ASAYİŞ - 26 Eylül 2020 Cumartesi 00:13

Başsavcılıktan kadına yönelik şiddete ilişkin açıklama

A
A
A
Başsavcılıktan kadına yönelik şiddete ilişkin açıklama

Ardahan Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı basın yayın organlarında yer alan kentteki "kadına şiddet" iddiasına ilişkin, mağdura yönelik gerçekleştirilen eylemler sebebiyle 7 ayrı tedbir dosyasında uygun koruyucu ve önleyici tedbir kararlarına hükmedildiğini ve bu tedbir kararlarının ihlali nedeniyle şüpheli hakkında 3 gün zorlama hapsi uygulandığını belirtti.

Ardahan Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı basın yayın organlarında yer alan kentteki "kadına şiddet" iddiasına ilişkin, mağdura yönelik gerçekleştirilen eylemler sebebiyle 7 ayrı tedbir dosyasında uygun koruyucu ve önleyici tedbir kararlarına hükmedildiğini ve bu tedbir kararlarının ihlali nedeniyle şüpheli hakkında 3 gün zorlama hapsi uygulandığını belirtti.



Başsavcılıktan yapılan açıklamada, önceki gün basında adı geçen S.Ü.’nün boşandığı eşiyle ilgili şikayetlerine dair 2011 ile 2020 yılları arasında 18 ayrı soruşturmanın yürütüldüğü belirtildi. Kadına yönelik şiddet vakalarıyla ilgili soruşturmaların etkin şekilde yürütüldüğü ifade edilen açıklamada, şunlara yer verildi: "Bu soruşturmalardan dördünde şüphelinin mağdur ve ailesine yönelik gerçekleştirdiği tehdit, hakaret, yakarak mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından şüphelinin cezalandırılması istemiyle kamu davası açılırken, bir soruşturma da uzlaşmayla sonuçlanmıştır. Diğer 15 dosyada ise delil yetersizliği sebebiyle takipsizlik kararı verilmekle birlikte 2020 yılında tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçlarından ötürü başlatılan üç soruşturma ise halen derdest durumdadır. Şüpheli bu süreçte kayın biraderine yönelik mala zarar verme eyleminden dolayı 2 ay süresince tutuklu kalmıştır. Mağdura yönelik gerçekleştirilen eylemler sebebiyle 6284 sayılı kanun uyarınca aşamalarda 7 ayrı tedbir dosyasında uygun koruyucu ve önleyici tedbir kararlarına hükmedilmiştir. Yine bu tedbir kararlarının ihlali nedeni ile şüpheli hakkında 3 gün zorlama hapsi uygulanmıştır."



Açıklamada, haberlere yansıyan bir kısım iddiaların yıllar öncesine ait olduğu, ileri sürülen yeni iddiaların da açılan soruşturma kapsamında titizlikle araştırıldığı belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.