GENEL - 25 Nisan 2016 Pazartesi 09:47

(Özel Haber) Şehit Babasına Acılar Miras Kaldı

A
A
A
(Özel Haber) Şehit Babasına Acılar Miras Kaldı

Şehit olan oğlunun acısının üzerine diğer oğlu ve eşinin ölümü ile sarsılan şehit babası, kendisinden miras hakkı isteyen kayınbiraderlerine kızıp, evinin duvarını mektup ile donattı.
Büyük oğlu 2002 yılında şehit olan 70 yaşındaki Lüftü Tekin, küçük oğlunu trafik kazasında kaybettikten sonra felç olan eşini de şubat ayında toprağa verdi. Peş peşe yaşanan ölümlerin ardından kayınbiraderlerinin mirastan pay istemelerine öfkelenen Tekin duygularını evinin dış duvarına astığı mektupla dile getirdi.
Yıllardır yaşadığı acıların ardından eşinin vefatından sonra kayınbiraderlerinin mirastan pay istemeleri 70 yaşındaki Lütfü Tekin’i kızdırdı. Tekin kayınbiraderlerine olan öfkesini evinin duvarına astığı dev mektupla dile getirdi. Lütfü Tekin yaptığı açıklamada 2002 yılında büyük oğlu Zafer Tekin’in Hazar-Elazığ arasında arabasının uçuruma yuvarlanması sonucu şehit olduğunu belirterek, “2004’te küçük oğlum Kepsut yolunda trafik kazası sonucu vefat etti. 2005 yılında eşim felç geçirdi, şeker hastalığı vardı. Bu yıl 6 Şubat’a kadar geldik ve eşimi kaybettik. Son 5 yıl gecemiz ve gündüzümüz hastanelerde geçti. En son böbrek yetmezliğinden Balıkesir Devlet Hastanesinde yoğun bakıma aldılar, bünye cevap vermeyince yoğun bakımda vefat etti. Bu süre zarfında İzmir’deki Şükrü abisi oğullarımın cenazesine gelmediği gibi başsağlığı bile dilemedi. Kardeşi İzmir’de bypass oldu, telefon açıp söylediğimiz halde ziyaretine gelmedi. Öldü, cenazesine gelmedi, telefon açıp başın sağ olsun bile demedi. Bu kadar duyarsız bir ağabeyi var. Buradaki Yılmaz ağabeyi ise onun da geri kalır tarafı yok. Biz 5 sene hastanelerde gezdik, gelip de nasılsın kardeşim demedi” dedi.
Eşinin vefatından önce kendisiyle hiç görüşmediğini ancak konu miras olunca kayınbiraderinin kendisine gelerek paranın hangi bankada olduğunu öğrenmek istediğini söyleyen Tekin, “Yılmaz ağabeyi sık sık gelerek veraset ilamı alıp beyanname ver demeye başladı. Yasaya göre evden pay alıyorlarmış onlar da çocuğumuz olmadığı için. Bankadaki paraya da ortak oluyormuş, bizim böbrek nakli için biriktirdiğimiz paraya. O para da şehit olan çocuğumun tazminatı. Bir gün geldiğinde veraseti alıp almadığımı sordu, ben de kendisine verdim. Ben dedi burayı sana sattım. Doğru 200 birisine, 200 birine. Ben burayı 1977 yılında aldım, eşimin üzerine tapu yaptım. 2 gün sonra geldi ben dedi kimseye yedirmem çoluğumun çocuğumun hakkı var dedi. Beni tehdit etti gitti utanmadan. Gelsin ne alacaksa alsın, onların çok şiddetle paraya ihtiyacı var, ben onlara şehit oğlumdan almış olduğum bin 700 lira paranın bankamatik kartını vereyim, Allah doyursun gözlerini o parayı da alsınlar. Silahı var, silahını da onlara hibe edeyim. Aç gözlü belki doyarlar. Ben dışarı yazı yazdım kamuya ve Allah’a havale ettim. Taktir kamuoyunun ve kanun yapıcılarının Cenabı Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın. Öyle inanıyorum ki şehit tazminatına göz dikenlerin, parasını verip almış olduğum eve göz dikenleri Cenabı Allah cezasız bırakmayacaktır, mutlaka cezalandıracaktır” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.