YEREL HABERLER - 12 Ocak 2012 Perşembe 09:42

AK PARTİ’Lİ ERDEM’DEN TUTUKLU GAZETECİ AÇIKLAMASI

A
A
A
AK PARTİ’Lİ ERDEM’DEN TUTUKLU GAZETECİ AÇIKLAMASI

AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, “Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü 63 gazeteciden 59’u basınla ilgisi olmayan suçlardan dolayı tutuklanmış veya mahkum olmuşlardır” dedi.
Son dönemde tutuklu gazetecilerin durumuyla ilgili doğru-yanlış birçok değerlendirme yapıldığına işaret eden Mehmet Erdem, “Yargı Bağımsızlığı” hiçbir zaman göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, “Yargının gerçekleştirdiği soruşturmaları AK Parti’yle, Hükümetle ilişkilendirmek, adil yargılamayı etkilemeye yönelik beyanlarda bulunmak, yargının yıpratılmasına yönelik açıklamalar yapmak, kapsam itibariyle çok geniş ve çok ciddi suçlamalar ihtiva eden, binlerce sayfa delilden ve yüzlerce sanıktan oluşan bu davalarda gerçeği ortaya çıkarmaya yönelik çalışan yargı mensuplarımıza büyük bir haksızlık yapılmaktadır. Gazetecilerin yazdıkları yazılar sebebiyle tutuklu ve hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu iddiası sürekli olarak tekrarlanmaktadır. Medyada en çok gündeme gelen, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 72 gazetecinin tutuklu ve hükümlü olduğuna dair açıklamasıdır. Bu konuda Adalet Bakanlığı gerekli tespitleri yaparak açıklamada bulunmuştur. TGS’nin listesinde tutuklu ve hükümlü olduğu belirtilen 72 isimden 3’ünün cezaevlerinde kaydına rastlanmadığı, 6’sının ise tahliye edildiği açık şekilde tespit edilmiştir.
Listede yer alan isimlerin 63’ü hala cezaevindedir. Bu 63 isimden 36’sı hakkında dava açılmış ve bunların 18’iyle ilgili mahkumiyet kararları verilmiştir.27 kişi hakkında soruşturmalar devam etmektedir” diye konuştu.
Cezaevlerindeki 63 kişiden 18’nin basın kartının olduğu buna karşılık 45’inin ise basın kartı olmadığını kaydeden Erdem, şunları söyledi: “Hakkında dava açılan veya mahkumiyet kararı verilen 36 kişiden 4’ü basın yoluyla işlenen suçlar arasında sayılabilecek olan terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan dolayı cezaevindedir. Diğer 32 tutuklu ve hükümlünün cezaevinde bulunmalarının gazetecilik faaliyeti ile ilgisi yoktur. Haklarında soruşturmalar devam eden 27 kişiyle ilgili olarak ise, soruşturmaların gizli yürütülmesi nedeniyle bu kişilerin hangi suç ve eylemlerden dolayı tutuklandıkları ancak iddianame hazırlandığında açık bir şekilde görülebilecektir. Soruşturması devam eden 27 ismin tamamının silahlı terör örgütü üyeliği gibi gazetecilik faaliyeti ile ilgisi olmayan suçlardan dolayı cezaevinde bulundukları görülmektedir. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü 63 gazeteciden 59’u basın yoluyla işledikleri iddia olunan suçlardan yani yazdıkları yazılardan ve gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil, basınla ilgisi olmayan suçlardan dolayı tutuklanmış veya mahkum olmuşlardır. Özellikle bu suçların tiplerine baktığımızda tüyler ürpertici suçlarla karşılaşıyoruz.Bunlar: Adam öldürmek,banka soygunu,yağma,gasp, tehdit,resmi belgede sahtecilik,sahte kimlikle dolaşmak,izinsiz tehlikeli madde bulundurmak, anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs, PKK silahlı terör örgütüne üye olmak, eylem sırasında tabanca ve sahte polis kimliği kullanmak gibi ve yine ‘Selam, selam İmralı’ya, bin selam’ diye slogan atmak, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etmek,amacı dışında kullanmak, hileyle çalmak silahlı terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak ve para toplamak. Bu suçların gazetecilikle ilgisinin olmadığı aşikardır ki; bu tutuklama ve mahkumiyet kararları ile basın özgürlüğünün ihlali de söz konusu olamaz”
“Hükümeti eleştirmek veya yıpratmak maksadıyla yazılanlar elbette suç olamaz” diyen Erdem, açıklamasını şöyle tamamladı: “Ancak; darbeye zemin hazırlamak maksadıyla yazılanlar ve çizilenler düşünce özgürlüğü kapsamında olamaz. Millet iradesini ve kararını ortadan kaldırmaya, darbe yaparak hükümeti devirmeye kim teşebbüs ederse suç işlemiş olur.
Bu suçları işleyenleri tamamen masum gazetecilik faaliyeti yapıyormuş gibi göstermek gerçek gazetecilere yapılan büyük bir saygısızlıktır. Aydın Gazeteciler Cemiyeti’nin ödül töreni esnasında CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan yaptığı konuşmasında tutuklu ve hükümlü gazetecilere sahip çıkmıştı. Yine; Şırnak Uludere’deki taziye çadırına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu, Hasip Kaplan ile kolkola girmişti BDP ve CHP’nin birlikteliği derinleşiyor”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Kuzey Makedonya Büyükelçisi Manasijevski’den Başkan Seçer’e ziyaret Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kente ziyarette bulunan Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi ağırladı. Başkan Seçer, Büyükelçi Manasijevski’yi kentte ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’in hem Türkiye hem de bölge açısından önemli bir noktada yer aldığını belirten Seçer, "Bölgemiz sektörel anlamda oldukça hareketli. Ticaret, sanayi, tarım, lojistik ve kısmi olarak da turizm olmak üzere birçok sektör faaliyet gösteriyor. Bunlar hem ülkemizin ekonomisine hem de şehrimizin ekonomisine yüksek potansiyel sağlıyor" dedi. Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarının başında geldiğini ifade eden Seçer, limanın Akdeniz çanağında dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydetti. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından rekor bir oyla yeniden başkanlık görevine seçildiğini aktaran Başkan Seçer, "Geçtiğimiz ay sonunda yüzde 60 ile seçimi kazandım. İkinci 5 yıl için göreve devam ediyoruz" diye konuştu. Seçer, Büyükelçi Manasijevski ile ilk kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, ziyaretin ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını dile getirdi. "Tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahibiz" Büyükelçisi Manasijevski de Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahip olduklarını belirterek, "Ortak ve üretken bir geçmişe sahibiz. İnsanların kültürel değerleri ve kentlilik anlayışında da bu ortaklıktan bahsedebiliriz. Çok kültürlü ve etnik kökenli bir topluluğumuz var. Osmanlı tarihi mirasının yanı sıra biz sizlerle modern Cumhuriyet anlamında da benzer tarihi paylaşıyoruz” dedi. Büyükelçi Manasijevski, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de Kuzey Makedonya’da doğduğundan söz ederek, Atatürk’ün de ilk eğitimiin orada aldığını belirtti. Büyükelçi Manasijevski, "Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Makedonya’nın bir evladı gibi görürüz ve dolayısıyla da Türkiye’nin modern Cumhuriyeti ile ilgili kendimizde pay görüyoruz” dedi. Türkiye ve Kuzey Makedonya ikili ilişkilerine değinen Manasijevski, ekonomik, politik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve iş birliğini artırmak adına Mersin’i ziyaret ettiklerini kaydetti. "Kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" Manasijevski ayrıca, Mersin Valiliği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileriyle de görüşme yapacağını belirterek, "Burası çok önemli bir liman kenti ama çok önemli bir ticari merkezi aynı zamanda. Bu kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" ifadelerini kullandı. İkili ilişkileri sürdürmenin ve kültürel değerlerin yaşatılmasının önemine işaret eden Manasijevski, Kuzey Makedonya’da Türklerle uyum içerisinde yaşamaya özen gösterildiğini ifade etti. Başkan Seçer, ziyaret sonunda Büyükelçi Manasijevski’ye Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçası olan Flora büstü hediye ederken, Manasijevski de Seçer’e aralarındaki dostluğun sembolü olarak Taş Köprü Üsküp resmi takdim etti. Ziyarette Kuzey Makedonya Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Suzana Tuneva ile Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de yer aldı.
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur toprağa verildi Küçükçekmece’de su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da cenazeye izinli olarak katıldı. Küçük kız, törenin ardından toprağa verildi. Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur için bugün Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, küçük kızın ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Tabuta omuz veren Vali Gül, acılı anne Nurcan Gezer’e başsağlığı diledi. Cenazede ayakta durmakta güçlük çeken acılı annenin feryatları yürekleri dağladı. Kılınan cenaze namazının ardından küçük kız Esenyurt’taki mezarlıkta defnedildi. Vali Gül, “Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizler de Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu, kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde birçok sıkıntısı var. Onlarla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın, mangalın içinde ateş yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar. Çocuğu aramaya bir tane mi iki tane mi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip ’5 yaşındaki kız çocuğu yok’ demişler. Güvenlikte kuyunun yanına geliyor. Kafasını uzatıp, ’Çocuğunuz burada, içinde’ diyor. Orada bizimkilerden birisi müdahale etmeye çalışıyor. ’İçine atlama, burası çok derin’ diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya, çevirmişler, önlem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuğu da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yanabilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayısı Selçuk Yaşar, “Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım, baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu, bildiğimiz su birikintisiydi. Kimse gelip ’Burada kuyu var’ demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ordu Akkuş şeker fasulyesinin üretimi güvence altına alınacak Ordu’nun Akkuş ilçesinde, coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesinin yetiştirilmesi, markalaşması ve pazarlanmasıyla ilgili üreticilere bilgiler verildi. Düzenlenen panelde Akkuş şeker fasulyesinin üretiminin güvence altına alınması için çalışmaların başlatıldığı belirtildi. Akkuş Argan Yerel Eylem Grubu Derneği’nin Yerel Kalkınma Stratejisi faaliyetleri kapsamında üreticilere yönelik eğitim paneli düzenlendi. Panelde, coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesinin yetiştirilmesi, markalaşması ve pazarlanmasıyla ilgili üreticilere bilgiler verildi. İki bölümden oluşan panelde alanında uzman kişiler tarafından üreticiler bilgilendirildi. “Üretim güvence altına alınacak” Panelde konuşan Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Akkuş şeker fasulyesinin üretiminin güvence altına alınması için çalışmalar yapıldığını söyledi. Yılmaz, “Tarımsal üretimin planlanması çalışmaları kapsamında stratejik ürünlerimiz olan tahıl ve baklagillerin üretimini güvence altına alacak düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda Akkuş şeker fasulyesi de önümüzdeki süreçte bu planlamada yerini alacak ve bu ürünümüze sahip çıkacağız” diye konuştu. “Üretimi yaygınlaştıracağız” Akkuş Belediye Başkanı İsa Demirci ise şeker fasulyenin Akkuş için önemine değindi. Başkan Demirci, “Kendine has tadı, aroması ve kokusuyla dikkat çeken coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesi ilçemiz için bir değer. Yaptığımız çalışmalar ile fasulyenin katma değerini yükselterek önemli bir marka haline getirdik. Bizler elimizdeki imkanlarla şeker fasulyenin önündeki başta sulama sorunu olmak üzere yeni çalışmalar yaparak üretimin daha da yaygınlaşması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi. Programa Ordu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hüseyin Öztürk, Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Ordu İl Koordinatörü Berkay Çelik, akademisyenler ve çiftçiler katıldı.