SAĞLIK - 09 Nisan 2025 Çarşamba 10:39

Yumuşak doku kanseri çocuklarda ve gençlerde de görülüyor

A
A
A
Yumuşak doku kanseri çocuklarda ve gençlerde de görülüyor

Genellikle geç evrede fark edilen yumuşak doku kanserleri, çocukluk çağında da ortaya çıkabiliyor. Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, "Yumuşak doku kanserlerinin yarısı çocukluk yaşında görülen atipik çizgili kas hücrelerinden kaynaklanan ve ender rastlanan kötü huylu tümörlerdir" diyerek, şüpheli kitlelerde zaman kaybetmeden ortopedik onkoloğa başvurulması gerektiğini vurguladı.


Yumuşak doku tümörleri, vücudun yumuşak dokularındaki hücrelerin büyümesiyle başlayan nadir bir kanser türüdür. Yumuşak doku tümörleri vücudun herhangi bir yerinde olabilir. En sık kollarda, bacaklarda ve karında görülür. Yumuşak doku tümörleri, çocukluk ve gençlik çağındaki tüm kanser hastalıklarının yaklaşık yüzde 6,6’sını oluşturur. Bu kanserlerin teşhisi zor olabilir çünkü ilk evrelerde belirti vermez, belirtiler ortaya çıktığında ise büyüme ağrılarıyla karıştırılabilir ve bu nedenle tedavide geç kalınabilir. Tedavi, kanserin boyutuna, türüne ve konumuna ve ne kadar hızlı büyüdüğüne bağlıdır.


Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası nedeniyle; nadir görülen bu tümörler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.



"Tümörler, vücudun her yerinde oluşabilir"


Yumuşak doku kanserinin kas, yağ dokusu, bağ dokusu, damarlar ve sinirlerde görülebildiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, "Vücudun tamamında yumuşak doku bulunduğundan tümörler, vücudun her yerinde oluşabilir. Tümörlerin yüzde 60’ı kollar, bacaklar ve kalçada, yüzde 20’si göğüs ve batında, yaklaşık yüzde 10’u da baş ve boyunda görülmektedir. Tümör büyüdükçe şişme ya da yumrulara sebep olabilir. Sinirler ve adaleler üzerine baskı yaparsa ağrıya yol açabilir" dedi.


Yumuşak doku sarkomlarının bazı iç organlarda şişlik belirtisi vermeden ilerleyebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, "Karnın arkası veya bağırsaklar gibi düz kaslardan oluşan organlarda gelişen sarkomlar anlaşılmayabilir. Genetik geçiş, lenf sisteminin uzun süreli yetmezliği, vinil klorit ve arsenik gibi kimyasallarla temas ve travmalar, hastalığa sebep olan faktörler arasındadır. Yumuşak doku kanserlerinin yarısı, çocukluk yaşında görülen atipik çizgili kas hücrelerinden kaynaklanan ve ender rastlanan kötü huylu tümörlerdir" ifadelerini kullandı.



"Genetik sendromlara sahip bireyler izlenmeli"


Yumuşak doku tümörlerinin genellikle geç fark edildiğini, bu nedenle tarama programlarının önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Aydın, yüksek risk taşıyan genetik sendromlara sahip bireylerin ve radyasyona maruz kalan kişilerin yakından izlenmesi gerektiğini vurguladı. Aydın, "Hastada derin yerleşimli, ağrılı, hareketi kısıtlı ve 5 cm’den büyük bir kitle varsa yumuşak doku sarkomundan şüphelenilmelidir. Tanıda ortopedik onkoloğun yapacağı detaylı muayene ve görüntüleme yöntemleri yeterlidir" dedi.



Belirtileri sıraladı


Yumuşak doku kanserinde kemiklerde zayıflama ve kırılmalar, eklem şişmeleri, yorgunluk, ateş, kilo kaybı, anemi, şiddetli karın ağrısı, bulantı-kusma, dışkıda kan veya siyah renkli dışkı gibi belirtilerin görülebildiğini aktaran Prof. Dr. Aydın, kesin tanının biyopsiyle konulduğunu söyledi. Biyopsinin doğrudan, ultrasonla ya da zor alanlarda bilgisayarlı tomografi eşliğinde özel iğnelerle yapıldığını belirtti.


Yumuşak doku sarkomlarının görünüm ve yayılımına göre dört evrede incelendiğini ifade eden Prof. Dr. Aydın, "Evre 1 ve 2 lokal düzeyde, evre 3’te tümör yakın lenf bezlerine yayılmış, evre 4’te ise vücuda dağılmış olur. Bu evrelendirmede Pet-CT önemli bir incelemedir" diye konuştu.



"Tümörün büyümesinin durdurulmasında radyoterapinin yararı önemlidir"


Ortopedik onkoloji uzmanlarının, özellikle kollar ve bacaklardaki tümörlerde devrede olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın, "Baş-boyun, göğüs ve karın-pelvis bölgesindeki tümörlerde; genel cerrahi, göğüs cerrahisi, plastik cerrahi ve damar cerrahisi uzmanlarının ekip çalışması çok önemlidir. Tümörün büyümesinin durdurulmasında radyoterapinin yararı önemlidir. Yumuşak doku tümörlerinin tedavisinde erken tanı ve ortopedik onkolojide deneyimli hekimlerle tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Polisten kaçan alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı Karabük’te polisin "dur" ihtarına uymayıp otomobiliyle kaçan ehliyetsiz ve 1.85 promil alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı. Hürriyet Mahallesi Melisa Caddesi’nde 78 ABL 583 plakalı otomobilin sürücüsü M.E.Y. (19), yolda zikzak çizince polis ekiplerin "dur" ihtarına uymayarak kaçtı. Buradan Karabük-Yenice kara yolu üzerinde devam eden kovalamaca sonucu sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma ardından köprü ayağına çarptı. Çarpmanın etkisi ile otomobilin motoru yerinden fırlayarak koptu. Kazada sürücü M.E.Y ve yanındaki Z.C.K. (18) yaralanırken, kaza sonrası polise direnenince ekipler biber gazı sıkarak etkisiz hale getirdi. Bu sırada ihbar üzerine kaza yerine sağlık ve çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılardan otomobil sürücüsü M.E.Y, önce alkolmetreyi üflemek istemeyince ambulansa bindi. Bir süre sonra ambulanstan geri inen ve yüzüne yediği biber gazından dolayı zor anlar yaşayan sürücü polisle pazarlık yapmaya başladı. Trafik ekiplerin alkolmetreyi üflememesi durumunda cezaların katlanarak artacağı söylenen sürücü M.E.Y, 5 ay önce ehliyetini alkollü araç kullanmaktan dolayı alındığını belirterek, ’Alkolmetreyi üflersem mi daha çok yararıma" diye sormasının üzerine polisin üflemezsen cezan daha çok katlanır demesiyle alkometreyi üfledi. Yapılan ölçümde sürücünün 1.85 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların genel durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. 1,85 promil alkollü sürücüye, tarafik ekiplerince Karayolları Trafik Kanunu’nun "dur ikazına uymamak", "sürücü belgesiz araç kullanmak" ve "alkollü araç kullanmak" gibi 6 maddeden toplam 51 bin 948 lira idari para cezası kesildi. Sürücü hakkında ayrıca "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan da adli işlem başlatıldı. Diğer yandan kazanın meydana geldiği yerde bulunan Soğuksu KYK kız yurdundaki öğrencilerde yurdun bolkonuna çıkarak yaşananları film gibi izledi.
Manisa Kaymakam Dalak’ı duygulandıran kara kalem portre Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin Kaymakam Halil Dalak’a gerçekleştirdiği ziyarette hediye edilen kara kalem portre, duygu dolu anlara sahne olurken, Sarıgöl’ün kültürel mirası bir kez daha gündeme taşındı. Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (SADER) Başkanı Salih Yapıcı ve yönetim kurulu üyeleri, Sarıgöl Kaymakamı Halil Dalak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette derneğin yürüttüğü kültürel ve tarihî çalışmalar hakkında bilgi verildi. Ziyaret sırasında, Sarıgöl İlçe Devlet Hastanesi’nde 30 yılı aşkın süre başhekim olarak görev yapan emekli Operatör Doktor Cengiz Başkaya tarafından çizilen Kaymakam Halil Dalak’a ait kara kalem portre, Dernek Başkanı Salih Yapıcı tarafından takdim edildi. Anlamlı hediye, ziyarette duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Kaymakam Halil Dalak, kendisi için hazırlanan kara kalem portrenin makam odasında sürekli sergileneceğini belirterek, dernek yönetimine teşekkür etti. SADER Başkanı Salih Yapıcı ise yaptığı açıklamada, "Dernek olarak Sarıgöl ve çevresindeki tüm kültürel değerleri bağış yoluyla topluyor ve gelecek kuşaklara aktarıyoruz. Arşivimizde binlerce doküman bulunuyor ve bağışçılarımızın sayısı her geçen gün artıyor" dedi. Yapıcı, geçmişe ait binlerce eski fotoğrafın Sarıgöl Üzüm Festivali süresince etnografya müzesinde sergilendiğini belirterek, bu çalışmalarla geçmişten geleceğe ışık tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını sözlerine ekledi.