GENEL - 08 Ekim 2019 Salı 10:01

Ecofest Marmaris’te geri sayım başladı

A
A
A
Ecofest Marmaris’te geri sayım başladı

Marmaris Belediyesi, en kapsamlı organizasyonlardan biri olacak olan festival için gün sayıyor.

Marmaris Belediyesi, en kapsamlı organizasyonlardan biri olacak olan festival için gün sayıyor. Aylardır hazırlığı süren Ecofest Marmaris, Cuma günü kapılarını açıyor.


Marmaris Belediyesi, üretime ve ekolojiye dayalı kent kimliği geliştirme projesine yönelik ilk adımı Ecofest Marmaris ile atıyor. Konserler, seminerler, atölyeler, sergiler gibi birçok etkinliğin yer alacağı üç günlük festival, 11 Ekim Cuma günü Burunucu Parkı’nda başlıyor.


Marmaris Belediyesi’nin üretime ve ekolojiye dayalı kent kimliği geliştirme projesinin farkındalık oluşturmaya yönelik ilk ve en önemli adımı olan uluslararası ekoloji festivali 13 Ekim Pazar gününe kadar devam edecek.


Her yıl çapını genişleterek hayata geçirilmesi planlanan Festival, Marmaris’in sahip olduğu doğal zenginliklerin öne çıkarıldığı üretime dayalı yeni eko-destinasyonlar oluşturulması; başlı başına bir destinasyon niteliğinde çok özel bir ekolojik köy inşa edilmesi ve belediye projelerinin ekolojik kriterler uyarınca hayata geçirilmesi gibi unsurlar içeren geniş çaplı ve uzun soluklu bir kent kimliği geliştirme projesinin ilk adımı ve vitrini niteliği taşıyor.


Bu yıl ilki yapılacak Ecofest Marmaris, üç gün boyunca dopdolu bir program sunulacak. Yoga ile başlayan etkinliklerde Yeşil Sahne Dinletileri & DJ performansları, Eco-Art Sergisi, Mini Ekolojik Pazar & Yerel Ürün Stantları, Seminer, Forum ve Atölyeler yer alacak. Ege yöresine özgü yerel lezzetlerin sunulacağı alanda çocuklar için de atölyeler düzenlenecek.


Tamamen doğal malzemelerle yapılan ekolojik evde de çeşitli etkinliklerin düzenleneceği festivalde ünlü gruplar da sahne alacak. Cuma günü Anadolu’nun zengin müzik kültüründen beslenen efsane grup Moğollar’ın sahne alacağı festivalin ikinci gün konuğu ise sebzelerden yaptıkları müzik aletleri ile performans sergileyen The Vegetable Orchestra olacak. Patlıcan, salatalık, fasulye, havuç, pırasa, turp gibi sebzeleri izleyicilere sunacakları atölye ile müzik aletine çevirecek olan grubun konseri sırasında, artan sebzelerden yapılan çorba ikramında bulunulacak. Festivalin üçüncü gününde ise doğaçlamaya dayalı işaret dili ile müzik yapan İstanbul Soundpainting Orkestra; izleyicileri de müziğe dahil edeceği keyifli bir konser verecek.


Yeşil ve mavinin her tonunu barındıran Marmaris’in ekolojik özellikleriyle de dünyanın incisi olduğunu söyleyen Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, “Köylerinde hala organik tarımın yapıldığı, dünyanın en kaliteli balının üretildiği, meyvenin dalından koparıp yenildiği Marmaris’te üretime ve ekolojiye dayalı bir kimlik oluşturmak için yola çıktık. Ecofest de bunun ilk adımı. Herkesi bu renkli festivale bekliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Dayıdan yeğenlerine bakırcılık mirası Gaziantep’te Bakırcılar Çarşısı’nda 22 yıldır Turistlik El Sanatları Bakır ustalığı yapan Gökhan Bilici, 4 küçük yeğenine el sanatlarının püf noktalarını öğretiyor. Geleneksel bakırcılık sanatını gelecek nesillere taşıma misyonuyla hareket eden Bilici, bu zanaatın sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir kültür mirası olduğuna inanıyor. Çocukların her biri, dayılarının yanında hem eğleniyor hem de bakırı şekillendirmenin inceliklerini öğreniyor. Gaziantep’in tarihi çarşısında, bu 4 genç çırak, bakırcılık sanatının inceliklerini öğrenirken, aynı zamanda bu mesleğin geleceğini de şekillendiriyorlar. “Hiçbir zaman bizi aç susuz bırakmayacak bir iş yapıyoruz” Bakırcılık sanatının hiçbir zaman ekonomik sıkıntı yaşatmayacağını söyleyen Bilici, “Turistlik El Sanatları Bakır ustasıyım. 22 yıldır bu işi yapıyorum. İşimi severek yapıyorum. Yeğenlerimde benimle birlikte çalışıyorlar. Bana yardımcı oluyorlar. Yeğenlerim yaklaşık 5 - 6 yıldır benimle çalışıyor. Mesleğimiz iyi bir meslek. Hiçbir zaman bizi aç susuz bırakmayacak bir meslek yapıyoruz. Fakat temelden eleman yetişmiyor. Mecbur biz yeğenlerimizi, çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeğenlerimde severek yapıyor işini. Zaten bir işi severek yapmazsan ondan bir verim alamazsın. Biz burada çaydanlık, sürahi, cezve ve ayran bardağı gibi birçok şey yapıyoruz” dedi. “Meslekler bir altın bileziktir” Meslek öğrenmenin gelecekte avantaj oluşturacağına değinen Bilici, “Bu mesleğin ölmemesi için herkesin kendi çocuğunu tüm meslek dallarında bir işe başlatmalı. İlerleyen zamanlarda esnaf olarak mesleğimiz ölmek durumunda. Biz son aşamasındayız. Belki bundan 5 yıl sonra hiç eleman yetişmeyecek. Okuyan kişinin mesleği oluyor. Eğer okumazlarsa ellerinde bir meslek olması onlar için gelecekte avantaj olur. Meslekler bir altın bileziktir” şeklinde konuştu. “12 yıldır bu mesleği ve severek yapıyorum” Henüz 18 yaşında olmasına rağmen 12 yıldır çıraklık yaptığını söyleyen yeğen Ahmet Kaya, “6 yaşında başladım. 12 yıldır bu mesleği ve severek yapıyorum. Ben çok sevdiğim için kardeşlerimde ilgi duymaya başladı mesleğe. Kardeşlerimde artık severek yapıyor işini. Ben bu mesleği ustaların eline bakarak öğrendim. Benim bir küçüğüm Ömer, 8 yıldır yapıyor bu işi. Onun küçüğü Mehmet, 4 yıldır yapıyor. En küçüğümüz Emre, 9 yaşında 3 yıldır da o yapıyor” diye konuştu.
Malatya Uzmanlardan ’kene’ uyarısı Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde görev yapan Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, havaların ısınması ile birlikte kenelerden bulaşan KKKA virüsü tehdidine dikkat çekerek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarına karşı vatandaşları uyardı. Halk arasında bilinen adıyla kene ısırması olan Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) hastalığı, Türkiye’de özellikle kırsal kesimlerde kentlere oranla daha fazla görülüyor. Vakalarda yanlış müdahale sebebiyle KKKA ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi izler ile kendisini gösterebiliyor. “Doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı” Kene ısırığına maruz kalan birine panik yapmadan doğru müdahalede bulunulmasının önemine dikkat çeken Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, "Halk sağlığını ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi de kenedir. Kene bir parazittir. Bu parazit daha çok Nisan ve Eylül aylarında toprak ve hayvancılıkla uğraşanlarda daha çok görebildiğimiz bir parazit türüdür. Kene, daha çok hayvanlarda emdiği virüsü insana taşıyor, taşınan virüs belirli bir zamanda sonra bir takım ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Kene bir insanı ısırdıktan sonra 12 ila 24 saat gibi bir süre geçmiş olması gerekiyor ki virüs bulaşmış olsun. Isırığa maruz kalan bir kişi öncelikle endişelenmeli ve kene doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı. Sigara ile yakmak, üzerine alkol dökmek, keneyi yakmak bunlar kesinlikle yanlış olan yöntemlerdir. Kırsal bölgede yaşayan ve kenenin ısırdığı bir kişi ne yapacağını bilmiyorsa ya pense ya da bir ipi daire şeklinde keneye geçirerek yavaşça keneyi endişelenmeden çıkaracağız. Kene çıkarma esnasında endişelendirilir ve de sıkıştırılırsa patlama durumunda sıçrayan virüs ciddi sorunlara neden olabilir” dedi. "Elbise tercihine dikkat edilmeli” Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların elbise tercihlerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Zengin, "Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın vücutlarında açık yer olmamalı. Çalışırken, çorap ve çizme giymelerinin yanı sıra eldiven kullanımı önemlidir. Kene, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına sebep olabiliyor, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi riskinden dolayı kene ısırması önem arz etmektedir. Isırma sonrası hızlıca çıkarılmalı ve kontrollerin yapılması önerilmektedir" diye konuştu.