GENEL - 29 Ocak 2018 Pazartesi 14:47

Mübadelenin 95. yılı nedeniyle Kuşadası’nda etkinlikler düzenlendi

A
A
A
Mübadelenin 95. yılı nedeniyle Kuşadası’nda etkinlikler düzenlendi

Kuşadası Belediyesi ve Kuşadası Selanik Mübadilleri Rumeli Göçmenleri Derneği tarafından zorunlu nüfus mübadelesinin 95.

Kuşadası Belediyesi ve Kuşadası Selanik Mübadilleri Rumeli Göçmenleri Derneği tarafından zorunlu nüfus mübadelesinin 95. yıldönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi.


30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan "Zorunlu Nüfus Mübadelesi" anlaşması gereğince Türkiye ve Yunanistan arasında göç etmek zorunda bırakılan insanların yaşadıklarını anlatmak amacıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında ilk olarak Kuşadası Belediyesi İbramaki Sanat Galerisi’nde CHP Eski Milletvekili yazar Kemal Anadol ile yazar Firdevs Tunçay’ın konuşmacı olarak katıldığı bir söyleşi gerçekleşti. Söyleşiye çok sayıda Kuşadalı mübadilin yanı sıra Kuşadası Belediye Başkan Vekili Zekeriya Tünk ve Kuşadası Selanik Mübadilleri Rumeli Göçmenleri Derneği Başkanı Ahmet Altunsoy katıldı.


Söyleşide konuşan Anadol, zorunlu nüfus mübadelesinin tarihte ilk kez uygulanan büyük bir insanlık dramı olduğunu belirterek “1923 yılında imzalanan ‘Zorunlu Nüfus Mübadelesi’ anlaşması sonucunda Yunanistan ve Türkiye arasında karşılıklı olarak büyük göçler yaşandı. Bu anlaşma gereği çok sayıda insan doğdukları, büyüdükleri memleketlerini terk etmek durumunda kaldılar. Bu süreçte insanlar büyük acılar çektiler. İzleri bugün bile karşımıza çıkabiliyor” dedi.


Anadol’un ardından konuşan yazar Tunçay ise mübadelenin insanlarda büyük izler bıraktığını belirterek “ Ben de mübadil bir aileye mensubum. Çocukluğum ananemden mübadele anıları ve mübadele öncesi dostlukları dinlemekle geçti. Ben bu anıları uzun yıllar sonra ‘Kalbim Rumeli’de Kaldı’ isimli kitabımda topladım. Mübadele öncesi o topraklar barışın ve kardeşliğin hakim olduğu bir masal ülkesi gibiymiş. İnsanlar birbirlerine hoş görüyle bakar, sulh içinde yaşarlarmış. Mübadele hem bu kardeşliği dağıtmış hem de insanları memleketlerinden etmiş. Ben üçüncü kuşak bir mübadilim. Bu acıları direk yaşamadım lakin anneannemin gözlerinde gördüm. Umarım insanlık bu tarz acıları bir daha yaşamaz” dedi.


Konuşmaların ardından Anadol ve Tunçay, mübadele ile ilgili yazdıkları “Büyük Ayrılık” ve “Kalbim Rumeli’de Kaldı” isimli kitaplarını imzaladı. Zorunlu Nüfus Mübadelesi’nin 95. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikler kapsamında İbramaki Sanat Galerisi’nde araştırmacı Hüseyin Yılmaz tarafından “Mübadele Kitapları” isimli bir kitap sergisi açıldı.


Zorunlu Nüfus Mübadelesi’nin 95. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikler Kuşadası Belediyesi Erkan Yücel Sahnesi’nde düzenlenen Nazende Türk Halk Müziği Korosu’nun sahne aldığı konser ve mübadele dramını anlatan İki Yaka Yarım Aşk isimli filmin gösterimiyle devam etti. Etkinliğe çok sayıda vatandaşla beraber Kuşadası Belediyesi Meclis Üyesi Nurettin Öztürk, İki Yaka Yarım Aşk isimli filmin yönetmeni Doç. Dr. Nurcan Tümbek Tekeoğlu, filmin başrol oyucuları Selda Alkor ve Deniz Doğa Tegün katıldı.


Etkinlikte sahne alan Şefliğini Adem Uzun’un yaptığı Nazende Türk Halk Müziği Korosu seslendirdikleri Rumeli ve Anadolu türküleriyle katılımcılara keyifli anlar yaşatırken İki Yaka Yarım Aşk isimli film mübadele dramının gözler önüne serdi. Film gösterimi öncesinde konuşan yönetmen Tekeoğlu, İki Yaka Yarım Aşk isimli filmin mübadele acılarını anlattığını belirterek gördükleri ilgiden dolayı Kuşadalılara teşekkür etti. Tekeoğlu’nun ardından konuşan ünlü oyuncu Selda Alkor ise “İki Yaka Yarım Aşk” isimli filmde rol almaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirterek Kuşadası Belediyesi ve Kuşadası Selanik Mübadilleri Rumeli Göçmenleri Derneği’ne düzenledikleri etkinlikten dolayı teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.