POLİTİKA - 12 Temmuz 2025 Cumartesi 08:55

Özgür Özel’den Antalya’da miting

A
A
A
Özgür Özel’den Antalya’da miting

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i cezaevinde ziyaret etti. Ziyaretin ardından belediye binası önünde düzenlenen mitingde konuşan Özel, "Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda sandığı önümde istiyorum. 2 Kasım’da o sandık gelecek" dedi.


CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya programı kapsamında ilk olarak partisinin İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Ardından, ’rüşvet’ soruşturması kapsamında tutuklanan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i Döşemealtı L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ziyaret etti. Cezaevi ziyaretinin ardından Özel, belediye binası önünde partililerin katılımıyla gerçekleşen mitingde konuştu.


Belediye önündeki kalabalık, ellerinde Türk bayrakları ve parti flamalarıyla alanı doldurdu. Mitingde Özel’e, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir ile Başkan Böcek’in abisi ve yengesi de eşlik etti.



"İlk kez üst üste kazanan başkan"


Konuşmasında Böcek’in siyasi geçmişine değinen Özel, "Torosların evladı Muhittin Böcek, 26 yıldır belediye başkanı. İlkinde Konyaaltı, belde belediyesi. Konyaaltı’nı beldeden ilçe yapan belediye başkanı. Dört dönem Konyaaltı’nda, Konyaaltı’nı bugünlere getiren belediye başkanı. Sonra Antalya Büyükşehir. İlkinde her iki kişiden birinin oyunu alarak rekor kırarak seçiliyor ama işi zor. Cumhuriyet tarihi boyunca hem büyükşehirken hem öncesinde Antalya’yı iki kez üst üste kazanan yok. Niye? Bu kentin zorlukları var. İşte böyle bir süreçte iki dönem üst üste ilk kez hem turizmde rekorlar kıran hem de şehirdeki herkesin gönlünü kazanan Muhittin başkan, bugün bir kumpasla içeride tutuluyor. Ona sahip çıkmaya geldik" ifadelerini kullandı.


Konuşması sırasında Böcek’in abisi ve yengesiyle yan yana olan Özel, zaman zaman onlara sarılarak duygusal anlar yaşadı. Böcek’in hastanede kaldığı COVID sürecini hatırlatan Özel, "Benim Muhittin Başkan’la ayrıca özel, duygusal da bir ilişkim var, 108 gün Covid’den yoğun bakımda yattı. Kapısının önünde kardeşi bekliyordu ve her gün kardeşiyle telefonda görüşüp, Muhittin Başkan’ın sağlığını soruyordum. Bir gün ümit yok dediler. Sadece dua edebiliriz dediler. Ben dua ettim, Antalya dua etti. Türkiye dua etti. Allah Muhittin başkanı bize ailesine geri verdi. O günlerde o kapıda olan kardeşini Covid’den kaybettik. Yenge hanım bize emanettir. Diğer biraderi burada, kardeşine yapılana karşı yüreği buruktur" diye konuştu.



"Suç isnadı oğluna; baba nasıl sorumlu olur?"


Özel, Böcek’e yöneltilen rüşvet suçlamasına ilişkin de şunları söyledi: "Bugün Muhittin Böcek’e diyorlar ki; ‘Senin oğlun ilk eşinden ayrıldı, boşanmak için eşi daire istedi, ona verilen dairenin parasını müteahhite vermediniz, bu rüşvettir.’ Oysa Muhittin Başkan’ın oğlu kendi apartman yapıyor, site yapıyor, 70 tane daire yapılıyor. Ama daha o zaman yeni başlıyor. Bir başkasına diyor ki; "Bir daire senden alıp vereyim, burası bitince ben sana vereyim.’ Veren kişi bunu mahkemede böyle anlatmış. Borç olarak istedi, verdim, bitirince ondan geri alacaktım diye. Muhittin Başkan’ın oğlu gelip ifadesini verecek, bu durumu söyleyecek. Tut ki bir yanlışlık var. Yok ama diyelim ki var. Yahu oğlan suç işledi diye baba mesul olur mu? Oğlan suç işledi diye baba belediye başkanlığından alınır mı?"



"Bir daireye tenezzül edecek biri değil"


"Antalya’da Muhittin Böcek’in her yıl en çok bağış yapan hayırsever olduğunu bilmeyen yok" diyen Özel, "Bir daireye tenezzül ettiğini söyleyenlere söylüyorum, bütün Antalya şahit. Sadece okul yapımı için 16 dönüm arazi bağışladı. O arsayı müteahhite verseydi, oğluna atfedilen dairenin 200 katını alırdı" ifadelerini kullandı.



"Montaj değilse tamamını atacağız partiden dedim"


Manavgat’ta partililerle ilgili olduğu öne sürülen görüntülere de değinen Özel, "Bir yandan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde bunlar olurken bir yandan da Manavgat’ta hepimizin yüzünü öne eğen, canını sıkan görüntüler ortaya çıktı. Yalan yok, gördüm. Montaj değilse tamamını atacağız partiden dedim. İki tane muhakkik görevlendirdim, gönderdim, çalıştılar. Raporları geldi. Önümüzdeki günlerde raporun gereğini yapacağız. Cumhuriyet Halk Partililerden de yanlış yapan, milleti zarara uğratan kim varsa Özgür Özel sözü. İlk günden beri söylüyorum, kimsenin gözünün yaşına bakmayacağım, söz veriyorum. Partinin genel başkanı diyor ki; hile yapan, hırsızlık yapan, rüşvet alan çıkarsa partiden gözünün yaşına bakmayacağım diyor. Herkes alkışlıyor, işte CHP budur" şeklinde konuştu.



"Sandığı getir, adayım belli"


Erken seçim çağrısını yineleyen CHP Genel Başkanı Özel, "Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda sandığı önümde istiyorum. 2 Kasım’da o sandık gelecek" dedi.



Mitingde Böcek’in mektubu da okundu


CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasından önce tutuklu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in miting alanına gönderdiği mektup okundu. Böcek, mektubunda şu ifadelere yer verdi: "Sizlere 8 m’lik hücremden sesleniyorum. Bu hücrenin bir duvarında sizlerin yüzlerini görüyor, sizleri duyuyorum; bir duvarında bir Türk bayrağının kim ne yaparsa yapsın şanla şerefle dalgalandığını görüyorum; bir duvarında benimle birlikte yol yürüyen belediyedeki ekip arkadaşlarımı görüyorum. Dört duvarın son duvarında ise hiçbir şartta vazgeçmemeyi, yılmamayı, yorulmamayı öğrendiğim mavi gözlü devin gözlerini görüyorum. Bu duvarlar bizleri tutsak etmiş gibi gözükse de meydanlarda yüz binler, milyonlar olmamızı sağladı; bunu da biliyorum. Ben Torosların, şu dağların, hemen yanı başınızdaki köylerinde doğmuş, büyümüş bir Yörük çocuğuyum. Vatan diye ektiğim toprakta, cumhuriyet sayesinde, milletin oylarıyla uzun yıllardır Antalya’da belediye başkanlığı yapıyorum. Çok zorlu dönemler gördüm. Acıları, sıkıntıları, hatta sizlerin dualarıyla sağ çıktığım COVID dönemini yaşadım. Ama ben bugüne kadar hukukun ve vicdanların bu derece keyfi hale geldiğini ilk kez görüyorum. Bizler belediye başkanlarıyız; hesap vermenin bir vazife, bir sorumluluk olduğunu biliriz. Çok şükür ne Antalya’ma ne de vatanıma veremeyeceğim hiçbir hesabım yok. Ben tüm partilerin oyuyla, desteğiyle seçilmiş; altı kez mazbata almış olduğum için buradayım, bunu biliyorum."



Özgür Özel’den Antalya’da miting

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir 1 gün boyunca susuz kaldı Eskişehir’de arıza sebebiyle yaklaşık 24 saat boyunca yaşanan su kesintisi vatandaşları mağdur etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde D4 deposunu besleyen ana hatta arıza meydana geldi. Buna bağlı olarak Batıkent, Yaşamkent, Aşağı Söğütönü, Yukarı Söğütönü, Zincirlikuyu, Şirintepe, Uluönder, Ertuğrulgazi, Çamlıca, Sazova, Orhangazi, Boyacıoğlu, Karagözler ve Karacaşehir mahallelerinde dün gece saat 22.00 itibariyle su kesintisi yaşandı. Gece saatlerinde başlayan onarım çalışmalarına rağmen arıza gün boyunca onarılamadı. Günü tamamen susuz geçiren vatandaşlar, büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti. "Şu anda perişan bir haldeyiz" Çamlıca Mahallesi’ndeki güncel durumu anlatan vatandaş Kadir İri, "Lavabolara, tuvaletlere giremiyoruz. Su olmadığı için kombileri kullanamıyoruz. Parasını almayı biliyorlar ama çalışma hiç yok. Marketlerde de su kalmamış, yetişemedik. Şu anda perişan bir haldeyiz" dedi. "Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz" Kıraathane işletmecisi Ahmet Sallabaş, "Sabahtan beri sular yok. Kahvemiz sabah 06.00’da açılıyor, 07.30 gibi sular gitmiş. Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz. Çay için damacana su kullanıyoruz. Bugün 4 damacana su taşıdık" şeklinde konuştu. "ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Ahmet Sivri, sosyal medyadan açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Sivri’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Plan var, hizmet yok! ’Planlı çalışma’ denilerek başlatılan kesintilerin saatlerce uzaması artık teknik bir sorun değil, açık bir yönetim problemidir. En temel hizmet olan suyun bile zamanında verilememesi, plansızlık ve kriz yönetimi eksikliğini ortaya koymaktadır. Sorun sadece bir arıza değil verilen saatlerin tutulmaması, muhatap bulunamaması ve vatandaşın bilgiye ulaşamamasıdır. Yazıktır, günahtır! Sizin iş bilmezliğiniz yüzünüzden Eskişehirli hemşehrilerimiz eziyet çekmek zorunda mı? Hafta sonu yaşanan bu tablo, birkaç açıklamayla geçiştirilemez. Vatandaş artık geçici çözümlerden ve sürekli istenen ’sabırdan’ yorulmuştur. Tepebaşı’nın neredeyse tamamında sular kesik. Vatandaştan sabır ve anlayış bekleniyor ama konu zamlar olunca kimse vatandaşı düşünmüyor. ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" Arıza yaklaşık 24 saatin ardından onarıldı Öte yandan, kısa bir süre önce ESKİ yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise, "Müdahale sırasında çelik boru kesimi, ara parçaların hazırlanması, montaj ve kaynak işlemleri tamamlandıktan sonra borunun sızdırmazlık testi yapılmıştır. Sonrasında kontrollü olarak depoya su basılması gerçekleştirilmiş olup şebeke hatlarına su verilmiştir. Suyun depoya dökülerek hatta ulaşması mahallelerimizin yerleşim kotlarına göre zaman alabilecektir. Elimizde olmayan nedenlerden dolayı yaşanılan su kesintisinden ötürü vatandaşlarımızın gösterdiği sabır ve anlayışa teşekkür ederiz" denildi.
Elazığ Şehit aileleri ve gaziler vefa buluşmasında bir araya geldi EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gaziler, vefa buluşmasında bir araya geldi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) tarafından, şehit aileleri ile gazilerin birlik, beraberlik ve vefa duygularını pekiştirmek amacıyla "Şühedaya Vefa, Gazileri Hürmet Buluşması" düzenlendi. Program, İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile başladı. EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı öncülüğünde bir düğün salonunda gerçekleştirilen programa, Elazığ Valisi Numan ve Ayfer Hatipoğlu çifti, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Elazığ İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alparslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün ile çok sayıda şehit ve gazi ailesi katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EMŞAV Elazığ İl Başkanı Murat Demir, vakfın kuruluş süreci ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vererek, "Emniyet Teşkilatı, Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı 1998 yılında dernek olarak Emniyet Teşkilatı’nın şehit yakınları ve gazileri tarafından kurulmuş olup, 2011 yılında vakıf statüsüne yükselmiştir. Şu an 50’ye aşkın şubemiz ve il temsilcilerimizde ve biri Avrupa ve biri Almanya olmak üzere temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Vakfımız şehit ayrımı yapmadan, gazi ayrımı yapmadan yani mesleki olarak ayrım yapmadan değerli ailelerimize hizmet etmekte yarışan bir kuruluştur" dedi. Şehit aileleri ve gazilerin devlet için taşıdığı anlamı vurgulayan Vali Hatipoğlu ise "Sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şehit ailelerimizi ve gazilerimizi biz kendi ailelerimiz olarak, devletimizin birer emaneti aynı zamanda aziz şehitlerimizin bize emanetleri olarak görerek onları kendi ailelerimiz bilerek, devletimizin bir ailesi olarak görerek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bundan sonra da aynı şekilde davranacağız. Sizler en sevdiğiniz evlatlarınızı yitirmiş olan, yine çeşitli çatışmalarda belki gazilik payesini almış olan kardeşleriniz olarak ülkemiz için en zor zamanda, en kara günde ortaya çıkmış kahramanların emanetisiniz. Bu anlamda sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Program, yapılan konuşmaların ardından şehit aileleri ve gazilerle yapılan sohbet ve hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki ve teknik eğitim konusunda "Valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" dedi. Tekin 2024 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Tekin, Kürtçe eğitim konusunda, "Kürtçe eğitimin, vatandaşların Kürtçe öğrenmesine değin bir dizi etkinliği hayata geçirdik. Bakın, şu anda, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde talep edilmesi durumunda vatandaşlarımız Kürtçe, Kurmanci ve Zazaca dâhil olmak üzere, 30’a yakın yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dersin, dilin öğrenilmesinin sağlanmasını mümkün hâle getirdik; şu anda bu mümkün. Ayrıca, Kürtçe bu dersleri okutmak üzere öğretmen atamaları da yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. "Kaç öğretmen atadınız?" sorusuyla ilgili olarak ben şu ifadenin altını çizmek istiyorum, burada değerli milletvekillerimize şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum: Siz bizim öğretmen atamamızı istiyorsanız Zazaca ve Kurmanci derslerini okutmak üzere, bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım. Ben size şunu söylüyorum: Biz, herhangi bir branştan atama yaparken, norm hesabını yaparken okutulan derslerin Türkiye genelinde sayısını topluyoruz ve akabinde kaç öğretmenimiz var, maaş karşılığı olarak ne kadar derse girilmesi gerekiyor bölüyoruz ve norm ihtiyacımızı buluyoruz. Dolayısıyla bu konunun şöyle çözülmesi gerekir: Talep oldukça norm ihtiyacı olacaktır ve atama yapacağız. Şu anda, hâlihazırda sistemde var olan öğretmenlerimiz bizim norm ihtiyacımızı karşılar durumda olduğu için norm ihtiyacı gözükmüyor" ifadelerini kullandı. Tekin şöyle konuştu: "Bir diğer konu şu: Bakın, şu anda, okullarımız dışında isteyen herkesin Kürtçeyi öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı vardır. Teşvik edin, orada işverenler, orada işletmeciler bu kursları açsınlar Kürtçeyle ilgili. O yüzden, bütün bunlar yapılmışken hükûmetimizi, Bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı gerçekten kabul etmiyorum. Lütfen karşılaştırma yaparken öncesiyle beraber karşılaştırın." Tekin Mesleki ve Teknik eğitim veren okullara ilişkin, "Mesleki ve Teknik Eğitim veren okullarda iş başı ve iş başı beceri eğitimi ile ilgili olarak öğrencilerimizin sahada bu konuda becerilerini geliştirecek işletmelerle protokoller yapıyoruz. Bu protokolleri yaparken, valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz. Protokol imzalandıktan sonra bizim Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri rutin aralıklarla denetimlerini yaparlar, çocuklarımızın güvenliğine dair en küçük risk söz konusu ise protokoller iptal edilir. Bugün 25 bin bu yıl için protokol iptali yapılmış" şeklinde konuştu.