YEREL HABERLER - 15 Ocak 2012 Pazar 09:33

KUŞADASI TÜRK OCAĞINDAN EKAF`A ZİYARET

A
A
A
KUŞADASI TÜRK OCAĞINDAN EKAF`A ZİYARET

Türk Ocakları Kuşadası Şubesi Yönetim Kurulu, Ege Karadeniz Dernekleri Federasyonu (EKAF)’a bir ziyaret gerçekleştirdi. EKAF Genel Başkanı Aydın Özyar ve EKAF yönetim kurulu üyelerinin bulunduğu ziyarete, Kuşadası Türk Ocağı Başkanı Cemal Sarı, Kuşadası Türk Ocağı yöneticileri, Kuşadası Karadeniz Kültür ve Folklor Derneği Başkanı Kani Keleş ve EKAF Genel Başkan Yardımcısı Cemal Çolak katıldı.
Ziyarette, Kuşadası Türk Ocağı Başkanı Cemal Sarı, EKAF Genel Başkanı Aydın Özyar’a, Türk Ocakları’nın aylık yayın organı Türk Yurdu dergisini hediye etti ve ayrıca bir plaket sunarak yeni görev döneminde başarılar diledi.
Kuşadası Türk Ocağı Başkanı Cemal Sarı, Türk Ocakları’nın kuruluşu, amacı ve faaliyetleri ile ilgili açıklamalarda bulunarak şöyle konuştu: "Ege Karadeniz Dernekleri Federasyonunun Kasım 2011’de yapılan genel kurul toplantısında seçilen başkan Sayın Aydın Özyar ve yönetimini kutluyor ve yeni görev dönemlerinde başarılar diliyoruz. Genel Kurulda şahsıma da EKAF’ın danışma kurulunda yer verdikleri için ayrıca teşekkür ediyorum. Çok güçlü bir sivil toplum kuruluşu olan EKAF bünyesinde yapılan çalışmalara
katkı sağlamaya hazır olduğumuzu sayın genel başkana iletme fırsatı bulduk. Bu bağlamda Kuşadası Türk Ocağı ve Karadeniz Dernekleri ile müşterek faaliyet teklifimize çok sıcak baktılar."
49 bağlı derneğin üst kuruluşu olduğunu belirten EKAF Genel Başkanı Aydın Özyar, bu nezaket ziyaretinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, EKAF’ın faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Karadeniz kültürü ile Ege kültürünü birbiriyle yoğurmak ve kaynaştırmak istediklerini anlatan
Özyar, şöyle konuştu: "Çok geniş alanda derneklerimizin yoğun faaliyetlerini takip ediyoruz. EKAF olarak ülkemizi ilgilendiren konularda çalışma yapıyoruz. Bu amaçla, 4 Şubat 2012 tarihinde ’Nasıl Bir Anayasa İstiyoruz?’ konulu bir panel programladık. Panele 3 konuşmacı akademisyen yanında mecliste grubu bulunan AKP, CHP ve MHP’den temsilcilerin de katılması için davette bulunduk Bütün halkımızı bu panele davet ediyoruz. Ayrıca, 12 Şubat 2012’de İzmir İnciraltı mesire alanında üçüncü geleneksel hamsi
şölenine hazırlıklarımız devam ediyor. 30 bin kişiye hamsi ikram etmeye hazırlanıyoruz. Bunun için 10 ton hamsinin siparişini şimdiden verdik. Bütün halkımızı bu şölene davet ediyoruz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Antikalarla dolu iş yeri görenleri 100 yıl öncesine götürüyor Karabük’te antika eşyalar ile donatılan iş yeri müşterilerine 100 yıl öncesine yolculuk yaptırıyor. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki yaşayan Hasan Boynueğrioğlu’nun, bir dönem çalıştığı butik otelde antika merakı başladı. Bu merakını yaklaşık 11 yıldır antika toplayarak gidermeye çalışan Boynueğrioğlu, malzemeleri 2013 yılında açtığı kafede sergilemeye başladı. Eski vitrin, fincan takımları, radyolar, dikiş makineleri, daktilolar, duvar saatleri, fotoğraf makineleri, harman makinesi gibi birçok eşyalarla donatılan iş yeri gelen müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan işletmeci Hasan Boynueğrioğlu, "Aga keyf kafemizi 2013 yılında kurduk. Şu anda yiyecek içecek sektöründe hizmet vermekteyiz. Burayı açmadan önce otelcilikle ilgileniyordum. Butik otelde en üst düzey sorumluydum. Oradan antika merakım vardı" dedi. Süreç boyunca antika biriktirdiğini ve sergilediğini ifade eden Boynueğrioğlu, iş yerinde antika dikiş makineleri, bavullar çeyiz sandıklarız fincan takımları, saatler, fotoğraf makineleri, hesap makineleri, daktilolar, komodin gardırop, vitrinler ve harman makinesi bulunduğunu söyledi. Müşterileri 100 yıllık harman makinesi karşılıyor Harman makinesinin 100 yıl önce kullanıldığına dikkat çeken Boynueğrioğlu, "Müşterilerin harman makinesinin başında fotoğraf çektirmeleri, daha çok hoşlarına gidiyor. Yani onu da bulduk ve getirdik. Eskiyi yaşatmayı seviyoruz. Yani müşterilerimiz çok hoşuna gidiyor, ilgi gösteriyor. Onlar da burada geçmişi yaşattığımızı hissedince onlar da kendi elindeki eşyalara sahip çıkmayı düşünüyorlar. Onlar da keyif alıyor" diye konuştu. Boynueğrioğlu, iş yerine gelen müşterilerinin de kullanmadıkları eski parçaları getirerek kendisine teslim ettiğini ve geldiklerinde kendi antika malzemelerini sergilendiğini görünce mutlu olduklarını aktardı. "Biz zaten işimize aşığız" diyen Boynueğrioğlu, "Antikaya da aşığız. Bu işi daha üst seviyelere çıkmayı düşünüyoruz. Antika ve kafecilik sektöründe de öyle. Manevi olarak biz zaten sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz, yani zorluk da çekmiyoruz. Yaşamayı da seviyoruz. Yani sevdiğimiz için biz maddiyatı ön planda tutmuyoruz" ifadelerini kullandı. İlk defa antika dolu bir kafeye gittiğini anlatan Onur Altındağ da gördükleri karşısında zamanda geçmişe yolculuk yaptığını söyledi. Büyüklerinden dinlediği hikayelerin başrollerindeki eserleri işyerinde gördüğünü ifade eden Altındağ, "Antikalarla karşılaştıktan sonra beni biraz geçmişe götürdü. Geçmişte atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın kullandığı dikiş makinaları, radyolar burada. Hele ki teknoloji o zaman bu kadar gelişmiş değildi. Dolayısıyla insanlar haberleri, günlük gelişmeleri, radyolardan saat başı yayınlar ile dinliyormuş. Büyüklerimizden bu hikayeleri dinlerdik. Tabii onları burada görmek bizi geçmişe götürdü” dedi. Antikalarla dolu bir işletmenin insana huzur verdiğini kaydeden Altındağ, "Gerçekten güzel bir mekan oluşturmuşlar, ortaya koymuşlar. Emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, düşünülmüş. Biz de memnun olduk, mutlu olduk" şeklinde konuştu.