YEREL HABERLER - 30 Nisan 2012 Pazartesi 13:37

MİNİBÜSÇÜLER KUŞADASI`NDA TOPLANTI

A
A
A
MİNİBÜSÇÜLER KUŞADASI`NDA TOPLANTI

Türkiye`nin 81 ilinden gelen minibüsçüler, Kuşadası`nda toplanarak taşımacılık sektöründeki yenilikleri ve sorunlarını tartıştı. Türkiye`de ilk kez İzmir Minibüsçüler Esnaf Odası tarafından Kuşadası Sealight Otel`de düzenlenen toplantıya minibüs odalarının başkanlarının yanı sıra AK Parti İzmir Milletvekilleri Nesrin Ulema ve Rıfat Sait, Ulaştırma İzmir Bölge Müdürü Ömer Tekin, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı ve Ankara Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Yiğiner, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı ve Türkiye Şoförler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Celil Anık, Türkiye Şoförler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Halit Yılmaz da katıldı. Minibüsçüler, Kentkart ile Karsan sponsorluğunda gerçekleştirilen ve iki gün süren toplantıda alınan kararların uygulanması için sorunlarını ve önerilerini meclise taşımakta kararlı olduklarını açıkladılar. Yolculardan gelen şikayetlerin de değerlendirildiği toplantıda, bugüne kadar yolculardan gelen şikayetler arasında en çok yüksek sesle müzik dinlenmesi, bütün güzergâhlarda aynı fiyat uygulanması ve yoğun hatlarda az minibüs olması olarak sıralandı.
Ev sahibi olarak toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Taner Uğuz, Türkiye`de bir ilki gerçekleştirerek tüm minibüsçüleri bir araya getirdiklerini belirterek, "Burada konuşulan sıkıntılarımızın, İzmir milletvekillerimiz, özellikle Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binali Yıldırım aracılığıyla Meclis`te görüşülmesini sağlamak istiyoruz" dedi. Toplantının, son yıllarda Türkiye genelinde münübüsçü esnafının yaşadığı önemli sorunları Ankara`da ilgili bakanlıklara iletmek ve çözüme ulaşmak amacıyla gerçekleştirildiğinin altını çizen Taner Uğuz, şunları söyledi "Türkiye genelinde M plakalı araçlarımızın geleceğini yakından ilgilendiren ve son zamanlarda ortaya çıkan gelişmeleri değerlendirerek, yaşanan olumsuzlukları bizzat bizlerden dinleyerek TBMM`ye kanun teklifi sunmak için yedi İzmir milletvekilinin önerge vermesini ve bu önemli sorunun meclis gündemine taşınmasını hedefledik. Bu toplantı minibisçülerin güç birliği toplantısıdır. Gelişen ve büyüyen kentlerimizde, toplu taşım talebinde ve buna bağlı hizmet sunumunda büyük değişimler yaşanmaktadır. Kentlerimizin ulaşım sorunlarının çözümü için, ulaşım kavramlarında yeni anlayışlara ve arayışlara girilmiş, yepyeni modeller geliştirilmiştir. Mevcut toplu taşım dengeleri sürekli minibüsçü esnafın aleyhine işlemektedir.Bu gelişmeler karşısında minibüs esnafı her geçen gün gelir kaybına uğramakta ve rekabet gücünü yitirmektedir. Bu çalıştayımızda; esnaf düzeyinde kurumsal yapılanma, verimlilik ve kalite, özel toplu taşımaya kamu desteği, KDV ve ÖTV indirimi ile ilgili düzenlemeler, toplu taşımada özel işletmeci ve belediyeler arasındaki sorunların nedenleri ve çözüm önerileri, toplu taşım türlerinin entegrasyonu, müktesep haklarımızın korunması, sürdürülebilir bir işletmeciliğe olanak sağlayan kapasite artışı gibi konuları masaya yatıracağız."
Daha sonra oluşturulan divana başkanlık eden Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı ve Ankara Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Yiğiner ise minibüs esnafının en büyük sorununun ceza sorunu olduğunu vurgulayarak, "Çok eski bir sorun bugünlerde yine nüksetti. Tek bir fazla yolcu yüzünden para ve puan cezası yazılıyor. 25-30 yıl önceki noktaya döndük. Kentlerimizde nüfus artışı oldu, araçlar büyüdü. Ama minibüs tanımı hiç değişmedi: 14+1 olarak kaldı. 25 yıl önce bu tanım bizleri rahat ettirdi. Ama şimdi sorun yeniden baş gösterdi. Bu yüzden minibüs tanımı değişmelidir. 22+1 veya 18+4 gibi bir tanım yeniden getirilmelidir. Karar alalım ve Ankara`ya taşıyalım. Daha sonra da yasa çıksın. Türkiye`de 3 bin 100 oda var. Bu odaların içerisinde en sorunluları minibüsçüler odaları. Kalp krizi geçiren oda başkanlarımız var. Kara Yolları Taşıma Kanunun ve ilgili yönetmelikler bize ürettiğimiz hizmetin karşılığını odalar belirler ve birlik onaylar diyor. Ancak sonradan çıkar belediye kanunu ile birlikte her şey değişti. Bu çelişkili ve önemli sorun çözülmelidir. Bunu mevzuatla çözerek yolcu sayısını arttırmayı, gelişen çağa uygun minibüs taşımacılığını, şoför esnafını belli bir standarda getirmeyi, hizmet kalitemizi arttırmayı hedeflemeliyiz" şeklinde konuştu.
Minibüs esnafının sorunlarını dinleyen AK Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema ise Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım`ın İzmir Minibüsçüler Esnaf Odası`na yaptığı ziyarette esnafa verdiği tüm sözlerin mutlaka tutulacağını belirterek, "Verilen bu sözlerin yerine getirilmesi için Türkiye genelindeki 81 ilin minibüs odaları başkanlarından oluşan heyeti, sayın bakanımız ile buluşturarak sorunların çözümüne ortak katkı koyacağız. İzmir`in mnibüs esnafının bu toplantıda sayılan sorunlarının çözümünü yakından takip edeceğiz. Esnafın akaryakıt maliyetlerine kadar yasal mevzuatlarda düzenlemeler yapılarak desteklenmeye ihtiyacı var. Bunu sağlamak için işbirliği yapmamız kaçınılmaz. AK Parti hükümetinin esnafa verdiği destek ve başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan`ın esnafla kurduğu iletişim herkes tarafından yakından takip edilmekte. Hem başbakanımızın hem bakanımızın verilen sözlerin mutlaka tutulacağı konusunda samimi bir yaklaşım gösterdiğini belirtmek istiyorum" dedi. Minibüsçülerin zirvesinde özellikle İzmir esnafı için özel bir görev üstlendiğini belirten AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait de Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı ve Ankara Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Yiğiner ile birlikte Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım`ı makamında ziyaret ederek, Kuşadası zirvesinin sonuçlarını TBMM`ne İzmir milletvekilleri olarak taşıyacaklarını ve meclise bir önerge vererek yasal düzenlemeler konusunda destek vereceklerini söyledi.
İzmir Minibüsçüler Esnaf Odası tarafından Kuşadası`nda düzenlenen toplu taşım zirvesinin sonuç açıklamasında ise özellikle büyük şehirlerdeki Ulaştırma Koordinasyon Merkezlerinde (UKOME) temsil hakkı verilmesi, araç kapasitelerinin arttırılması ile KDV ve ÖTV indirimleri ile yasal düzenlemeler yapılmasına özel vurgu yapıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Pendik’teki yangın faciasında hayatlarını kaybeden çocuklar son yolculuklarına uğurlandı Pendik’te bir evde dün meydana gelen ve yangın esnasında içeride bulunan Ö.S. (2), Z.S. (5) ve C.Ç. (9), feci şekilde hayatını kaybetmişti. 3 çocuk bugün Nursen Özdayi Safa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuklarına uğurlanırken, öz babaları E.Ç.’nin cezaevinden izinli çıktığı; anne S.S.’nin ise güvenlik sebebiyle cenazeye getirilmediği iddia edildi. Olay, gece 02.37 sıralarında Pendik Fevzi Çakmak Mahallesi Umman Sokak’ta bulunan iki katlı bir evin giriş katında meydana geldi. İddiaya göre evde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Anne S.S. (28), kızı E.N.Z.’yi (1) hastaneye götürmek için Ö.S. (2), C.Ç. (9) ve Z.S. (5) ve M.A.Ç. (11) isimli dört çocuğu evde yalnız bıraktı. Vatandaşların yardımıyla çıkarılan çocuklardan Ö.S., Z.S. ve C.Ç. ağır yaralı olarak kaldırıldıkları hastanelerde yaşamını yitirdi. Entübe edilen M.A.Ç. (11) ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Konuyla ilgili olarak T.Ö. isimli şahıs gözaltına alınırken, olay sırasında evde bulunmadığı öğrenilen anne S.S. ise serbest bırakıldı. Ö.S. (2), Z.S. (5) ve C.Ç.’nin (9) naaşları ilk olarak Kartal Soğanlık Sefa Camii Gasilhanesi’ne getirildi. Ardından 3 çocuk için Nursen Özdayi Safa Camii’nde cenaze namazı kılındı. Kartal İlçe Müftüsü Mustafa Öztürk’ün kıldırdığı cenaze namazında, çocukların öz babası olan Emrah Ç. gözyaşlarına boğuldu. Emrah Ç.’nin cezaevinden izinli olarak çıktığı öğrenildi. Öte yandan Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel de cenazeye katılanlar arasında yer aldı. Ö.S., Z.S. ve C.Ç.’nin cenazelerinin, Pendik Yenişeyhli Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi.
İstanbul Marmara denizinin dibinde 50 yıllık sır ortaya çıkıyor Türk Hava Yolları’nın (THY) 50 yıl önce Marmara Denizi’ne düşen yolcu uçağının sırrı ortaya çıktı. Uçağın düştüğü yeri tespit eden Youtuber Nedim Kuru ve ekibi, su altı dronu ile yaptıkları dalışta uçak enkazına ait olduğu iddia edilen parçaları görüntüledi. 30 Ocak 1975 tarihinde 42 kişiye mezar olan ve yarım asırdır ulaşılamayan Türk Hava Yolları’na (THY) ait ’Bursa’ isimli F-28 uçağının enkazına dair önemli gelişme yaşandı. İzmir-İstanbul seferini yaparken inişe geçtiği sırada Büyükçekmece açıklarında Marmara Denizi’ne düşen uçağın yerini tespit ettiğini öne süren Youtuber Nedim Kuru, su altı dronu ile yaptığı dalışta enkaz parçalarına ulaştığını iddia etti. Kuru, 42 yolcunun hala deniz altında olduğunu belirterek, kazada hayatını kaybedenler arasında ünlü isimlerin yakınlarının da bulunduğunu vurguladı. 30 Ocak 1975’te Türkiye’yi yasa boğan THY’nin F-28 tipi ’Bursa’ uçağı kazası, üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen hafızalardaki yerini koruyor. Resmi kayıtlara göre 41 yolcu ve bir hostesin çocuğuyla birlikte toplam 42 kişiye ev sahipliği yapan uçağın enkazına, o dönemin şartlarında ulaşılamamıştı. Kazanın üzerinden 50 yıl geçtikten sonra Youtuber Nedim Kuru tarafından su altı dron ile yaptığı dalışla uçağa ait olduğu düşünülen parçaları görüntüledi. "Dron ile daldığımızda bulduğumuz parçaların uçağa ait olduğunu düşünüyoruz" Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi’nin derinliklerine odaklanan Youtuber Nedim Kuru, uçağın düştüğü iddia edilen noktada su altı dronu ile dalış gerçekleştirdi. Kuru, yaptığı incelemelerde uçağa ait olduğunu düşündüğü parçalara ulaştığını açıkladı. Kuru, "50 yıl önce düşen Bursa isimli uçağımız tam bu noktada 50 yıldır yolcularıyla beraber denizin altında duruyor. Uçak düştüğü için parçaları geniş bir alana yayıldı. Biz dron ile daldığımızda bir parçadan oldukça şüphelendik. Çünkü büyük, ikiye katlanmış alüminyum bir parçaydı. Muhtemelen uçağın olduğunu düşünüyoruz. Tabi tam anlamıyla çıkarmadan bir şey demek doğru değil" ifadelerini kullandı. "42 kişi Marmara’nın altında bekliyor" Kazanın üzücü bir dram olduğunu belirten Kuru, "50 yıldır denizin dibinde duran bir uçaktan bahsediyoruz üzücü bir kaza. Toplamda 42 kişi maalesef Marmara denizinin altında bekliyor, çıkarılmadılar enkaz hala Marmara denizinin dibinde" ifadelerini kullandı. Kazada hayatını kaybeden ünlü yakınları Kuru uçak kazasında ünlü Teknik Direktör Fatih Terim’in kayınpederi Kamuran Aksu ve şarkıcı Seyyal Taner’in hostes kardeşi gibi isimlerin de bulunduğuna dikkat çeken Kuru, "1975 yılında teknolojinin yeterince gelişmemiş olması nedeniyle enkaz çıkarılamamış. Ancak bulduğumuz parçaların enkaza ait olduğunu düşünüyoruz. Artık enkazın yerini biliyoruz" şeklinde konuştu. Bölgede önümüzdeki günlerde ikinci bir dalış daha gerçekleştireceklerini duyuran Kuru, enkazın resmi olarak tespit edilip denizden çıkarılması için yetkililere çağrıda bulundu. Uçağın yolcuları için Yeşilköy’de bir anıt mezarı olabileceğini dile getirdi
Kastamonu Bin kişiye ev pansiyonculuğunu öğrenerek sertifika aldı Kastamonu Üniversitesi tarafından 2 yıldır sürdürülen ve bin kursiyere çevrimiçi ev pansiyonculuğu eğitimi verilen proje sona geldi. Kastamonu Üniversitesi yürütücülüğünde, Erasmus+ Yetişkin Eğitiminde İş birliği Ortaklıkları çerçevesinde desteklenen "Ev Pansiyonculuğu Eğitim Modülü ile Sürdürülebilir Kırsal Kalkınmayı Destekleme ve Dijital Avrasya Yemek Kitabı Geliştirme" başlıklı projenin kapanış toplantısı, Mevlüt Beyribey Konukevi’nde gerçekleştirildi. 24 ay süren ve toplamda 250 bin Euro destek alan proje, proje çıktılarının tanıtımı, katılımcı sertifikalarının takdimi ve proje sürecine ilişkin değerlendirmeleri içeren etkinlik programıyla tamamlandı. Toplantıya, Proje Yürütücüsü Dr. Nagihan Çakmakoğlu Arıcı, çok sayıda akademisyen, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Nagihan Çakmakoğlu Arıcı gerçekleştirdi. Doç. Dr. Çakmakoğlu Arıcı, projenin bölgesel kalkınmaya yaptığı katkıya dikkat çekerek bu proje ile hem ev pansiyonculuğu alanında uygulanabilir bir eğitim modülü geliştirdiklerini hem de kültürel gastronomi mirasını dijital bir platformda kayıt altına aldıklarını ifade etti. Ayrıca Doç. Dr. Çakmakoğlu Arıcı, kırsal turizmin sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi için yerel halkın güçlendirilmesini çok önemsediklerini söyleyerek çalışmanın sonuçlarını paylaşmanın mutluluğunu yaşadıklarının altını çizdi. Etkinlik kapsamında proje sürecinde yer alan katılımcılara belgeleri takdim edildi. İtalya’dan Benevento Sannio Üniversitesi, İspanya’dan Sevilla Üniversitesi ve Norveç’ten Stavanger Üniversitesi’nin ortak olduğu projede bin kursiyer çevrimiçi ev pansiyonculuğu eğitim modülünde eğitime katılarak sertifika aldı. Ayrıca proje kapsamında 80 yöresel yemek tarifi sisteme kazandırıldı.