SAĞLIK - 17 Temmuz 2025 Perşembe 12:39

OFM Hastanesi, Kazakistan’daki sağlık fuarında Türkiye’yi temsil etti

A
A
A
OFM Hastanesi, Kazakistan’daki sağlık fuarında Türkiye’yi temsil etti

Özel OFM Antalya Hastanesi, Kazakistan’ın Almatı kentinde düzenlenen 13. ALZ Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı’nda Türkiye’yi temsil etti.


Fuarda, uluslararası sağlık turizmi sektörünün önde gelen kurumlarıyla buluşan hastane, hem tanı ve tedavi alanındaki medikal altyapısını hem de hasta odaklı hizmet modelini katılımcılarla paylaştı. Dünyanın dört bir yanından sağlık profesyonellerini aynı çatı altında buluşturan etkinlikte; Türkiye, Azerbaycan, Almanya, İspanya, Finlandiya, Hindistan, Sri Lanka ve Kazakistan’dan birçok sağlık kurumu ve aracı kuruluş yer aldı. Fuara katılan sektör temsilcileri, iş birliği fırsatlarını değerlendirme ve bilgi alışverişinde bulunma imkânı yakaladı.



Resmi açılış törenine üst düzey katılım


Almatı’daki fuarın açılışı, Türkiye Cumhuriyeti Almatı Başkonsolosu Evren Müderrisoğlu, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Alperen Kaçar, Almatı Valiliği Turizm Başkan Vekili Gaziz Tolebek, T.C. Almatı Ticaret Ataşesi Ekrem Alper Bozkurt ve Hizmet İhracatçıları Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Üzeyir Işık ve OFM Antalya Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uz.Dr. Ulaş Karadamar’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Ayrıca Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan ve Rusya sağlık turizmi derneklerinin başkanları da törende yer aldı.



Antalya’nın sağlık turizmi potansiyeli vurgulandı


Fuarda katılımcılarla birebir görüşmeler gerçekleştiren hastane yetkilileri, Antalya’nın sahip olduğu sağlık altyapısı ve turizm potansiyelini detaylı şekilde anlattı. Uluslararası arenada yeni iş birliklerine kapı aralayan hastane, sağlık turizmi hedefleri doğrultusunda global ölçekteki çalışmalarına devam ediyor. Antalya’nın sağlık turizmindeki yükselen marka değerine katkı sağlamayı amaçlayan hastanenin Kurumsal Halkla İlişkiler Müdürü Hakan Engin, Kazakistan’ın Almatı şehrinde düzenlenen 13. ALZ Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.



Global pazarda güçlü bir yer edinmeye çalışıyoruz


Fuara katılımı "bölgesel ve uluslararası sağlık turizmi açısından önemli bir adım" olarak nitelendiren Engin, "Hastane olarak, Almatı’da düzenlenen bu değerli organizasyonda yer almaktan büyük memnuniyet duyduk. Sağlık turizmi artık sadece tedavi değil; güven, kalite ve insani yaklaşımın birleştiği bir hizmet modeli gerektiriyor. Biz de bu anlayışla Antalya’nın sahip olduğu potansiyeli ve hastanemizin sunduğu yüksek standartlı sağlık hizmetlerini uluslararası paydaşlarla paylaşma fırsatı bulduk. Fuar boyunca gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, Antalya’nın sadece turizm değil, aynı zamanda güvenilir sağlık hizmetleri sunan bir merkez olarak da ilgi gördüğünü gözlemledik. Bu tür platformlar, karşılıklı güvene dayalı iş birliklerinin kurulması ve sürdürülebilir sağlık turizmi ağlarının geliştirilmesi açısından çok kıymetli. OFM Antalya Hastanesi olarak, hasta güvenliği, etik değerler ve ileri teknolojiye dayalı hizmet anlayışımızla global pazarda güçlü bir yer edinmeye kararlıyız. Almatı’da edindiğimiz bağlantılar ve deneyimler, önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz yeni iş birlikleri için önemli bir zemin oluşturdu. Türkiye’nin sağlık turizmi elçisi olma sorumluluğuyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.



OFM Hastanesi, Kazakistan’daki sağlık fuarında Türkiye’yi temsil etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.