EĞİTİM - 05 Mart 2025 Çarşamba 16:48

Ardahan’da öğrencilere bağımlılıkla mücadele eğitimi

A
A
A
Ardahan’da öğrencilere bağımlılıkla mücadele eğitimi

Ardahan Fen Lisesi öğrencilerine yönelik ‘Bağımlılıkla mücadele ve farkındalık’ eğitimleri verildi.


1-7 Mart Yeşilay Haftası kapsamında, Ardahan Fen Lisesi Yeşilay Kulübü’nün öncülüğünde bağımlılıkla mücadele etkinliği düzenlendi. Eğitime öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinlikte, bağımlılığın fiziksel ve psikolojik etkileri, korunma yolları ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları üzerine önemli bilgiler paylaşıldı. Öğrenciler, bağımlılıkla mücadelede farkındalık kazanırken merak ettikleri soruları da uzmanlara yöneltme fırsatı buldular.


Ardahan Fen Lisesi Müdürü Aşkın Hüseyinoğlu, Ardahan Yeşilay Şubesi Başkanı Tolgay Gökdemir ile Ardahan Yeşilay Şubesi Eğitmenleri tarafından gerçekleştirilen bu anlamlı etkinlik için teşekkür etti.


Hüseyinoğlu, Ardahan Fen Lisesi ailesi olarak sağlıklı ve bilinçli bir nesil için Yeşilay’ın çalışmalarını desteklemeye devam edeceklerini söyledi.



Ardahan’da öğrencilere bağımlılıkla mücadele eğitimi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve CHP’li meclis üyeleri hakkında soruşturma izni verdi İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve CHP’li 38 belediye meclis üyesi hakkında, mahkeme kararlarını uygulamadıkları ve görevlerini kötüye kullanarak vatandaşın mağduriyetine yol açtıkları iddiasıyla soruşturma izni verdi. Karar, Gölbaşı İncek Mahallesi’ndeki 90 hektarlık alanda yaşanan imar planı ihtilafının yıllardır süren hukuki ve idari çekişmelerin ardından alındı. Gölbaşı İncek’teki 90 hektarlık imar alanında mahkeme kararlarının uygulanmaması, zincirleme bir mağduriyete yol açtı. Hak sahibi inşaat şirketinin yargıya başvurmasına neden olan süreçte, alacaklarını tahsil edemeyen firma faaliyetlerini sürdüremez hale gelirken, çok sayıda hak sahibi de bekleyişe mahkûm edildi. CHP’li Mansur Yavaş yönetiminin mahkeme kararlarını hayata geçirmemesi, projelerin durmasına ve hukuki belirsizliğin yıllarca sürmesine neden oldu. İçişleri Bakanlığı’nın soruşturma izni kararı, yaşanan süreci resmî kayıtlara taşıdı. Soruşturma izni verilen isimler Mansur Yavaş’ın yanı sıra, CHP’li 38 meclis üyesi hakkında soruşturma izni verilmiş durumda. Ankara büyükşehir belediye meclisinin 2020 Taksim 312 sayılı meclis kararına alındığı toplantıya katılarak oy kullanan ve haklarında soruşturma izni verilen meclis üyelerinin isimleri şöyle; Adem Barış Aşkın, Ali Turgut, Alper Taşdelen, Berkay Gökçınar, Cem Şahin, Coşkun Torun, Ercan Şimşek, Ertan Işık, Fetih Yaşar, Haydar Demir, Hüseyin Çakmak, Hüseyin Özcan, Köksal Ünal, Lale Bektaş, Muzaffer Kara, Müslüm Tekin, Naki Demir, Ömer Koçak, Sait Atalay, Selami Ovacık, Selim Kaptanoğlu, Sercan Cığğın, Serdar Kendir, Servet Akman, Sinan Daştan, Seyfullah Kaplan, Yaşar Neslihanoğlu, Adnan Beker, Adnan Sezgin, Ali Ünal, Atilla Çelik, Atilla Atalay, Ayhan Yağcı, İdris Eryücel, Mustafa Eski, Ramazan Kılıç, Selim Çırpanoğlu ve Hayrettin Çetin. Diğer bazı üyeler ve bürokratlar hakkında ise soruşturma izni verilmedi. Ankara büyükşehir Belediyesi’nden konu ile ilgili yapılan açıklamada ise şöyle denildi: " Bazı basın yayın organlarında; İçişleri Bakanlığı tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve 39 Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi hakkında soruşturma izni verildiğine ilişkin haberler servis edilmiştir. İşin aslı şudur: Söz konusu soruşturma; Melih Gökçek döneminde yapılan usulsüz imar artışlarına engel olunması nedeniyle başlatılmıştır. Herhangi bir usulsüz imar artışı söz konusu değildir. Aksine, Dodurga bölgesine verilen usulsüz imar artışının veto edilmesine ilişkin karar, bu soruşturmanın konusudur. Öte yandan, soruşturma izni sürecinde görev alan bilirkişiyle ilgili ciddi ve kamuoyuna da yansıyan iddialar bulunmaktadır. Bu bilirkişi; daha önce de Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni verilen başka dosyalarda görev almış, Melih Gökçek ile bu konuda görüştüğü iddia edilmiş ve bu nedenle Mansur Yavaş tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olan aynı bilirkişidir. Söz konusu bilirkişinin bu dosyada da yer aldığı anlaşılmıştır. Tüm hukuki itirazlarımız yapılmaktadır. Detaylı açıklama, itiraz süreci tamamlandıktan sonra kamuoyuyla paylaşılacaktır."
Erzurum ASKON Başkanı Turan: "Sarıkamış şehitlerimizi saygı ve rahmetle yâd ediyoruz" Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Erzurum Şube Başkanı Yavuz Selim Turan, Sarıkamış Harekatı’nın 111. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Başkan Turan, Vatan uğruna can veren kahramanların hatırasının yüreklerde yaşadığını belirterek, "Mehmetçiğimiz, Sarıkamış’ta fedakârlığın en asil örneğini göstermiştir" dedi. ’’Vatan için fedakarlığın, azmin ve kararlılığın göstergesidir, Sarıkamış Harekatı’’ Başkan Turan, Sarıkamış Harekâtı’nın 111. yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında, şunları kaydetti. "Sarıkamış, Türk toplumunu derinden etkileyen acı bir hatıradır. 1. Dünya Savaşı sırasında, 22 Aralık 1914 - 05 Ocak 1915 tarihleri arasında gerçekleştirilen Sarıkamış Harekâtı, memleketimizin dört bir yanından, kutsal bildiği değerler uğruna canını feda etmekten çekinmeyerek vatan sevdasıyla vazifeye koşan Mehmetçiğin ölümsüzlük destanıdır.Vatan için fedakarlığın, azmin ve kararlılığın göstergesidir. Sarıkamış Harekâtı, zor hava şartlarına aldırmadan vatanları için donarak can veren 90 bin askerimizin şahadete erdikleri bir hadise olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu harekât bizlere Mehmetçiğimizin vatanı için her koşulda gözünü kırpmadan mücadeleye hazır olduğunu bir kez daha göstermiştir. Dayanılmaz bir soğukta üstün bir cesaret örneği sergileyerek tereddüt etmeden son nefeslerine kadar mücadele eden kahraman ecdadımız, aziz hatıralarıyla yüce Milletimizin gönlünde hak ettikleri yeri almışlardır. Memleketin dört bir yanından gelen bu kahraman askerlerimiz keskin ayaz ve kurşun olup yağan karın düşman silahından daha çok kayıp verdirdiği Sarıkamış’ta, bedenleri buz tutsa da, üstün bir cesaret örneği sergileyerek tereddüt etmeden son nefeslerine kadar mücadele etmiştir. Kahraman ecdadımız, aziz hatıralarıyla yüce milletimizin engin gönlünde hak ettikleri yeri almışlardır. Bu mücadelenin kutsallığı ve kahraman askerlerimizin cesareti bizlere de büyük sorumluluklar yüklemiştir. Bugün de bizler bu fedakârlığın bilincinde olarak onların izinde birlik ve beraberlik içerisinde vatan için her koşulda çalışmak durumundayız. Bugün bizler Millet olarak kahramanlarımızın canlarıyla bedelini ödedikleri bu vatanda, tüm mazlum ve masumların umudu olmaya devam ediyoruz. Kahraman şehitlerimizden aldığımız ilhamla, vatanımızı ve devletimizi her türlü işgal, tehdit ve darbe girişimine karşı canımız pahasına koruduk ve korumaya devam ediyoruz. Millî Mücadele ruhunu dizeleriyle ölümsüzleştiren, İstiklal Marşı’mızın değerli şairi, fikir ve dava adamı Mehmet Akif Ersoy’u ölümünün 89. yıl dönümünde rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Bu vesileyle başta Sarıkamış Harekatı’nı üstün kararlılık ve cesaretiyle yöneten Enver Paşa başta olmak üzere Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, Sarıkamış’ta ve yurdun her köşesinde kahramanlık örneği göstererek adını tarihe yazdıran tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor şükran ve minnetle anıyorum. Ruhunuz şad mekanınız cennet olsun."
Van Radyo yayıncılığına adanan ömür Van’ın Erciş ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki İzzet Batmaz, ömrünü radyo yayıncılığına adadı. 1990’lı yıllarda tüm Türkiye’de özel radyo ve TV’lerin kurulmaya başlamasıyla birlikte mesleğe ilk adımını atan İzzet Batmaz, memleketi olan Van’ın Erciş ilçesinde 95.5 frekansından yayın yapan Erciş Star FM’i kurdu. İlçeye ilk defa radyo heyecanını getiren ve 35 yıllık meslek hayatında birçok başarıya imza atan Batmaz, ömrünü adadığı mesleğini ilk günkü heyecan ve şevkle devam ettiriyor. Yönetim kurulu başkanlığı ve sunuculuğunu yürüttüğü radyoda yapmış olduğu kültürel ve sanatsal programlar, ilçede büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Radyo yayıncılığı yapmaktan oldukça mutlu olan Batmaz, sağlığı el verdikçe mesleğini devam ettirmek istiyor. Batmaz, "1955 doğumluyum. 35 yıldır radyonun yönetim kurulu başkanı olarak görevimi devam ettiriyorum. Görevimi büyük bir zevkle ve şevkle yapıyorum. Dinleyici kapasitemiz çok geniş olduğu için farklı programlar yapmayı seviyorum. Onlar da beğeni ile dinliyorlar. Programlarımıza katılıyorlar. Gücümüz yettiği müddetçe radyoculuğu devam ettirmeye çalışacağız. İlçenin tek radyosuyuz. Radyoculuk çok farklı bir meslek. Halkın kulağı, sesi. İstediğiniz alana istediğiniz yerden ulaşabiliyorsunuz. Bizler gençlere örnek olsun diye, gençlere radyoyu sevdirmek amacıyla daha farklı yayınlar yapıyoruz. İnşallah farklı programlar yapmaya devam edeceğiz" dedi.
Erzurum Kent Konseyi Başkan Tanfer: ’’Sarıkamış Harekatı milletimizin birliğine ve direncine daima ışık tutacaktır’’ Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Sarıkamış Harekatı’nın 111.yıl dönümü münasebetiyle mesaj yayınladı. Başkan Tanfer, ’’Sarıkamış Harekatı, Milletimizin Birliğine ve Direncine Daima Işık Tutacaktır. Sarıkamış harekatı milli kahramanlık sembolüdür.’’ Dedi. Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi: ’’Sarıkamış, vatan sevgisinin en çetin şartlarda yazıldığı, tarihimizin unutulmaz kahramanlık sayfalarından biridir. 22 Aralık 1914’te başlayan harekâtta, binlerce kahraman askerimiz dondurucu soğukta şehadet mertebesine ulaşmıştır. Anadolu’nun dört bir yanından gelen bu yiğitler, bağımsızlık ve özgürlük için canlarını feda etmiştir. 1914 yılında 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ile Rusya arasındaki kara çarpışmaları kapsamında gerçekleştirilen Sarıkamış harekatında, tam 111 yıl önce bugün Kars’ı Ruslardan geri almak için savaşa katılan askerlerimizden 60 bini Allahuekber Dağlarında vatan uğruna donarak şehit düştüler. Sarıkamış harekatı kahraman Mehmetçiklerimizin ölümsüz destanıdır. Sarıkamış harekâtında, vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna düşmanın yanı sıra zorlu iklim ve arazi koşullarıyla da mücadele eden Mehmetçik, bu amansız mücadelenin sonunda çok büyük kayıplar verdi. Her türlü şartta ve koşulda, hiçbir mazeretin ardına sığınmayan Mehmetçik, vatanına ve istiklaline kastedenlere karşı çelikten sinesini siper etmişti. Sarıkamış, düşmana karşı direnen Türk milletinin cesaretinin ve vatan sevdasının bir sembolü olmuştur. Sarıkamış, aynı zamanda vatan için ölümün her türlüsünü göze almanın en önemli göstergesi olarak Türk tarihinin altın sayfalarında yer almıştır. Yunus Emre’nin dediği gibi: "Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil." Sarıkamış’ta şehit düşen askerlerimizin bedeni toprağa düşmüş olabilir, ancak onların ruhları, Türk milletinin kahramanlık geleneğinde, tarihsel hafızasında ve kalplerimizde sonsuza kadar yaşamaya devam edecektir. Bu, bizlere kalan bir mirastır ve bu mirası yaşatmak, bizlerin en kutsal görevidir. Allahuekber dağlarında soğukta, zor şartlarda bu vatan için canlarını seve seve feda eden Mehmetçiklerimizin, Sarıkamış harekâtı bir fedakârlık ve kahramanlık örneğidir. Erzurum Kent Konseyi Yürütme Kurulu olarak, Millî Mücadele ruhunu dizeleriyle ölümsüzleştiren, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’mızdaki ’Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda’ dizelerinde dile getirdiği gibi bizim için her şeyden değerli olan bu vatan topraklarımız adeta şehitlerimizin kanıyla sulanmıştır. "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" diyen, mücadele azmi ve şiirleriyle, millî ve manevi değerlerimizi müdafaa etmekte zihinlerimize bağımsızlık ateşini nakşeden, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u 89. ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyoruz. O yüzden şanlı tarihimizle, şehitlerimizle, gazilerimizle ne kadar gurur duysak azdır. Bu duygu ve düşüncelerle; Tarihin en şanlı destanlarından biri olan Sarıkamış’tan aldığımız güçle birlikte, büyük Kumandan Enver Paşa’mız başta olmak üzere, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kahraman silah arkadaşlarını, vatan, millet ve bayrak sevgisiyle cepheden cepheye koşarak ve bu uğurda hayatlarını feda eden şehitlerimizi, ebediyete intikal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun"
Hatay El işiyle ilmik atarak para kazanan 4 çocuklu anne, evlatlarına ve engelli eşine kendi emeğiyle bakıyor Hatay’da depremde evi yıkılan ve konteynerde el işi yapan 41 yaşındaki Gülhan Hüzmeli, kazandığı parayla engelli eşi ve 4 çocuğuna bakarak hayata tutunmaya çalışıyor. Hüzmeli’nin ailesiyle birlikte yaşadığı konteyner, hem evi hem de işyeri oldu. Defne ilçesi Subaşı Mahallesi’nde yaşayan 41 yaşındaki depremzede Gülhan Hüzmeli, hasta eşi ve 4 çocuğuyla birlikte konteyner yuvasında hayata tutunmaya çalışıyor. Depremden sonra eşi rahatsızlanan Hüzmeli, eşinin çalışamamasından dolayı kendi çalışmaya karar verdi. Depremden önce terzilik mesleğini yapan Hüzmeli, depremden sonra el işi öğrenmeye başladı. Kısa sürede öğrendiği el işinde kendini geliştiren Hüzmeli; çanta, supla, çamaşır sepeti, kase gibi el ürünleri yaparak ailesini geçindiriyor. Dikiş makinesiyle halatlardan el ürünü yapan Hüzmeli, 100 ila 300 TL arasında satıyor. Hüzmeli’nin ailesiyle birlikte yaşadığı konteyner, hem evi hem de işyeri oldu. "Yaşadığım konteyner; evim, iş yerim ve mutfağım oldu ve bu şekilde yaşıyoruz" Depremden sonra öğrendiği el işini yaparak ailesini geçindirmeye çalışan 4 çocuklu anne Gülhan Hüzmeli, "Depremde evimiz yıkıldı, o gece hayatımız sarsıldı. O geceden beri hayata karşı zorlu mücadele veriyoruz. Depremden önce terzilik mesleğini yapıyordum. Depremden sonra el işini öğrendim. Çamaşır sepeti, supla, çanta, organize sepetler gibi birçok ürünleri dikiyorum. Evimi geçindirmek için bu işi yapmaya karar verdim. Dikiş makinasını bir hocamız sayesinde aldım. Benim 4 çocuğum var ve eşim engelli durumu var. Eşimin tedavi edilmesi gerekiyor ama tedavisini karşılamakta zorlanıyorum. Eşim 4 defa anjiyo ameliyatı oldu ve tedavisi sürüyor. El işini hem evi geçindirmek hem de eşimin tedavisini karşılamak için çabalıyorum. Yaptığım ürünlerin fiyatını çeşidine göre değişiyor ama elimden geldiğince uygun vermeye çalışıyorum. Fiyat olarak ortalama 100 ila 300 TL arasında satıyorum. Makinemin akışına göre ürünleri yapma hızım değişiyor. Normal olarak bir çantayı dikmek 30 dakika ama işçiliği varsa 1,5 saat sürüyor. Bu konteyner de aileme yemek yapıyorum, yemeğimi yaptıktan sonra el işi yapıyorum. Çocuklarım uyuduktan sonra veya boş olduğum her anda dikiş yapıyorum. Yaşadığım konteyner; evim, iş yerim ve mutfağım oldu ve bu şekilde yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.