GÜNDEM - 07 Aralık 2025 Pazar 15:08

Kepez’de "Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar" konuşuldu

A
A
A
Kepez’de "Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar" konuşuldu

Kepez Belediyesi, Türk kadınlarının seçme ve seçilme hakkını kazandıkları 5 Aralık’ta ‘Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar’ mottosuyla akademisyen ve hukukçuları buluşturan panele ev sahipliği yaptı.


Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün birçok ülkeden önce 5 Aralık 1934’te Türk kadınlarına armağan ettiği seçme ve seçilme hakkının 91. yılı, Kepez’de düzenlenen ‘Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar’ paneliyle kutlandı. Kepez Belediyesi ev sahipliğinde,Konyaaltı Lions Kulübü işbirliğiyle Antalya Bilim Merkezi’nde düzenlenen panelde hukukçu ve akademisyenler bir araya geldi. Moderatörlüğünü Burçin Çakın Boyacı’nın üstlendiği panelde Hukukçu Figen Çalıkuşu ‘Erkek Egemen Toplumda Kadın Olmak’, Prof. Dr. Nurşen Adak ‘Türkiye’de Kadın Hakları Mücadele ve Kazanımları’, Av. Pınar Toğaç Bulut ise ‘Türk Kadınının Siyasi Tarihi’ başlıklı konuşmalar yaptı.



"Kadınlar değişirse dünya değişir"


Kepez Belediye Başkan Yardımcısı Evrim Yalçın, Başkan Mesut Kocagöz’ün sevgi ve selamlarını ileterek başladığı konuşmasında, "Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere açtığı yolda, Cumhuriyetimizin kadınlarını ön plana çıkaran tarihi bir güne hep birlikte eşlik ediyoruz. Bugünü ‘Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar’ başlığıyla daha da anlamlandırarak değerli konuklarımızı ağırlıyoruz. Bu anlamlı günde bizlere destek veren tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyoruz. Konyaaltı Lions Kulübü’ne belediyemizle gerçekleştirdikleri iş birliği için ayrıca şükranlarımızı sunuyoruz" dedi.


Neşet Ertaş’ın "Kadınlar insandır, biz erkekler ise insanoğlu" sözlerini hatırlatan Yalçın, "Kadınlar değişirse dünya değişir. Kadınlar güzelleşirse, dünya güzelleşir" diye konuştu.



"Kadınlar cephede erkeklerle birlikte ülkenin kurtuluşu için büyük mücadeleler verdi"


CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı da, kadınların cephede erkeklerle birlikte ülkenin kurtuluşu için büyük mücadeleler verdiğini ve önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Atatürk’ün eğitim devrimini hayata geçirirken birçok kadını yurt dışına öğrenim görmeye gönderdiğini hatırlatan Kamacı, "Onlar orada aldıkları eğitimle adeta birer ateş olarak ülkemize dönmüş ve kadın devriminin kıvılcımını yakmışlardır" dedi. Kamacı, kadınların 91 yıl önce elde seçme ve seçilme hakkını kazandıklarını belirterek, "Bu büyük kazanımı elde eden tüm kadınlarımızı kutluyorum" diyerek sözlerini tamamladı.


Panelin moderatörü Burçin Çakın Boyacı, "Bugün kalbimiz biraz buruk fakat boynumuz bükük değil. Hala istediğimiz noktada değiliz; kırgınız ama küs değiliz. 91 yıl sonra kadın kotasının hala dolmuyor oluşu bizleri rahatsız etse de, mücadelemizi yüreğimize katık ettik. Yılmayacağız; başımız dik, hak ettiğimizi er ya da geç alacağız" dedi. Seçme ve seçilme hakkının 91. yılını kutladıklarını belirten Boyacı, "Aslında bunu yalnızca bir seçme ve seçilme hakkı olarak görmemek gerekir. Bu hak, kadınların toplumsal hayatta var olabilmesinin, eşitlik mücadelesinin ve özgürleşmesinin temel taşlarından biridir" ifadelerini kullandı.



"Kadınlar aktif olarak hayatın içinde"


Eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve eski Antalya Milletvekili Hasan Subaşı ise, "Henüz birçok ülkede kadınlara bu haklar verilmemişken, Atatürk Türk kadınına bu hakları kazandırmıştı. Bugün geldiğimiz noktada öğretmenlerimize, doktorlarımıza ve pek çok meslek grubuna baktığımızda kadınlarımızın aktif olarak hayatın içinde yer aldığını ve eşitliği görüyoruz. Ancak kadınların her zaman dile getirdiği ve mücadele verdiği gibi siyaset hayatında bu haklar verildiği günden bu yana ilerleme değil, ne yazık ki zaman zaman gerileme olduğunu da müşahede ediyoruz. Sorun kadınların mücadelesinde değil, belki de Türk siyasetinin çok çekişmeli, çok zorlu bir yapıya dönüşmesindedir. Bu nedenle kadınların mücadelesinin yanında, siyasetin de topyekün bir düzenleme ve iyileştirmeye ihtiyaç duyduğu açıktır" dedi.


Konyaaltı Lions Kulübü Başkanı Av. Pınar Toğaç Bulut, 5 Aralık ve 8 Mart’ın toplumda çoğu zaman yanlış anlaşıldığını belirterek, "Kadınlar bu haklarını büyük bir mücadeleyle kazandılar. 1934 yılı öncesinde kadınların başlattığı çok ciddi bir hak arayışı ve örgütlü bir mücadele vardır. Ancak biz bunları çoğu zaman görmezden geliyoruz. Bu nedenle Türk kadını olarak asıl kutlamamız gereken gün bugün. Bugün bizim günümüz; hepimiz için mutlu ve kutlu olsun" diye konuştu.



"Sadece kadınların problemi değil"


Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı ve AÜ Kadın Çalışmaları-Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurşen Adak, konuşmasında kadın sorunlarının kadın haklarıyla olan bağını ele aldı. Adak, "Kadın sorunu, sadece kadınların sorunu değildir; aslında kadın–erkek eşitsizliğinin sebep olduğu toplumsal sorunlardır. Bu sorunlar hem kadınların hem erkeklerin sorunudur ve ancak birlikte çözülebilir. Örneğin siyasetteki sorunları sadece kadınlarla konuşarak çözebilir miyiz? Hayır. Bunları erkeklerle dayanışma ve iş birliği içinde çözebiliriz" dedi.



"Boşanan kadınlarda şiddet daha yüksek"


Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet araştırmalarının verilerini paylaşan Prof. Dr. Adak, evli ve boşanmış kadınlar arasındaki şiddet oranlarının arttığını söyledi. Adak, evli kadınların yüzde 26’sının, boşanmış kadınların ise yüzde 62’sinin psikolojik şiddet gördüğünü, ekonomik ve fiziksel şiddet oranlarında da boşanmış kadınların yine daha çok şiddete maruz kaldığını bildirdi. Bu verilerin boşanmış olmanın doğrudan şiddete maruz kalma ihtimalini artırdığını gösterdiğini belirten Adak, "Kadınlar şiddet gördüğü için boşanıyor ancak boşandığı için de şiddet görmeye devam edebiliyor. Bu döngüyü kırmak ise ne yazık ki sanıldığı kadar kolay değil" ifadelerini kullandı.


Panelin son konuşmacısı Hukukçu Figen Çalıkuşu, "Erkek egemen toplumda kadın olmak nasıldır? Erkek egemen bir toplumda zamanla bazı şeyler değişebilir; ancak özünde erkek kendisine hak gördüğünü kadına yasak görür" dedi. Kadınlara yönelik şiddet ve yargı süreçlerine de dikkat çeken Çalıkuşu, tahrik indirimlerine değindi. Çalıkuşu, erkek egemen toplumda yetişen birinin kendisini bir kadının yerine koyamayacağını, kadının gözünden bakamayacağını da sözlerine ekledi.


Kadınların cinsiyetçi bir sistem fanusu içine hapsedildiğini savunan Çalıkuşu, "Bugün 5 Aralık" diyerek, Atatürk’ün 5 Aralık’ta kanunun kabul edilmesinin hemen ardından söylediği bir sözü şöyle hatırlattı:


"Bu sözü özellikle önemsiyorum. Atatürk o konuşmasında sıcağı sıcağına şöyle diyor: ‘Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı Kanunu, Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir.’ Belli ki Mustafa Kemal Atatürk şunu düşündü: Eğer kadın seçme ve seçilme hakkına kavuşursa, toplum sosyal hayatta da büyük bir dönüşümü başaracaktır. Ama biz bunu başaramadık" dedi.



Kepez’de "Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar" konuşuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Stanimir Stoilov: "Ön bölgeye 3 transfer yapılacak " Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, Trabzonspor maçının ardından, "Trabzonspor gibi bir takıma karşı hata yapmamanız ve yakaladığınız fırsatları kesinlikle değerlendirmeniz gerekiyor. Son bölgedeki sonuçlandırma problemini biliyoruz ve bu nedenle ön bölgeye 3 transfer yapılacak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Göztepe, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’a 2-1 mağlup oldu. Mücadele sonrasında düzenlenen basın toplantısında Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, karşılaşmaya dair açıklamalarda bulundu. İlk yarıda taktiksel bir oyun oynadıklarını ve bu bölümde rakibe fırsat vermediklerini ifade eden Stoilov, "Gerçekten zor bir maçtı. İlk yarıda daha taktiksel bir oyun oynadık ve bu bölümde rakibe fırsat vermedik. Hatta son dakikada kaleciden dönen bir top vardı, orada Bokele’nin 3 metreden kaçırdığı bir gol pozisyonu oldu. O bölümde golü bulabilirdik. İkinci yarı için ise maçtan önce de belirtmiştim; yapılan hatalarda rakibin hemen cezalandırma potansiyeli olduğunu biliyorduk ve gerçekten de böyle oldu. 2-0’dan sonra çok fazla fırsat yakaladık, gol bulmaya çalıştık. Çok da güzel bir gol bulduk fakat bunun dışında 5-6 tane çok net fırsattan yararlanamadık. Sonuçlandırmalardaki sıkıntımız maalesef devam ediyor. Trabzonspor gibi bir takıma karşı hata yapmamanız ve yakaladığınız fırsatları kesinlikle değerlendirmeniz gerekiyor fakat bunda başarılı olamadık. İkinci yarıda taraftarımızın oluşturduğu muhteşem atmosferle ve sahadaki destekle sonuna kadar mücadelemizi sürdürdük. Bu bizim için bir zorunluluktu ancak istediğimiz sonucu alamadık. Aslına bakarsanız yaz döneminden itibaren bu sıkıntının farkındayız. Daha önce de söylediğim gibi yıl sonuna kadar maksimum puanı toplamamız gerekiyor. Ardından ön bölgeye minimum 3 oyuncu eklememiz şart ve bunların fark oluşturacak, yakaladığımız pozisyonları değerlendirecek oyuncular olması gerekiyor. Son bölgedeki sonuçlandırma problemini biliyoruz ve bu nedenle ön bölgeye 3 transfer yapılacak" ifadelerini kullandı.
İzmir Fatih Tekke: "Alınan 3 puan çok değerli" Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke, Göztepe karşılaşmasının ardından ligin en zorlu ve en sert deplasman maçına çıktıklarını belirterek, "Bu kadar eksiğe rağmen maçın son bölümünde ceza sahasını savunmaya çalıştık ve uzun toplar nedeniyle Onuachu’yu geriye çektik. Bu nedenle alınan 3 puan çok değerli" dedi. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Göztepe’yi 2-1 mağlup etti. Karşılaşma sonrasında düzenlenen basın toplantısında Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke, açıklamalarda bulundu. Oyunun bir bölümünde baskı yediklerini dile getiren Tekke, "Ligin en zor ve en sert takımlarından biriyle deplasmanda karşılaştık. Çok fazla eksiğimiz vardı ancak buna rağmen özellikle ilk yarıda oyun kontrolünü elimizde tuttuk. Rakibin baskı kurmasını engelleyecek şekilde konumlandık. Ön tarafta çok üretken olmayabiliriz fakat bana göre hem serbest vuruşlarda hem duran toplarda hem de birçok detayda rakibin önündeydik. Sadece bir pozisyonda geçiş şansı verdiğimizi düşünüyorum, onun dışında oyun tamamen bizim kontrolümüzdeydi. Bu da planlarımızdan biriydi ve bunu başarılı şekilde uyguladık. Özellikle yeni oynayan oyuncuların performansı ve coşkuları gayet iyiydi. İkinci yarının başında basit hatalar ve hızlı başlayan oyun nedeniyle baskıyı üzerimize aldık ve bu durum bir süre oyunu bıraktırdı. Oynamayı bıraktığımız bölümde kenarlardan, uzun toplarla ve seken toplarla baskı yedik. Pozisyonlardan birinde kırmızı kart çıktı; son adam olduğu için kırmızı kart gibi görünse de faulün varlığı tartışılabilir. Maçla ve hakemle ilgili olumlu şeyler söyleyebilirim ancak şu anda bunlara değinmenin gerekli olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı. "Alınan 3 puan çok değerli" Genel hatlarıyla buradaki atmosferi, duygu durumunu doğru şekilde karşılayıp çok ciddi bir cevap verdiklerini düşündüğünü belirten Tekke, "Bu kadar eksiğe rağmen maçın son bölümünde ceza sahasını savunmaya çalıştık ve uzun toplar nedeniyle Onuachu’yu geriye çektik. Bu nedenle alınan 3 puan çok değerli. Oyuncuların mücadelesi, sertliğe verdikleri karşılık ve sahaya koydukları irade bana göre son derece kıymetliydi. Her birine teşekkür ediyorum, hayırlı uğurlu olsun" diye ekledi. "İyi bir insan olmayı beceremediğimiz sürece sosyal medyadaki yorumlar gerçekliği yansıtmaz" Birkaç gün önce başlayan ve herkesin ortak karar verdiği bir pozisyon üzerinden insanların güven duygusu sarsıldığını aktaran Tekke, "Bu güvensiz ortamı güvenli hale getirmek için önce iyi insan nasıl olunur düşünmemiz lazım. İyi bir insan olmayı beceremediğimiz sürece sosyal medyadaki yorumlar gerçekliği yansıtmaz. Türkiye’de özellikle son 1-2 yıldır teknik adamlar işlerini doğru yapmaya çalışıyor ve saygıyı hak ediyorlar. Ancak bu saygı yok. Aynı şekilde yeni düzen içinde antrenman yapmayan oyuncu zaten devam edemez; buna rağmen onlar da yeterli saygıyı görmüyor. Kulüp başkanları için de durum aynı. Güvenin ve saygının olmadığı bir ortamda oyunu hayatın merkezine koyarsanız sorun büyür. Yıllar önce söylediğim gibi problem iyi oyuncu-kötü oyuncu değil; iyi insan-iyi olmayan insan problemidir. Bir şeyin yasal olması onun ahlaki olduğu anlamına gelmez. Ahlaktan uzaklaştığımız sürece çözüm üretemeyiz. Bu nedenle toplumsal olarak köklerimizdeki değerlerden uzaklaşmamalı ve ‘iyi’ kavramının içini doldurmalıyız. Bunun sağlanması için gerekli adımları da yetkililerin atması gerekir; bana göre çözüm budur" ifadelerini kullandı.