POLİTİKA - 12 Haziran 2017 Pazartesi 01:06

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Artvin’de

A
A
A
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Artvin’de

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Artvin İl Teşkilatının Artvin Şelale Düğün salonunda düzenlediği 6.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Artvin İl Teşkilatının Artvin Şelale Düğün salonunda düzenlediği 6. Olağan Genel Kongresi’nin ardından iftar programında partililere seslendi.


Ülke gündemine ve Ortadoğu Coğrafyasında yaşanan gerilim ve savaşlara ilişkin açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini söyledi.


Karamollaoğlu “ İşte en son olarak katar krizi çıktı. ABD Başkanın Sudi Arabistan’a yaptığı ziyaret sonra Sudi Arabistan Katar’ı düşman ilan etti. Hem kendisi hem birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere diğer 6-7 ülke Katar’la bütün münasebetlerini kestiler. Bu süreçte Türkiye’de Katar’a destek verdi. Bu doğru bir karardı. Çünkü Katar son zamanlarda Türkiye’ye en çok destek veren Türkiye’nin yanında duran gerçekleri gören sadece Türkiye için değil dünyanın çeşitli yerlerinde bunalıma girmiş farklı şekillerde itham edilen insanların ve Müslümanlarında topraklarında yaşamasına izin veren bir ülke bundan dolayı da önem taşıyor. Dünyanın diğer ucundan ABD bu bölgede menfaatleri için bu bölgeyi bir birine katmayı gerekli görüyor. Hiç utanma sıkılma duygusu yok bunlarda. Menfaatleri gereği her türlü zulmü yapmaktan, haksızlıktan vaz geçmiyorlar. Bunun için bizim gerçekleri görmekten başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.


Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu Mezopotamya’nın çok zengin petrol ve maden yataklarına sahip olduğunu dile getirerek “ Bu coğrafyada üzerimize oynanan oyunları idrak etmeden ülkemizin ve İslam aleminin huzura kavuşması mümkün değil. Biz sadece ülkemizde yaşayan insanları değil, çeşitli vesilelerle Türkiye’ye gelen Müslüman kesimin alimlerini yöneticilerini şu gerçekleri biraz daha iyi görmeye çalışın diye uyarmaya çalışıyoruz” dedi.


İslam coğrafyasında ırkçılık üzerinden kavga çıkarılmak istendiğini sözlerine ekleyen Karamollaoğlu “Bizim bölgede Kürt, Türk, Arap kavgası var. Afganistan’da sen Özbeksin, sen Taciksin, sen Peşnusun ayrımı yaparak nabza göre kavga çıkartıyorlar. Mesele Kürt Türk Kavgası değil. Mesele ırkçılık fitnesi. Buda yetmiyor mezhep ayrılıklarını körüklüyorlar. Şimdi Katar’a karşı yürütülen hareketin altın şu var. Sizin İran’la aranız iyileşti. Halbuki İran bize düşman. Niye onlar Şii. Şiilik yeni çıkmadı ki 1400 yıldır bu anlayış var mı? Var. Osmanlı ile İran arasında ki sınır 400 sene önce çizilmiş. 400 senedir Osmanlı ile İran arasında bir kavga çıkmamış. Bu farklılığı kardeşçe yaşamışlar. Şimdi biz niye kavga edelim. Biz kavga edersek bu kavgadan İslam düşmanları faydalanacaklar.Bölgenin stratejik önemi, bölgedeki zengin yer altı ve yer üstü zenginlikler, İsrail’in Arz-ı Mev’ud hayali ve tüm bunlar için Müslümanlar arasına sokulan fitne bu topraklarda ki kan ve göz yaşının sebebidir. Bizde bunu bilerek kucaklaşmamız lazım. Farklılıklarımızı kavga ederek değil, konuşarak düzelteceğiz. Biz Müslümanlar olarak bir araya gelmeliyiz. Bunu biz ilk önce ülkemizde sağlamalıyız. Kutuplaşmalardan kavgalardan uzak durmalıyız. Genel başkan olarak bana Türkiye’nin en önemli sorunu ne diye sorulursa ben kutuplaşma ve kamplaşma derim. Türkiye’nin çok eksiği var ama hepsinden önemlisi kamplaşma var. Bunu çözecek olan siyasetçilerdir. Siyasetçiler kavgayı bırakacak ki vatandaş kucaklaşsın. Siyasetçiler maalesef kavgadan medet umuyor. Bu memlekete yapılacak en büyük kötülük budur. Farklı düşünüyoruz diye sürekli kavga edecek değiliz ki? Biz kavga etmeden yaşamasını öğrenmek mecburiyetindeyiz. Dünyada barış ve huzur istiyorsak biz kendi ülkemizi yaşanabilir bir ülke haline getirmeliyiz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarına tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk bayrağı ve Filistin bayrağı taşıyan çok sayıda öğrenci ve akademisyen destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. yüzyılda inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni Batı’nın bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük, hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; Batı toplumlarında farklı din, dil, ırka sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen Batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisinin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu, Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam, çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler, Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrencinin gözaltına alındığını, baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında maalesef dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.