ASAYİŞ - 14 Ocak 2020 Salı 09:45

Karın ağrısıyla gittiği hastanede ölen Dilvin’in ailesi hastaneye dava açtı

A
A
A
Karın ağrısıyla gittiği hastanede ölen Dilvin’in ailesi hastaneye dava açtı

Aydın’ın Nazilli ilçesinde yüksek ateş ve karın ağrısı şikayetiyle gittiği özel hastanede hayatını kaybeden 13 yaşındaki ortaokul öğrencisi Dilvin Ak’ın ailesi, kızlarının ölümünde ihmali olduğunu iddia ettikleri hastaneden davacı oldu.

Aydın’ın Nazilli ilçesinde yüksek ateş ve karın ağrısı şikayetiyle gittiği özel hastanede hayatını kaybeden 13 yaşındaki ortaokul öğrencisi Dilvin Ak’ın ailesi, kızlarının ölümünde ihmali olduğunu iddia ettikleri hastaneden davacı oldu.


Aydın’ın Nazilli ilçesinde yeni yılın ilk günü yüksek ateş ve karın ağrısı şikayetiyle özel bir hastaneye giden 13 yaşındaki ortaokul öğrencisi Dilvin Ak’ın hastanede hayatını kaybetmesi nedeniyle ailesi tarafından şikayette bulunuldu. İhmal iddiası ile pazartesi günü akşam saatlerinde Nazilli Adliye Sarayına gelen Dilvin Ak’ın annesi Fadime Akoğlu ve dedesi Servet Akoğlu, avukatı Safa Bağış aracılığıyla özel hastaneye dava açtı.


Torununa, çocuk doktorunun uyarısına rağmen genel cerrahın isteğiyle 18 yaşından küçüklere uygulanmaması gereken bir iğne vurulduğunu öne süren Akoğlu, torununun ihmal nedeniyle hayatını kaybettiğini iddia ederek, dava açtıklarını söyledi.


Dede Servet Akoğlu ve anne Fadime Akoğlu ile birlikte Nazilli Adliyesi çıkışı ailenin avukatı Safa Bağış, aile adına bir açıklama yaptı. Bağış açıklamasında, “Kızımız Dilvin Ak için buradayız. Sağolsun Başsavcımız makamında bizleri kabul etti. Bazı çekincelerimiz ve taleplerimiz vardı. Kendisi bizi en iyi şekilde dinleyip not aldı. Acılı ailemize de bir nebze olsun acısını hafifletti. Asıl gelme amaçlarımızdan biri de bir iki gün önce ilgili hastanenin basın bildirisini okumuştuk burada gerekli özenin gösterildiği ile alakalı bir bildiride bulunmuşlar. Yapmış olduğumuz incelemelerde görüyoruz ki bu özenden bahsedilemiyor. 31 Aralık günü Dilvin Ak 19.30’da hastaneye giriş yapıyor tahmini olarak ve sabah saatlerinde hayatı son buluyor. Bu süreç içerisinde çeşitli tomografiler, tahliller, çeşitli incelemelere giriyor ve aileye açık bir şekilde ’kızınızın bir şeyi olmadığı’ ifade edilmiştir. Burada da akla bir soru gelmektedir ve aslında çok da acı bir soru bu. Bir teşhisiniz yokken 13 yaşındaki bir kız çocuğuna nasıl müdahalede bulunuyorsunuz. Bizim kızımıza 10’a yakın serum vermişler ve en son 18 yaşından küçüklere uygun olmayan bir iğne yapılmış sabah saatlerine kadar ki yarım saat içerisinde solunumu kesiliyor. Burada gerekli özenin olduğundan bahsedemeyiz maalesef. Bunun tabi takipçisi olacağız. Bunun dışında aileye çeşitli yollarla bu dosyanın kapatılması gerektiği hakkında telkinde bulunuyorlar. Bunun bir sonuç getirmeyeceğini süreç içerisinde ilgili kişiler en iyi şekilde öğreneceği kanısındayız. Adalete ve devlete olan kurumlarımıza inancımız tam. Sürecin takipçisi olacağız. Bazı meslektaşlarımız da sağolsun dosyamıza dahil olmak istiyorlar. En iyi şekilde gerçeğin ortaya çıkması adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Burada da aslında bir hususta var. Yani sonuçta burada Aydın’da meydana geliyor. Hükümet adına Aydın milletvekillerine seslenmek istiyorum. Ülkede bu kurumsallaşmasını tamamlayamayan küçük ve orta ölçekli özel hastanelerin toplum hayatına, insan hayatına karşı ciddi sıkıntılar yaşattığını söyleyebiliriz. Belki bu acı olay bir öncü olur. Bunu daha iyi bir seviyeye getirmek için bir çalışma yaparlar ve yetkili kişilere, milletvekillerimize de bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum. Öncelikle hekimin bir tıbbi müdahale ile alakalı özensiz ve yetersiz tıbbi müdahale ile alakalı kusuruna ilişkin açılan bir dava olacak diye düşünüyorum. Ama şu an zaten otopsi çalışmaları yapılıyor. Bu biraz uzun sürecek. Bu hemen hemen anında verilecek bir süreç değil. Savcılarımız çalışıyor. Biz de çalışacağız ve iddianamenin hazırlanıp dava açılacağına inancımız tam” dedi.


Dilvin Ak’ın ölümü eğitim gördüğü Nazilli Merkez Beşeylül Ortaokulundaki 8/G sınıfındaki arkadaşlarını da çok üzmüş ve sırası çiçeklerle donatılmıştı. 8 yıldır aynı sıraları paylaştığı arkadaşı Melis Durmaz ise üzüntüsünü dile getirdi. Melis Durmaz, “Sıra arkadaşımı kaybettim. Çok üzgünüz. 8 yıldır birlikteydik. Çok iyi biriydi. Çok güler yüzlüydü. Dört gün önce okuldan gitmişti. Ateşi vardı ve karnı ağrıyordu. Eve gitti, hastaneye gitmiş” demişti.


Bilindiği gibi anne-babası ayrı yaşadığı için annesi ile birlikte Nazilli’de dedesinin evinde yaşadığı öğrenilen Dilvin Ak’ın cenazesi 02 Ocak 2020 tarihinde Durasallı Mahallesi Camisi’nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Durasallı Mezarlığına defnedilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de dükkana girip alışveriş yapan uzaktan kumandalı araba ilgi odağı oldu Maltepe’de bir dükkana alışveriş yapmak için giren uzaktan kumandalı araba, dükkandaki yetkiliyi ve vatandaşı hayrete düşürdü. Üzerinde bulunan kutudaki not ve para ile siparişini verip alışverişini yapan araba dükkandan ayrıldı. Dükkandaki vatandaşın uzaktan kumandalı arabaya verdiği tepkiler sosyal medyada gündem oldu. Fpv dron pilotu İsmail Duran’ın dron üzerinde kullandığı gözlük ve kamera sistemini bir uzaktan kumandalı oyuncak arabaya entegre edip üzerine kutu yerleştirerek oluşturduğu “Trucktor” isimli araba, Maltepe’de girdiği dükkanda renkli anlara sahne oldu. Dükkana giren ve korna çalan uzaktan kumandalı araba, dükkanda bulunan vatandaşın ve dükkandaki yetkilinin ilgisini çekti. Tepesinde bulunan kamerayı sağa sola veya yukarı aşağı sallayarak vatandaşlarla iletişim kurabilen arabanın kutusunda bulunan notu okuyan dükkan görevlisi, arabanın istediği siparişi hazırladı. Dükkan yetkilisinin siparişi kutuya koyup parayı almasının ardından ’Trucktor’ isimli uzaktan kumandalı araba dükkandan ayrıldı. Uzaktan kumandalı arabanın dükkana girdiğinde vatandaşın şaşırarak verdiği tepkiler sosyal medyada ilgi gördü. Trucktor’ü görünce şaşıran Yusuf Albayrak o anları, “O gün dükkana robot araba geldi. Bir anda korna çaldı, ben de korktum ‘Uyy kanka ne oluyor?’ dedim. Buraya malzeme almaya gelmiş, alışveriş yapıyor burada. Biz de şaşırdık. Sonra sosyal medyaya attılar beni. Mesaj atanlar bana diyor ki ‘Uy Yusuf sen misin?’ Artık gören herkes ‘uy uy’ demeye başladı. Ben de şok oldum. Video bir anda izlenmeye başladı. Şu an herkes bana ‘uy uy’ demeye başladı. Sosyal medyada patladı. Yorumlarda ‘abinin ödü patladı, abinin aklı gitti, ben olsam kalp krizi geçirirdim’ şeklinde yorumlar yazıyorlar. Araba burada alışveriş yaptı, para alışverişi de yaptık. Alışverişini yaptıktan sonra dükkandan gitti” şeklinde anlattı.
İstanbul Başkan Eren Ali Bingöl, 19 Mayıs’ı gençlerle planladı Bu yıl 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın Tuzla’da bir başka kutlanacağını belirten Başkan Eren Ali Bingöl, gençlere bayramlarını nasıl kutlamak istediklerini sordu ve fikirlerini dinledi. Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl, Mercan Şehir Parkı’nda gençlerle buluşarak 19 Mayıs için fikir alışverişinde bulundu. Başkan Eren Ali Bingöl, gençlere 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı hangi şarkıcıyla kutlamak istediklerini sordu. Gençler ise Semicenk, Duman, Teoman, Dolu Kadehi Ters Tut, Mor ve Ötesi, Kolpa, Ceza gibi isimleri istediklerini dile getirdi. Semicenk ve Teoman en çok rağbet gören isimler oldu 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Tuzla’da bu yıl başka kutlanacak. Gençlerle birlikte hareket etmek istediğini belirten Başkan Eren Ali Bingöl, bu çerçevede gençlere, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı hangi şarkıcıyla kutlamak istediklerini sordu. Gençler ise Semicenk, Duman, Teoman, Dolu Kadehi Ters Tut, Mor ve Ötesi, Kolpa, Ceza gibi isimleri istediklerini dile getirdi. İstişarelerin ardından yapılan küçük oylamada Semicenk ve Teoman en çok rağbet gören isimler oldu. “Tuzla içinde de sosyalleştiğiniz alanları açmak lazım” Başkan Eren Ali Bingöl, gençlerin sosyalleşebileceği alanlar bulmasının önemine de değinerek Tuzla’da vakit geçirebilecekleri yeni alanlar oluşturulması gerektiğini vurguladı. Kütüphanelerin ve otobüs duraklarının nasıl daha işlevsel hale getirilebileceği konusunda da gençlere fikirlerini soran Başkan Eren Ali Bingöl, bu konuda onların fikirlerini de oldukça önemsediklerini belirtti. Bingöl, “Anı bırakmak keyifli, Tuzla içinde de sosyalleştiğiniz alanları açmak lazım” dedi.
Samsun "Türkiye’de astımlı hasta sayısı artıyor" Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünyada yaklaşık 300 milyon insanın astım hastası olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, “Türkiye’de de astım sıklığı giderek artmaktadır. Ülkemizde yaklaşık olarak yetişkinlerin yüzde 5-10’u ve çocukların ise yüzde 10-15’i astım ile yaşamlarını sürdürmektedirler” dedi. Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Nurhan Köksal, 7 Mayıs Dünya Astım Günü dolayısıyla astım hastalığı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Astımın tanımını yapan Prof. Dr. Köksali “Astım, solunum yollarının kronik inflamatuar hastalığıdır. Bu hastalık, hava yolları ve bronşlarda enflamasyona (iltihaplanma), ödeme ve bronşların daralmasına neden olur. Bu da nefes almayı zorlaştırarak nefes darlığı, öksürük, göğüs sıkışması ve hırıltı –hışıltılı soluma gibi semptomlara yol açabilir. Astım dünyada oldukça yaygın bir hastalıktır ve her yaştan insanı etkileyebilir” diye konuştu. “Yaklaşık 300 milyon kişi astım hastası” Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, yaklaşık 300 milyon insanın astım hastası olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Köksal, “Türkiye’de de astım sıklığı giderek artmaktadır. Ülkemizde yaklaşık olarak yetişkinlerin yüzde 5-10’u ve çocukların ise yüzde 10-15’i astım ile yaşamlarını sürdürmektedirler” şeklinde konuştu. “Pasif içicilik astım riskini artırıyor” Astımın belirli risk faktörlerine değinen Prof. Dr. Köksal, “Genetik yatkınlık önemli bir faktördür. Ayrıca çevresel faktörler, hava kirliliği, sigara dumanı, pasif sigara içiciliği, alerjenler (toz akarları, polenler, küf mantarları vb.), solunum yolu enfeksiyonları ve bazı mesleklerde maruz kalınan bazı maddeler astım riskini artırabilir. Astımın tanısı genellikle semptomların ve solunum testlerinin bir kombinasyonuna dayanır. Göğüs hastalıkları uzmanları hastanın tıbbi geçmişini ve semptomlarını değerlendirirler, fizik muayene ve solunum fonksiyon testleri (spirometri gibi) yapabilirler. Ayrıca, alerji testleri de astımın belirli tetikleyicilerini tespit etmede yardımcı olabilir” dedi. “Astım tedavisinde tetikleyici faktörlerden kaçınılmalı” Tedavi yollarından bahseden Prof. Dr. Köksal, “Astımın tedavisi genellikle iki ana kategoride yapılır. Önleyici tedavi ve semptomları kontrol altında tutmak için bronkodilatör tedavi. Önleyici (antienflamatuar) tedavi genellikle düzenli olarak alınan inhaler kortikosteroid ilaçlarını içerir ve astım semptomlarını kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Bronkodilatör tedavi ise semptomlar ani bir şekilde kötüleştiğinde kullanılan ilaçlardır ve düzenli kullanılması önerilmez. Astımın tedavisinde hasta eğitimi, tetikleyici faktörlerden kaçınma ve düzenli göğüs hastalıkları doktor kontrolleri gibi önlemler de tedavinin önemli bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
İstanbul MR cihazlı ekspertiz teknolojisi ile araçların kaportasındaki hasarlar tespit ediliyor Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir oto ekspertiz firmasında bulunan MR cihazlı görüntüleme teknolojisi sayesinde araçların dış gövdesi adeta röntgen çekilerek analiz ediliyor. MR cihazlı sistem sayesinde bir aracın kaportasının analiz raporu yaklaşık 9 dakika içerisinde hazırlanabiliyor. Türkiye genelinde faaliyet gösteren RS oto ekspertiz firmasında yaklaşık 2 buçuk yıldır kullanılan MR cihazı, aktif ısı dalgaları kullanarak araçtaki boya, macun veya vernik gibi işlemleri yüksek hassasiyet ve doğruluk oranı ile raporluyor. MR cihazlı boya kaporta görüntüleme teknolojisi, yüksek performanslı flaş ve halojen ışıklar yardımıyla, kaporta üzerindeki işlemleri yakalıyor ve ultra hassas IR kamera ile birlikte görüntüler alıyor. Sisteme özel yazılım sayesinde sonuçlar, bilgisayar ekranından görülebiliyor ve araç sahibine sunulabiliyor. MR cihazlı görüntüleme teknolojisi sayesinde bir aracın kaporta ekspertiz raporu yaklaşık 9 dakika içerisinde hazırlanmış oluyor. Firmada yetkili eğitim uzmanı Volkan Arslan, “MR’lı araç ekspertiz ile aracın dijital anlamda raporunu sunmaktayız. Termografik kameralar yöntemi ile aracın ekspertizini yapıp aracın dış görüntüsündeki bütün hataların tespitini yapıp raporlayabiliyoruz. Değişeni, boyası, macunu, verniği olup olmadığını tespit edebiliyoruz. 9 dakika içerisinde aracın dış karoserindeki tüm problemleri görebiliyoruz. Öbür türlü fiziki noktadaki kontroller biraz zaman alabiliyor. Burada dijital sistem ve yapay zeka ile tüm kontrolleri sağladıktan sonra net bir cevaba ulaşabiliyorsunuz” dedi. “Yaklaşık 2 buçuk senedir 6 farklı noktada bununla hizmet veriyoruz" diyen Arslan, "Antalya, Ankara, Bursa, İzmir, İstanbul gibi noktalarda bu hizmeti veriyoruz. Yurt dışındaki malzemelerle destekleniyor fakat bu yerli üretim. Fiyat şu anda indirimli olarak bin 500 TL, gayet uygun bir fiyat. Müşteri araç ekspertizini burada yaptırdığı zaman tüm detaylara ulaşabiliyor. Her ilde 1 adet olmak kaydıyla kendi bayi çatımız altında bu sistemleri yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bu cihaz sadece dış karoserdeki kontrolleri verebiliyor. Yoğunluk noktasında tespit ettiğimiz noktaların detaylı bir şekilde fiziki kontrollerini de gerçekleştirmekteyiz. Gerekli dijital raporları da müşteriye sunmaktayız” diye konuştu.