın ortak sorunlarına çözümler aranan hem kültürel hem de diplomatik bir çalışma olduğuna vurgu yaptı. Başkan Uysal gecede konuşmasına şöyle devam etti:


"Savaşların hüküm sürdüğü vahşi bir politik ortam var dünyamızda. Her şey çok hızlı yaşanıyor. Çok hızlı tüketiliyor. Kültürel varlıklar; bize bu hayatın hissederek, daha yavaş, ritimle, dolu dolu, anlaşılarak yaşanabileceğini gösteriyor. Bu duygu, dünyamızın ihtiyacı olan duygu. Bu duygu barış demek, estetik demek. Katılımcı bütün şehirler, burada geçirdikleri üç gün boyunca sadece temsil ettikleri şehirleri ve kendilerini değil şehirlerinin bütün insanlarını da bir araya getirmiş gibi oluyor. Dünyanın çeşitli şehirlerinin temsilcileri bu festivalle bir araya geliyor. Şehirlerin kültürel varlıkları da ruhları da gelecekleri de burada buluşuyor. Gelecek kuşakları da burada buluşmalı."



"Dostluk ve iş birliği"


Çek Cumhuriyeti Prag 6 Belediye Başkanı Jakub Starek, Kaleiçi Old Town Festivali’ni şehir diplomasisi açısından çok önemli bulduğunu söyledi. Başkan Starek, "Bizim için en büyük sorunlardan biri, dünyada ve siyasette artan kutuplaşma. Bu festival, dostluk ve birlikte çalışma konusunda ilerlemenin yolunu gösteren bir örnek" dedi.



"Türk halkı hakkında, kültürleri, tarihleri ve gastronomileri hakkında çok şey öğreniyoruz"


Romanya Sibiu Belediye Başkanı Astrid Fodor ise festivalin şehirler arasında güçlü bağlar kurduğunu belirterek, "Bu harika bir festival ve harika insanlar. Bu festival aracılığıyla dünyanın dört bir yanındaki birçok şehirle ağ kuruyorsunuz. Ve bu çok önemli. Bizler de farklı yerlerden gelerek Türkiye hakkında, Türk halkı hakkında, kültürleri, tarihleri ve gastronomileri hakkında çok şey öğreniyoruz ve dost oluyoruz" şeklinde konuştu.



"Projeler aracılığıyla birleşme ve kültürel etkinlikleri paylaşma fırsatına sahip oluyoruz"


Ukrayna Kamıanets-Podılskyı Belediye Başkanı Mykhailo Positko da kültürel kaynaşma açısından festivali çok değerli bulduğuna vurgu yaptı. Başkan Positko, "Bu festivale katılarak farklı halkların kültürlerini tanıma, çeşitli projeler aracılığıyla birleşme ve kültürel etkinlikleri paylaşma fırsatına sahip oluyoruz. Bu bizim için hem çok önemli hem de çok faydalı. Eminim ki bu tür birliktelikler, ortak etkinlikler ve iletişim, festivalin daha da güçlenmesine ve gelişmesine katkı sağlayacak" ifadelerini kullandı.



"Yalnızca tarih değil; dil, müzik, dans, kültür. Birbirimizi bu festivaller aracılığıyla tanıyor ve anlıyoruz"


Moldova Komrat Belediye Başkanı Sergey Anastasov ise "Böyle festivaller her devlet için gerekli. Yalnızca tarih değil; dil, müzik, dans, kültür. Birbirimizi bu festivaller aracılığıyla tanıyor ve anlıyoruz" dedi.


Galanın sonunda Başkan Uysal, festivale katılan belediye başkanları, temsilci ve heyetlere plaketlerini takdim etti.



Heyetler Muratpaşa’da


Diğer yandan, 12 Ekim’e kadar devam edecek festivalin ikinci günü yabancı şehir heyetlerinin Belediye Başkanı Ümit Uysal’ı ziyaretiyle başladı. Başkan Uysal, konuklarını belediyenin kültür salonunda ağırladı. Ziyarette karşılıklı hediyeler takdim edildi.



Kaleiçi Old Town Festivali gala yemeğiyle başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BAL-GÖÇ Genel Kurulu’nda usulsüzlük iddiaları Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ)’ün 20. Olağan Genel Kurulu, tartışmalı bir seçim sürecine sahne oldu. Dernek üyesi Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, seçimlerin şaibeli ve organize usulsüzlüklerle yürütüldüğünü iddia ederek yaşananlara tepki göstermek için adaylıktan çekildi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Yardımlaşma Dayanışma Derneği 20. Olağan kurulu bazı üyelerin aidat yatırmalarına rağmen oy kullanmalarının engellendiği iddialarıyla tartışmalı olarak başlamıştı. İlerleyen saatlerde adaylardan Prof. Dr. Fahriye Vatansever mevcut yönetimin hukuksuz davranarak demokratik bir seçim yarışında bulunmadığını iddia ederek adaylıktan çekildiğini açıkladı. Vatansever,’ Bugün, BAL-GÖÇ’ün 20. Olağan Genel Kurulu’nda, dernek tarihinin en şaibeli, en organize ve en açık usulsüzlüklerle yürütülen seçim sürecine tanıklık ettiklerini’ iddia ederek şunları söyledi: " 21 Aralık’ta yapılan ilk oturumda 2 bin119 kişi olarak tutanak altına alınan hazirun listesi, 28 Aralık’taki seçim gününde hiçbir şeffaf açıklama yapılmadan 2 bin 500 kişiye çıkarılmıştır. Bu artış hileli ve adaletsizdir. Bu artış, manipülasyonun ve organize müdahalenin açık göstergesidir. Aidatını ödediği halde üyeler hazirun listelerine alınmamıştır. Aidatını ödeyen delegeler keyfi gerekçelerle salona alınmamış, Yüzlerce üyemiz yaşlı, kadın, genç demeden yağmur ve soğuk altında saatlerce dışarıda bekletilmiştir. Yaşananlar bir seçim değil, Masa başında kurgulanmış bir senaryodur. Ve biz bu senaryonun figüranı olmayı reddettik. Bu hileli düzene ortak olmadık. Bu adaletsizliğe susarak meşruiyet kazandırmadık. Hakkı yok sayanların karşısında durmayı seçtik. İradesi gasp edilenlerin sesi olmayı görev bildik. BAL-GÖÇ, Balkan göçmenlerini temsil etmeyen, Balkanlarla bağı olmayan anlayışlar eliyle yönetilemez. Balkan göçmenlerinin iradesi, bu iradeye ait olmayan yapılar tarafından belirlenemez. BAL-GÖÇ Balkan göçmenlerinindir ve Balkan göçmenlerinin iradesi gasp edilemez. Buna asla müsaade etmeyiz. Bugün yaşanan bu utanç verici tabloyu bizlere dayatmaya çalışanlarla ne yol yürürüz ne de bu anlayışla yan yana dururuz. Çünkü BAL-GÖÇ, masa başı hesapların değil; Balkan göçmenlerinin alın terinin, hafızasının ve onurunun adıdır. BAL-GÖÇ bizim için sadece bir dernek değildir. BAL-GÖÇ bir davadır, bir kimliktir, bir hafızadır. Kurulan her cümle, verilen her mücadele; göçle yoğrulmuş binlerce insanın emeği, acısı ve onurudur. Bizi susturabileceklerini sananlara sesleniyoruz. Balkan göçmenleri susturulamaz. Mücadelemiz bitmedi. Bugün değilse, yarın Yine, yeniden, omuz omuza var olacağız. Çünkü biz yalnızca Balkanlardan göç etmedik; O acıyla, o onurla büyüdük. Ve şimdi, bu çatıdan kimse bizi silemez. Susmayacağız ve BAL-GÖÇ’e yakışan onurumuzla davamıza devam edeceğiz."