YEREL HABERLER - 01 Aralık 2011 Perşembe 11:38

ÖZEL İDARENİN BÜTÇESİ 94 MİLYON TL

A
A
A
ÖZEL İDARENİN BÜTÇESİ 94 MİLYON TL

Aydın İl Genel Meclisi Kasım ayı bütçe görüşmeleri sonucunda Aydın İl Özel İdaresi’nin 2012 yılı bütçesi 94 milyon TL olarak kabul edildi. 94 milyonluk bütçesinin 55 milyon TL’si jeotermal kaynakların gelirinden elde edildi.
Aydın İl Genel Meclisi’nde Kasım ayı başından beri devam eden yatırımcı müdürlükler ve İlçe Özel İdarelerinin 2012 bütçe görüşmeleri tamamlandı. 2012 bütçesinden yatırımcı müdürlükler içerisinde en fazla payı 23 milyon 212 bin 851 TL ile Özel İdare Mali Hizmetler Müdürlüğü alırken; İlçe Özel İdareleri içerisinden aslan payını alan Nazilli’ye de 1 milyon 114 bin 821 TL bütçe ayrıldı.
YATIRIMCI MÜDÜRLÜKLERİN 2012 BÜTÇELERİ
Aydın İl Genel Meclisi Kasım ayı bütçe görüşmelerinde kabul edilen Aydın’daki yatırımcı müdürlüklerin 2012 yılı bütçeleri şu şekilde oluştu: Aydın Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü 470 bin 500 TL, Özel İdare Bilgi İşlem Müdürlüğü 215 bin 1 TL, Özel İdare Destek Hizmetleri Müdürlüğü 1 milyon 340 bin 503 TL, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü 308 bin TL, Özel İdare Yazı İşleri Müdürlüğü 34 bin TL, Özel İdare Genel Sekreterliği 215 bin TL, Aydın Valiliği Özel Kalem Müdürlüğü 180 bin TL, Özel İdare İşletme Müdürlüğü 6 milyon 606 bin 2 TL, Özel İdare İnsan Kaynakları Müdürlüğü 9 bin 500 TL, Özel İdare Encümen Müdürlüğü 64 bin 200 TL, Aydın İl Emniyet Müdürlüğü 14 bin TL, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü 578 bin 360 TL, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 50 bin TL, Aydın İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü 6 milyon 482 bin 621 TL, Özel İdare Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğü 5 milyon 500 bin 30 TL, Özel İdare Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü 9 milyon 184 bin TL, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü 308 bin TL, Milli Emlak ve İstimlak Müdürlüğü 1 milyon 100 bin 102 TL, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü 115 bin 1 TL, Özel İdare Plan Proje Yatırım ve İnşaat Müdürlüğü 206 bin 500 TL, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü 407 bin 3 TL, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü 2 milyon 915 bin 5 TL, Özel İdare Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü 8 milyon 100 bin TL, Özel İdare Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü 1 milyon 344 bin 4 TL, Özel İdare İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü 1 milyon 590 bin 6 TL, Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü 13 milyon 215 bin 5 TL, Aydın İl Sağlık Müdürlüğü 530 bin 604 TL ve Özel İdare Mali Hizmetler Müdürlüğü 23 milyon 212 bin 851 TL.
BÜTÇEDE ASLAN PAYI NAZİLLİ’NİN
Aydın İl Genel Meclisi Kasım ayı bütçe görüşmelerinde kabul edilen İlçe Özel İdarelerinin 2012 yılı bütçelerinde ise en fazla payı alan Nazilli oldu. Nazilli’nin ardından Çİne bütçeden payı en fazla payı alan ilçe olurken en az payı ise Buharken aldı.
İlçe Özel İdarelerinin kabul edilen 2012 yılı bütçeleri ise şöyle sıralandı: Bozdoğan İlçe Özel İdaresi 900 bin 101 TL, Buharkent İlçe Özel İdaresi 316 bin 137 TL, Çine İlçe Özel İdaresi 1 milyon 69 bin 801 TL, Didim İlçe Özel İdaresi 635 bin 501 TL, Germencik İlçe Özel İdaresi 664 bin 675 TL, İncirliova İlçe Özel İdaresi 590 bin 951 TL, Karacasu İlçe Özel İdaresi 511 bin 191 TL, Karpuzlu 447 bin 201 TL, Koçarlı İlçe Özel İdaresi 669 bin 846 TL, Köşk İlçe Özel İdaresi 647 bin 373 TL, Kuşadası İlçe Özel İdaresi 402 bin 426 TL, Kuyucak İlçe Özel İdaresi 540 bin 857 TL, Nazilli İlçe Özel İdaresi 1 milyon 114 bin 821 TL, Söke İlçe Özel İdaresi 784 bin 161 TL, Sultanhisar İlçe Özel İdaresi 331 bin 1 TL ve Yenipazar İlçe Özel İdaresi 386 bin 157 TL.
55 MİLYON TL JEOTERMALDEN
Bütçe görüşmelerini değerlendiren İl Genel Meclisi Başkanı Hayri Güleç, “Biz bu yıl neredeyse geçtiğimiz yılın bütçesini yüzde 50 aştık. Aydın genelinde yapılan işleri yakinen takip ediyoruz. Hepsi bitti mi? Hayır. Mutlaka Aydın’ın da eksikleri var. Önümüzdeki yıllarda tüm eksikleri tamamlayacağız. Aydın Özel İdaresi’nin 2012 yılı bütçesi 94 milyon TL. Allah Aydın’da çok büyük bir nimet vermiş. İlçe Özel İdarelere ve yatırımcı müdürlüklere aktarılan bu paranın 55 milyon TL’si jeotermalden geldi. Jeotermalden 2012-2015 döneminde gelecek gelirlerimiz belli. Tabi İl Genel Meclisi olarak bu parayı doğru ve isabetli yerlerde kullanmak zorundayız. Yoksa bu vebalin altından kalkamayız. ‘Çeşme akarken testiyi doldurursan bir daha su aramazsın’ diye bir atasözü var. Çeşmede su bittikten sonra arasak da su bulamayız, boş testiyle geri döneriz. Dolayısıyla bu dönemde İl Özel İdaremizin yarınlarında ekonomik anlamda hizmetlerin devamlılığını sağlayan parasal değerlerin gelişini sağlayacak yatırımlarda mutlaka bulunmalıyız. Aydın İl genel Meclisi olarak son 2,5 yılda bugüne kadar çeşitli nedenlerle hiç el atılmamış, ihmal edilmişi hiç yapılmamış şeyleri yaptık. Bu bütünlük içerisinde bu hizmetlerimizi sürdüreceğiz” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya İskeleye tekne bağlama kavgasında tekmeler ve yumruklar konuştu Antalya’nın Alanya ilçesinde ağabeyi ile tekne çalışanları arasındaki kavgayı ayırmak isteyen adam darp edildi. Darp raporu alan adam kendisine saldıranlardan şikayetçi oldu. Olay, saat 15.30 sıralarında Alanya Balıkçı Barınağı’nda meydana geldi. İddiaya göre, Mustafa D., teknesini iskeleye bağlamak istedi. Buna karşı çıkan diğer teknelerin çalışanları iskeleye bağlanmak istenen teknenin halatlarını kesince, Mustafa D. ile aralarında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü .O esnada çevreden geçen Mustafa D.’nin kardeşi Ahmet D. (47) kavgayı ayırmak istedi. Kavgada Ahmet D. yumrukların hedefi olarak darp edildi. İhbar üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Polis ekiplerinin gelmesiyle kavga sona ererken, Ahmet D, hastaneye giderek darp raporu aldı ardından da polis merkezine giderek kendisini darp edenlerden şikayetçi oldu. Kavga anı ise çevredeki bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla anbean kaydedildi. Görüntülerde tekne çalışanlarının Ahmet D.’yi darp ettiği anlar yer aldı. Ahmet D.’nin kavgadan kurtulma anları da görüntülere yansıdı. “Ayırmaya çalışırken de abimi darp eden kişiler bana da saldırdı” Kavga anında yaşadıklarını anlatan Ahmet Demirtunç, “Aslında konunun benimle alakası yok. Arabayla geçerken kavga sesi duydum. O esnada benim abimi darp ettiklerini duydum Ben de kardeş olarak kendisini ayırmaya çalıştım. Ayırmaya çalışırken de abimi darp eden kişiler bana da saldırdı. Onlar bana 10 kişi birden saldırdılar. Beni darp ettiler. Sonuçta iş karakolluk oldu. İfademi verdim, olay bu” dedi.
Kayseri Rota yeniden Talas Talas Belediyesi’nin ilçenin tarihi ve kültürel tanıtımı için oluşturduğu ‘Rota Talas’ turları havaların ısınmasıyla birlikte yeniden başladı. Bu çerçevede geçen yıl düzenlenen turlarla 8 bin 255 kişi tarihi Talas’ı gezerken yılın ilk üç ayında ise bu sayı 1500 kişi oldu. Talas Belediyesi, tarihi doku zengini ilçenin güzelliklerini bir yandan ortaya çıkarmaya bir yandan da bunları turizme kazandırma çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan çalışmalarla Türk, Ermeni ve Rum olmak üzere üç medeniyete ev sahipliği yapan Talas’ın tarihi ve kültürel dokusu turizm değerleri arasına katılıyor. Gerek mimarisi gerekse işçiliğiyle dikkat çeken yapıların bulunduğu tarihi alanlar için oluşturulan ‘Rota Talas’ turları yoğun ilgi görüyor. Bu çerçevede derneklerden vakıflara, il dışından gelen heyetlerden öğrencilere kadar pek çok gruba, üstü açık gezi otobüsüyle Osmanlı Sokağı olarak bilinen tarihi Ali Saip Paşa Caddesi, Yaman Dede Kültür ve Sanat Evi, Tıpkıbasım Mushaflar Kur’an-ı Kerim Sergisi, tarihi Talas Sanat Galerisi ve Feyzioğlu Konağı gibi tarihi alanlar gezdiriliyor. Rota Talas turları kapsamında düzenlenen programlarda yılın üç ayında şimdiden 1500 kişi ilçenin doğal ve tarihi güzelliklerini yerinde görme imkanı buldu. Geziye katılanlar, gördükleri güzellikler karşısında hayranlıklarını ifade ederken, bunların turizme kazandırılması adına yapılan çalışmalardan dolayı Talas Belediyesine teşekkür etti.
Adana Tarihçi Yazar Yurtsever: “Toplu göç ve soykırım haritası bulundu” Adanalı Tarihçi Yazar Cezmi Yurtsever, Osmanlı arşivinden Türklerin toplu göç ve Ermeniler tarafından soykırıma uğradığını gösteren haritaların ortaya çıktığını söyledi Yurtsever her yıl 24 Nisan geldiğinde Ermenilerin, Türklerin kendilerine “sözde soykırım” yaptığı iddialarını duyduklarını ancak bunların gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, “Osmanlı Arşivinde bulunan yaklaşık 200 milyon belgenin tasnif, tanımlama, özetleme ve internet ortamında bilim adamlarına açılmasından sonra HRT.H. 404 kod numarasında kayıtlı bulunan ‘Mültecilerin göç ve yerleşim yerleri’ konulu harita üzerinde yaptığım araştırmalar sonucu, 1916 ve 1916 yıllarında Rus işgali altında bulunan Doğu Anadolu’dan, Ankara, Konya, Adana, Urfa ve Diyarbakır’a doğru kitle göçlerinin ok işaretleri ile gösterildiğinin farkına vardım. Rus ordusu ve işbirliği yapan Ermeni komitacıların Sivas yakınlarına kadar gelmeleri üzerine topraklarını terk ederek göç etmek durumunda kalan yüzbinlerce Türk insanının acil yerleşim, barınma ve sağlık istasyonları kurulması da harita üzerinde işaretlerle gösteriliyordu. Bahsi geçen harita 1915 yılı ve sonrasında Kafkasya’da ve Anadolu’da Türk halkının toplu göç ve yerleşimi, aynı zamanda işgal ortamında da katliamların yaşandığının belgesi idi. Özetle bu harita 1915 yılında Türklere soykırım yapıldığının belgesidir” dedi. Yurtsever, şöyle devam etti: “Bahsi geçen haritadaki Türklerin göç ve yerleşimi ile ilgili Osmanlı Arşivindeki dosyalar üzerinde de yaptığım araştırmalarda, Rus işgal bölgesinden ayrılarak Anadolu içlerine gelenlerin sayısı 1916 yılı sonlarında 700 bine ulaşmıştı. Anadolu 4 iskan bölgesine ayrılmış ve bu bölgelerde kurulan barınma merkezlerinde insanların acil ihtiyaçlarının karşılanmasına çalışılmıştı. Yakın zamana kadar Ermeni diaspora ve işbirliği yapan çevrelerin 1915 Olaylarını Ermenilere yapılan soykırım olarak tanıtmaları tarihin tek yanlı olarak yorumlanması ve çarpıtılmasıdır. Osmanlı arşivinde bulduğum Türklerin toplu göç ve yerleşim haritasını bütün dünya tarihçilerinin bilgisine sunuyorum.” Osmanlı arşivinde bulunan on binlerce belge 1915-1918 yılları arasında Ermeni komitacıların sivil Türk yurttaşlarına karşı yaptığı kitlesel katliamları ve “soykırım” hakkında ayrıntılı bilgiler verdiğini anlatan Yurtsever, “Yaşanan olayların tarihi süreci göz önüne alındığında. -1915 yılı Nisan ve Mayıs aylarında sayıları 30 bini bulan Osmanlı yurttaşı Ermeni silahlı gruplar sınırı geçerek Rus ordusunda görev aldı. 1915 yılı yaz aylarında Rus işgal sahası ve Van vilayeti genelinde Türk sivillerin toplu göç olayları, işgal sahasında katliam olayları yaşandı. Rus ordusunun Brest-Litovsk Anlaşması gereği Doğu Anadolu’dan çekilmeleri esnasında Erzincan, Erzurum, Van ve Kars yöresinde binlerce şehir, köy ve mezrada geniş kapsamlı kitlesel katliamlar gerçekleşti. Olay yerine gelen Osmanlı memurları soykırım raporlarına hayatlarını kaybedenlerin listelerini eklediler. Hayatlarını kaybedenlerin sayısı 500 bine ulaşıyordu. Sonuç olarak şunu söylemek isterim: Osmanlı Arşivi’nde bulunan Türklerin toplu göç, yerleşim haritasının hikayesini bilmeden 1915 ve sonrası yaşanan soykırım olaylarını açıklamak mümkün olamaz” diye konuştu.
İzmir Mücevher’den ödül çıktı İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi İbrahim Burak Ünal, altın ve safir kullanarak hazırladığı küpe tasarımıyla Uluslararası Mücevher Tasarım Yarışması’nda ikinci oldu. Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen yarışmada, DNA sarmalından esinlenerek oluşturduğu sıra dışı tasarımla büyük başarıya ulaşan Ünal, 125 bin liralık ödülün de sahibi oldu. Aynı bölümde eğitim gören Çisil Begüm Kasal ise ‘Tomurcuklanma’ adını verdiği kolyesiyle finale kalan 10 isim arasına adını yazdırarak plaketini aldı. Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen Uluslararası Mücevher Tasarım Yarışması’na, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından 409 tasarım başvurdu. Yarışmanın ödülleri, İstanbul’daki bir otelde düzenlenen törende sahiplerini buldu. “İçime çok sinmişti” İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi İbrahim Burak Ünal, tasarımı yaklaşık 1 ay süren kapsamlı çalışma neticesinde hazırladığını ifade etti. Ünal, “DNA sarmalından esinlenerek özel bir küpe tasarlamak istedim. Tasarımımda altın ve safir kullandım. Açıkçası içime çok sinen bir çalışma oldu. Küpe, eğer istenildiği takdirde erkekler tarafından yaka iğnesi olarak da rahatlıkla kullanılabilir. Tasarımıma güveniyordum, finale kaldığımı öğrendiğimde heyecanım daha da arttı. Hocalarım ve arkadaşlarımla konuştuğumda ödüle ulaşacağımı söylemişlerdi, öyle de oldu. Hayatımın en mutlu anlarından birini yaşadım. Böylesine değerli, çok özel tasarımların yer aldığı yarışmada ikinci olmak, benim için büyük gurur” dedi. “Unutulmaz bir deneyim” Yarışmanın finalistlerinden İEÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Çisil Begüm Kasal da unutulmaz bir deneyim yaşadığını söyleyerek, “Gümüş, altın ve kuvars taşını kullanarak oluşturduğum ‘Tomurcuklanma’ adındaki kolye tasarımımla yarışmada yer aldım. Kolyemin bir tarafı ilkbahar ve yazı, diğer kısmı ise sonbahar ve kışı simgeliyor. Finale kalmak beni çok mutlu etti. Finalist olmanın bu yarışma özelinde önemli bir başarı olduğunu düşünüyorum. Sınıf arkadaşım Burak’ın ödül almasına çok sevindim. Sonuçta ödül; sınıfımıza, üniversitemize gelmiş oldu. Burak’ı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.