GÜNDEM - 08 Aralık 2025 Pazartesi 09:22

Lezzeti cezbediyor, toplaması dikkat istiyor

A
A
A
Lezzeti cezbediyor, toplaması dikkat istiyor

Aydın’ın Bozdoğan ilçesinde dağlık ve ormanlık alanlarda doğal olarak yetişen mantarlar lezzetiyle vatandaşların iştahını kabartırken, bilinçsiz toplandığında ise ölüme kadar uzanan ciddi tehlikeleri beraberinde getiriyor. Tezgahlarda yerini alan doğal mantarlar damakları şenlendirse de satıcılar vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.



Dağlık ve ormanlık alanlarında yetişen doğal olarak yetişen mantarlar lezzetiyle sofralarda yoğun ilgi görüyor. Doğal mantarlar, bölge halkının vazgeçilmezi olurken mantar satışı yapan vatandaşlar da işin görünmeyen tehlikesine dikkat çekiyor. Doğada birbirine çok benzeyen çok sayıda mantar türü bulunduğunu belirten satıcılar, zehirli mantarların ciddi sağlık sorunlarına ve ölümlere yol açabildiğini kaydetti.



Bozdoğan’da mantar satışı yapan Muammer Bozyiğit doğal olarak yetişen mantarların işlenen topraklarda bulunmadığını, yalnızca dağlık ve ormanlık alanlarda yetiştiğini belirtti. Bozyiğit, "Kırmızı, beyaz ve mor çıntar çeşitlerimiz var. Beyaz çıntarın kilosu 100 TL, kırmızı ise daha çok tanınıyor ve kilosu 300 TL. Kırmızı çıntarın lezzeti biraz daha farklı. Ayrıca kuzu göbeği adı verilen mantar çeşidimiz de var ancak mevsimi geçti" dedi.



Mantar toplamanın dikkat gerektirdiğini kaydeden Bozyiğit, "Toplarken çok dikkat edilmesi lazım. Allah korusun, bu üründen zehirlenen çok oluyor. Çıntara benzeyen farklı mantar çeşitleri var. 70-80 mantar türü birbirine çok benziyor ve zehirlenmeler öldürücü olabiliyor" ifadelerini kullandı.



Öte yandan doğadan toplanan mantarların yemeklerde farklı tatlar sunduğunu dile getiren Bozyiğit, "Mantar yıkandıktan sonra haşlanıp tüketilebilir, kızartılarak da yenebilir. Haşlayıp kavurduğunuzda ise yemesi daha rahat olur" dedi.



Lezzeti cezbediyor, toplaması dikkat istiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Habur’un yanı başında dev proje: Silopi Sera OTB 2026’da üretime başlıyor Şırnak’ın Silopi ilçesinde, Habur Sınır Kapısı’na komşu stratejik bir konumda yükselen Silopi Sera Organize Tarım Bölgesi (OTB), tarım devriminin habercisi olarak dikkat çekiyor. Şırnak Tarım ve Orman Müdürü Oktay Sezgin, 946 dekarlık devasa alanda kurulacak seraların, bin kişiye istihdam sağlayacağını ve bunların yüzde 75’inin kadınlardan oluşacağını söyledi. Projenin, sadece yerel ekonomiyi canlandırmakla kalmayacağını Irak ve Suriye pazarlarına açılan bir ihracat kapısı olacağını dile getiren Sezgin, yerel üretimin yüzde 10’dan yüzde 40’a yükseleceğini ifade etti. 946 dekar arazi üzerine kurulması planlanan Sera Organize Tarım Bölgesinde alt yapı çalışmalarının bitme aşamasına geldiğini vurgulayan Sezgin, ’’Silopi Sera Organize Tarım Bölgesi (OTB) Projesinde alt yapı çalışmaları bitmek üzere. 946 dekar arazi üzerinde kurulacak seralarla ilimizde yatırım, kalkınma, istihdam hedefi ile yola çıkılmıştır. Burada yaklaşık bin kişi istihdam edilecek, yüzde 75’i kadın istihdamı olacak bu projede" dedi. Habur’un yanı başında konumlanan Sera OTB, yüksek ihracat potansiyeliyle katma değerli ürünler üretileceğini belirten Sezgin, "Sera OTB alanı Habur Sınır Kapısına olan yakınlığı ve Irak-Suriye pazarına olan yakınlığından dolayı çok stratejik bir noktada. Bu bölge de üreteceğimiz tarımsal ürünlerin ihracat potansiyeli yüksek olup, bölgemize katma değerli ürünler sağlayacak. İstihdam, ekonomik kalkınmada rehberlik ve öncülük edecektir. Projemizde ilimizin gençlerine, kadınlarına dönük iş kapısı sunmuş olacağız. Bu projenin hayata geçmesi ile beraber bölgemizde sebze yetiştiriciliği hem ilimiz, hem de bölge illerinin tüketimine sunulacak" diye konuştu. Alt yapı çalışmaları yıl sonuna kadar tamamlanacak Sezgin, projenin altyapı çalışmalarının 2025 sonuna kadar tamamlanacağını müjdeleyerek, "Sera OTB alt yapı inşaat süreci devam etmekte olup, 2025 yılı bitmeden tamamlanacak. Yıl sonu itibari ile alt yapı çalışmalarının bitmesi ile beraber müteşebbislerimize, sera yatırımcılarımıza tahsis süreci başlayacak olup, 2026 yılı içerisinde sera kurulumlarına başlayacağız" şeklinde konuştu. Şırnak’ın tarımsal ürünler üretimi açısından stratejik bir noktada yer aldığını ve hem iklim şartlarının hem de coğrafi şartlarının seracılık yapmaya elverişli olduğunu ifade eden Sezgin, "İlimiz tarımsal üretim açısından oldukça stratejik bir noktadır. İklimimiz, coğrafi şartlarımız seracılık yapmaya elverişlidir. Silopi ilçemizde kuracağımız Sera OTB alanı güçlü bir yatırım, üretim, istihdam ve kalkınma sunacaktır hepimize. Bu projenin duyulması ile beraber çiftçilerimiz, bölgedeki, ilimizdeki, müteşebbislerin dikkatini çekmiş ve heyecan uyandırmıştır. Projenin tamamlanması ile beraber bölgenin kalkınmasına güçlü bir şekilde destek verecektir" dedi. Yerel üretime önemli katkı vermesi beklenen Sera OTB Projesi ile birlikte yerel üretimin yüzde 10’dan yüzde 40’a çıkacağını aktaran Sezgin, "Şırnak’ta sebze üretiminde kendi ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’nu karşılamakta yerel üretimle. Bu dar kapsamlı kısa dönemli. Sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde gerçekleşen sebze üretimi ile karşılanmaktadır. Bölgemizdeki tüketicilerimiz, vatandaşlarımız sebze ihtiyaçlarını Adana, Mersin gibi illerden tedarik etmektedir. İlimizde kurulacak olan Sera OTB Projesi ile beraber yerinde bir üretim, güçlü bir üretim gerçekleşecektir. Bu şekilde ilimizin ihtiyacının yaklaşık yüzde 40’lık bir bandını Sera OTB alnında üretilen ürünlerden tedarik etmiş olacağız. Yerinde üretim ile beraber taze, kaliteli ve güvenilir gıdaya vatandaşlarımız hızlı bir şekilde ulaşmış olacaktır" ifadelerini kullandı.
İstanbul Kerem Kazaz, Petrol Ofisi Maxima 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası’nı zirvede tamamladı Team Petrol Ofisi’nin genç pilotu Kerem Kazaz, Petrol Ofisi Maxima 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın sezon kapanış yarışı olan 42. Kocaeli Rallisi’ni de birinci sırada tamamlayarak şampiyonluğunu taçlandırdı. Sezonun bitimine bir yarış kala İstanbul Rallisi’nde Türkiye şampiyonluğunu matematiksel olarak garantileyen Kerem Kazaz ve copilotu Corentin Silvestre, Kocaeli’de de hız kesmedi. 7 ayaktan oluşan zorlu şampiyonada 4. galibiyetini elde eden ikili, Petrol Ofisi Maxima 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası’nı 158 puanla tamamlayarak en yakın rakibine 32 puan fark attı. Cumartesi günü yaşanan teknik ve hava koşullarından kaynaklı zorluklara rağmen soğukkanlılığını koruyan Kazaz-Silvestre ekibi, pazar günü geçilen 4 özel etabın tamamını en hızlı zamanla geçmeyi başardı. 20.2 saniye farkla 42. Kocaeli Rallisi’ni zirvede tamamlayan Team Petrol Ofisi, 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası’nda olduğu gibi bu yıl içinde Türkiye’yi de temsil ettiği FIA Dünya Gençler Ralli Şampiyonası’nın (JWRC) tüm yarışlarında da finish görmeyi başardı. Kerem Kazaz, geçen yıl elde ettiği ’Türkiye’nin En Genç Ralli Şampiyonu’ ünvanını 2025’te bir kez daha kazanarak Türk motorsporları tarihinde önemli bir ilke daha imza attı. Kerem Kazaz elde ettiği ikinci şampiyonlukla alakalı, "Sezon boyunca inanılmaz bir mücadele verdik. Team Petrol Ofisi’nin kusursuz desteği, teknik ekibin özverisi ve copilotum Corentin’in mükemmel uyumu sayesinde her yarışta en iyisini ortaya koyabildik. Kocaeli’de aldığımız bu galibiyet, şampiyonluğumuzu en güzel şekilde taçlandırdı. Türkiye’ye ve tüm destekçilerimize teşekkür ediyorum. 2026’da yeni hedeflerle yola devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Team Petrol Ofisi adına şampiyonayı değerlendiren Petrol Ofisi CFO’su Murat Zengin, "Kerem ve Corentin, 2025’te hem ulusal hem uluslararası platformlarda olağanüstü bir performans sergiledi. Türkiye Ralli Şampiyonası’nı dominant bir şekilde tamamlamak, Petrol Ofisi markasının motorsporlarındaki kararlılığını ve gücünü bir kez daha ortaya koydu. Genç yeteneklerimize yatırım yapmaya ve Türk motorsporlarını dünya sahnesinde temsil etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Petrol Ofisi Maxima 2025 Türkiye Ralli Şampiyonası’nı şampiyon tamamlayan Kerem Kazaz ve Team Petrol Ofisi, önümüzdeki dönemde FIA Dünya Ralli Şampiyonası’nın gençler kategorisinde Türkiye’yi temsil etmeye devam edecek.
Gaziantep 5 metrekarelik dükkanında 30 yıldır ayakkabı tamir ediyor Gaziantep’te 5 metrekarelik dükkanında 30 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan Cengiz Canbay, çocuk yaşta öğrendiği mesleği ile ailesinin geçimini sağlıyor. Küçük yaşlarda babasının "Oğlum bir mesleğin olsun" öğüdü ile ayakkabı imalathanesinde çırak olarak çalışmaya başlayan ve mesleğini inceliklerini öğrenerek meslekte kendini iyice geliştiren 57 yaşındaki Cengiz Canbay, çıraklık ve kalfalık döneminden sonra 1996 yılında kendi iş yerini açtı. 12 yaşında çırak olarak başladığı ayakkabı tamirciliğini 45 yıldır devam ettiren ve 30 yıldır kendi işini yapan Canbay, yıllardır severek sürdürdüğü mesleğiyle ailesinin geçimini sağlamakla birlikte eski ve yırtık ayakkabıları tamir etmenin sevincini yaşıyor. Çırak olarak başladığı mesleğini yaklaşık yarım asırdır devam ettiriyor Her sabah gün ağarmadan evinden rızkını kazanmak için yollara düşen ve kent merkezinde bulunan 5 metrekarelik dükkanında gün boyunca ayakkabı tamir eden Canbay, çırak olarak başladığı mesleğini yaklaşık yarım asırdır devam ettiriyor. 5 metrekarelik dükkanında ömrünü mesleğine adayarak geçimini sağlayan Canbay, yırtılan ve hasar gören ayakkabıları tamir ederek ömrünü uzatıyor. Ayakkabı almak yerine eskisini tamir ettirmeye getiren vatandaşların uğrak noktası Yeni ayakkabı almak yerine eskisini tamir ettirmeye getiren vatandaşların uğrak noktası olan Canbay, kendi imkanları ile açtığı dükkanında ayakkabı tamiri yaparak geçimini sağlamaya çalışıyor. Bir zamanlar oldukça rağbet gören ancak gelişen teknoloji ile birlikte ayakkabı endüstrisine de yenik düşerek eski canlılığını yitiren ayakkabı tamirciliği mesleğini severek yaptığını belirten Canbay, 12 yaşında ilk adımını attığı mesleğinde yaklaşık yarım asrı geride bıraktığını söyledi. 1996 yılından beri kendi iş yerini çalıştırdığını bildiren Canbay, "Çocukluktan beri ayakkabıcılığın içindeyiz. Yani 45-50 yıldan beri bu işin içindeyiz. İmalatta çalıştık, mağazacılık yaptık ve sonunda tamirciliğe döndük. İşimiz hamdolsun oluyor. İnsan dürüst ve temiz olduktan sonra müşteri geliyor ve hamdolsun bir ekmeğimiz çıkıyor" dedi. "3-5 ay veya bir sene daha ayakkabının ömrünü uzatıyoruz" Müşterilerinin genelde yeni ayakkabı almak yerine eskisini tamir ettiren vatandaşlar olduğunu ifade eden Canbay, "Bize gelen kesim zaten orta kesimdir. Yani müşterilerimiz genelde orta kesim. Zengin ve elit kesimin bize gelip ayakkabı tamiri yaptıracak bir hali yok, yaptırmazlar. Çünkü adamın ayakkabısı çok, tamirata sıra gelmez. Bize gelen fakir kesim ve gerçekten de maddi durumları yoktur. ‘Ayakkabının biraz daha ömrünü uzatabilir miyiz’ diyerek bize geliyorlar. Biz de 3-5 ay veya bir sene daha ayakkabının ömrünü uzatıyoruz" şeklinde konuştu. Ayakkabı tamirciliğinde artık çırak yetişmediğini aktaran Canbay, "Çırak yok. Çırak zaten artık bitti. Bir de bizim sanatları beğenmiyorlar. Herkes çocuğunu okutmaya bakıyor. Herkes masa başında iş sahibi olmak istiyor. O da hayali bir şey. Yani herkes okuyacak diye bir kaide yok. Herkes okursa meslekleri kim yapacak? Anneler, babalar çocuklarını sanata koysun. Kasap etsin, ayakkabıcı etsin, sucu etsin, araba tamircisi etsin, fırıncı etsin. Bu meslekler önemli ve bu mesleklerde ustalar lazım" diye konuştu.