YEREL HABERLER - 27 Nisan 2012 Cuma 10:00

DİDİM`DEKİ OTEL CİNAYETİNDE 2 TUTUKLAMA

A
A
A
DİDİM`DEKİ OTEL CİNAYETİNDE 2 TUTUKLAMA

Didim`de geçtiğimiz Pazar günü bir otelde meydana gelen ve bir kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak gözaltına alınan 3 kişinden 2`si tutuklandı.
Didim Altınkum Mahallesindeki bir otelde meydana gelen darp sonucunda otel işletmecisi H.S(41)`nin hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak 2 şahıs tutuklandı. Didim İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı araştırma sonucunda olay sonrasında 3 kişi göz altına alınmış şüphelilerin sorgularının ardından Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2`sinin tutuklandığı ve bir kişinin serbest kaldığı bildirildi.
Konuyla ilgili Didim İlçe Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada ise şu bilgiler verildi: ``22 Nisan 2012 günü saat 06.50 sıralarında 155 Polis imdat Telefonuna bir vatandaş tarafından Didim İlçesi Altınkum mahallesi 7 sokak Sahra Oteli önünde erkek bir şahsın kanlar içinde yerde yattığı ihbarı üzerine olay yerine gelen Polis Ekipleri tarafından Sahra otel ve Sahra pansiyon işletmecisi maktül H.S. (41) `nin başına ve vücudunun çeşitli yerlerine sert bir cisim ile aldığı darp neticesinde öldürülmüş olduğu tespit edilmesi üzerine Cumhuriyet Savcısı tarafından olay yerinde incelemeler yapıldıktan sonra cesedi İzmir Adli Tıp Müdürlüğüne gönderilmiş, olay yeri ve çevresinde yapılan incelemelerde Sahra otelin resepsiyon kısmındaki eşyaların dağınık olduğu, resepsiyondaki bilgisayarın yakıldığı ve otelin giriş kapı camının tamamen kırılmış olduğu, otel içerisinde ve merdivenlerinde yoğun kan izlerinin olduğu tespit edilmiş, kan izlerinin otelin bir odasına kadar devam ettiği görülmesi üzerine otel odasında kalan M.E.A (21) yaşında erkek şahıs, C.Ö (23) yaşında erek şahıs ile Ç.K. (42) yaşında erkek şahıslar yakalanmışlar ve gözaltına alınmışlar, yakalanan şüphelilerin kıyafetlerinin ve eşyalarında kan lekeleri ve izleri olduğu görülmüştür. Şüpheliler Didim Emniyet Müdürlüğünde (2) gün süren sorgularından ve ifade işlemlerinden sonra haklarında hazırlanan evrak ile 23 Nisan 2012 günü Didim C.Başsavcılığına sevk edilmişler,C.Başsavcılığındaki sorgularından sonra sevk edildikleri mahkemece şüphelilerden 1-) M.E.A (21) ve 2-) C.Ö (23) tutuklanmıştır.Cinayet olayının çok yönlü olarak araştırılması ve soruşturulmasına devam edilmektedir`` denildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."