POLİTİKA - 16 Aralık 2017 Cumartesi 14:29

Başbakan Yıldırım: "Bizden başka da Kudüs’te büyükelçilik seviyesinde Filistin için bir misyon açan yoktur”

A
A
A
Başbakan Yıldırım: "Bizden başka da Kudüs’te büyükelçilik seviyesinde Filistin için bir misyon açan yoktur”

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis’teki bütçe görüşmelerinde Kudüs’teki Türkiye Başkonsolosluğu ile ilgili açıklamalarını hatırlatarak “Bugün Kudüs Başkonsolosluğu olarak faaliyet gösteren misyonumuz fiiliyatta Filistin devleti nezlindeki büyükelçi olarak görev yapmaktadır.

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis’teki bütçe görüşmelerinde Kudüs’teki Türkiye Başkonsolosluğu ile ilgili açıklamalarını hatırlatarak “Bugün Kudüs Başkonsolosluğu olarak faaliyet gösteren misyonumuz fiiliyatta Filistin devleti nezlindeki büyükelçi olarak görev yapmaktadır. Bizim Kudüs’te ikamet eden büyükelçimiz Filistin nezlindeki büyükelçimizdir. Bizden başka da Kudüs’te büyükelçilik seviyesinde Filistin için bir misyon açan yoktur. Olay bu kadar nettir” dedi.


Başbakan Binali Yıldırım, bugün Artvin Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti İl Başkanlığı Olağan Kongresi’ne katıldı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın da katıldığı kongrede konuşan Başbakan Yıldırım,Türkiye’nin geçmişinde milli iradeyi devre dışına bırakmak için bir çok komplolar ve tuzaklarla karşı karşıya kaldığını hatırlattı. Başbakan Yıldırım “Son 4-5 yılda özellikle ihanetler daha da arttı. Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi, Kobani olayları ve nihayet 15 Temmuz alçak FETÖ paralel devlet yapısının giriştiği darbe, çetelerin gözlerinin ne kadar karardığını gösteriyor ama her hain girişimini, bütün bu kirli senaryoları liderimiz ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşları olarak hep başarısız kıldık. Milletin iradesinden başka hiçbir iradeye boyun eğmedik. Siz söyleyin böyle arkasında böyle aziz ve yiğit bir millet olan iktidarı kim yıkabilir ? Arkasına terör örgütlerini alanları da biliyorsunuz. Şunu unutmasınlar yaptıklarını sadece biz değil millet görüyor. Kimin ihanet içinde olduğunu kimin Türkiye için gece gündüz demeden çalıştığını bu aziz millet çok iyi biliyor ve çok iyi takip ediyor” diye konuştu.



“Milletini sevmeyen bir zihniyetin iktidar olması artık eski Türkiye’de kaldı”


“Siyasetin yolu da yöntemi de aslında çok kolay ve çok basit” diyen Başbakan Yıldırım “Millete karşı olanla değil milletle beraber olacaksın, yürüyeceksin. Millet yürüyecek arkandan. Milletin karşısında değil milletin yanında saf tutacaksın. Milletin dinine diyanetine değerlerine sen de değer katacaksın. Milletin sevdiğini seveceksin, milletin sevmediğini de sevmeyeceksin. İşte ana muhalefet partisinin yıllardır anlayamadığı husus bu. Bugün sizi dünyayı dar edeceğim diyen zihniyet yarın kazara iktidar olursa bu milletin boynuna sarılır. Hiç merak etmeyin milletini sevmeyen bir zihniyetin iktidar olması artık eski Türkiye’de kaldı. Vesayet döneminde kaldı. Milletimiz her şeyi görüyor. Kime yetki vereceğini kime ehliyet vereceğini çok iyi biliyor” şeklinde konuştu.



“Kemal bey bilmeden incelemeden konuşmaya devam ediyor”


Kudüs’le ilgili son yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Başbakan Yıldırım “Kudüs ve Filistinliler yalnız değildir. Türkiye barışın, huzurun, demokrasinin güvencesi olan bir ülkedir. Türkiye bölgesel ve küresel barışın güvencesidir. Türkiye kendisi için ne istiyorsa başkaları içinde, komşuları içinde aynı şeyi istiyor. Türkiye’yi hesaba katmadan bu bölgede hiç kimse plan, proje yapmasın. Hiç kimse bölgemizde kafasına göre iş tutamaz. Hiç kimse 2 milyarlık İslam dünyasına rağmen ben yaptım oldu anlayışla hareket edemez. Bütün uluslararası platformlarda Filistin’e, Kudüs’e sahip çıktık bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceğiz. Türkiye bölge barış için neler yaptığını bütün dünya biliyor. Mazlum kardeşlerimize nasıl sahip çıktığımızı görüyor. Bunu görmeyen birileri de var. Mesela Kılıçdaroğlu. Geçtiğimiz günlerde bütçe görüşmelerinde Meclis’te Kudüs’teki temsilcimizin büyükelçi düzeyinde olduğunu ve bunun da Türkiye için tek olduğunu söylemişti. Bakıyorum Kemal bey bunu diline dolamış. Bilmeden, incelemeden konuşmaya devam ediyor. Acaba bunu bilgisizlikten mi yapıyor yoksa yine hesabı yanlış mı yapıp verdiler orasını artık siz karar verin” ifadelerini kullandı.



“Türkiye dünyanın vicdanına öncülük ediyor”


“Artvin’den, gökyüzüne komşu topraklardan, serhat şehrinden bir kez daha söylüyorum” diyen Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:


“Kudüs bugün masumdur. İsrail işgali altındadır. Bu içimize sinen kabul ettiğimiz bir şey değildir. Hukuki bir durum değildir, filli bir durumdur. Filistin devleti bu işgal nedeniyle Kudüs’ün içinde egemenlik haklarını kullanamıyor. Filistin devletinin tanınması ve Filistin’in başkent olarak Doğu Kudüs’ün statüsünün bütün dünya tarafından kabul edilmesi için Türkiye, diğer ülkelerle beraber yoğun bir mücadele veriyor. Türkiye bu konuda dünyanın vicdanına adeta öncülük ediyor. Bugün Kudüs Başkonlosluğu olarak faaliyet gösteren misyonumuz fiiliyatta Filistin devleti nezlindeki büyükelçi olarak görev yapmaktadır. Daha açık söyleyelim. Bizim Kudüs’te ikamet eden büyükelçimiz Filistin nezlindeki büyükelçimizdir. Bizden başka da Kudüs’te büyükelçilik seviyesinde Filistin için bir misyon açan yoktur. Olay bu kadar nettir. İsrail ister bunu kabul etsin ister etmesin bu gerçek değişmez, bizim kararımız değişmez. Şimdi deDoğu Kudüs’ü ’biliyorsunuz İstanbul’daki zirve toplantısı sonunda Filistin’in baş şehri olarak ilan edildi. Bahsettiğim bu uygulama mevcut şartlarda diplomatik olarak bu aşamada alınabilecek en ileri karar olup dünyada tektir. Kudüs’te 1940’lardan kalma 9 tane başkonsolosluk var bir de Vatikan temsilciliği var. Bunların hiç birisi Türkiye gibi bir uygulamayı gerçekleştirmiyor.”



Cankurtaran Tüneli’nin açılışı için tarih verdi


Ardından Artvin’deki yatırımlarını sıralayan Başbakan Yıldırım, önümüzdeki yıl Artvin’in doğalgazla buluşacağının belirterek gövde yüksekliği ile dünyanın 3. büyük barajı olan Yusufeli Barajı’nın inşasının sürdüğünü ve Yusufeli ilçesinin yerini değiştireceklerini belirtti.


Cankurtaran Tüneli’nin açılışı için tarih veren Yıldırım “Önümüzdeki ocak ayının sonunda Cankurtaran Tüneli açılıyor. Böylece artık orada canlar yok olmayacak, canlar kurtulacak. Daha önce temelini de ben gelip atmıştım. İnşallah ocak sonu açılışını yapacağızCankurtaran Tüneli’den sonra Borçka’ya kadar 11 km’lik yol var onu da yapacağız. Artvin-Ardahan arasında Salarha Tüneli’nin de projesi hazırlandı. Macahel tüneli ve Camili yolu da programa alındı. Onu da yapacağız. Artvin Muratlı Kapısı’nı Gürcistan ile beraber yapıp tekrar buradan da bir giriş kapısı yapılacak” müjdelerini de verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak KEAL Model Birleşmiş Milletler 2024 konferansı sona erdi Karadeniz Ereğli Anadolu Lisesi tarafından gerçekleştirilen ve 12 okuldan 250 öğrenci ve öğretmenin katıldığı, farklı komitelerde dünya genelindeki sorunları ülkeler adına İngilizce olarak tartışılan KEALMUN’24 Konferansı sona erdi. Kapanış töreninde; 3 gün boyunca gerçekleşen oturumlarda başarılı olan öğrencilere sertifikaları takdim edilirken, ilk kez gerçekleşen KEALMUN etkinliği tüm katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı. Her yıl farklı okullarda İngilizce olarak gerçekleşen en prestijli akademik etkinliklerden biri olan Model United Nations (MUN) konferansı, Karadeniz Ereğli Anadolu Lisesi ev sahipliğinde bu yıl ilk kez KEALMUN’24 ismiyle 26-27-28 Nisan tarihlerinde gerçekleştirildi. 12 okuldan, 250 öğrencinin katıldığı ve Kültür Merkezinde gerçekleşen etkinliğin açılış törenine, İlçe Milli Eğitim Müdürü Harun Akgül, Zonguldak BEÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Çelikoğlu, Zonguldak BEÜ Ereğli MYO Müdürü Prof. Dr. Avni Yıldız, AK Parti İlçe Başkanı Av. Muhammet Mücahit Andiç, Kdz. Ereğli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Tuncay Ertürk, TED Kdz. Ereğli Koleji Mezunları Derneği Başkanı Deniz Direk ile birlikte onur konuğu olarak Kdz. Ereğli Anadolu Lisesi 1988 mezunu olan Uganda Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu ve Türkiye Uganda İş Konseyi Üyesi Levent Serdar Dervişoğlu da katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi. Birleşmiş Milletler’in farklı komitelerinin, simülasyon olarak canlandırıldığı konferans kapsamında; ayrı ayrı komitelerde evrensel konuları ele alan katılımcılar, yoğun geçen 10 ayrı oturum aralarında ise mini bir konser ile birlikte çeşitli atölye ve aktivitelerle eğlenme fırsatı buldular, danışman öğretmenler için LÖSEV yararına Mandala boyama etkinliği düzenlendi. KEALMUN’24 konferansında yer alan 3 ayrı kriz komitesinde öğrenciler bölgede ilk kez güncel sorunlardan farklı olarak, tarihsel sorunlar, o dönemin karakterleri temsil edilerek yeniden tartışıldı. Öğrencilerin gerektiğinde kendilerini bireysel düşüncelerinden soyutlayarak farklı görüşleri de temsil etmelerini sağlayan ve BM delegeleri rolünde dünya meselelerini tartışarak çözüm önerileri sunma fırsatı sunan KEALMUN’24 Konferansı, öğrencilerin hem diplomasiyi öğrenmelerine, uluslararası platformda araştırma yapma, yazma, toplum içinde konuşma, problem çözme, ortak görüş oluşturma ve işbirliği konularındaki becerilerinin de gelişmesine katkı sağladı. Kapanış töreninde ise üç gün boyunca süren konferansın kapanış töreninde her komiteden mansiyon, en iyi ikinci delege ve en iyi delege ödülü alan öğrencilere belgeleri verilirken, farklı okullardan katılan danışman öğretmen ve öğrencilere katılım sertifikaları takdim edildi. Ayrıca törende KEAL Okul Müdürü Selçuk Altın, katkılarından dolayı KEAL Mezunlar Derneği Başkanı Aykut Ateş’e de bir plaket takdim etti. Kdz. Ereğli Anadolu Lisesi ev sahipliğinde ve KEAL Mezunlar Derneği desteği ile gerçekleşen KEAL Model United Nations (Model Birleşmiş Milletler) 2024 Konferansı, öğrenci ve öğretmenlerden oluşan 90 kişilik bir ekip tarafından hazırlanırken; organizasyon, komiteler ve alan ekiplerinde bu kişiler görev aldı. Bu yıl ilk kez gerçekleşen KEALMUN’24 konferansı katılımcıların tamamından tam not alırken, büyük bir beğeni toplamayı başardı.
Erzurum “Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek” için yarıştılar Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Millî Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle Türkiye’de tüm okullarda uygulamaya geçirilen, bu yıl 12.si düzenlenen, görsel ve edebî alanda eserlerin ödüllendirildiği "Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması"nın Erzurum etabı sonuçlandı. "Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması"; Millî Eğitim Bakanlığı, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti arasında imzalanan protokol doğrultusunda her yıl Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ilk, orta ve lise kademelerinde örgün eğitim veren okullarda gerçekleştiriliyor. "Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması"nın Erzurum etabının ödül töreni Müdürlüğümüz toplantı salonunda gerçekleştirildi. Ödül törenine İl Millî Eğitim Müdür Yakup Yıldız, Yeşilay Erzurum Şube Başkanı Emirhan Tanay, idareci, öğretmen ve öğrencilerimiz katıldı. Görsel Sanatlar, Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri ile Yeşilay temsilcilerinden oluşan jüri tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışmasında Görsel Eserler alanında ilkokullar arasında Köprüköy Yağan Cumhuriyet İlkokulundan Sümeyya Yeğen, ortaokullarda Olur TOKİ Yatılı Bölge Ortaokulundan Rabia Alver, liselerde ise Yakutiye Rabia Hatun Anadolu İmam Hatip Lisesinden Ebrar Onay 1. oldu. Edebî eser alanında ise ortaokullarda Karayazı Ağaçlı İsa Orman Ortaokulundan Nehir Oran, liselerde Oltu Fen Lisesinden Sinem Şimşek 1. oldu. Yarışmada 1. olan öğrencilere çeşitli ödüller verildi. Öğrencilerin ödülleri İl Millî Eğitim Müdürü Yakup Yıldız tarafından takdim edildi. İl Millî Eğitim Müdürü Yakup Yıldız yarışmada ödül alan öğrencileri tebrik edip öğrenim hayatlarında başarılar diledi. Ödül töreni hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.
Kocaeli Uzmanı uyardı: Bu hastalık çok sinsi ilerliyor Kemik erimesinin kişinin yaşam kalitesini bozan, insan sağlığını tehdit eden bir hastalık olduğunu söyleyen Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, "Kemik erimesi sinsi bir hastalıktır ve erken dönemde hiçbir klinik bulgu vermez. Genellikle kazalara bağlı küçük travmalar sonrası kırıkların oluşması ile kendini gösterir" dedi. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz hastalığı hakkında bilgilendirmede bulundu. Kemik erimesinin kemiğin yapısındaki değişimler sonucu kırılganlığının artması durumu olduğunu ifade eden Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, birçok tipi ve nedeni olan osteoporozun en sık menopoz sonrası kadınlarda görülen "postmenopozal tipiyle" karşılaştıklarının altını çizdi. "Sinsi bir hastalık" Kemik erimesinin kişinin yaşam kalitesini bozan, insan sağlığını tehdit eden bir durum olduğunu dile getiren Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, hastalığın belirtilerini şöyle anlattı: "Kemik erimesi sinsi bir hastalıktır ve erken dönemde hiçbir klinik bulgu vermez. Genellikle kazalara bağlı küçük travmalar sonrası kırıkların oluşması ile kendini gösterir. Kırıklar çoğunlukla omurga, kaburga, kalça ve el bileğinde gelişir. Omurga kemiklerindeki küçük kırıklardan kaynaklanan çökmelere bağlı olarak boyda kısalma ve sırtta kamburluğun artması gibi gözle görülebilir değişiklikler gelişebilir" "Yaşlı hastaların yatağa bağımlı kalma riski yüksektir" Ani başlayan şiddetli sırt ağrısının ve özellikle gece ağrısının osteoporoz bağlı kemik kırıkları açısından uyarıcı bir işaret olduğunu ifade eden Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, "Bunlar içinde komplikasyon riskinin yüksek olması nedeniyle kalça kırıkları önemli bir yer kaplamaktadır. Özellikle yaşlı hastalarda kemik kaynama problemlerinin fazla olması nedeniyle yatağa bağımlı kalma riski yüksektir. Bir kere kırıklar başladı mı yeni kırıkların da oluşması kaçınılmazdır. Bu aşamaya gelmeden önce menopoza giren hastalarda kemik erimesini önleyici yaklaşım ve gerekirse kemik yoğunluğunu artıracak tedavilerle kırıkların önüne geçilmesi önemlidir. Yapılan çalışmalar kalsiyum ve D vitamini takviyesinin osteoporoza bağlı oluşan kırıkların tedavisinde ve önlenmesinde oldukça etkili olduğunu göstermiştir" dedi. "Menopoz sonrasında temel sebep östrojen oranının düşmesi" Menopoz sonrası kadınlarda kemik erimesinin temel sebebinin östrojen oranının düşmesi olduğunu belirten Bozkurt, "Östrojen eksikliği, kemik yapım ve yıkım dengesinde değişikliklere neden olarak kemik yapısında bozulmalara yol açar. Kemik erimesi tanısı dansitometri denilen aletle kemik yoğunluğunun ölçülmesi ile konulur. Kadınlarda menopoza girme yaşı toplumdan topluma değişiklikler göstermekle birlikte, bizim ülkemizde menopoza girme yaşı ortalama 46-51 yaşlar arasındadır. Menopoz öncesi dönem 40‘lı yaşlar olarak kabul edilir. 40 yaş öncesi başlayan menopoza erken menopoz denilir, kemik erimesi riskini artırması açısından oldukça önemlidir. Adet düzensizlikleri, ateş basması ve gece terlemeleri, vajinal kuruluk, kaşıntı ve cinsel isteksizlik, yorgunluk, ruh halinde değişiklikler, endişeli veya sinirli hissetme, iştahta artış, unutkanlık gibi menopoz belirtilerinin görülmeye başlanmasıyla birlikte bir doktora başvurulmalıdır. Erken menopoz önlenebilir bir durumdur. Ancak 12 ay adet görmedikten sonra erken menopoz başlamış olacağı için vakit kaybetmemek gerekir" şeklinde konuştu. "Menopoz dönemindeki kadınların günlük diyetlerindeki kalsiyum miktarı yeterli olmalı" Menopoz dönemindeki kadınların günlük diyetlerindeki kalsiyum miktarının yeterli ve dengeli bir seviyede tutulmasının, günlük egzersizlerinin planlanmasının, D vitamin değerinin ideal değerlerde tutulmasının kas ve kemik kütlesini korumada önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Bozkurt, "Kemik erimesinin erken tespit edilmesi kırıkların önlenmesi açısından oldukça kıymetlidir, bu nedenle menopoza giren kadınların kan tahlilleri ve kemik ölçümleri yaptırılmalı ve yılda bir takip edilmelidir. Ayrıca jinekolojik muayene, smear testi ve mamografi de periyodik olarak yapılmalıdır" diye konuştu. Bu hastalıktan korunmanın yolları Kemik erimesinden korunmak için beslenme ve egzersizin oldukça önem taşıdığını söyleyen Doç. Dr. Bozkurt; beslenmede süt ve süt ürünleri gibi kalsiyumdan zengin diyet, tuzun azaltılması, kuru baklagiller ve yeşil yapraklı sebze tüketimi, kahve, gazlı içecekler gibi kafeinli içeceklerin azaltılması, aşırı kilo kayıplarından kaçınmak, aşırı protein tüketiminden kaçınmak ve alkol ve sigaranın bırakılması ya da azaltılması önerisinde bulundu.