YEREL HABERLER - 27 Temmuz 2017 Perşembe 09:56

Artvin Tarım İl Müdürlüğü’nden ‘hayvan zehirlenme vakası’ açıklaması

A
A
A
Artvin Tarım İl Müdürlüğü’nden ‘hayvan zehirlenme vakası’ açıklaması

Artvin Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Cerattepe bölgesinde hayvanlarının sudan zehirlendiğini iddia eden Fikret Beyaz’a ait hayvanların sağlık durumlarının iyi olduğunu ve zehirlenmenin söz konusu olmadığını açıkladı.

Artvin Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Cerattepe bölgesinde hayvanlarının sudan zehirlendiğini iddia eden Fikret Beyaz’a ait hayvanların sağlık durumlarının iyi olduğunu ve zehirlenmenin söz konusu olmadığını açıkladı.


Konuyla ilgili olarak Artvin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “22.07.2017 tarihinde saat 15.00 sularında Cerattepe mevkiinde hayvanlarını otlatan Fikret Beyaz isimli yetiştiricinin hayvanlarının rahatsızlandığı haberini alması üzerine olay yerine veteriner hekimi Eyüp Sinan ve veteriner hekimi Hakan Berk görevlendirildi. Saat 18.00 itibarı ile hayvanların bulunduğu yere varılmış ve hayvan sahibi Fikret Beyaz’dan hayvanların rahatsızlığı ile ilgili bilgi alınmış ve hayvanlar muayene edilmiştir. Hayvan sahibinin verdiği bilgilerde, hayvanların 11 adedinin hastalandığı ve bunların diğer hayvanlardan bağımsız olarak sabit duraklı bağlamalı sistemde beslendiği, yayılım yapmadıkları, son iki üç gündür hayvanlarda yeme içmenin çok azaldığı, suyu reddettikleri, ishal oldukları, sürekli yatıp kalkarak ayakları ile karın bölgesine vurdukları (sancı belirtisi), ancak serbest dolaşan hayvanlarında herhangi bir belirti olmadığı, bunun da kullanma ve içme amaçlı kullandığı suyun son üç gündür bulanık olarak aktığı ve olayın da bu sebepten olduğu iddia ve ifade edilmiştir. Ayrıca serbest veteriner hekimi Hüseyin Yalçın’dan Ademin, Neoprim, Spirotek ve Biokarlspad (basit gıda kaynaklı indigesyonlarda kullanılan) ticari isimli ilaçları aldığını ve geçen 24 saat içerisinde toplam iki uygulama yaptığını belirtmiştir. Veteriner hekimlerimizin hayvanların barınma yerleri, yedikleri yem ve hayvanlar üzerinde yaptıkları incelemede ise üzeri branda ile kaplı, tabanı yerden yükseltilmiş drenajı sağlanmış zemini ahşap malzeme ile kaplı, etrafı ahşap çit ile çevrili bir alanda bulunan hayvanlarda ölüm olmadığı, 11 baş hayvanın yan yana bağlı vaziyette oldukları, ayakta durdukları, çevreye duyarlı oldukları, bakışlarının canlı olduğu, geviş getirdikleri, burun ucu (merme) bölgesinin nemli olduğu, solunumlarının normal olduğu, timpanik olmadıkları, atipik görüntülerinin konvülzyon ve kramplarının olmadığı, sancı belirtilerinin olmadığı, mukozalarda renk değişikliğinin olmadığı, anüs bölgesinin temiz olduğu, tenesmus, ıkınma gibi belirtilerinin olmadığı, biriken dışkıların renk, koku ve kıvamının normal olduğu, içerisinde makroskobik olarak görünen yabancı bir madde bulunmadığı, hayvanların yemliklerinde bulunan ıslatılmış samanı iştahla tükettikleri tespit edilmiştir. Saman olarak buğday ve arpa samanı, kesif olarak Bayramoğlu Yem ve Un San. Tic. A.Ş.’nin 28.06.2017 üretim tarihli olduğu, ayrıca arpa ve mısır karmasının yedirildiği görülmüştür. Samanın ıslatıldığı kazanın galvanizli sacdan yapıldığı ve karışımın fiziksel muayenesinde küf ve herhangi bir yabancı madde içermediği, koku ve küflenmenin olmadığı tespit edilmiştir” denildi.


Fikret Beyaz’a hayvanlarının yapılan muayenesinde sağlıklı oldukları, herhangi bir zehirlenme belirtilerinin olmadığının ifade edildiği belirtilen açıklamada, “Diğer hayvanlar ise, mahallinde görülmemekle birlikte, hayvan sahibine sağlıklı oldukları beyan edilmiştir. Zira hayvan sahibinin 33 baş sığır, 65 baş koyun ve 45 baş keçisinin olduğu ayrıca kayıtlarımızın tetkikinden de anlaşılmaktadır. Bahse konu 11 hayvanın kurban amaçlı beslenmesi, ilave olarak yem yedirilmesi ve bu 11 hayvanın rahatsızlandığının belirtilmesi, yeme bağlı bir rahatsızlığı akla getirmekte olup, alınan yem numunesi ile dışkı numunesi laboratuvara gönderilmiştir. Yine olası bir ölüm vakasında da İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne bildirilmesi gerektiği belirtilerek, olay mahallinden ayrılarak görev ifa edilmiştir. Geçen 4 günlük zaman zarfında da hastalık veya ölümle ilgili bir ihbar kurumumuza gelmemiştir” ifadelerine yer verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifika belgesi olan firmalar bunlara dikkat Uluslararası ticarette gümrük süreçleri ve Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) yerinde izleme konusunda açıklamalarda bulunan Gümrük Müşaviri Barış Çakır, “YYS belgesine sahip olan firmaların bu belgeyi güncel ve sürdürülebilir kılmaları son derece önemlidir. Özellikle belirli aralıklarla yapılan yerinde izleme ve saha denetimleri, firmaların belgeyi güncel tutmaları ve uyum sağlamaları açısından hayati bir rol oynamaktadır” dedi. Asset GLI Risk ve Yasal Uyum Koordinatörü Barış Çakır, uluslararası ticarette gümrük süreçleri ve YYS yerinde izleme konusunda açıklamalarda bulundu. Dünya genelinde dış ticaret, sürekli değişen dinamiklerle karşı karşıya kaldığını belirten Çakır, “Her ülkenin güvenlik endişeleri, politik duruşları ve potansiyel tehditler ticaretin düzenlenmesinde ve denetlenmesinde sürekli yeni düzenlemelerin gündeme gelmesini sağlıyor. Bu durum, gümrük düzenlemelerinin ve uluslararası ticaretin belirleyici unsurlarının sürekli gözden geçirilmesini gerektiriyor” dedi. “Belgenin güncel tutulması hayati bir rol oynamakta” Çakır, “Son yıllarda, uluslararası ticarette artan güvensizlik ortamı, ticaretin emniyet ve güvenlik önlemlerini daha da ön plana çıkardı. Bu çerçevede, Ticaret Bakanlığı tarafından 2013 yılında başlatılan ve ülkemizde Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) olarak bilinen uygulama, ticarette kolaylaştırma ve daha az denetlenme hakkı tanımakta ve ticaretin hızlanmasını amaçlamaktadır. Ancak, YYS belgesine sahip olan firmaların bu belgeyi güncel ve sürdürülebilir kılmaları son derece önemlidir. Özellikle belirli aralıklarla yapılan yerinde izleme ve saha denetimleri, firmaların belgeyi güncel tutmaları ve uyum sağlamaları açısından hayati bir rol oynamaktadır” diye konuştu. “YYS başvuru belgelerinin tekrar ibrazı kritik bir adımdır” Çakır, yerinde izleme ve saha denetimi sürecinde, firmaların ilk olarak sunmuş oldukları başvuru formlarının güncel versiyonlara uygun olması gerektiğini ifade ederek, “Ayrıca, yazılı usullerin uygulanması aşamasında, firmaların tesis bilgilerinin güncel ve eksiksiz olması büyük önem taşımaktadır. YYS başvuru belgelerinin tekrar ibrazı da kritik bir adımdır. Başvuru sırasında sunulan belgelerin, YYS şartlarını karşılayıp karşılamadığı kontrol edilmekte ve güncel halleriyle tekrar sunulması istenmektedir. Bu süreçlerin yönetilmesinde, bölge müdürlüklerinin başvuru ve inceleme süreçleri oldukça kritiktir. Belgelerin eksiksiz ve uyumlu olması için bölge müdürlükleri tarafından detaylı kontroller yapılmaktadır. Eğer eksik bilgi veya belge tespit edilirse, firmadan bu eksikliklerin giderilmesi talep edilir” şeklinde konuştu. “Belgenin sürdürülebilir kılınması, ticaretin güvenilir bir şekilde devam etmesini sağlayacaktır” Genel Müdürlük incelemesi ise sürecin en kapsamlı noktasını oluşturduğunu söyleyen Barış Çakır, “Ek-2 soru formu ve diğer yazılı beyanların uyumluluğu Genel Müdürlük tarafından titizlikle incelenir. Eksik bilgi veya belge tespit edilirse, firmadan eksikliklerin giderilmesi talep edilir ve süreç bu şekilde devam eder. Son olarak, saha denetimi aşamasında müfettişler tarafından fiziki şartların incelenmesi ve değerlendirilmesi büyük önem taşır. Bu süreçte, yazılı beyanlarla fiziki şartların uyumlu olup olmadığı kontrol edilir ve sürecin sonlandırılmasına karar verilir. Ticarette kolaylaştırma ve hızlanma adına büyük öneme sahip olan YYS statüsü için süreçlerin profesyonellerce yönetilmesi ve belgenin sürdürülebilir kılınması, ticaretin güvenilir bir şekilde devam etmesini sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
İstanbul Münevver Karabulut’un babası, Cem Garipoğlu’nun otopsi fotoğraflarını yorumladı Süreyya Karabulut, otopsi raporlarında yer alan fotoğrafların Garipoğlu’na ait olduğu konusunda şüpheleri olduğunu söyledi. Cem Garipoğlu tarafından katledilen Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, 10 yıl sonra ortaya çıkan otopsi fotoğrafları hakkında ilk kez konuştu. Sunuculuğunu Nur Tuğba Namlı ve Hakan Ural’ın yaptığı, Kanal D’nin sevilen programı “Neler Oluyor Hayatta”nın bugünkü son bölümünde çok konuşulacak bir telefon bağlantısı gerçekleştirildi. “Fotoğraflara inanmıyorum” Süreyya Karabulut, otopsi raporlarında yer alan fotoğrafların Garipoğlu’na ait olduğu konusunda şüpheleri olduğunu söyledi. Dava sürecinde adli tıp kurumunda yapılan şaibeli işlemlere dikkat çekerek şunları söyledi: “Fotoğraflarla bu iş olur mu? Fotoğraflarla bu iş olmaz. Dublörünü yapar yollarlar. Geçmişte adli tıp kurumunda uğradığım haksızlıktan sonra, ben nasıl odur diyeyim yani. İnanmıyorum. Kumpasın içindeyim.“ “Mezarın açılmasını istiyorum” Fotoğraflarla şüphelerinin giderilmediğini söyleyen Süreyya Karabulut, mezarın açılması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi: “İşi ört bas etmek isteyen güçlü bir aile var karşımda. Ben nasıl inanayım, nasıl güveneyim? Bir an önce mezarın açılmasını talep ediyorum. Ben fotoğraflardan tatmin olmadım. Mezarın açılmama kararındaki ısrar, beni daha da şüpheye düşürüyor. İlahi adalet diye bir şey var. Er ya da geç adalet yerini bulacak. Mezarın açılması için mücadele etmeye devam edeceğim.“
Antalya Safari kazasında can pazarı: 12’si turist 15 yaralı Antalya’nın Manavgat ilçesinde, aynı şirkete ait safari tur araçlarının çarpışması sonucu meydana gelen kazada 11’i İngiliz, 1’i İrlanda vatandaşı olmak üzere 12 turist ve 3 personel yaralandı. Kazanın ardından olay yerinde tam anlamıyla can pazarı yaşanırken, araçtan yola fırlayan yaralılara Jandarma, 112 Sağlık ekibi ve itfaiye personellerinin yanı sıra vatandaşlar ve tura çıkan diğer turistler yardıma koştu. Kazayı gören ve yardıma koşan genç kadın, araçların alabildiğine hızlı olduğunu, arkadan gelen aracın önündeki araca çarptıktan sonra yoldan çıkarak devrildiğini, böylesine büyük bir kazada can kaybının olmamasının sevindirici olduğunu söyledi. Kaza, Manavgat ilçesi Değirmenli Mahallesi yolu üzeri Delioğlanlı Mevkiinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Alanya’nın Okurcalar, Avsallar ve Türkler Mahallelerindeki otellerden aldığı turistleri taşıyan Ferhat Arslan’ın kullandığı 34 BSC 865 plakalı yarı açık tur minibüsü aynı istikamette gitmekte olan Özcan Akkaya’nın kullandığı 34 BSC 990 plakalı yarı açık safari tur minibüsüne arkadan çarptı. Ferhat Arslan’ın kullandığı 34 BSC 865 plakalı tur minibüsü, önündeki minibüse çarptıktan sonra yoldan çıkarak yolun sağında bulunan betonarme aydınlatma direğinin üzerine devrildi. Kazada, arkadan çarpan aracı kullanan Ferhat Arslan, araçta personel olarak bulunan Levent Toslak ve Ziya Öztürk ile araçta yolcu olarak bulunan İngiliz turistler Cipriah Florih Locatus, Andreaa Locatus, Saya Anays Locatus, Luley Bulorky, Tina Taylor, Mr Kacper Marcın, Luley Bulorky, Uljana Golubeva, Evelına Matveeva, Laura Ellen Carlton, Bobby Luke Carlton, Gillian Smith ve İrlanda vatandaşı Julia Marıe yaralandı. Kazanın ardından olay yerine Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez ve Sarılar Jandarma Karakolları, Jandarma Trafik, 112 Sağlık ekipleri ve Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat Birimine bağlı ekipler sevk edildi. Devrilen araçtan yola savrulan ve acı içerisinde kıvranan yaralılara ilk müdahale olay yerine gelen ekipler tarafından olay yerinde yapıldıktan sonra Manavgat’ta bulunan hastanelere kaldırıldılar. Yaralılardan 53 yaşındaki İngiliz vatandaşı Luley Bulorky’in hayati tehlikesinin olduğu bildirildi.