YEREL HABERLER - 18 Temmuz 2016 Pazartesi 15:35

AK Parti Edremit İlçe Başkanı Metin Örkçü:

A
A
A
AK Parti Edremit İlçe Başkanı Metin Örkçü:

Ak Parti Edremit İlçe Başkanı Metin Örkçü, Cuma gecesi tarihimize kara bir leke, milli irademizin de kalbine ateş düşürdüğünü bildirdi.
Savaşta dahi zarar görmeyen TBMM binasın yerle bir edilmesi, milli iradenin ipotek altına alınmaya çalışılması ile demokrasinin kesintiye uğratılmak istediğine dikkat çeken Örkçü, “Başta silahlı kuvvetlerimizin, milletimizin, devletimizin onuru ve haysiyeti ayaklar altına alınmak istenmiştir”dedi.
Örkçü, “Ancak başta görevlerini hayatları pahasına canla başla yerine getiren, devletine, demokrasisine, birlik ve beraberliğine sahip çıkan Türk Polisimizi, aklı selim bir biçimde hareket ederek başkaldırı girişimine, darbe girişimine destek vermeyen, pirim vermeyen, dur diyen, silahlı kuvvetlerimizin değerli mensuplarına ve kendisini, yüreğini canını ortaya koyan, demokrasimiz için tankların önüne atılan, iradesini çiğnetmeyen, meydanları hınca hınç dolduran yüreği devleti için, vatanı için, bayrağı için atan, yüce Türk milletine vakur duruşu ve kararlılığından dolayı teşekkür ediyor saygılarımızı sunuyoruz. Allah onlardan ve sizlerden razı olsun.”
“Takke düşmüş kel görünmüştür”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisinde hastalıklı bir yapı olan, bir ur olduğunu gözler önüne seren eli kanlı FETÖ terör örgütü mensupları vatana ihanet suçu işlediğine dikkat çeken Örkçü, şunları söyledi: “Ekmeğini yediği, suyunu içtiği bu aziz topraklarda ülkesine ve milletine en büyük hainliği yapmış, kandırdıkları masum askerlerimiz eliyle kardeşi kardeşe kırdırmışlardır. Buradan demokrasi uğruna, vatanı uğruna, bayrağı uğruna, onuru uğruna şehit edilen demokrasi şehitlerimize Allah’tan rahmet yaralananlara acil şifalar diliyorum. Emellerine ulaşabilmek için, gözünü kin, nefret ve kan bürümüş hainler hedef gözetmeksizin birçok noktaya saldırmışlar, iradesine sahip çıkmaya çalışan halkımıza kurşun yağdırmışlar, kahraman Türk Polisimizi ve sağ duyulu askerimizi şehit etmekten geri durmamışlardır. Bu hastalıklı ruh haliyle halkına, meclisine, cumhurbaşkanına, devlet kurumlarına saldıran haşhaşiler anayasamızı askıya alarak demokrasimizin tüm kazanımlarını yok etmeyi amaçlamışlardır. Asker demeye dilimizin varmadığı bu eli kanlı terör örgütü mensupları vatana ihanet etmiş, milletimizin huzur ve sükunetine, devletimizin bekasına kast etmişlerdir. Uzantıları içeride kökleri dışarıda bulunan aklını, beynini kiraya veren hain FETÖ terör örgütü mensuplarına dur diyen Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyan cumhur, demir bir yumruk gibi ihanet şebekesinin tepesine inmiş, karanlık odalarda yaptıkları hesapları boşa çıkarmıştır. Milletimizin varlığına, birliğine ve bütünlüğüne yönelik yapılan saldırılar devleti ele geçirmeye yönelik silahlı terör eylemine dönüşmüştür. Bu terör eylemlerinde 170 şehit verilmiştir. Devletin tankıyla, topuyla, uçağıyla, silahıyla devletin başı, cumhurun başı, cumhur, devlet kurumları ve kahraman polisimiz ile askerimiz hedef alınmış bombalanmış, kursun yağmuruna tutulmuştur. Takke düşmüş kel görünmüştür. Başarısızlığa uğrayan vatana ihanet eden bu örgüt silahlı kuvvetlerimizin içerisinde olduğu gibi tüm kurum ve kuruluşlarımızın içerisinden temizlenecek ve güçlü bir Türkiye olma yolunda 2023’e ve sonsuza dek emin adımlarla, asıl sahiplerinin ellerinde yükselerek devam edecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın”
“Yatakta basarlar, şafakta asarlar” felsefesini hayata geçiremeyenlerin kurdukları tuzaklar boşa çıkmıştır.”
Örkçü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüce Türk milleti hükümetine, devletine, anayasal kurum ve kuruluşlarına sahip çıkmıştır. Cumhurbaşkanımız görevinin başındadır. Başbakanımız görevinin başındadır. Polisimiz ve sağduyulu askerimiz görevlerinin başındadır. Türkiye bir hukuk devletidir. Yargı kurumlarımız gerekeni yapacaktır. Milletimiz bu ihaneti görmüş ve pirim vermemiştir. Devletimiz güçlüdür ve bu ihaneti hainlerin yanına bırakmayacaktır.
“Yatakta basarlar, şafakta asarlar” felsefesini hayata geçiremeyenlerin kurdukları tuzaklar boşa çıkmıştır. Şairin dediği gibi “Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır.” Takdiri ilahi olarak gördüğümüz ihanet hareketi milletimizin göğsünde sönmüştür. Bölgesinde ve dünyada ilham kaynağı, umut ışığı olan Türkiyemizin önlenemez yükselişini hazmedemeyenlerin, aklını kiraya veren modern haşhaşilerin, hain FETÖ terör örgütü üyelerinin ve arkasında bulunan şimdi timsah gözyaşları döken içerideki ve dışarıdaki güçlerin hesaplarını, inancını hiçbir zaman yitirmeyen necip, asil Türk milleti bozmuştur. En güzel cevap verilmiştir. Beceriksizce giriştikleri ancak başarmadıkları darbe teşebbüsünün faturası utanılmasa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti Hükümetimize kesilmeye çalışılmaktadır. Demokrasi savunuculuğunu kimseye bırakmayan sözde hak ve özgürlük savunucuları sınıfta kalmıştır. Meydanlarda görülmeyen malum zevat senaryo yazarlığı yaparak neredeyse faturayı Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize keseceklerdir. Ortaya attıkları çirkin ve seviyesiz iddialar yapılan darbe girişimini masum göstermeye hatta sahte girişimler demeye gidecek kadar ileriye götürüldüğüne üzülerek tanık olmaktayız. Allah akı ve fikir versin diyoruz. Kökleri dışarıda uzantıları içeride olan bu hain FETÖ’cü terör örgütü üyeleri ve sempatizanları kanına girdikleri günahsız asil Türk halkının, Türk Polisi’nin ve emre itaat etmediği gerekçesi ile hunharca şehit edilen Türk askerimizin ve hayatlarını kaybeden demokrasi şehitlerimizin katilleridirler. Korkudan yurt dışına kaçacak kadar alçalan şeref yoksunu hainler adalete hesap verecekler ve en ağır şekilde cezalandırılacaklardır. Vatana ihanet eden bu yapı içerisinde yer alan efendilerine uşaklık eden, hastalıklı ruha sahip güruh tarihimize, cumhuriyetimize, devletimize ve halkımızın bağrından kopan peygamber ocağı olarak gördüğümüz silahlı kuvvetlerimize ve şanlı tarihimize kara bir leke olarak düşmüştür. Bunlara asker demek silahlı kuvvetlerimize en büyük hakaret olacaktır. Başkomutanı görevden aldıklarını, hükümete görevden el çektirdiklerini, yönetime el koyduklarını ilan eden, komutanlarını rehin alan kendi milletine silah çeken ve bugün birilerinin dokundurmam dediği, değiştirtmem dediği anayasamızı bütünüyle askıya aldığını ve ülkede sıkı yönetim ilan edildiğini duyuran hastalıklı ruh haline sahip örgüt mensupları emellerine ulaşamamış ve yargıya teslim edilmiştir. Sözde anayasa savunucularımız, anayasa koruyucularımız en küçük bir tepki ortaya koymadığı gibi neredeyse alkış tutmaya kalkışmışlardır. Sanki darbe ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarına değil de sadece Ak Partiye, hükümete ve Cumhurbaşkanımıza karşı yapılmış gibi ne partilerinden, ne yerel yönetimlerinden, nede sivil toplum kuruluşlarından en küçük bir refleks, en küçük bir tepki ortaya konulmamıştır. Demokrasimizi, milli iradenin tecelli ahı olan TBMM’mizi ve Cumhurbaşkanımızı kısacası Türkiye Cumhuriyeti Devletini korumak, kollamak ve savunmak bizlere, sağduyulu halkımıza kalmıştır. Cumhur ilk andan itibaren başkanının çağrısına kulak vermiş inandığı ve gönül verdiği yolda iradesine sahip çıkmak için kendisini tankların önüne, namluların önüne atarak göğsünü siper etmiş ve bu hayasız akını durdurmuştur. İman ve vatan sevgisiyle atan kalpler çelik namlular, çelik kanatlar, karşısında bir destan yazmıştır. Bu destanı yazanları saygıyla selamlıyoruz. Bu destanı yazanları alnından öpüyoruz. Bu destanı yazan halkımızı, polisimizi, duyarlı askerimizi ve yüreği vatan sevgisiyle atan darbe karşıtı vatanseverlerin önünde saygıyla eğiliyoruz. Hayatlarını kaybeden şehitlerimize Cenab-ı Allah tan rahmet, yaralananlara acil şifalar, yakınlarına sabrı cemil diliyoruz. İlk dakikalardan bu yana Edremit te bizleri yalnız bırakmayan, uzak yakın demeden Cumhuriyet meydanını dolduran büyük bir olgunlukla verilen mücadeleye destek veren, iradesine sahip çıkan, demokrasi nöbetinde bizleri yalnız bırakmayan demokrasi mücahitlerine teşekkür ediyor şükranlarımızı sunuyorum. Allah onlardan ve bu uğurda ülkemiz genelinde mücadele verenlerden razı olsun. Bizler hayıflanmadan, üzerimize düşeni yapmanın huzur ve gönül rahatlığı içerisinde hayatımıza devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümetimiz görevinin başındadır, Türkiye bir hukuk devletidir, kurum ve kuruluşlar çalışmakta ve görevliler görevlerinin başındadır. Endişeye mahal yoktur. Ülke yönetimi ciddi bir iştir. Bu işi deneyimi, tecrübesi, bilgi birikimi olan kadrolar yerine getirmektedir. Birlik ve beraberlik kazanmıştır. Tarihte darbelerle ezan sesleri susturulmuşken bugün meydanlarda halkımız ezanlarla darbeyi püskürtülmüştür. Yeni bir destan yazılmıştır. Allah bir daha bizlere böyle günleri yaşatmasın. Her akşam Baş komutanımızın ikinci emrine kadar her akşam Cumhuriyet meydanında demokrasi nöbetimiz devam edecektir. Demokrasi Bayramımız kutlu olsun.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.