YEREL HABERLER - 22 Ağustos 2017 Salı 09:48

Nazilli’de 40 bin metrekarelik sıcak asfalt çalışması başladı.

A
A
A
Nazilli’de 40 bin metrekarelik sıcak asfalt çalışması başladı.

Aydın ili genelinde başlattığı yol hamlesine hız kesmeden devam eden Aydın Büyükşehir Belediyesi, Nazilli’de asfaltlama çalışmalarını sürdürüyor.

Aydın ili genelinde başlattığı yol hamlesine hız kesmeden devam eden Aydın Büyükşehir Belediyesi, Nazilli’de asfaltlama çalışmalarını sürdürüyor.


Aydın’ın 17 ilçesinde ve mahallelerinde hizmetlerini aralıksız olarak devam ettiren Büyükşehir Belediyesi, Nazilli Pınarbaşı Camii ile Belediye Meydanı arasındaki Hürriyet Caddesi’nde sıcak asfalt çalışması başlattı. Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Yol Şube Ekipleri ilk olarak trimer makinası ile 1,5 kilometre uzunluğunda ve 18 bin metrekarelik alanda eski asfaltı kaldırma çalışmalarını gerçekleştirdi. "2019 yılının sonunda Aydın’da asfaltsız yol kalmayacak" diyen başkan Özlem Çerçioğlu’nun talimatlarıyla çalışmalarını kesintisiz sürdüren Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin Hürriyet Caddesi üzerindeki sıcak asfaltlama çalışmasının hafta sonu bitirileceği öğrenildi.


Konuyla ilgili açıklama yapan Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, “Hürriyet Caddesi’ndeki mevcut yol kaplaması kaldırılarak sıcak asfalt çalışması yapılacaktır. Çalışmalar esnasında trafik akışının emniyetli şekilde gerçekleşmesi ve herhangi bir kaza oluşmaması için vatandaşlarımızdan trafik işaret ve işaretçilerine uymasını önemle rica ediyoruz. Çalışmalarımız hafta sonuna kadar devam edecektir. Nazillililerin gösterdikleri özveri ve dayanışma için teşekkür ederiz” açıklamasında bulundu.


Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin yaz döneminde yaptığı yol yapım ve bakım çalışmaları Nazilli’nin en işlek caddelerinden olan Hürriyet Caddesi’nde sonra Atatürk Bulvarı’nda devam edecek. Büyükşehire bağlı Yol Şube Ekipleri, ikinci etap çalışmalarının Nazilli Şehir Stadyumu önündeki Şehit Tuncay Işık Kavşağı’ndan başlayacağını ve 3 kilometrelik alanda 22 bin metrekarelik sıcak asfalt çalışması yapılacağını bildirdi. Hürriyet Caddesi ile Atatürk Bulvarı’ndaki 4,5 kilometre ve 40 bin metrekarelik alanda yapılan asfalt çalışmalarının sürücülerin trafikteki sürüş kalitesini arttıracağı belirtildi.


Öte yandan asfalt çalışmalarının ardından Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı ekipleri tarafından yol ve yaya geçiti çizgilerinin yenileneceği öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Adına türküler yakılan Ağasar Deresi keşfedilmeyi bekliyor Trabzon’un Şalpazarı ilçesinde adına türküler yakılan Ağasar Deresi özellikle bahar aylarında macera tutkunlarının ilgi odağı oldu. Orta Asya’dan Anadolu’ya göçen Çepni Türkleri’nin yoğun olarak yaşadığı Ağasar yöresine ismini veren Ağasar Deresi taş değirmenleri, tarihi taş kemer köprüsü ve yürüyüş parkuru ile keşfedilmeyi bekliyor. Ormanın içinden çıkıp gelen şırıl şırıl akan dereye ve yemyeşil doğaya hayran kaldığını belirten Melda Nisan Şahin, Ağasar Deresi’ni türkülerden duyduklarını ve ilk kez dereyi görmeye geldiklerini söyledi. Şahin "Buraya ilk defa geldim. Türkülere konu olan bu dereyi görmek istedik. Bu yüzden burayı ziyaret ettik. Çok beğendim, mutlaka tekrar geleceğim. Buradan bir patika yol vesilesi ile yukardaki su kemerine ulaşabildim, çok güzel bir manzarası var. Herkesin gelmesini tavsiye ediyorum. Buraya ulaşım çok kolay bu sebeple hafta sonu ailecek de gelinebilecek bir yer. Burada piknik de yapılabilir" dedi. Giresun’dan yöreye gezmeye geldiğini ifade eden Nevzat Yılmaz ise "Giresun’un Görele ilçesinden geliyoruz. Buraya Acısu’da piknik yaptıktan sonra geldik. Acısu’nun da suyu meşhurdur. Ağasar Deresi ile ilgili buranın sanatçılarının türküleri vardır. ’Ağasar dereleri karışır dereme, yarim senin yüzünden kaldım ben vereme’ gibi türküleri de var. Ben herkese burayı tavsiye ediyorum. Buradaki her şey doğal. Karadeniz’in her şeyi güzeldir. Dört mevsimi biz burada yaşıyoruz" derken, Sibel Yılmaz ise "Buraya ilk defa gezmeye geldik. Görele’den buraya hem Şalpazarı’nı hem de burayı gezmeye geldik. Biraz yukarda taş köprü var bir tane, onu da görmeye çıkacağız birazdan. Bütün Karadeniz’de güzel yerler olduğu gibi burası da çok güzel herkesin buraya gelmesini tavsiye ederim" şeklinde konuştu.
Konya Ticari taksi ile takip ettiği husumetlisini vurmak için iş yerine ateş açtı Konya’da aralarında alacak verecek meselesinden husumet bulunan kişiyi ticari taksi ile takip eden şahıs, husumetlisinin girdiği masaj salonuna silahlı saldırı düzenledi. İş yeri önünde bulunan kişilere rağmen saldırgan tarafından açılan ateş sonrası 1 kişi ayağından yaralanırken, o anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Olay, 19 Nisan Cuma günü akşam saatlerinde merkez Selçuklu ilçesi Sancak Mahallesi Dönerli Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ticari taksi ile takip edildiğini fark eden A.D., sokak üzerindeki masaj salonuna girdi. Bu sırada ticari taksi ile takip eden kişi, elindeki silahla iş yerine gelerek husumetli olduğu A.D.’yi dışarıya çağırdı. Bu duruma iş yerinde bulunanların tepki göstermesi üzerine silahlı saldırgan husumetlisine ateş açtıktan sonra olay yerine geldiği ticari taksi ile kaçtı. Silahlı saldırıda A.D. ayağından yaralanırken, iş yeri çalışanlarının ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan A.D.’nın hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Zanlı olay sonrası karakola gidip teslim oldu Silahlı saldırgan Ö.C. ise olay sonrası polis merkezine giderek olaya karıştığı silahla teslim oldu. Zanlının buradaki ilk ifadesinde, “A.D. ile aramızda alacak verecek meselesinden husumet vardı. Ben de onu takip ettim. İş yerine geldiğini görünce ticari taksiden inip ateş ettim oradan da kaçarak polis merkezine gelerek teslim oldum” dediği öğrenildi. Olay anı saniye saniye kamerada Bir kişinin yaralandığı olay anı ise saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, iş yeri önünde müşterinin bulunduğu sırada ticari taksi ile gelen elinde silah bulunan şahsın önce husumetlisini yanına çağırdığı, kalabalık grubun şahsı sakinleştirmeye çalıştığı sırada saldırganın husumetlisine ateş açtıktan sonra olay yerine geldiği ticari taksi ile kaçtığı görülüyor. “Kapımızın önünde yaşanan bu olaydan dolayı mağdur olan biziz” Olay anında iş yerinde kardeşinin ve yakınlarının olduğunu ve olayla bir bağlantısının olmadığını anlatan iş yeri sahibi Mustafa Açıl, “Olay günü buraya gelen müşteri ya da herhangi biri bilmiyorum, belki de takip edildiğini fark ettikten sonra kendi can güvenliğini korumak için bizim buraya girmek istedi. Çünkü bizde bir randevusu yok. Kalabalık olduğu ve kendini korumak için de gelmiş olabilir. Bizden seans alan birisi değil. Burada olay yaşandığı gün zaten olayın faili polis karakoluna giderek kendisi teslim oluyor ve suçunu söylüyor. ‘Alacak verecek mevzusundan dolayı bu şahsa ateş ettim’ diyor. Biz burada aile şirketiyiz olay anında kız kardeşim, eniştem, çalışanlarım burada. Yani biz önceden hiç tanımadığımız bir kişi için canımızı siper ediyoruz. Alacak verecek meselesinden kavga ediyorlar, bu yüzden bizim kapımızın önünde yaşanan bu olaydan dolayı mağdur olan biziz” diye konuştu.
Gümüşhane Gümüşhane’deki İmera Manastırı tarihi dokusuna kavuştu Gümüşhane’nin tarihi ve kültürel hazinelerinden birisi olan İmera Manastırı yıllar içinde yapılan tahribatlardan kurtarıldı. Manastırın duvarlarına kazınan yazılar ve çizilen grafitiler, uzman bir ekip tarafından temizlenerek tarihi yapı eski görkemine kavuşturuldu. Türkiye’de en fazla tescilli kiliseye sahip 3 şehirden birisi olan Gümüşhane’deki İmera Manastırı’nın duvarlarında yazılan ve görüntü kirliliği oluşturan yazı ve grafitiler uzman ekip tarafından yapılan titiz bir çalışmanın ardından temizlendi. Gümüşhane Valiliği öncülüğünde başlatılan temizlik çalışmaları, Sümela Manastırında da benzer çalışmaları yapan konusunda uzman bir ekip tarafından yürütüldü. Tarihi yapıya zarar vermemek için özel solüsyonlar ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, manastır duvarlarındaki yazılar ve grafitiler büyük ölçüde temizlendi. Merkeze bağlı Olucak Köyü sınırlarında bulunan ve yazılı kaynaklara göre 1350 yılında gotik tarzda inşa edilmiş olan İmera Manastırında “yazı” ve “grafiti” temizliği yapıldı. 1859 yılında rahibe Roxane tarafından yenilenen ve döneminde bölgenin en önemli merkezlerinden birisi olan İmera Manastırı, geçtiğimiz aylarda Vali Alper Tanrısever’in ziyareti sırasında verdiği talimatın ardından temizlendi. Hem içinin hem de duvarlarında önceki yıllardan beri is, kalem ve sprey boyayla yazılan yazı ve grafitiler Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden gelen ve Sümela Manastırında da aynı ve benzer çalışmaları yapan uzmanlar tarafından özel kimyasallar kullanılarak mevcut yapısına zarar vermeden silindi. Bölgenin önemli inanç yapıları arasında gösterilen, gotik mimarisi ve aydınlatma tekniğiyle ilgi çeken İmera Manastırının etrafında Karaca Mağarası, Krom Vadisi, Sümela Manastırı, Çakırgöl, Camiboğazı Yaylası gibi çok sayıda tarihi ve doğal güzellikler yer alıyor. Hristiyan Ortodoks inancının özelliklerini taşıyan ve mimari özellikleriyle dikkati çeken 674 yıl önce yapılan İmera Manastırı, gotik mimariyle yeryüzü aydınlatma tekniği kullanılarak yapılmasının yanında bölgede mimari ve teknik açıdan en değerli ve en korunaklı manastırlardan birisi. Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden Şenol Aktaş ve Ramazan Bulut’un gerçekleştirdiği çalışmaya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüyle İl Özel İdaresi personeli de destek verdi. Geçtiğimiz yıllarda çatısı ve dış cephesinde restorasyon çalışması yapılan manastırda yapılan çalışmalar sırasında tarihi dokusuna zarar vermemeye özen gösterildi. “Vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları ve grafitileri çıkardık” Çalışmayı gerçekleştiren uzmanlardan Şenol Aktaş, “İmera Manastırında tahribata yol açan bazı yazılar vardı. Kalem ve islerle yazılan ve rahatsızlık verici derecedeydi. Valimizin ve İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün talebi üzerine görevlendirmeyle geldik ve yazıları elimizden geldiğince silmeye çalıştık. Bu süreçte şuna dikkat ettik: Duvar yazılarının yazıldığı bölgelerde özellikle sıvalı boyalar varsa onları tahrip etmemeye çalıştık. Onun yanısıra duvardaki özel sıvaları korumaya çalıştık. Dönemine ait renkler var sıvaların üzerinde onları korumaya çalıştık. Duvarlara yazılan bizim vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları çıkardık, grafitileri de çıkardık. Normal bir duvara yazılı yazıyı silebiliriz ama kilise, cami gibi alanlarda boyalı alanlarda kullandığımız kimyasallar özel olarak üretilen kimyasallar. Onları kullanıyoruz. Süreç bu yüzden biraz uzadı. Biz o kimyasalları elde edebilmek için 1-1,5 ay sonrasında buraya gelebildik. Gerçekten özel sıvalı ve boyalı alanlara zarar vermeden temizleme işlemini yaptık. Bunun önüne geçemiyoruz maalesef. Her yerde her yere yazıyorlar. Çare olarak eğitim diyoruz” dedi. “Güzel sonuçlar aldık tamamlandığında” Bir diğer uzman Ramazan Bulut ise “Kimyasal kullandık genel olarak. Yaklaşık 2 gün sürdü çalışmalarımız. Bayağı uğraştırdı bizi ama güzel sonuçlar aldık tamamlandığında. Bütün bölgeleri tek tek fırçayla altına tahribat vermeden temizledik” ifadelerini kullandı. “Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” Olucak Köyü Muhtarı Hamdi Nas da yapılan çalışma için Vali Alper Tanrısever ve diğer tüm yetkililere teşekkür ederek, “Önceki yıllarda çatısı ve dış duvarları tamir edilmişti. Son olarak içindeki duvarlarda yer alan yazılar temizlendi. Çevre düzenlemesi de yapılacak. Valimizin, Turizm Müdürümüzün ve İl Özel İdaremizin katkılarıyla manastır güzelleşmeye başladı. Noksanlar da var. İlerleyen süreçte etrafındaki alana kamelyalarda konulacak. Bunlar da yapılınca burası turizme açılmış olacak. Yaz aylarında hafta içi günlük 50, hafta sonları 100-150 araç geldiği de oluyor. Buraya gelenler piknik yapıyor, geziyorlar. Buraya insanlar geldiği zaman mutlu oluyor. Havadar, manzarası güzel. Etrafında Krom Vadisi, Sümela Manastırı ve Karaca Mağarası var ve hepsi birbirine bağlı. Buraya gelenler mutlaka İmera Manastırına uğruyor. Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” diye konuştu.
İstanbul En çok kiralama teknoloji ürünlerinde yapılıyor Dünyada ve Türkiye’de elektronik atık sorunu hızla artarken bu soruna çözüm olan ürün kiralama oranları da aynı hızla artıyor. Kiralanan ürünlerin çoğunun teknoloji alanında yapıldığını belirten Kiralabunu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, “En çok kiralanan ve kullanılan ürünler arasında telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri yer alıyor” dedi. Türkiye’de son yıllarda en çok telefon ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri kiralanıyor. Dünyada en hızlı büyüyen atık grubu arasında yer alan elektronik atıkların azaltılmasının yolu ise yine ürünlerin kullanım sürelerinin uzatılmasından geçiyor. Elektronik cihazları paylaşım ekonomisi modeliyle kullanıcılara sunarak atık çöplüğünün önüne geçmeyi hedefleyen YTÜ Yıldız Teknopark firmalarından Kiralabunu şirketinin Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, “En çok kiralanan ürünler arasında telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri yer alıyor. Mevsimsel olarak da yaz döneminde koşu bandı, scooter, oyun konsolu gibi ürünler öne çıkıyor” diyerek konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kullanıcıların büyük çoğunluğu teknoloji meraklıları Kısa süreli ihtiyaçların kullanıcıların ürün kiralamalarında önemli bir etken olduğunu belirten Kiralabunu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, kullanıcıların önemli bir kısmının son teknolojiyi takip etmek isteyen bireylerden oluştuğunu ifade etti. Bazı tüketicilerin ürünü satın almadan önce deneyimlemek için kiralama yaptığını belirten Kapıcı şöyle devam etti; “Kiralama süreleri genellikle 1 aydan başlayarak 18 aya kadar değişebiliyor. Kısa süreli ihtiyaçlar da kiralamak için önemli bir motivasyon kaynağı. Örneğin, yaz döneminde koşu bandı ya da bir seyahate çıkarken aksiyon kamerası gibi özel eşyaları kiralamak satın almaya kıyasla çok daha mantıklı. Kiralabunu ile geniş ürün seçeneği ve hizmet içeriği ile çok kısa sürede binlerce aboneye ulaşarak bu alanda bir pazar oluşturduk ve liderliğimizi sürdürmekteyiz.” 5 bin adet ürün e-atık olmaktan kurtarıldı Elektronik atıkları azaltmanın tek yolu ürünlerin kullanım ömrünü uzatmak olduğunu söyleyen Kapıcı son olarak “Operasyonlarımızın başladığı 2020 yılından bu yana yaklaşık 40 bin kullanıcı elektronik cihazlarını kiraladı. Bu sayede 5 bin adete yakın ürün e-atık olmaktan kurtarıldı. 15 tona yakın da atığın önüne geçmiş olduk. Dünyamız artık sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarına ihtiyaç duyuyor. Tüketici topluluğunun önemli bir kısmını oluşturan Z jenerasyonu bu konuya büyük önem veriyor. Elektronik atık dünyada en hızlı büyüyen atık grubu. Bu anlamda ihtiyaç duyduğumuz ürünleri kullanırken sürdürülebilir yöntemleri önceliklemek durumundayız” şeklinde konuştu.