SAĞLIK - 30 Mayıs 2025 Cuma 10:25

Sigarayı bırakmak uzun vadede depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltıyor

A
A
A
Sigarayı bırakmak uzun vadede depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltıyor

Psikiyatri Uzm. Dr. Fatma Arkaz, sigarayı bırakmanın depresyon ve anksiyete belirtilerinde azalma sağladığına dikkat çekerek, "Sigarayı bırakma sürecinde bazı bireylerde kısa süreli duygudurum dalgalanmaları yaşanabilir, ancak uzun vadede sigarayı bırakmak depresyon ve anksiyete belirtilerinde azalma sağlar. Bu konuda yapılan çalışmalarda sigarayı bırakan bireylerde depresyon, anksiyete ve stres seviyeleri anlamlı ölçüde düşerken, yaşam doyumu ve pozitif duygudurum artış göstermiştir" dedi.


Dünya Sağlık Örgütü’nün öncülüğünde her yıl 31 Mayıs’ta anılan "Dünya Tütünsüz Günü", yalnızca tütün ürünlerinin zararlarına değil, aynı zamanda bağımlılıkla ilgili yanlış inanışlara da dikkat çekiyor. Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzm. Dr. Fatma Arkaz, tütün bağımlılığına dair toplumda yaygın şekilde kabul gören fakat bilimsel gerçeklerle örtüşmeyen inanışları değerlendirdi.


Bağımlılık bir irade sorunu değil, bir sağlık sorunudur diyen Uzm. Dr. Arkaz, bu tür günlerin bırakma süreci için bir dönüm noktası olabileceğini vurguladı.


Uzm. Dr. Fatma Arkaz, tütün kullanımını destekleyen bazı yanlış inanışların bireylerin sigarayı bırakma çabalarını olumsuz etkilediğine işaret etti. Tütün ürünlerinin zararlarının yalnızca fiziksel etkilerle sınırlı kalmadığını belirten Arkaz, sosyal çevre, psikolojik yatkınlık ve kültürel etkenlerin de alışkanlıkların sürdürülmesinde etkili olduğunu söyledi.


"Dünya Tütünsüz Günü"nün sigarayı bırakmak isteyen bireyler için bir başlangıç olabileceğini ifade eden Arkaz, şu değerlendirmede bulundu: "Tütün bağımlılığı doğru bilgiyle, destekle ve kararlılıkla aşılabilir. Bu özel günler, zararlı alışkanlıkları geride bırakmak için en uygun zamanlardan biridir."



"Sigara stresi azaltmaz"


Sigaranın stresi azalttığı yönünde düşüncenin yanlış olduğunu vurgulayan Arkaz, "Bu düşünce en yaygın ve en tehlikeli mitlerden biridir. Nikotin alındığında kısa süreli bir rahatlama hissi olur. Ancak bu rahatlama aslında nikotin yoksunluğunun geçici olarak giderilmesinden kaynaklanır. Kişi bir süre sigara içmediğinde huzursuzluk, gerginlik, sinirlilik gibi belirtiler yaşar ve sigara içtiğinde bu belirtiler azalır. Yani sigaranın "rahatlatıcı" etkisi kişinin kendini daha iyi hissetmesini değil, yoksunluk krizinden kurtulmasıyla olur. Uzun vadede nikotin beyindeki stres tepkilerini artırır, bedenin doğal stres yönetim sistemine zarar verir. Sigara içenlerde kortizol düzeylerinin yüksek seyrettiği, kaygı ve depresyon belirtilerinin daha sık görüldüğü araştırmalarla gösterilmiştir. Sigarayı bırakan bireylerde ise bir süre sonra anksiyete seviyelerinde belirgin bir düşüş görülmektedir" diye konuştu.



"Keyif için içilen sigara kısa sürede bağımlılığa dönüşür"


Nikotinin çok kısa sürede bağımlılık yapan güçlü bir madde olduğuna işaret eden Arkaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Beynin ödül ve öğrenme sistemini etkileyerek "keyif için" içilen sigaraların çok kısa sürede bağımlılığa dönüşmesine neden olur. Sigara içenlerin çoğu bir noktada "sadece alışkanlık" diyerek bağımlılığı küçümser. Oysa içmediğinde huzursuzluk, sinirlilik ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler yaşanıyorsa bu açık bir yoksunluk belirtisidir. Bağımlılık sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve davranışsal bir durumdur. Özellikle belirli durumlarla (çay-kahve içmek, mola vermek) sigara içmenin eşleşmesi, bu alışkanlığı daha da pekiştirir."



"Sigara bırakma sürecinde doğru beslenme ve fiziksel aktivite ile kilo kontrolü"


Uzm. Dr. Fatma Arkaz, sigarayı bıraktıktan sonra bazı bireylerde hafif bir kilo artışı olabildiğini aktararak, "Ancak bu durumun kaçınılmaz ve kalıcı olduğunu söylemek yanlıştır. Nikotin metabolizmayı hafifçe hızlandırır ve iştahı baskılayabilir, ancak bu etkiler çok sınırlıdır. Sigaranın yerini yemek yeme gibi başka bir davranışın alması esas sorunu oluşturan durumdur. Sigarayı bırakma sürecinde bireylere doğru beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite desteği verildiğinde kilo kontrolü mümkün olur" dedi.



"Hedef sigarayı azaltmak değil, tam bırakmak olmalı"


"Sigara sayısını azaltmak bazı kısa vadeli sağlık yararları sağlasa da, tamamen bırakmak kadar etkili değildir" diyen Arkaz, "Günde birkaç sigara bile kalp hastalığı ve inme riski açısından önemli derecede zararlıdır. Örneğin yapılan bir çalışmaya göre günde sadece 1 sigara içenlerde bile koroner kalp hastalığı riski yüzde 48, inme riski yüzde 25 oranında artmaktadır. Ayrıca sigara azaltıldığında bile nikotin bağımlılığı sürdüğü için birey tekrar tam kullanıma geri dönebilir. Bu nedenle hedef azaltmak değil, tam bırakmak olmalıdır" dedi.



"Elektronik sigaralar da nikotin içerir ve bağımlılık yapar"


Elektronik sigara ile ilgili görüşlerini de dile getiren Arkaz, "Günümüzde giderek daha sık duyduğumuz bir cümledir. Elektronik sigaralar geleneksel sigaraya göre daha az zararlı olarak pazarlansa da, bu onların sağlıklı veya güvenli olduğu anlamına gelmez. Elektronik sigaralar da nikotin içerir ve bağımlılık yapar. Ayrıca bu cihazlarda kullanılan aroma vericiler ve kimyasalların uzun vadeli solunmasının akciğer sağlığı üzerindeki etkileri henüz tam olarak bilinmemektedir. Son yıllarda özellikle gençler arasında elektronik sigara kullanımının arttığı görülmekte ve bu durum bağımlılığın yaş sınırını düşürmekte, yeni bir tütün kuşağı oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.



"Sigarayı bırakmak depresyon ve anksiyete belirtilerinde azalma sağlar"


Uzm. Dr. Fatma Arkaz, sigarayı bırakma sürecinde duygudurum dalgalanmaları yaşanabileceğini ifade ederek, "Sigarayı bırakma sürecinde bazı bireylerde kısa süreli duygudurum dalgalanmaları yaşanabilir, ancak uzun vadede sigarayı bırakmak depresyon ve anksiyete belirtilerinde azalma sağlar. Bu konuda yapılan çalışmalarda sigarayı bırakan bireylerde depresyon, anksiyete ve stres seviyeleri anlamlı ölçüde düşerken, yaşam doyumu ve pozitif duygudurum artış göstermiştir.


Bırakma süreci, doğru destekle yönetildiğinde, psikolojik sağlığı bozmaz, aksine güçlendirir. Sigarayı bırakan bireylerin zamanla stresle başa çıkmada daha etkili yöntemler geliştirdikleri, özgüvenlerinin arttığını ve psikolojik iyilik hallerinin güçlendiği gözlemlenmektedir" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da 30 köy yolu ulaşıma kapandı Bartın’da 3 gündür devam eden kar yağışı nedeniyle 30 köy yolu ulaşıma kapandı. Hasankadı Beldesi’nde evinde kar nedeniyle mahsur kalan bir hastanın ise yardımına sağlık ekipleri yetişti. Bartın’da aralıklarla yağan kar, kırsal kesimlerde hayatı durma noktasına getirdi. Kar nedeniyle il merkezine bağlı 1 köy, Ulus ilçesine bağlı 29 köy olmak üzere toplam 30 köy yolu kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresine ait iş makineleri ile gece gündüz yürütülen çalışmalarla yolların yeniden ulaşıma açılabilmesi için çalışma yürütülüyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, "İlimizin yüksek kesimlerinde ciddi bir kar yağışı oldu. Halen devam eden kar yağışı öncesinde gerekli hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Sabah saatlerine kapanan yol sayısı 80’e çıktı ama yürütülen çalışmalarla bu sayıyı 30’a düşürdük. Devam eden yağışla açılan yollar yeniden kapanabiliyor. Ulaşımın sağlanabilmesi için gece gündüz karla mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi. Evinde mahsur kalan hastanın yardımına yetiştiler Bartın’ın merkez Hasankadı Beldesi Doğancılar Mahallesi’nde nefes darlığı ve kronik akciğer rahatsızlığı bulunan 66 yaşındaki hastanın yardımına ise Acil Sağlık Hizmetleri ekipleri yetişti. Evinde mahsur kalan hastayı kurtarmak için harekete geçen sağlık ekipler, yola devrilen ağaç ve tipi gibi engelleri aşarak hastaya ulaştı. Ekipler, hastayı branda sedye ile güvenli şekilde ambulansa kadar taşıyarak, oksijen desteği sağladı. İlk tıbbi müdahalenin ardından hasta, Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne getirilerek tedavi altına alındı. Zamanında hastaneye yetiştirilen hastanın sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
Rize Rize Valisi Baydaş 1 yıllık asayiş bilançosunu açıkladı Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yıl boyunca yürütülen asayiş ve diğer kurumlara ait çalışmalara ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş 2025 yılı boyunca Rize’de yürütülen güvenlik, asayiş, uyuşturucuyla mücadele, trafik, düzensiz göç, sahil güvenlik, 112 çağrıları ve kamu hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asayiş olaylarında 2024 yılına nazaran düşüş olduğuna dikkat çeken Vali Baydaş "2024 Ocak-Aralık ve 2025 Ocak-Aralık dönemlerini karşılaştırdığımızda, kişilere karşı işlenen suçta bir azalma görüyoruz. 2024’te 2 bin 368 olay meydana gelmişken, 2025’te olay sayısı 265 azalarak 2 bin 103’e düşmüştür. Bu yaklaşık yüzde 11’lik bir azalmaya tekabül ediyor ve bu tabloyu memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi. Mal varlığına karşı işlenen suçlara da değinen Vali Baydaş, "Mal varlığına karşı işlenen suçta da azalma devam etmektedir. 2024’te 549 olay meydana gelmişken, 2025’te bu sayı 173 azalarak 376’ya düşmüştür. Hem kişilere karşı işlenen suçlarda hem de mal varlığına karşı işlenen suçlardaki bu düşüş, kolluk birimlerimizin, emniyetimizin ve jandarmamızın dikkatli takibi ve önleyici çalışmalarıyla mümkün olmuştur" ifadelerini kullandı. Rize’de terörle mücadele kapsamında 2025 yılı içerisinde 31 operasyon gerçekleştiğini kaydeden Baydaş "Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı Ocak-Aralık döneminde, 25’i kırsal alanda jandarma sorumluluk bölgesinde, 6’sı şehir merkezinde olmak üzere toplam 31 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların 4’ü FETÖ, 3’ü DEAŞ, 2’si PKK, 1’i DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri kapsamındadır. Bu 31 operasyonla ilgili faaliyetler 2025 yılında da aralıksız şekilde sürdürülmüştür" şeklinde konuştu. Olayların yüzde 100’e yakını aydınlatılıyor Rize’de suç olaylarının tamamına yakının aydınlatıldığının altını çizen Baydaş "Evet, olaylar yaşanıyor ama burada aydınlatma oranı çok önemli. Kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 99,67. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise bu oran yüzde 97,72. Bu küsuratlı kısım devam eden soruşturmalardan ve delil toplama süreçlerinden kaynaklanıyor. Bu işlemler tamamlandığında oranlarımızın yüzde 100’lere ulaşmasını hedefliyoruz. Bu alanda arkadaşlarımızın üstün gayretine özellikle teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "360 bin 112 acil çağrısının 141 bini asılsız" 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıları da değerlendiren Vali Baydaş, bu çağrılarından asılsız olanların büyüklüğüne dikkat çekerek "112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıların toplamı 360 bin 904’tür. Maalesef bu çağrıların 141 bin 250’si asılsız çağrı" ifadelerini kullandı.