GENEL - 28 Şubat 2017 Salı 15:33

Ardahan’da gerçeği aratmayan tatbikat

A
A
A
Ardahan’da gerçeği aratmayan tatbikat

Ardahan’da öğrencilerin deprem ve yangın anında nasıl davranacaklarına yönelik bilincin oluşturulması için bir okulda gerçekleştirilen tatbikat gerçeği aratmadı.
Şehit Er Serhat Şanlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde olası doğal afetlere karşı deprem ve yangın tatbikatı yapıldı. Siren sesi ile Merkez Şehit Er Serhat Şanlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde gerçekleştirilen yangın ve tahliye tatbikatına UMKE, AFAD, Ardahan Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ve 112 Acil Komuta Merkezi ekipleri katıldı.
İl Milli Eğitim Şube Müdürü Çevik Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Sivil Savunma Gününde, Şehit Er Serhat Şanlı Ticaret Meslek Lisesinde 450 öğrencimizle bir tatbikat gerçekleştirdik. Yaklaşık 13 dakikada bütün binayı tahliye ettik. AFAD, itfaiye ve arama kurtarma ekipleri sayesinde içeride mahsur kalan öğrenciler sorunsuz bir şekilde tahliye edildi. Bunu her sene tekrarlıyoruz. Hedefimiz bütün okullarımızda bunu gerçekleştirmek. Özellikle okullar bölgesinin olduğu alanları seçtiğimiz zaman 3-4 okul bir arada bu tahliyeleri izleyebiliyor. Bugün de burada Halitpaşa Ortaokulu, Halitpaşa İlkokulu, Ticaret Meslek Lisesi, İmam Hatip Anadolu Lisesindeki öğrencilerimiz de bu tatbikattan faydalanmış bulunmaktalar" dedi.
Senaryo gereği Şehit Er Serhat Şanlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde çıkan yangında 450 öğrencinin tahliyesi ve yangının söndürülmesi 13 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşti.
Tatbikatta, senaryo gereği ilk olarak yangına itfaiye müdahale etti. Daha sonra öğrencilerin tamamı tahliye edildi. Yaralılar kapıdan çıkartılırken, ağır yaralı bir öğrenci ikinci katta itfaiye yardımı ile indirildi.
Yaralılar ambulanslarla hastanelere kaldırıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Doğu Karadeniz’de sürüler yaylalara çıkmaya başladı Giresun’da ilkbaharın gelmesi ile birlikte koyun sürüleri, yaylalara çıkarılmaya başladı. Yaklaşık 3-5 gün sürecek yolculuğun ardından sürüler yaz aylarını Giresun’un yaylalarında geçirecek. Yaylalarda Mayıs ayında yaşanan süpriz kar yağışına rağmen besiciler, küçükbaş hayvanlarını otlatmak için kış aylarında şehir merkezlerinde bulunan mandıralarından ayrılıp yüksek rakımlı yaylalara yolculuk etmeye başladı. Piraziz’den yola çıktıklarını belirten Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Yavuz, “300 koyunumuzla birlikte 2 bin rakımlı Eğribel Yaylasına yolculuğumuz başladı. Tahmini 3 günde varacağımızı düşünüyoruz fakat hava koşulları varış zamanımızı değiştirebilir. Her yıl mayıs ayının başında uzun bir yolculuk yaparak obalara çıkıyoruz. Eylül ayının sonlarına doğru ise şehirdeki mandıramıza geri dönüş yapıyoruz. Yolculuğumuz sırasında sürümüze 2 çoban ve 1 bekçi köpeği eşlik ediyor” dedi. Sürünün doğada daha iyi beslendiğini de dile getiren Yavuz, “Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte trafiğin sakinliğinden faydalanarak, şehir içinden yolculuklarına başlıyoruz. Yaylada 4-5 ay boyunca yaylalarda kalacak olan hayvanlarımız bu süre zarfında doğal ortamlarda bol bol otlamasını sağlanarak, sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi sağlanıyor” diye konuştu.
Trabzon Prof. Dr. Osman Bektaş: "Doğu Karadeniz 3 riskli fay ortasında yer alıyor" Doğu Karadeniz Bölgesi’nde dolgu ve heyelanlı alanlarındaki yapılaşma deprem riskini büyütüyor. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgenin 3 tane fay arasında bulunduğuna dikkat çekerek yerel yöneticilerinin deprem algısını benimsemeleri gerektiğini söyledi. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin dik ve engebeli arazi yapısı tehlikeli yapılaşmayı beraberinde getirdi. Son yıllarda dolgu ve heyelanlı alanlarda yükselen yüksek katlı binalar deprem riskini arttırdı. 3 riskli fay ortasında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde uzmanlar özellikle dolgu ve heyelanlı alanlara yapılan yüksek katlı binalara karşı uyarılarda bulundu. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Trabzon’daki yapı stokunun depreme dayanıklı olmadığını belirterek “Yerel yöneticilerin Doğu Karadeniz’in deprem tehlikesini kabullenmesi gerekir. Maalesef yıllardan beri burada deprem olmaz buranın deprem tehlikesi yoktur diye Doğu Karadeniz’in yapı stoku maalesef depreme dayanıklı değildir. Yani hem şu andaki yapı stokumuz depreme dayanıklı değil hem şehirleşme, heyelan sahaları üzerinde, yamaçlarda veya kumsal alanda yapılaşmalar mevcut. Kumsaldaki bir apartman üç depremi hissetti. Şimdi bu durumda burada deprem tehlikesi yok demek mümkün mü? Mümkün değil. Yani her şeyden önce yöneticilerin bu deprem algısını benimsemeleri lazım. Halkın daha duyarlı olması lazım. Toplum ve yöneticiler ile el birliği verirsek bu gelecek kuşağı daha sağlıklı, daha güvenli bir yaşam ortamı bırakmış oluruz” dedi. Trabzon’da Yomra, Beşirli ve Akyazı’da riskli yapıların olduğuna dikkat çeken Bektaş, “Deprem açısından eğer değerlendirecek olursak en riskli yerlerden bir tanesi Yomra’da Şana mevkii. Kumsal alan üzerindeki binalar veya dere yatağındaki büyük binalar. Ayrıca Beşirli ve Akyazı mahallelerinde heyelan sahaları üzerinde dikilmiş çok katlı binalar. Bunlar her an sallanıyor. 10 kilometre açıkta kuzeyimizde Karadeniz fayı var. Deprem kaynağı. Güneyimizde 100 kilometre uzaklıkta Kuzey Anadolu fayı var. Türkiye’nin en büyük fayı. Doğumuzda Kuzeydoğu Anadolu fayı var. Bu üç tane deprem kaynağı arasında ben kumsalın üzerindeyim ve her depremi de hissediyorum. O zaman deprem tehlikesi yok demek ne kadar doğrudur?” ifadelerini kullandı.