ASAYİŞ - 06 Aralık 2025 Cumartesi 13:48

Turizmci Zafer Süral: "İsteklerin ardı arkası kesilmiyor, benim de dayanacak gücüm kalmamıştı şikayetçi oldum"

A
A
A
Turizmci Zafer Süral: "İsteklerin ardı arkası kesilmiyor, benim de dayanacak gücüm kalmamıştı şikayetçi oldum"

Antalya’nın Manavgat Belediyesi’ne yönelik ’yolsuzluk’ ve ’rüşvet’ soruşturması çerçevesinde görevden uzaklaştırılan Niyazi Nefi Kara’nın’da aralarında bulunduğu 9’u tutuklu, 41 sanığın yargılandığı ilk duruşma tamamlandı. 4 gün süren duruşma sonucunda tutuklu sanıklardan Niyazi Nefi Kara’nın Özel Kalem Müdürü Buğlem Şahbaz, Manavgat Belediyesi Yapı Kontrol Müdürü Hüseyin Keçer ile eski İmar Müdürü Zafer Keçer tahliye edildi.


Manavgat Belediyesi’ne yönelik ’yolsuzluk’ ve ’rüşvet’ soruşturması çerçevesinde davanın ilk duruşması Manavgat 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Aralık Salı günü başladı. 4 gün süren duruşmaların son gününde savunma yapmayan sanıkların savunmaları tamamlandı. Duruşmada ifade veren şikayetçi turizmci Zafer Süral, geçen yıl Eylül ayında lojman inşaatı için belediyeye başvuru yaptığını belirterek, "Savcılık bu durumu belediyeye sorduğunda belediyeden Aralık ayında başvuru yapıldığına dair yazı iletilmiş. Benim elimde 25 Eylül’de başvuru yaptığıma dair belge var. Bunun dosyaya konuşmasını istiyorum" diyerek başvuru evrakını mahkeme başkanına verdi.


Projeye ait evrakları tamamlayıp başvuru yaptıktan sonra günlerce belediyeden yanıt alamadığını anlatan Zafer Süral, dosyasının durumunu sormak için belediyeyi aradığında kendisine başkan yardımcısı Sıla Ceyhan Berkaya ile görüşmesinin söylendiğini aktardı. Sıla Ceyhan Berkaya’nın kendisine Demir Demir’le görüşmesi için telefonunun gönderdiğini anlatan Zafer Süral şunları söyledi: "Demir Demir’le AKM’de 2 defa görüştük. 2’nci görüşmemizde yanında Hüseyin Cem Gül’de vardı. Bana seçim döneminden Antalya’da yerel bir televizyon kanalı olan Kanal V’ye borçları olduğunu, bu borcu ödemem gerektiğini söylediler. Kanal V’nin sahibiyle görüştüm, 2 taksitte 6 milyon 600 bin lira ödedim. Sonrasında projem onaylandı."


Lojmanı için ruhsatın onaylanmasının ardından elektrik ve su aboneliği belediyeden almam gereken evraklar için kendisine dosyada eksikler olduğunun söylendiğini aktaran Süral, kendisini konuyu Demir Demir’e söylediğini belirterek ifadesine şöyle devam etti: "Demir Demir birkaç gün sonra beni aradı. Sanık Hüseyin Cem Gül’ün inşaat işini Mehmet Ali Fansa’ya verilmesini istediğini söyledi. Mehmet Ali Fansa bana metrekare için bin 325 lira fiyat verdi. Bende bu fiyatın çok olduğunu metrekare için bin 200 lira fiyat aldığımı söyledim. Mehmet Ali Fansa bana ‘75 lirasının gideceği yeri biliyorsun’ dedi. Bunun üzerine işi ona vermek zorunda kaldım."


Lojman inşaatıyla ilgili ince işçiliği Cengiz Coşar’a vermek istediğini kendisine ‘Belediye ile anlaş’ dediğini belirten Zafer Süral, anlaşmanın olması üzerine o işi de Cengiz Coşar’a verdiğini aktardı. Bir süre sonra Demir Demir’in kendisini aradığını söyleyen Zafer Süral, "Benden, CHP Genel Merkezi için 200 bin Avro istedi. Bende kendisine zaten yeteri kadar para verdiğimi ve paramın olmadığını söyledim. Bana ‘senin yerine ben vereyim, sen kredi çektiğinde verirsin’ dedi. Kredi çektiğim zaman 200 bin Avro’yu verdim" diye konuştu.


Niyazi Nefi Kara, oğlu A.Ç.K. işadamı Kadirhan Berber’le birlikte Demir Demir’İn ofisinde bir görüşme yaptıklarını ve verdiği paraları tek tek söylediğini anlatan Zafer Süral, "Niyazi Nefi Kara, bana ‘hiç haberim yok. Zaten Hüseyin Cem Gül 2 aydır belediyeye uğramıyor’ dedi. Bu sırada oğlu A.Ç.K. ise Hüseyin Cem Gül’ün aracına dinleme cihazı koyduğunu, telefonuna bir uygulama yüklediğini yaptığı her şeyi haftalık olarak aldıklarını söyledi" dedi. O toplantıda Kanal V’ye ödenen para için Niyazi Nefi Kara’ya ‘bu paradan da mı haberin yoktu?’ dediğimde ‘Ondan sonradan haberim oldu’ dedi" diye anlattı.


İfadesinin tamamlanmasının ardından mahkeme başkanının neden daha önceden savcılığa başvurmadığını sorması üzerine işlerinin batacağını düşünerek korktuğunu söyleyen Zafer Süral, "Hüseyin Cem Gül, bana telefonunun Whatsapp uygulamasında Manavgat’ta bildiği koca koca otelcilerin kendisine işlerini yapmak için nasıl yalvardıklarını gösterdi. Kızılot tarafında bir otelcinin inşaatının Hüseyin Cem Gül’ün söylediği firmaya verilmemesi üzerine işinin durduğunu firma sahibinin Niyazi Nefi Kara’ya haber göndermesi üzerine Kara’nın da ‘Manavgat’ta bir otelde eksik olsun’ dediğini daha sonra duyduğunu belirten Süral, "İşlerimiz çok kötüye gidecekti. Daha sonra bana 3 tane halk plajı yaptırdılar. Ardından eski dönemleri de kapsayacak şekilde 150 milyon lira ceza kestiler. Baktım ki, bu isteklerin ardı arkası kesilmiyor, benim de dayanacak gücüm kalmamıştı. Şikayetçi oldum" dedi.


Sanıkların tahliye ve beraatlarını istediği duruşmada ifadelerin tamamlanmasından sonra savcı tutuklu sanıklardan Buğlem Şahbaz ve Hüseyin Keçer’in tahliye edilmesini, diğer sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.


Verilen aranın ardından mahkeme heyeti sanıklardan Buğlem Şahbaz, Zafer Keçer ve Hüseyin Keçer’in tahliyesine, Niyazi Nefi Kara, Hüseyin Cem Gül, Mehmet Engin Tüter, Sıla Ceyhan Berkaya, Mehmet Tosak ve Mesut Kara’nın tutukluluk halinin devamına ve dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmanın 27 Ocak 2026 tarihine ertelenmesine karar verdi.



Turizmci Zafer Süral: "İsteklerin ardı arkası kesilmiyor, benim de dayanacak gücüm kalmamıştı şikayetçi oldum"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Isparta’daki başsız ceset soruşturmasında 4 gözaltı Isparta’nın Keçiborlu ilçesinde yanmış bir aracın yakınında başsız bir ceset bulundu. Kaybolan başın bulunması için kadavra köpekleriyle arama çalışmaları yapılırken, köydeki bazı evlerde de aramalar gerçekleştirildi. Olayla ilgili 4 şüpheli gözaltına alındığı bildirildi. Olay, sabah saatlerinde Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Aydoğmuş köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, dağlık alanda yanmış bir aracın yakınında hareketsiz yatan bir kişiyi gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekiplerin yaptığı incelemede, baş kısmı olmayan bir erkek cesedi olduğu tespit edildi. Yapılan araştırmada cesedin, köyde kayıp olarak aranan 39 yaşındaki çoban Ferdi Özdemir’e ait olduğu belirlendi. Yakınlarının bölgeye getirilerek teşhis yapmasıyla kimlik doğrulandı. Jandarma ekipleri, Özdemir’in başının gövdesinden ayrıldığını tespit ederken, bölgede geniş güvenlik önlemleri alındı. Ferdi Özdemir’in cenazesi, olay yerindeki incelemelerin ardından otopsi için morga kaldırıldı. Bir önceki akşama ait görüntüler ortaya çıktı Öte yandan, Özdemir’in olaydan önceki son görüntüleri de ortaya çıktı. Özdemir’in dün saat 19.55 sıralarında köyde bir markete girerek alışveriş yaptıktan sonra marketten ayrıldığı görüldü. Geceyi dağda geçirdiği belirlenen Özdemir’in ölümüne ilişkin araştırmaların sürdüğü kaydedildi. Köydeki evlerde arama çalışmaları başlatıldı Cesedin kayıp baş kısmını bulmak için jandarma ekipleri sabah saatlerinde kadavra köpekleriyle arama çalışması başlattı. Öğle saatlerinde arazi aramaları tamamlanırken, öğleden sonra köyde şüpheli görülen bazı evlerde aramalar yapıldı. Arama çalışmalarının sürdüğü belirtilirken, olayla ilgili 4 şüpheli gözaltına alındı. "Vahşice işlendiği değerlendirilen cinayet" Isparta Valiliğinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "5 Aralık 2025 tarihinde Keçiborlu ilçemize bağlı Aydoğmuş köyünde yanmış bir aracın yakınında F.Ö. isimli vatandaşımızın vücut bütünlüğü bozulmuş cansız bedeni bulunmuştur. Vahşice işlendiği değerlendirilen cinayetin aydınlatılması ve faillerinin yakalanmasına yönelik çalışmalar tüm birimlerimiz tarafından kararlılıkla ve aralıksız olarak sürdürülmektedir. Adli tahkikat, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde çok yönlü şekilde devam etmektedir. Faillerin en kısa sürede yakalanıp adalete teslim edileceğinden kimsenin şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı.
Gaziantep Gaziantep’te kanseri yenen Melih Tuğra için gökyüzüne balonlar bırakıldı Kemik kanseri tedavisini başarıyla tamamlayan 7 yaşındaki Melih Tuğra Yaprak için Liv Hospital Gaziantep’te anlamlı bir kutlama etkinliği düzenlendi. Geçtiğimiz yıl aralık ayında kemik kanseri teşhisi konulan Melih Tuğra, yaklaşık bir yıllık yoğun tedavi sürecinin ardından ameliyat ve fizik tedaviyi de başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuştu. Zorlu süreç boyunca oğullarının yanında olan Havva Merve ve Abdullah Yaprak çifti, çocuklarının yeniden hayata tutunmasının mutluluğunu yaşadı. Özel bir etkinlik düzenlendi, balonlar gökyüzüne bırakıldı Melih Tuğra’nın bu önemli başarısını kutlamak üzere Liv Hospital Gaziantep yönetimi tarafından özel bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik kapsamında minik Melih’e madalya takdim edildi, pasta kesildi ve tedavi sürecinin tamamlanmasının sembolü olarak balonlar gökyüzüne bırakıldı. "Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" Düzenlenen etkinlikte balonları gökyüzüne bırakarak zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlandığını belirten Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, "Bugün burada bir araya gelmemizin çok önemli bir sebebi var. Bugün Melih Buğra Tuğra Yaprak’ın iyileşme yolculuğunu, umudunu ve gücünü kutluyoruz. Küçücük bir yüreğin büyük bir mücadeleyi nasıl kocaman bir cesaretle geride bıraktığına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Azminden dolayı Melih’imizi kutlayacağız. Bu yolculukta yanında olan ailesine, doktorlarına, fizik tedavi ekibine ve tüm sağlık çalışanlarına canı gönülden teşekkür ediyoruz. Şimdi gökyüzüne bırakacağımız balonlar geride kalan zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlanışıdır. Aynı zamanda önümüzdeki güzel günlerin, hayallerin ve neşenin de simgesi olacaktır. Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" dedi. "Kemik tümörü olan hastalara, çocuklara umut olarak karşımıza çıktı" Melih Tuğra’nın diğer hasta çocuklara umut olacağını aktaran Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı , "Bugün sevgili Melih, kemik tümörü tespit ettiğimiz hastamız, öncelikle ameliyat sürecini sonra da fizik tedavi sürecini başarıyla tamamladı. Tüm kemik tümörü olan hastalara, çocuklara bir öncü ve umut olarak karşımıza çıktı. Biz onun büyük kutlamasını hem çalışanlarımız adına hem bu hastalığı geçirenler adına burada coşkuyla yapıp umudumuzu göğe yükseltmeyi diliyoruz" şeklinde konuştu. "Oğlum kanseri yendi, çok mutluyuz" Düzenlenen etkinlikten dolayı çok mutlu olduklarını söyleyen Melih Tuğra’nın babası Abdullah Yaprak, "2024 Aralık ayında başladığımız zorlu bir mücadeleden sonra çok şükür oğlum Melih Tuğra bu yıl tedavide kanseri yendi. Şu anda gerçekten çok duygulu ve çok güzel şeyler hissediyoruz. Bu etkinliğe eşlik eden başta başhekimimiz, yönetim ekibi ve tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Her şey için sağ olun" diye konuştu. Duygu dolu anlara sahne olan programa Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, hastane çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Gaziantep Gaziantep’te kanseri yenen Melih Tuğra için gökyüzüne balonlar bırakıldı Kemik kanseri tedavisini başarıyla tamamlayan 7 yaşındaki Melih Tuğra Yaprak için Liv Hospital Gaziantep’te anlamlı bir kutlama etkinliği düzenlendi. Geçtiğimiz yıl aralık ayında kemik kanseri teşhisi konulan Melih Tuğra, yaklaşık bir yıllık yoğun tedavi sürecinin ardından ameliyat ve fizik tedaviyi de başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuştu. Zorlu süreç boyunca oğullarının yanında olan Havva Merve ve Abdullah Yaprak çifti, çocuklarının yeniden hayata tutunmasının mutluluğunu yaşadı. Özel bir etkinlik düzenlendi, balonlar gökyüzüne bırakıldı Melih Tuğra’nın bu önemli başarısını kutlamak üzere Liv Hospital Gaziantep yönetimi tarafından özel bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik kapsamında minik Melih’e madalya takdim edildi, pasta kesildi ve tedavi sürecinin tamamlanmasının sembolü olarak balonlar gökyüzüne bırakıldı. "Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" Düzenlenen etkinlikte balonları gökyüzüne bırakarak zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlandığını belirten Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, "Bugün burada bir araya gelmemizin çok önemli bir sebebi var. Bugün Melih Buğra Tuğra Yaprak’ın iyileşme yolculuğunu, umudunu ve gücünü kutluyoruz. Küçücük bir yüreğin büyük bir mücadeleyi nasıl kocaman bir cesaretle geride bıraktığına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Azminden dolayı Melih’imizi kutlayacağız. Bu yolculukta yanında olan ailesine, doktorlarına, fizik tedavi ekibine ve tüm sağlık çalışanlarına canı gönülden teşekkür ediyoruz. Şimdi gökyüzüne bırakacağımız balonlar geride kalan zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlanışıdır. Aynı zamanda önümüzdeki güzel günlerin, hayallerin ve neşenin de simgesi olacaktır. Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" dedi. "Kemik tümörü olan hastalara, çocuklara umut olarak karşımıza çıktı" Melih Tuğra’nın diğer hasta çocuklara umut olacağını aktaran Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı , "Bugün sevgili Melih, kemik tümörü tespit ettiğimiz hastamız, öncelikle ameliyat sürecini sonra da fizik tedavi sürecini başarıyla tamamladı. Tüm kemik tümörü olan hastalara, çocuklara bir öncü ve umut olarak karşımıza çıktı. Biz onun büyük kutlamasını hem çalışanlarımız adına hem bu hastalığı geçirenler adına burada coşkuyla yapıp umudumuzu göğe yükseltmeyi diliyoruz" şeklinde konuştu. "Oğlum kanseri yendi, çok mutluyuz" Düzenlenen etkinlikten dolayı çok mutlu olduklarını söyleyen Melih Tuğra’nın babası Abdullah Yaprak, "2024 Aralık ayında başladığımız zorlu bir mücadeleden sonra çok şükür oğlum Melih Tuğra bu yıl tedavide kanseri yendi. Şu anda gerçekten çok duygulu ve çok güzel şeyler hissediyoruz. Bu etkinliğe eşlik eden başta başhekimimiz, yönetim ekibi ve tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Her şey için sağ olun" diye konuştu. Duygu dolu anlara sahne olan programa Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, hastane çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. (UD-SVY-Y)