GÜNDEM - 18 Aralık 2025 Perşembe 11:20

Aydın’da SGK personeline kadına yönelik şiddetle mücadele semineri

A
A
A
Aydın’da SGK personeline kadına yönelik şiddetle mücadele semineri

Aydın SGK İl Müdürlüğü personeline yönelik, kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair farkındalık semineri düzenlendi.



SGK İl Müdürlüğü Konferans Salonu’nda personellere yönelik Aydın Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından seminer düzenlendi. Seminere alanında uzman konuşmacılar Hicran Yıldırım ile Selçuk Sağlam katılarak, kadına yönelik şiddetin türleri, nedenleri ve şiddetle mücadelede izlenecek yollar hakkında personeli bilgilendirdi. Seminerde, şiddetin yalnızca fiziksel boyutla sınırlı olmadığına dikkat çekilirken, mağdurların hangi kurumlara ve nasıl başvurabileceği konusunda da önemli bilgiler paylaşıldı. Katılımcılar, günlük hayatta karşılaşılabilecek durumlar üzerinden örneklerle bilgilendirildi. Yetkililer, bu tür bilgilendirme çalışmalarının farkındalığı artırdığını belirterek, kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumun her kesimine önemli görevler düştüğünü ifade etti. Program, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.



Aydın’da SGK personeline kadına yönelik şiddetle mücadele semineri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Tarihi değirmenler dönüyor, mısır unu gurbet yollarına çıkıyor Giresun’da Yavuzkemal Beldesi’nde bulunan tarihi su değirmenleri, belediye tarafından yapılan bakım ve onarım çalışmalarının ardından yeniden halkın kullanımına açıldı. Yöre halkı, hakçı ya da değirmencinin bulunmadığı değirmenlere kendi imkanlarıyla gelerek mısır, öğütüyor. Öğütülen ürünler hem evlerde tüketiliyor hem de gurbette yaşayan çocuklara gönderiliyor. Beldede yaşayan Elmas Dağ, değirmenlerin geçmişte çok daha yoğun kullanıldığını belirterek "Ben burada doğup büyüdüm. Eskiden bu değirmenlerde çok yoğunluk olurdu, mısır çok ekilirdi, ekmek yapılırdı. Şimdi eskisi gibi değil. İnsanlar azaldı, üretim de azaldı. Benim torunlarım, çocuklarım bu memlekette yaşamıyor; kimi İstanbul’da, kimi Bursa’da. Yanımda kimse yok. Burada öğüttüğüm mısırı yapıyorum, ihtiyacı kadarını onlara gönderiyorum. Zaman zaman yanıma geliyorlar ama çoğu gurbette" dedi. Tarihi değirmenler onarılıyor Yavuzkemal Belde Belediye Başkanı Adem Önal ise tarihi değirmenlerin korunarak yaşatılmasının kültürel bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak "Beldede bulunan değirmenler hem üretime hem de geleneklerin sürdürülmesine katkı sunuyor.Beldemizde bulunan tarihi değirmenlerin bakım ve onarımlarını yaparak yaşatıyoruz. Halkımızın arazilerinde ürettiği mısırı burada öğütülüyor, ekmek yapılıyor. Eskiden beldemizde iki değirmen varmış. Bunlardan biri 1965 yılında yaşanan selde zarar görmüş. Şu anda kullanılan değirmen ‘Çiftçiler Değirmeni’ olarak biliniyor. Geçtiğimiz yıllarda bakım ve onarımını vatandaşlarımızla birlikte yaptık. Bugün hala farklı köy ve mahallelerden gelen vatandaşlarımız burada ürünlerini öğütüyor" diye konuştu.
Trabzon Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin: "Fıtık sanıldığı kadar masum değil" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin, toplumda sık görülmesine rağmen çoğu zaman hafife alınan kasık ve karın duvarı fıtıklarının sanılanın aksine masum olmadıklarını ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini söyledi. Fıtığın, karın duvarındaki zayıf bir noktadan iç organların dışarı doğru çıkmasıyla oluştuğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin; ağır kaldırma, kronik öksürük, kabızlık, gebelik, obezite ve daha önce geçirilmiş ameliyatların fıtık gelişimini kolaylaştıran başlıca nedenler olduğunu hatırlattı. Fıtıkların başlangıçta basit bir şişlik gibi algılanabildiğini vurgulayan Uluşahin, "Zamanla büyüyen fıtıklar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir" dedi. "Kasık fıtıkları erkeklerde daha yaygın" Karın duvarı fıtıklarının genel olarak ventral herni olarak adlandırıldığını ifade eden Dr. Uluşahin, en sık karşılaşılan türün kasık fıtıkları olduğunu belirtti. Kasık fıtıklarının özellikle erkeklerde daha yaygın olduğuna dikkat çeken Uluşahin, "Yaşam boyu görülme riski yüzde 25’e kadar çıkabilmektedir. Ayakta durmakla, öksürmekle ya da ıkınmakla belirginleşen şişlik, ilerleyen süreçte ağrıya ve hareket kısıtlılığına neden olabilir" diye konuştu. Göbek fıtıklarının özellikle gebelik sonrası kadınlarda ve fazla kilolu bireylerde daha sık görüldüğünü belirten Dr. Uluşahin, ameliyat yeri (insizyonel) fıtıklarının ise daha önce karın ameliyatı geçiren hastalarda ortaya çıktığını söyledi. Bu tür fıtıkların büyüdükçe günlük yaşamı ciddi şekilde kısıtladığını söyleyen Uluşahin, "Özellikle büyük ve kompleks insizyonel fıtıkların tedavisi, deneyimli merkezlerde tedavi edilmelidir" dedi. "Parastomal fıtıklar yaşam kalitesini düşürüyor" Bağırsak torbası (ostomi) bulunan hastalarda görülen parastomal fıtıkların özel bir hasta grubunu oluşturduğunu ifade eden Dr. Uluşahin, bu fıtıkların yalnızca estetik bir sorun olmadığını vurguladı. "Torba kullanımında zorluk, cilt problemleri ve enfeksiyon riski gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor" diyen Uluşahin "Fıtıklar zamanla büyüme eğilimindedirler. Tedavi edilmeyen vakalarda organ sıkışması, bağırsak tıkanması ve hayati risk taşıyan boğulmuş fıtık gelişebilir. Bu nedenle fıtık belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanına başvurulmalıdır" uyarısında bulundu. Modern cerrahi yöntemlerle güvenli tedavi Günümüzde fıtık ameliyatlarının açık ve laparoskopik (kapalı) yöntemlerle başarıyla uygulandığını belirten Dr. Uluşahin, cerrahi yöntemin hastaya özel olarak planlandığını ifade etti. "Laparoskopik cerrahi; daha az ağrı, hızlı iyileşme ve kısa sürede günlük yaşama dönüş gibi önemli avantajlar sunmaktadır. Ancak bazı büyük ve kompleks fıtıklarda açık cerrahi hâlen güvenli bir seçenektir. Erken hareket ve doğru takip, iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Hastalarımızı işe dönüş ve günlük aktiviteler konusunda ayrıntılı şekilde bilgilendiriyoruz. Planlı yapılan fıtık ameliyatları hem daha güvenli hem de çok daha konforludur" dedi. Modern cerrahi teknikler sayesinde ameliyat sonrası sürecin daha konforlu geçtiğini belirten Dr. Uluşahin, birçok hastanın aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilebildiğini söyledi. Fıtık şikâyetleri hafifken doktora başvurmanın önemine değinen Dr. Uluşahin, ani ağrı, şişliğin sertleşmesi, yerine itilememesi, bulantı ve kusma gibi belirtilerin acil müdahale gerektirdiğini belirtti. "Fıtıkla yaşamak, ameliyattan daha risklidir" Ameliyat korkusunun tedaviyi geciktirdiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin sözlerini şöyle tamamladı: "Günümüzde fıtık ameliyatları son derece güvenlidir. Buna karşın fıtıkla uzun süre yaşamak ciddi riskler barındırır. Doğru bilgi, doğru zaman ve doğru tedavi hayat kurtarır."