KÜLTÜR SANAT - 13 Ekim 2025 Pazartesi 10:58

Litvanyalı turistler tarihi köye hayran kaldı

A
A
A
Litvanyalı turistler tarihi köye hayran kaldı

Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı tarihi Sarıhacılar köyü, İpek Yolu üzerinde düzenlenen kültür ve doğa yürüyüşleriyle yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.


Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı tarihi Sarıhacılar köyü, Litvanya’dan gelen turist kafilelerinin yeni gözdesi oldu. Turizm firmaları tarafından düzenlenen kültür turları kapsamında köyü ziyaret eden Litvanyalı turistler, tarihi camiyi, düğmeli evleri ve İpek Yolu güzergâhını gezerek geçmişle iç içe bir gün geçirdi.


Köyün taş ve ahşaptan yapılmış düğmeli evleri ile yüzlerce yıllık geçmişe sahip camisini hayranlıkla gezen Litvanyalı turistler, rehberlerden köyün tarihi ve mimari özellikleri hakkında bilgi aldı. Ziyaretçiler, özellikle Osmanlı döneminden günümüze ulaşan evlerin dokusunu korumasına ve İpek Yolu üzerindeki eski ticaret kültürüne büyük ilgi gösterdi.


Sarıhacılar halkı ise Litvanyalı misafirlere yöresel ürünlerden oluşan köy kahvaltısı ikram ederek sürpriz yaptı. Gözleme, pekmez, reçel, keçi peyniri ve doğal baldan oluşan kahvaltı, turistlerden tam not aldı. Turistlerin her birine yörenin ada çayı hediye edildi.


Köyü gezen Litvanyalı turistler, Sarıhacılar’ın doğal güzelliği ve misafirperverliğinden etkilendiklerini belirterek, "Kendimizi geçmişin içinde bir film sahnesinde gibi hissettik" dedi.


Lüftanyalı turistlerden oluşan 50 kişilik bir grup, kültür ve doğa turu kapsamında Sarıhacılar’a gelerek hem tarihi hem de doğal güzellikleri yerinde görme fırsatı buldu. Osmanlı döneminden kalma cami ile geleneksel köy evlerini ziyaret eden turistler, ardından tarihi İpek Yolu’nun bir bölümünde yürüyüş yaptı.


Tur rehberi ve firma sahibi Mustafa Erkut, 9 yıldır bölgeye turist getirdiğini belirterek, "Bu yıl 10. yılımız olacak. Her geçen yıl artan bir grafik görüyoruz. Geçen sene Türkiye genelinde 30 bin Litvanyalı turisti ağırladık. Özellikle köy, kültür ve doğa turizmine büyük ilgi gösteriyorlar" dedi.



"Köy halkı bizi kahvaltı ile karşıladı"


Erkut, Sarıhacılar halkının misafirperverliğini anlatarak, "Bugün sağ olsun köy halkı bizleri çok güzel bir kahvaltıyla karşıladı. Yöresel incir reçellerinden, pişilerden, yufkalardan yedik. İnanılmaz samimi bir ortam vardı. Hatta bir turistimiz, ‘Böyle bir ortamı parayla hiçbir yerde bulamam,’ dedi. Bu sözleri duymak insanın bu işe olan sevgisini artırıyor" ifadelerini kullandı.



"Düğmeli evler turistleri etkiliyor"


Turistlere köydeki geleneksel düğmeli evlerin tarihini ve mimarisini de anlattıklarını belirten Erkut, "Evlerin ahşap ve taş karışımı yapısı onları çok etkiliyor. ‘Bu kadar taş var, nem olmaz mı?’ diye soruyorlar. Ben de ‘İşte o yüzden bu ağaçlar evin nefes almasını sağlıyor,’ diyorum. Bu açıklama onları şaşırtıyor. Normalde burada 1,5 saat kalıyoruz ama bugün sanırım 3 saatten çıkamayacağız. Çünkü çok mutlular, ben de onların keyfini bozmuyorum." diye konuştu.



"Bu yıl 82 tur düzenledim"


Bu yıl Sarıhacılar köyüne 82’nci turunu gerçekleştirdiğini ve yaklaşık 12 bin Litvanyalı misafir getirdiğini belirten rehber Erkut, Sarıhacılar’ın kendisi için özel bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, "Çok köy gezdim ama buradaki doğallığı hiçbir yerde yakalayamadım. Diğer köylerde modernleşme başlamış, yeni yapılar, internet, pimapenli evler var. Ama burada öyle değil. Burada her şey doğal haliyle korunuyor. Beton yapı girmemiş muhteşem bir köy. Bu doğallık hem bizi hem de turistleri büyülüyor. İlk kez gelen herkes adeta buraya aşık oluyor. İnşallah bu doğallık hep böyle korunur." dedi.


Litvanya’dan gelen turist Robertas Matusevıcıus, ilk defa böyle bir dağ köyünü ziyaret ettiğini belirterek, etrafın kayalık yapısı ve köy evlerinin farklı mimarisinin kendisini çok etkilediğini söyledi. Camiye hayran kaldığını, içindeki atmosferin caminin ne kadar eski olduğunu hissettirdiğini ve burada duygusal anlar yaşadığını ifade etti.



"Tekrar geleceğim"


Köyde verilen kahvaltı ve köy halkının misafirperverliği de Robertas’ın beğenisini kazandı. Daha önce tatmadığı incir reçelini ve köy ekmeğini denediğini, peynirlerin özellikle keçi peynirinin çok lezzetli olduğunu dile getirdi. Ziyaretin unutulmaz bir anı olduğunu belirten turist, en kısa zamanda tekrar gelmek istediğini söyledi.



"Türkiye’ye 12 kez geldim fakat buradan çok etkilendim"


Köyü ziyaret eden Litvanya’lı turist Ingrıda Yaıcıulyte ise, daha önce 12 kez Türkiye’ye geldiğini ancak ilk kez bu kadar otantik bir köy gördüğünü belirterek, "Gerçekten çok etkilendim. Burada yapılan kahvaltıda tattığım lezzetleri daha önce hiç yememiştim. Özellikle köy halkının hazırladığı pişi, reçeller ve yöresel kekik çayı çok hoşuma gitti. Hatta yanımda kekik çayı da aldım. Bundan sonraki Türkiye ziyaretlerimde de bu tarz yerleri gezmeye devam edeceğim" dedi.


Köy halkından Fatma Genç, bu yıl Sarı Aşılar köyüne Litvanyalı grupların özel bir ilgisi olduğunu belirtti. Son yıllarda Litvanyalılardan yoğun katılım olduğunu, ancak bu yıl ziyaretlerin daha da arttığını ifade eden Genç, 2025 yılında yaklaşık 12 bin Litvanyalı misafirin köyü ziyaret ettiğini söyledi.


Fatma Genç, "Misafirlerimiz köyümüzden, özellikle tarih ve kültürümüzden çok memnun ayrılıyorlar. Bugün onlara bir sürpriz hazırladık, yöresel kahvaltıda misafir ettik. Yufka ekmeğimiz, peynir çeşitlerimiz ve köyümüzde yetişen kekik ile ada çayımızı ikram ettik. Hepsi çok beğendi, çok mutlu oldular. Biz de çok mutlu olduk. İnşallah gelecek sene daha da kalabalık olarak tekrar bekliyoruz" dedi.


Kültür turlarının önümüzdeki aylarda da devam edeceği, Litvanya’dan yeni kafilelerin bölgeye geleceği öğrenildi.



Litvanyalı turistler tarihi köye hayran kaldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan beyaza büründü: Geçitlerde karla mücadele seferberliği Erzincan’da gece saatlerinde başlayan ve etkisini artıran kar yağışı, kent merkezini ve yüksek kesimleri beyaza bürüdü. Şehirde kartpostallık görüntüler oluşurken, ulaşımda aksama yaşanmaması için ekipler teyakkuza geçti. Erzincan’da beklenen kar yağışı, şehir merkezi ve yüksek rakımlı bölgelerde etkili olmaya başladı. "Beyaz gelinliğini" giyen kentte kar kalınlığı yer yer yükselirken, güne karla uyanan vatandaşlar araçlarının üzerinde biriken karları fırçalarla temizleyerek mesailerine başladı. Çocukların neşesi, büyüklerin çilesi oldu Park ve bahçelerde biriken kar, görsel bir şölen sunarken çocukların eğlence kaynağı oldu. Karın tadını çıkaran çocukların aksine, sürücüler ve işe gitmeye çalışan vatandaşlar zor anlar yaşadı. Belediye ve Karayolları ekipleri, ulaşımın etkilenmemesi için ana arterlerde ve kaldırımlarda temizlik çalışmalarını yoğunlaştırdı. Kritik geçitlerde aralıksız çalışma Kar yağışının en yoğun hissedildiği noktalar ise Erzincan’ı komşu illere bağlayan yüksek rakımlı geçitler oldu. Sakaltutan Geçidi: Erzincan-Sivas kara yolundaki 2 bin 160 rakımlı geçitte kar ve tipi ulaşımı olumsuz etkiliyor. Ahmediye Geçidi: Erzincan-Gümüşhane kara yolundaki 2 bin 120 rakımlı bölgede ekipler küreme ve tuzlama çalışmalarını sürdürüyor. Karayolları 164. Şube Şefliğine bağlı iş makineleri, geçitleri ulaşıma açık tutmak için 24 saat esasına göre çalışırken, bölge trafik ekipleri de zincirsiz ve hazırlıksız araçların geçişine izin vermiyor. Meteorolojiden "dikkatli olun" uyarısı Meteoroloji yetkilileri, yağışların yüksek kesimlerde devam edeceğini bildirerek buzlanma ve don olaylarına karşı uyarılarda bulundu. Özellikle şehirlerarası yola çıkacak sürücülerin; kış lastiği, zincir ve çekme halatı gibi ekipmanlarını yanlarında bulundurmaları noktasında dikkatli olmaları istendi.
Elazığ Tam otonom su üstü deniz aracıyla 284 takım arasından Türkiye ikinciliği Elazığ’da Deneyap Teknoloji Atölyelerinde geliştirilen tam otonom insansız su üstü deniz aracıyla Gelidonya takımı, TEKNOFEST 2025’te Türkiye ikinciliği elde etti. Ekip, ASELSAN ve ASFAT paydaşlığında düzenlenen yarışmada 284 takım arasından finale kalarak Türkiye ikinciliğini kazandı. Fırat Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Gelidonya takımı, TEKNOFEST 2025 İnsansız Deniz Aracı Yarışması’nda önemli bir başarıya imza attı. Elazığ Şehit Muammer Faruk Salgar Gençlik Merkezi Deneyap Teknoloji Atölyelerinde çalışmalarını sürdüren ekip, geliştirdikleri tam otonom insansız su üstü deniz aracıyla finale kalarak Türkiye ikincisi oldu. Yarışma sürecinde video ve final aşamaları için iki ayrı prototip üreten takım, kendi yazılımlarıyla geliştirdikleri araçla dikkat çekti. Su üstü deniz aracı, harita noktası takibi, engellerin otonom şekilde aşılması ve angajman görevlerini tamamen otonom olarak yerine getirecek şekilde tasarlandı. Yunus Emre Güler, Yunus Emre Baycan, Alpaslan Hamzaoğlu ve Ali Töme’den oluşan genç mühendis ekibi, teknik bilgi ve saha deneyimini bir araya getirerek önemli bir başarı elde etti. Gelidonya Takımı olarak önümüzdeki dönemde farklı kategorilerde de yarışmalara katılarak başarılarını sürdürmeyi hedeflediklerini belirten takım kaptanı Yunus Emre Güler, "TEKNOFEST 2025’te insansız deniz aracı yarışmasında Türkiye ikincisi olan Gelidonya takımının kaptanıyım. Şu anda Deneyap Teknoloji Atölyelerindeyiz. Araçlarımızı burada imal ettik ve yarışmaya burada hazırlandık. Gelecek yıl için de hazırlıklarımızı yine burada yapmayı planlıyoruz. Önümüzdeki yıl hem hava savunma sistemleri hem de savaşan İHA gibi kategorilerde yarışmalara katılmayı düşünüyoruz. Geliştirmeye ve üretmeye devam ediyoruz. Aracımız, üç farklı parkuru tamamen otonom, yani insansız bir şekilde tamamlayabilecek şekilde tasarlandı. Birinci parkurumuz işaretlenen harita noktalarının takip edilmesi, ikinci parkurumuz engellerin otonom şekilde aşılması, üçüncü parkurumuz ise angajman görevinin yerine getirilmesiydi. Bu görevleri yerine getirebilecek sistemi, otopilot kartları ve yapay zeka bilgisayarları kullanarak kendi geliştirdiğimiz yazılımlarla ortaya çıkardık. İnşallah gelecek yıl hem gövde hem de yazılım olarak daha da geliştirerek Türkiye birinciliği için elimizden geleni yapacağız" dedi. Fırat Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Alpaslan Hamzaoğlu ise " Gençlik Merkezindeyiz. Deneyap Teknoloji Atölyeleri bünyesinde geçen yıldan beri TEKNOFEST projeleri için çalışıyoruz. Bu yıl insansız deniz aracı yarışması kapsamında Türkiye ikincisi olduk. Süreç oldukça zorluydu. Saatlerce çalıştık, zaman zaman uykusuz kaldık. Ancak emeğimizin karşılığını aldık. Bu yıl hem savaşan hem de hava savunma sistemleri yarışmalarına katılmayı planlıyoruz. Çalışmalarımızı üniversiteden arkadaşlarımızla daha geniş bir kadroyla sürdürmek istiyoruz. Kişisel hedefim ise TUSAŞ ya da BAYKAR gibi savunma sanayimizin önde gelen firmalarında görev alarak insansız hava araçları alanında çalışmalar yapmak" şeklinde konuştu. Gelidonya takımı yazılım ekibinde görev alan Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Ali Töme de" Bu takımın ve atölye ortamının çalışmalarımız üzerindeki etkisi çok büyük oldu. Derslerde öğrendiğimiz teorik bilgileri pratiğe dökme imkanı bulduk. TEKNOFEST 2025’te İstanbul Mavi Vatan’da düzenlenen yarışmalara katıldık ve insansız sistemler kategorisinde Türkiye ikinciliğini elde ettik. Şu anda çalışmalarımız devam ediyor. Yurt içi TEKNOFEST yarışmalarının yanı sıra yurt dışı yarışmalarda da ülkemizi temsil etmeyi planlıyoruz. Hedefim, milli savunma sanayinde Türk mühendisler olarak ülkemizin geleceği için çalışmak" ifadelerini kullandı.
Kütahya Kütahya’da öğretmenler ÖRAV eğitim şenliğinde buluştu Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) tarafından öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimlerini desteklemek amacıyla Türkiye genelinde eş zamanlı olarak düzenlenen ÖRAV Eğitim Şenliği, Kütahya’da geniş katılımla gerçekleştirildi. Kütahya İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen şenlik faaliyetleri, il merkezi ile Tavşanlı, Simav, Gediz ve Domaniç ilçelerinde düzenlendi. Toplam 36 atölyede yüzlerce öğretmen, bilgi ve deneyim paylaşımında bulunarak farklı alanlarda gelişim fırsatı yakaladı. Kütahya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ÖRAV iş birliğinde düzenlenen etkinliğin açılış programına İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Topuz katıldı. 2008 yılından bu yana çevrim içi ve yüz yüze eğitimler, atölyeler ve etkinliklerle öğretmenlerin gelişimine katkı sunan ÖRAV, bugüne kadar 420 bini aşkın öğretmenle bir araya geldi. 2015 yılında hayata geçirilen ve gelenekselleşen ÖRAV Eğitim Şenliği, öğretmenler arasında paylaşım ve dayanışmayı artırmayı hedefliyor. Şenlik kapsamında düzenlenen atölyeler, öğretmenlerin mesleki yeterliklerinin yanı sıra kişisel gelişimlerini de destekleyecek şekilde planlandı. Diksiyon, Mobil Fotoğrafçılık, Etkileşimli Okuma, Ritim, Dijital Kaçış Odası Tasarımı, Tahta Baskı, Dorodango, Ekşi Maya Hazırlama, Pilates ve Mutfak Atölyeleri öğretmenlerden yoğun ilgi gördü. Atölyelere katılan öğretmenler ayrıca, UNESCO onaylı Uluslararası Öğretmen Kimlik Kartı (ITIC) alma imkânından yararlandı. Türkiye dâhil 130’dan fazla ülkede geçerli olan kart; konaklama, ulaşım, müze ve restoran gibi birçok alanda indirim avantajı sunuyor. En az bir atölyeye katılan öğretmenler, karttan bir yıl süreyle ücretsiz faydalanabilecek. ÖRAV Eğitim Şenliği ile öğretmenler arasında mesleki etkileşimin güçlendirilmesi, okul dışı öğrenme ortamlarıyla kişisel ve mesleki gelişimin desteklenmesi amaçlanıyor.
Bursa Plastik atıkları doğaya zarar vermeden dönüştürdüler, ödülü kazandılar Bursa Kayapa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında plastik atıkları yüksek teknoloji ve yenilikçi yöntemlerle doğaya zarar vermeden dönüştürerek ham madde olarak yeniden üretime kazandıran Türkiye’nin öncü markası Burpol Polimer Plastik, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Yeşil Dönüşüm Ödülleri’nde "Sürdürülebilirlik Stratejisi" kategorisinde 3.’lük ödülüne layık görüldü. Ülke genelinden sektörünün öncüsü yüzlerce firmanın değerlendirildiği yarışmada dereceye giren Burpol Polimer Plastik, böylece başarısını bir kez daha taçlandırmış oldu. 2025 yılı İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yeşil Dönüşüm Ödülleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank’ın da katılımıyla İstanbul Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 1995 yılından bu yana düzenlediği İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri; öne çıkan başarılı ürün ve projeleri ödüllendirerek sanayide yeşil dönüşüm vizyonuna öncülük ediyor. Sürdürülebilir üretim yaklaşımını yaygınlaştırmak adına atılan adımları destekleyen bu prestijli ödül töreninde "Çevre", "Enerji Verimliliği" ve "Sürdürülebilirlik" ana başlıklarında toplam 6 kategoride ülke genelindeki başarılı firmalara ödül veriliyor. Törende bir konuşma yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Yeşil Dönüşüm Ödülleri’nin, İSO’nun sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüme verdiği önemin en güçlü sembollerinden biri olduğunu belirterek, "Bu ödüllerle; üretim süreçlerinde olumsuz çevresel etkiyi azaltan, enerji ve kaynak verimliliğini artıran, döngüsel ekonomiye somut katkı sağlayan, yenilikçi ve öncü uygulamaları hayata geçiren firmalarımızı görünür kılıyoruz. Ödüle hak kazanarak sanayimizin geleceğine duyduğumuz güveni pekiştiren ilham verici şirketlerimizi, çevre dostu ürün ve projeleri hayata geçiren, sürdürülebilirliği kurumsal kültürün ayrılmaz bir parçası hâline getiren tüm sanayi kuruluşlarımızı ortaya koydukları değerli çalışmalar için kutluyorum" dedi. "Yeşil dönüşüm geleceğe karşı ortak bir sorumluluktur" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank ise, sanayinin rekabet gücünün artık yalnızca üretim kapasitesiyle ölçülmediğini, çevresel performans, karbon ayak izinin azaltılması ve döngüsel ekonomi uygulamalarının küresel değer zincirlerinde kalıcı bir yer edinmenin temel şartı haline geldiğini belirterek, "Bu alanlar bir tercih olmaktan çıkarak açıkça bir zorunluluk haline geldi. Bugün burada yalnızca başarılı projeleri ödüllendirmek için değil, Türkiye sanayisinin geleceğini dönüştüren güçlü bir iradeyi görünür kılmak için bir aradayız. Bugün ödüllendirilen projeler, yeşil dönüşümün sanayide nasıl somutlaştığını açık biçimde ortaya koyuyor. Atık oluşumunu azaltan, döngüsel ekonomi süreçlerini üretime entegre eden, çevresel etkileri azaltan, enerji talebini yöneten ve geri kazanım ilkelerini benimseyen çalışmalar; sanayimizin dönüşüm kapasitesini net biçimde gösteriyor. Yeşil dönüşüm yalnızca bir çevre politikası değil, geleceğe karşı ortak bir sorumluluktur. Bu dönüşümü ancak birlikte hareket ederek, sanayimizi güçlendirerek ve kimseyi geride bırakmadan başarabiliriz. Daha çevreci ve daha rekabetçi bir Türkiye hedefiyle tüm paydaşlarımızla çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz" diye konuştu. "Gurur duyuyoruz" "Sürdürülebilirlik Stratejisi" kategorisindeki 3.’lük ödülünü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın elinden alan Burpol Polimer Plastik Yönetim Kurulu Başkanı İlkay Yıldırım, ödüle layık görülmekten gurur duyduklarını belirterek, "Başarımızın, ulusal ölçekte bir kez daha ödüllendirilmesi ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu gösteriyor. Ödülü, Burpol markasının başarı yolculuğunda payı olan tüm çalışma arkadaşlarım adına alıyorum" diye konuştu. Yıldırım, "Sürdürülebilirlik Stratejisi Ödülü, sürdürülebilirlik yönetimi konusundaki uygulamalarının tüm yönetim kademelerinde ele alındığını, sürdürülebilirliğin karar alma süreçlerine etkisinin varlığını, sürdürülebilirlik konusunda politika, hedef ve stratejiler geliştirildiğini ve kurumsal sürdürülebilirlik anlayışının yerleştiğini, firma faaliyetlerinin topluma ve tüm paydaşlarına olumlu katkılar sağlandığını kanıtlayan firmalara veriliyor" dedi. Çağımızın üretim ve tüketim anlayışını belirleyen yeşil dönüşüm anlayışının, iklim krizi, hava kirliliği, doğal kaynakların azalması gibi çevresel problemleri çözmeye yönelik bir strateji olarak ele alındığını, sanayi açısından ise ürün, ham madde ve teknoloji seçimlerinde kapsamlı bir dönüşümün ön plana çıktığı yeni bir düzen kurulduğunu dile getiren İlkay Yıldırım, bu doğrultuda teknoloji odaklı üretimin öneminin artarken küresel anlamda rekabetçi olabilmek için sanayinin daha yeşil, daha döngüsel ve daha dijital olmasının bir gereklilik halini aldığını ifade etti. "Sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam" Sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Burpol Polimer Plastik Yönetim Kurulu Başkanı İlkay Yıldırım, "Plastik kirliliğiyle mücadeleye ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmaya ilk günkü heyecanla devam edeceğiz. Küresel bir sorun haline gelen plastik kirliliği sorununu hep birlikte çözebiliriz. Burpol Polimer Plastik olarak daha temiz ve sağlıklı bir dünya için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu. Burpol Polimer Plastik, 2023 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin "Türkiye’nin Girişimci Kadın Gücü Yarışması"nda "En Çevre Dostu Kadın Girişimci Ödülü"ne, 2024’te de Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGÇEV) düzenlediği "Plastik Geri Dönüşüm Ödül Töreni"nde "Yılın Otomotiv, Elektrik veya Elektronik Ürünü-Otomotiv ve Elektrik Ürünlerinde Kullanılan ve Geri Dönüştürülmüş Malzeme İçeren Plastik Parçalar" kategorisinde ödüle layık görülmüştü.