GENEL - 30 Mart 2020 Pazartesi 10:17

Binlerce yıllık yöntemle toprağı işliyorlar

A
A
A
Binlerce yıllık yöntemle toprağı işliyorlar

Türkiye’nin en verimli tarım arazilerine sahip illerinden olan Aydın’da çiftçiler binlerce yıllık yöntemle toprağı işliyor.

Türkiye’nin en verimli tarım arazilerine sahip illerinden olan Aydın’da çiftçiler binlerce yıllık yöntemle toprağı işliyor.


Aydın’ın yamaç ve engebeli dağlık alanlarında bulunan zeytin ve incir bahçelerinde çiftçiler tarlalarını karasaban ile sürmeye devam ediyor. Teknolojiyle birlikte tarımda makineleşmenin arttığı ve 48 bin traktör sayısı ile dikkat çeken illerin başında olan Aydın’da engebeli ve dağlık arazilerde atlara koşulan karasaban toprağı işlemeye devam ediyor. Köşk ilçesinde dağlık alanlardaki arazilerini karasaban ile işleyen çiftçiler, traktörün iş yapamadığı yerde eski yöntemlerle arazilerini verimli hale getiriyor.



Karasabandan günde 300 TL kazanıyor


Traktörün giremediği dağlık arazilerde atlara koştuğu karasaban ile çift sürerek geçimini sağlayan Yusuf Sert, korona virüs salgını sonrası kahvelerin kapanması ile kendilerini bağ bahçe işlerine verdiklerini ifade etti. Sert, yaklaşık 15 yıldan bu yana karasaban ile çift sürdüğünü belirterek, “Dağlık arazilerde çift sürüyoruz. Salgın hastalık var ama biz kendimizi bahçelerde insanın olmadığı yerde güvende hissediyoruz. İşimize gücümüze devam ediyoruz. Sabah tarlada işimizi yaptıktan sonra akşam eve gidiyoruz. Gördüğünüz gibi böyle dağlık arazilerde traktörle araziler sürülmediği için atlarla çift sürüyoruz. Bu tarlalar sürülmezse ağaçlar güç almaz, verim olmaz. Günlük 3 dönüm alan sürüyoruz. Günlük 300 lira para kazanıyoruz. Allah bereket versin” diye konuştu.


Sert, atları eğitimden geçirdiklerini, her atın bu işi yapamadığını belirterek, atları fazla yormadan ekmek parası kazanmaya çalıştıklarını ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Anadolu’nun en büyük firmaları listesinde 34. olan Lezita’ya ödül Lezita, Anadolu’nun en büyük 500 şirketi araştırması listesinde Türkiye genelinde 34’üncü oldu. Denizli’de 2’nci sırada yer alan Lezita, Denizli Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği (DESİAD) tarafından “Anadolu 500 Yereldeki Yüzümüz” organizasyonu kapsamında ödüllendirildi. Denizli Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği (DESİAD), Ekonomist Dergisi tarafından belirlenen Anadolu’nun en büyük 500 şirketi arasına giren firmaları Anadolu 500 Yereldeki Yüzümüz organizasyonu ile onurlandırdı. Türkiye’nin önde gelen gıda şirketlerinden Lezita da törende ödül alan şirketlerden biri oldu. Denizli Merkezefendi Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende Lezita’nın ödülü Denizli Şube Müdürü Kadir Özçelik’e takdim edildi. Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi araştırmasında Denizli’den 23 şirket yer aldı. Lezita araştırmada tüm sektörlerde Türkiye’de 34’üncü, Denizli’de ise 2’nci sırada yer aldı. En ekonomik protein kaynaklarından biri olan piliç etini tüketicilere ulaştırmayı kurumsal sosyal sorumluluğu olarak kabul eden Lezita, global bir gıda markası olma vizyonu doğrultusunda müşterilerine yenilikçi ürünler sunuyor. Lezita, çalışanlarından aldığı güç ve “Hayatın Lezzeti” mottosuyla insanların dengeli beslenmesine katkıda bulunmaya, ülke ekonomisine ve istihdamına katkıda bulunmaya devam ediyor.
İzmir Yaşar Üniversitesine YÖKAK’tan kurumsal akreditasyon Yaşar Üniversitesi Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) sürecini başarıyla tamamlayarak 2 yıl süreyle kurumsal akreditasyon almaya hak kazandı. Yaşar Üniversitesi, Yükseköğretim Kalite Kurulu’ndan (YÖKAK) 2 yıl süreyle Kurumsal Akreditasyon almaya hak kazandı. Akreditasyon belgesi Ankara’da düzenlenen törenle Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak tarafından Rektör Prof.Dr. Levent Kandiller’e takdim edildi. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, akademik başarıların yanı sıra, akreditasyonlarla ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansıyla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettiklerini söyledi. Yiğitbaşı, “Geleceği daha yaşanılabilir bir hale getirmek için güçlü akademik ve idari kadromuzun yanı sıra gerekli deneyim ve altyapıya da sahibiz. Bilimsel araştırmaların artırılması, nitelikli yayınların desteklenmesi ve girişimcilik uygulamalarının teşvik edilmesi konusundaki çabalarımızın üniversitemizi daha yüksek seviyelere çıkaracağından eminim. Üniversitemiz bu yıl 23. yaşını kutluyor. Büyük emekler verdiğimiz, üretkenlikle büyüdüğümüz, omuz omuza vererek köklerimizin daha da sağlamlaştığı bu yılda ‘Kurumsal Akreditasyon Belgesi”’ almanın haklı gururunu yaşıyoruz.” diye konuştu. Kalite yön veriyor Üniversite olarak akredite çalışmaları ve kalite yönetim sistemine büyük önem verdiklerini belirten Rektör Prof.Dr. Levent Kandiller de kurumsal akreditasyon belgesinin 31 Temmuz 2026 tarihine kadar geçerli olacağını belirtti. Hedeflerinin kalitede ve akreditasyonda sürekliliği sağlamak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kandiller sözlerini şöyle sürdürdü: “Akredite üniversiteler arasına girmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bundan sonraki süreçte de kalite ve iyileştirme çalışmalarına devam edeceğiz. Üniversitemizin misyonu, nitelikli eğitim ve araştırma ile sürdürülebilir değer oluşturmak ve geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunmaktır. Ayrıca, eğitim ve araştırma alanında yaptığımız çalışmalarla yüksek standartları sürdürmenin yanı sıra, başta öğrenciler olmak üzere tüm paydaşlarının doğru bilgiye hızlı erişerek entelektüel gelişimlerine katkı sağlamayı hedefliyoruz”.