YEREL HABERLER - 28 Nisan 2016 Perşembe 15:33

Engelli Arkadaşlarına Akülü Sandalye Alabilmek İçin Önce Resim Dersi Aldılar Sonra Yaptıkları Resimleri Sattılar

A
A
A
Engelli Arkadaşlarına Akülü Sandalye Alabilmek İçin Önce Resim Dersi Aldılar Sonra Yaptıkları Resimleri Sattılar

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, İstiklal İlkokulu öğrencileri engelli arkadaşlarına tekerli sandalye alabilmek için örnek bir kampanyaya imza attı.
“23 Nisan 23 Küçük Ressam” projesiyle yaptıkları resimlerden elde edilen gelirle iki adet tekerli sandalye almayı hedefleyen öğrenciler, Ayvalık meydanında sergi açtı.
Ressam Ata Mahmut Altınok’tan aldıkları resim dersleriyle önce resim yapmayı öğrenen çocuklar, 2 haftalık eğitimin ardından girdikleri atölyede yaptıkları tablolarla sergiyi gezen vatandaşlardan tam not aldı.
Bugüne kadar tanesi 250 liradan 13 tabloyu hayırsever vatandaşlara satmayı başaran minikler, bir adet akülü sandalye parasını çıkardı. Ancak 23 küçük ressam eğitim-öğretim sezonunun bitimine kadar bir adet daha akülü sandalye satın alabilecek tablo satmakta ısrarcı görünüyor.
Muhabirimize açıklamalarda bulunan İstiklal İlkokulu 4. Sınıf öğrencisi Fatma Duba, “Burada yaptığımız resimleri satarak engelli arkadaşlarımıza akülü tekerlekli sandalye satın almaya çalışıyoruz. Böylelikle; onların da bizim gibi Güneş’i görüp, denize girebilmesini istiyoruz” dedi.
4. sınıf öğrencilerinden Suat Kaçak da, engellilere akülü sandalye satın alabilmek için yaptıkları tabloları satarak para kazanmaya çalıştıklarını vurgulayarak, “Bu kampanya benim için çok büyük bir mutluluk kaynağıdır. Biz, engelli arkadaşlarımızın evlerindeki dört duvar arasından çıkmasını ve güneşi görmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Okul Müdürü Yusuf Turan ise, öğrencilerden gelen talep üzerine bu çalışmayı başlattıklarının altını çizerek, öğrencileriyle gurur duyduğumu kaydetti.
Okul öğrencilerine ücretsiz eğitim veren ve resim atölyesini bu uğurda onlara gönülden açan Ressam Ata Mahmut Altınok, Uluslararası Kadın Sanatçılar (Femin&Art) Derneği Ayvalık Şubesi Başkanı olan eşi Gamze Altınok ile birlikte ilçede bu tür projelerin yapılabilmesi için öncülük etmeye çalıştıklarını kaydetti.
Sık sık ilçedeki ilkokullarla Ayvalık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile benzeri sosyal projeler yürüttüklerini ifade eden Altınok, “Biz Ayvalık’ta öğrencilerin eğitimlerine katkı verebilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu konuda da çocuklar 2 adet akülü sandalye satın almak istediklerini söylediklerinde eşimle çok duygulandık. Hemen işe giriştik. Çocuklara atölyemizde ders verdik. İlçe Milli Eğitim Müdürü Erkan Bilen projenin genişletilerek Ayvalık genelindeki okullara yaygınlaştırılmasını istedi. Çok büyük de destek verdi. Öğrenciler büyük bir özveri ve hevesle çalıştı. İnşallah bundan sonra da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile benzeri sosyal projeleri hayata geçireceğiz “diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.