YEREL HABERLER - 27 Şubat 2017 Pazartesi 15:12

Hocalı Katliamının 25. Yılı

A
A
A
Hocalı Katliamının 25. Yılı

Ardahan Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen konferansta, 25 yıl önce Ermeni güçleri tarafından Azerbaycan’ın Hocalı köyünde katledilen 613 kişi anıldı.
Programda Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde 1992 de sivil halka yönelik yapılan Hocalı katliamı konuşuldu ve hayatını kaybedenler için Yasin-i şerif okundu dualar edildi. Programa konuşmacı olarak katılan Ardahan Üniversitesi öğretim görevlisi Mirza Polat, özellikle Kafkasya bölgesinin istikrarı için en önemli sorun, bugün Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sinin Ermenistan tarafından işgal edilmesidir dedi.
Polat, ’’SSCB’nin dağılması aşamasının hızla sürdüğü o dönemde, ordunun çoğu Ermeni askerlerden oluşuyordu. Ermenilerin dışında, Rus askerler de Alay’da görevliydi. Dağlık Karabağ bölgesi için Azeri ve Ermeni halkı arasında 1988’de başlayan hâkimiyeti ele geçirmek amacıyla Hocalı ’ya ilerlemeye başladı. Ermeniler, Hocalı kuşatmasıyla, sivil halkın kaçabileceği tek bir istikamet bırakmıştı: Doğu tarafı çok az sayıda kişinin kullandığı Kuzeydoğu hattını saymazsak, sivillerin bir kısmı doğu koridorunu kullanarak Hocalıdan ayrılmak istedi. Ancak o yolda, Azerileri Ermeni askerler bekliyordu. Sivillerin yanındaki silahlı güçler karşılık vermeye çalışsa da, sivillerle birlikte tamamı açılan ateş sonucu öldü. Geride kalanlarsa, yakın tarihin en insanlık dışı katliamlarından birini yaşadı. Hocalı kuşatmasından kaçamayan Azeriler, belki de yakın tarihin gördüğü en acımasız, en vahşi katliamlardan birine maruz kaldılar. Katliamın boyutları: 106’sı Kadın, 83’ü Çocuk olmak üzere toplam 613 Azeri vahşice öldürülmüş ve 1275 kişi esir alınmıştır. İnsanı Hakları Örgütü’ne ölenlerin sayısı verilmediği için, kentin içindeki çatışmalarda ölenlerin sayısı bilinmemektedir. Hocalıdan kaçarken koridorlarda Ermeniler tarafından öldürülenlerin sayısı ise olaydan sonra netleşmeye başladı. Hocalı ’da 63’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’i yaşlı 613 sivil insan öldürülmüştür. Sekiz aile tamamen yok olmuş, 487 kişi sakat kalmış ve 1275 kişi esir/kayıp. Esir alınanlardan 68’i kadın ve 28’i çocuk toplam 150 kişinin yaşayıp yaşamadığı belli değildir.’’
Ardahan Ülkü Ocakları Başkanı Bora Pehlivan ise yaptığı açıklamada, ’’Bu acı ve yürek burkan Türk katliamını unutmadık ve unutturmayacağız, bu Soykırım Dünya çapında tanınmadığı sürece rahmeti rahmana kavuşan Şehitlerin Ahı üzerimizedir.’’ dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.