GENEL - 14 Şubat 2019 Perşembe 14:24

Vali Masatlı’dan köy ziyaretleri

A
A
A
Vali Masatlı’dan köy ziyaretleri

Ardahan Valisi Mustafa Masatlı, köy ziyaretleri kapsamında il merkezine bağlı Hoçvan bölgesinde; Bayramoğlu, Binbaşar, Tunçoluk, Lehimli, Otbiçen ve Hasköy’ü ziyaret etti.

Ardahan Valisi Mustafa Masatlı, köy ziyaretleri kapsamında il merkezine bağlı Hoçvan bölgesinde; Bayramoğlu, Binbaşar, Tunçoluk, Lehimli, Otbiçen ve Hasköy’ü ziyaret etti.


Beraberindeki kurum müdürleriyle birlikte gittiği köylerde muhtar ve vatandaşlarla buluşan Vali Masatlı, vatandaşlarla sohbet ederek, sorun ve taleplerini dinledi, ilgili kurum müdürlerine talimatlar verdi.


Ardahan’da kısa süre önce göreve başladığını ve köylerdeki vatandaşlarla tanışmak, hasbihal etmek için ziyaretlere başladığını aktaran Masatlı, “Değerli vatandaşlarım, sözlerimin başında belirteyim; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını getirdim sizlere. Sizlerin de bildiği gibi ülkemizde, 24 Haziran’da bir yönetim değişikliği oldu. Bizim geleneklerimize, yönetim anlayışımıza uygun bir sistem anlayışı yerleşti. Ana temasında insan olan bu sistemin başında da Cumhurbaşkanımız var. İllerde valiler, ilçelerde kaymakamlar ve köylerde muhtarlarımız Cumhurbaşkanımızın ve bu sistemin temsilcileridir. Muhtarlarımız yeni sistemle birlikte daha bir önem kazandı, son yıllarda muhtarlık standartları da yükseltildi. Vatandaşlarımızla aramızda köprü vazifesi gören muhtarlarımız artık Cumhurbaşkanımızla bire bir görüşme imkanı buluyor, sorunlarını, taleplerini en yüksek makama bizzat arz edebiliyor” dedi.


Türkiye’nin her alanda büyüyün bir ülke olduğunu ve bu büyümeyi hazmedemeyen güçlerin sürekli olarak ülkemiz üzerinde oyunlar oynadığını dile getiren Vali Masatlı, birlik ve beraberlik mesajları verdiği konuşmasında şunları söyledi:


“Bizler bin yıldır bu coğrafyada beraber yaşıyoruz. Kimimiz Kafkasya’dan, kimimiz Orta Doğu’dan, kimimiz Orta Asya’dan, geldi. En az bin yıldır, etle tırnak gibi insanlarımız bir arada yaşamış, sevinçleri de, üzüntüleri de bir arada paylaşmış. Zaman içerisinde bizim ecdadımız, hem bu coğrafyada büyümüş, hem de bütün insanlara yardımcı olmaya çalışmış. Devletler de insanlar gibidir. Belli bir zaman sonra yönetim değişir, farklı bir isme bürünür. Çanakkale bu ülkede bir ibret tablosudur. Bir Türkiye tablosudur. O Çanakkale’de bir millet küllerinden doğdu. Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Tatar’ı, hatta Müslüman olmadığı halde çarpışan Rum var Ermeni var. İşte o insanlar bu ülkeyi birlikte kurmuşlar.


Bakınız, Türkiye ne zaman güçleniyorsa başına bir takım sıkıntılar geliyor. Bir takım sıkıntılar çıkarıyorlar. Cumhuriyetten sonra Demokrat partiyle birlikte, ilk defa halkımız bu kadar refaha kavuştu. İnsanlar artık özgür olarak yaşamaya başladılar. Sonra birilerinin direktifiyle bu ülkede darbe oldu. Yönetimi alaşağı ettiler. Bu sürecin ardından Türkiye toparlandı. 1968 yıllarında Türkiye yeniden refaha kavuştu. İnsanlar daha iyi yaşamaya başladı. Bu büyümenin ardından da Rumlar Kıbrıs’ta soydaşlarımızı katletmeye başladı. Yine bir savaşa girdik. O dönem müttefiklerimiz, Kıbrıs harekâtı sırasında bize uçak lastikleri bile satmadı. Bu süreçte geçti ve kardeş kavgaları başladı. Sağ-sol kavgaları bu ülkeyi çok geri götürdü. Sonra Alevi-Sünni kavgaları çıkardılar, insanlarımızı ayrıştırmaya çalıştılar. Bunlar hep bizim büyümemizin önüne konulan engellerdi. 1984 yılına gelindiğinde ise Türkiye’de bir PKK terör örgütü ortaya çıktı. Özellikle bu coğrafya hedef seçilmişti. Çünkü bu coğrafya insanı saftır, doğaldır. Sizler yurdumun güzel insanlarısınız. Bin yıldır burada bu sınır boylarında işgalcilere direnmiş, mücadele etmişsiniz, bir karış toprağınızı vermemişsiniz. Sizin iyi niyetinizi, düşüncenizi sömürmek için Türkiye’de PKK’yı ortaya çıkardılar. Binlerce insanımızı katlettiler. Şehitler verdik, gazilerimiz oldu.


Sonra PKK’nın terörist başını bize verip, FETÖ’yü alıp götürdüler ve şimdi onu kullanıyorlar.. Yine, 28 Şubat’ı yaptırdılar, bu dindar insanların çocuklarına eziyet ettiler, sürekli olarak Türkiye’yi sıkıştırmaya çalıştırdılar. Sonra Gezi olayları, 17-25 Aralık olayları ve ardından 15 Temmuz oldu. Bu memleketin güzel insanlarının Peygamber ocağı dediği yerden haninler çıkıp, milletimize bomba yağdırdılar. Şuanda dünyada PKK, DEAŞ, FETÖ işbirliği içerisinde. Bunları himaye eden de bazı ülkeler var. Bakın bugün sınırımızda bir terör devleti kurmaya çalışıyorlardı Suriye tarafında. Çok şükür devletimiz bu yapıyı yerle bir etti ve mücadelesini de kararlı bir şekilde sürdürüyor.


Değerli vatandaşlarımız, Türkiye, ekonomisiyle, sanayisiyle, tarımıyla, altyapısıyla, savunma sanayisiyle, hastaneleriyle, eğitimiyle çok gelişti. Türkiye’nin artık hedefleri var. 2023 hedefleri doğrultusunda kararlı bir ilerleyişi var. Milli gelirimiz üç kat arttı. Dünyanın 17’ncü büyük ekonomisi haline geldik. Türkiye’de artık yardım almayan, devletimizin ulaşamadığı hiçbir insan kalmadı. Yardıma ihtiyacı olan her vatandaşımız için devletimiz imkânlarını seferber ediyor. Çünkü bizim insanımız her şeyin en iyisini hak ediyor. Eskiden 22 bin insana bir doktor düşüyordu. Bugün Ardahan’da bin kişiye bir doktor düşüyor. Hastanelerimiz artık donanımlı, her türlü sağlık ihtiyacımız karşılanıyor. Yollarımızın standardı yükseldi. 24 saat süren yolculuklar artık hava yolu ile 2 saatte gidiliyor. Eğitim alanında keza öyle. Artık ülkemizde eğitim almayan kalmıyor. Sınıflarımız bugün Ardahan’da 13-14 kişilik ve öğretmen açığımız dahi yok. Pansiyonlarımız, çok amaçlı tesislerimiz, spor alanlarımız, kütüphanelerimiz bu milletin hizmetinde sunulmuş durumda.


Bugün ne yazık ki bu güzel insanlarımızın iyi niyeti, kötü düşünceleri insanlar tarafından suiistimal ediliyor. Başta terör örgütü olmak üzere onların siyasi uzantıları bu insanımızın iyi niyetini kullanmaya çalışıyor. Buna dikkat edelim. Bununla ilgili bizim hiçbir toleransımız olamaz. Devlete başkaldıran, devlete isyan eden insanlar bu milletin içinde barınamaz. Bizler bu topraklarda ebedi yaşayacağız. Bizim vatandaşlarımız, Devletimizin bu zenginliğine, büyüklüğüne, güçlülüğüne zarar verecek, buna isyan edecek, bunu baltalayacak hiçbir akımın, görüşün, düşüncenin yanında yer almayacak.”


Köylerin sorunlarına ilişkin de konuşan Vali Masatlı, “Elbette sıkıntılarımız, eksiklerimiz, sorunlarımız olabilir. Ama bunların hiç birisi çözülemeyecek sorunlar değil. Devlet olarak köylerimizin öncelikli sorunlarını çözüp, daha yaşanabilir bir hale getirmeye gayret ediyoruz. Bugün talepleri dinledik. İlgili müdürlerimiz notlarını aldı, yapılması elzem olan konularda hızlı hareket edeceğiz” diye konuştu.


Vali Mustafa Masatlı, ziyaretleri kapsamında köy okullarını da ziyaret ederek öğrenci ve öğretmenlerle buluştu, köylerde karşılaştığı çocuklara ise hediye dağıttı.


Köy ziyaretlerinde Vali Mustafa Masatlı’ya İl Emniyet Müdürü Ayhan Taş, İl Jandarma Komutanı Selçuk Özdem, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Anıl Aksel, İl Sağlık Müdürü Erkan Özdemir, Tarım ve Orman İl Müdürü Ertan Ağtürk, SYDV Müdürü Aysel Fırıncı, İl Milli Eğitim Müdürü Fikret Çerkezoğlu, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Metin Ürgün, İl Müftü V. Turgut Topaloğlu, İl İdare ve Denetim Müdürü Mehmet Koç ve AFAD Müdürü Fırat Örs eşlik etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.