YEREL HABERLER - 14 Ocak 2014 Salı 14:15

Didim Ticaret Odası'ndan İş Güvenliği Yasası Bilgilendirmesi

A
A
A
Didim Ticaret Odası'ndan İş Güvenliği Yasası Bilgilendirmesi

Didim Ticaret Odası Başkanı Şaban Üstündağ, ofa üyelerine İş Güvenliği Yasası'nın içeriği ve yükümlükleriyle ilgili bilgiler verdi.
Didim Ticaret Odası Başkanı Şaban Üstündağ, yaptığı açıklamada; “Bilindiği üzere Didim Ticaret Odası geçtiğimiz yıl 1 Mart 19 Haziran ve 4 Eylül tarihlerinde ev sahipliği yaptığı konferanslarla yasa hakkında esnafımızı bilgilendirmiştir. Söz konusu yasanın birçok maddesi 1 Ocak 2014 tarihinde uygulanmaya başlanmıştır.İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personeli çalıştırma zorunluluğu işyerindeki çalışan sayısı ve tehlike sınıfına göre farklılık arz ediyor. Yani tüm işyerleri aynı anda iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personeli istihdam etmeye başlamıyor. Bazı işyerleri için bu yükümlülük başladı. Kanuna göre; 50 ve üzeri çalışanı olan işyerleri 30 Aralık 2012’den itibaren iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinden hizmet almak zorunda, 50’den az çalışanı bulunan çok tehlikeli ve tehlikeli işyerleri 1 Ocak 2014’ten itibaren bu yükümlülüğü yerine getirmeye başladı, 50’den az çalışanı bulunan az tehlikeli işyerleri ile kamu kurum ve kuruluşları ise 1 Temmuz 2016’dan itibaren iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinden hizmet almaya başlayacak. İşyerleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tebliği uyarınca NACE kodları çerçevesinde tehlike sınıflarına ayrılmış durumda. Avrupa Topluluğunda ekonomik faaliyetlerin sınıflandırılmasında kullanılan NACE kodları 6 haneden oluşmaktadır. Çalışma Bakanlığı bu kodların karşısına 3 tehlike sınıfı atayarak işyerlerini sınıflandırmıştır. Çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli olarak belirlenen tehlike sınıfları, hem iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinden hangi tarihten itibaren hizmet alınması gerektiğini belirlediği gibi, iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin işyerlerine hizmet vereceği süreleri de belirlemektedir.
İşverenler kendi işyerlerinin hangi tehlike sınıfına girdiğini öğrenmek için işyeri sigorta sicil numaralarına bakmak durumundalar. İşyeri sigorta sicil numarasının 2-3-4-5-6 ve7. hanelerinde bulunan rakamlar işyerinin NACE kodunu ifade etmektedir. Yani 23 rakamlı sigorta sicil numarasındaki ilk rakamdan sonraki 6 hane NACE kodunu verir. Bu kodun karşılığındaki tehlike sınıfı uyarınca iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri çalıştırma tarihi ve süresi belirleniyor” dedi.
“İDARİ PARA CEZALARI YÜKSEK”
Üstündağ, idari para cezaları noktasında uyarılardan bulunarak cezaların son derece yüksek olduğunu hatırlatarak; “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca belirlenen idari para cezaları son derece yüksek. Örneğin, iş güvenliği uzmanı çalıştırmamanı cezası 5 bin 390 TL. Bunun yanında tespit gerçekleştirildikten sonra çalıştırılmayan her ay için yeni bir 5.390 TL ceza uygulanacak. Yani işverenlerin 'İş güvenliği uzmanı çalıştırmayım, denetim geldiğinde cezasını öderim' düşüncesini engellemek adına tekrar eden idari para cezası tanımlanmış durumda. Ayrıca işyeri hekimi çalıştırmamanın da cezası 5 bin 390 TL. Yardımcı sağlık personeli çalıştırmamanın cezası ise 2 bin 695 TL olarak belirlenmiş durumda. Yani işveren iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinden hizmet almamış olmak dolayısıyla ilk tespitte 13 bin 500 TL idari para cezası ödeyebilir. Hizmeti almadığı her ay için bu ceza eklenir. Kamuoyunda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önemli bir yanlış algı da, iş güvenliği uzmanı istihdam etmeden önce herhangi bir yükümlülük ile karşılaşılmadığı. Halbuki gerçek durum böyle değil. İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personelinden hizmet alma yükümlülüğü belirttiğimiz üzere tüm işyerleri için aynı tarihte başlamıyor. Dolayısıyla profesyonellerden destek almadan önce de Kanunun öngördüğü diğer yükümlülükleri gerçekleştirmeye başlamak gerekiyor. Bu yükümlülükleri şu şekilde sıralayabiliriz. Risk değerlendirmesi yapılması, çalışan temsilcisi seçilmesi, iş sağlığı ve güvenliği tespit ve öneri defterinin onaylatılması ve gerekiyorsa iş sağlığı ve güvenliği kurulunun oluşturulması. İşyerleri İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün oluşturduğu İSG - KATİP sistemine girerek görevlendirme işlemini yapmak zorunda. Bu sisteme giren işveren, iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirmek istediği kişinin kimlik numarasını girecek. Kurum, hangi işyerlerinin gerekli görevlendirme yaptığını görebildiği gibi denetimleri de bu sistem üzerinden yapıyor. Devlet beni nereden bulacak diyen esnaf; devlet seni zaten buldu. 24 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelikle 10 kişiden az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan özel sektör işyerlerine, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için destek sağlanması yönünde düzenleme yapılmıştır. Özellikle Küçük işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için bu yönde bir destek sağlanması yoluna gidilmiştir.
Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için sağlanacak iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelinin sigortalı başına günlük miktarı 16 yaşından büyük sigortalılar için belirlenen prime esas kazanç alt sınırı olan bin 21,50 TL günlük tutarının sırasıyla yüzde 1.4 ve yüzde 1,6’sıdır. Buna göre, bin 21,50 TL olan mevcut asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığında Tehlikeli İşyerleri İçin Aylık Destek İşçi Başına 14.40 TL ve Çok Tehlikeli İşyerleri İçin Aylık Destek işçi başına 16,20 TL olacak. Sağlanacak iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelinin tutarı, ikinci fıkrada belirtilen yüzdelerin aylık prim ve hizmet belgesi ile bildirilen prim ödeme gün sayısı ile çarpılması suretiyle tespit edilecektir. Ancak 01 Ocak 2014 tarihinde yeni asgari ücret yürürlüğe gireceğinden buna ilişkin desteklerde de değişiklik olacaktır. Yani 1 Ocak 2014 itibariyle yeni asgari ücret yürürlüğe gireceğinden devlet desteği yeni asgari ücrete göre hesaplanacaktır. Detaylı bilgi almak için aşağıdaki iş güvenliği firmalarıyla irtibata geçebilirsiniz” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, tekrar YESİDEF yönetiminde BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, YESİDEF yönetimine yeniden seçildi. Dönmez, endüstriyel yemek sektörünün üst kuruluşu olan YESİDEF’in sektörün gelişmesi için çok önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Yemek Sanayicileri Federasyonunun (YESİDEF) olağan genel kurulu kısa süre önce İstanbul’da yapıldı. Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın güven tazelediği kongrede Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez de bir kez daha Yönetim Kurulu üyesi seçildi. Stratejik öneme sahip olan endüstriyel yemek sektörünün ciddi büyüklüğe ulaştığını söyleyen Coşkun Dönmez, ülke genelinde 6 bin dolayında firmada yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağladıklarına dikkat çekti. Günümüzde gıdaya ulaşmanın zorlaştığını ve bu nedenle gıda güvenliğinin daha da önemli hale geldiğini ifade eden Dönmez, “Her sektörde olduğu gibi endüstriyel yemek sektörünün de kendine has zorluları ve sorunları var. Sektörün gelişimini, öncelikle sorunlarımızı çözerek başlamamız doğru olur. Tıpkı yerelde BUYSAD ile yaptığımız gibi, YESİDEF çatısı altında da sorunlarımızı temelden ortadan kaldıracak çözümler üretmek istiyoruz” dedi. Coşkun Dönmez yapmak istedikleri çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Sektörde çoğu işletmenin geleneksel yöntemlerle yemek pişirmeye devam ettiğini fakat enerji verimliliği açısından tüm işletmeleri buharlı pişirme sistemlerine geçmesi gerektiğini söyleyen Dönmez, “Çünkü başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere enerji maliyetleri gerçekten can yakıyor. Yemekleri maksimum gıda güvenliği, sıfır tolerans, sıfır risk anlayışı ile tercihen pastörize ederek son tüketim noktalara ulaştırmamak gerekiyor. Temel ihtiyaç olan gıda sektöründeki firmalara yatırım teşvikleri verilmeli. Kaldı ki bizim sektörümüzde her şeyi yerli teknoloji ile yapabiliyoruz. Yani hazır yemek sektörüne verilecek katkı aynı zamanda yerli üreticinin desteklenmesi anlamına geliyor” diye konuştu. Başkan Dönmez, şehirlerin sanayi bölgelerine yakın konumdaki yerlerinde gıda ihtisas alanları oluşturulması, bu alanlar teşvik çerçevesine alınıp gıdaların daha sağlıklı ortamlarda üretilmesinin yolunu açmak gerektiğini de söyledi. Bu alanlarda devletin denetim faaliyetlerinin de daha kontrollü olacağını kaydeden Dönmez, “Her ne kadar işini layıkıyla yapan işletmelerimizde kendilerine ait arıtma sistemleri olsa da, kapsamlı arıtma sistemleri de yapılarak altyapı sorunlarımız giderilebilir” diye konuştu.
Ankara Ankara’da işletmelere yönelik vergi denetimi yapıldı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 2 bine yakın işletmeye yönelik Katma Değer Vergisi (KDV) denetimi yaptı. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, restoran, pastane, fırın, kafe ve eczane gibi işletmelerde KDV denetimi gerçekleştirdi. Denetimler 250’ye gelir uzmanı ile yapıldı. Denetimlerde; KDV oranlarına ilişkin tespitler, ödeme kaydedici cihazlar ve pos cihazı kontrolünün yanı sıra, iş yerinin kira olup olmadığı, iş yeri kiralarının bankalar vasıtasıyla ödenip ödenmediği, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı kontrol edildi. Denetimlere Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman da katıldı. Duman, yaptığı konuşmada, denetimlerin kesintisiz devam edeceğini belirterek, şu konuların kontrol edileceğini aktardı: "Ankara genelinde 250 gelir uzmanımız ile kafe, restoran, pastane, fırın ve eczane işletmeleri nezdinde denetim faaliyetlerini gerçekleştireceğiz. Bu vergi denetimi kapsamında; kayıt dışı faaliyet gösteren işletmelerin bulunup bulunmadığı, yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmadığı, bir başka ifade ile yeni nesil ÖKC ile bağlantısı olmayan pos cihazların bulunup bulunmadığı." İşletmeye ait olmayan pos cihazının kullanılıp kullanılmadığının da kontrol edileceğini vurgulayan Duman, şöyle konuştu: "Banka hesapları (IBAN) aracılığıyla yapılan tahsilatlara karşılık fatura düzenlenip düzenlenmediği ile başkasına ait banka hesapları üzerinden tahsilat yapılıp yapılmadığı, İşletmede hesap takibinde kullanılan entegrasyon (ROP) sistemi ile ödeme kaydedici cihaz arasında bağlantının kurulup kurulmadığı, işletmede belge düzenine uyulup uyulmadığı, belge düzenlenirken doğru KDV oranının uygulanıp uygulanmadığı, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, iş yeri kiralık ise kira bedelinin banka kanlıyla ödenip ödenmediği konularında çalışmalar yürütülecektir." Kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında yapılan çalışmalar artarak devam edeceğine dikkati çeken Duman, "Vergi Dairesi Başkanlığımızca yapılan çalışmaların yanında vatandaşlarımızdan ricamız, satın aldıkları ürün veya hizmete ait ödeme kaydedici cihaz fişi veya faturaları talep etmeleri ve verilen bu belgeler üzerinde KDV oranlarının doğru olup olmadığını kontrol etmeleridir" ifadesini kullandı. Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman, belge düzenlemeyen veya yanlış düzenleyen firmalar için vatandaşların doğrudan başkanlıklarına ya da CİMER üzerinden şikayet oluşturarak ulaşılabileceğini de kaydetti. Duman bu konuda hassasiyet ile çalışacaklarını da aktardı.
Antalya Antalya’da korkunç cinayet: Müşterilerine çilek satarken silahlı saldırıya uğradı Antalya’da bir kişi, daha önceden aralarında husumet bulunduğu ileri sürülen çilek satıcısını müşterilerine satış yaptığı sırada tabancayla kurşun yağdırdı. Şüpheli şahıs kaçarken, çilek satıcısı olay yerinde hayatını kaybetti. 12 adet boş kovanın bulunduğu yerde ölen şahıstan geriye sattığı çilek kasaları ve kamyoneti kaldı. Olay, Aksu ilçesi Kundu Mahallesi 33001 sokak üzerinde 11.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, toptan çilek satışıyla uğraşan 4 çocuk babası Ahmet Özdakak (46), sabah saatlerinde 07 DBH 74 plakalı kamyonetiyle müşterilerine çilek getirdi. Bu sırada aralarında yıllar öncesine dayanan husumet olduğu öğrenilen T. E. (27), olay yerinde tabancasıyla 12 el ateş edip yaya olarak kaçtı. Olayı görenlerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve çok sayıda polis sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri Özdakak’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Ölüm haberini duyan Özdakak’ın yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Sağlık ekipleri fenalaşan kişilere müdahalede bulundu. Özdakak’tan geriye ise sattığı çilekler ile kamyoneti kaldı. Ahmet Özdakak’ın cansız bedeni, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması sonrası otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Öte yandan, 2016 yılında Şanlıurfa Viranşehir’de kardeşi S. E.’nin öldürülmesi olayıyla ilgili aralarında husumet olduğu öğrenilen T. E’nin yakalanması için Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri çalışması başlattı.