EĞİTİM - 18 Aralık 2017 Pazartesi 16:11

Aydın Eğitim Bir-Sen öğretmene şiddete ‘hayır’ dedi

A
A
A
Aydın Eğitim Bir-Sen öğretmene şiddete ‘hayır’ dedi

Eğitim Bir-Sen Aydın 1 No’lu Şube Başkanlığı üyesi öğretmenler, geçtiğimiz günlerde İzmir’in Ödemiş ilçesinde bulunan bir okul müdürünün öldürülmesi olayını kınayarak, yetkilileri tedbir almaya davet etti.

Eğitim Bir-Sen Aydın 1 No’lu Şube Başkanlığı üyesi öğretmenler, geçtiğimiz günlerde İzmir’in Ödemiş ilçesinde bulunan bir okul müdürünün öldürülmesi olayını kınayarak, yetkilileri tedbir almaya davet etti.


Efeler ilçesi Okullar Bölgesinde bir araya gelen Eğitim Bir-Sen Aydın 1 No’lu Şube Başkanlığı üyesi öğretmenler, Ödemiş’te yaşanan saldırıda bir eğitimcinin hayatını kaybetmesini kınadı.



Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen’in öğrencisi tarafından tüfekle vurularak öldürülmesinin ardından tüm eğitim camiasına başsağlığı dileyen Eğitim Bir-Sen Aydın 1 No’lu Şube Başkanı Tevfik Aksoy, yetkilileri tedbir almaya davet ederek; “Sebebi ne olursa olsun iki lise öğrencisinin okul yöneticisine karşı öldürme kastıyla hareket etmesi şiddetin vardığı noktanın en açık göstergesidir. Aynı gün Iğdır merkeze bağlı MEV Anadolu Lisesi’nde Müdür Başyardımcısı Yücel Düzci ise saldırıya uğrayan öğrencileri korumaya çalışırken gözü dönmüş kişilerin sopalı, bıçaklı, muştalı saldırısına uğramış ve ağır yaralı olarak hastanede tedavi altına alınmıştır. Öğretmenimize acil şifalar diliyoruz. Yine şehrimizde iki yıl önce Seyyid Burhaneddin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Mehmet aktaş’ın öğrencisi tarafından öldürülmesi, geçen yıl emekli öğretmen Ramazan Büyükkılıç Ortaokulu müdür yardımcılarının ve 74. Yıl İMKB Borsa İlkokulu müdür yardımcısının veliler tarafından darp edilmesi ülkemizde eğitimcilere uygulanan şiddetin hangi noktaya geldiğinin göstergesidir. Kim, hangi amaçla yaparsa yapsın genelde bütün vatandaşlarımızı, hususen eğitimcileri hedef alan şiddet saldırılarını kınıyoruz. Terör saldırıları sonucu şehit edilen Aybüke ve Necmettin öğretmenin acı, hüzünlü hatıraları hala yüreğimizi dağlarken, kaygı verici boyutlara varan bu saldırılar da üzüntümüzü katmerleştiriyor, ilgililerin daha fazla seyirci kalmadan caydırıcı ve önleyici tedbirler almasını bekliyoruz. Bu saldırılar geleceğimizi karartmakta, eğitim camiasını tedirgin etmekte, birçok mağduriyete neden olmaktadır. Eğitimcilere yönelik her saldırı aklımızı körleştirmekte, ruhumuzu karartmakta, benliğimizi esir almakta, irfanımızı yok etmektedir. Bu sebeple cehalete dayanan cehaleti bir an evvel ortadan kaldırmalıyız. Öğretmenlerimizi hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye, kanlı, karanlık bu şuursuzluk son buluncaya kadar herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz” dedi.



“Biz, bilginin gücünün cehalet cürmüyle sindirilmesine müsaade etmeyeceğiz” diyen Aksoy, sözlerine şu şekilde devam etti: “Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan, milletçe varlığımızın dayanağı olan eğitimin şiddetin esiri olmasına hep birlikte karşı durmalıyız. Öğretmenlerimizden öğrencilerimize, yöneticilerimizden velilerimize kadar bütün eğitim camiasını millet temelinde geniş bir aile gibi düşünüyoruz. Bizim nazarımızda her üyesiyle saygıya değer bu ailenin hangi ferdine olursa olsun yapılan saldırıyı kayıtsız, şartsız kınıyor telin ediyoruz. Son dönemlerde öğretmenlerin emeğini yok sayan, itibarını örseleyen, eğitimdeki etki alanını daraltan, eğitimin aktörünü neredeyse bir figürana dönüştüren, bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hale getiren anlayış, bugün geldiğimiz noktanın sebebidir. Giderek artış gösteren bazısı yaralama bazısı cinayetle neticelenen bu saldırılar karşısında öğretmenlerimiz kendilerini savunmasız hissetmekte, yetkililerden caydırıcı tedbirler, mesleğin itibarını artıracak politikalar beklemektedir. Yetkilileri gereken tedbirleri ivedilikle almaya ve kamuoyunu daha duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Çünkü saldırıya uğrayan, öldürülen bizim geleceğimizdir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.