SPOR - 13 Ağustos 2017 Pazar 21:32

Kurtdereli’de, altın kemer Orhan Okulu’nun

A
A
A
Kurtdereli’de, altın kemer Orhan Okulu’nun

Cihan Pehlivanı Kurtdereli Mehmet Pehlivan için düzenlenen 37.

Cihan Pehlivanı Kurtdereli Mehmet Pehlivan için düzenlenen 37. Geleneksel Kurtdereli Güreşleri’ni, Ali Gürbüz’ü finalde yenen Orhan Okulu kazandı. Üst üste 3 kez Kurtdereli Güreşleri’nin başpehlivanı olan Orhan Okulu, altın kemerin ebedi sahibi oldu.


Kurtdere Başpehlivanı Orhan Okulu, 2015-2016 yıllarının ardından 2017’de de rakibi Ali Gürbüz’ü yenerek altın kemerin ebedi sahibi oldu. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Kurtdere’nin bu sene de ağası oldu. Kurtdere Er Meydanı’nda kıran kırana geçen güreşlerde Orhan Okulu, altın kemerin sahibi olurken, Ali Gürbüz 2., Serhat Balcı ise 3. oldu.


Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Karesi Belediyesi’nin ecdat sporu yağlı güreşlere sahip çıkmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Ersin Yazıcı, "Türkiye ve dünyaya, Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ı ve Yağlı Güreş’i tanıtmak için çaba sarf ediyorlar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Kıran kırana geçen mücadeleler neticesinde altın kemerin sahibi olan Orhan Okulu’yu tebrik ederim" dedi.


Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur ise, "Ecdat sporu yağlı güreşimizi ve dualı çayırımızı dünya markası haline getirmek için gece gündüz çalışıyoruz" diyerek Orhan Okulu’yu kutladı. Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da, "Orhan Okulu başpehlivan olmayı sonuna kadar hak etti. Kendisini tebrik ediyorum" dedi.


Finalde Ali Gürbüz’ü yendikten sonra kürsüye çıkan Orhan Okulu, yağlı güreşlere büyük destek verdikleri için Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur ve Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’a teşekkür etti. Kurtdereli Güreşleri’nin 3-4 yıl önce küçük bir güreş olduğunu belirten Okulu, "Artık Kurtdereli Er Meydanı’nda Edirne Kırkpınar ayarında güreşler oluyor. 3 yıldır bu Er Meydanı’nda şampiyon olarak altın kemerin sahibi oldum. Kurtdereli’nin altın kemeri ilk defa bana nasip oldu. Çok mutluyum. Sabahın 8’inden bu saate kadar tribünlerde bizi izleyen seyircilere de ayrıca teşekkür ederim" şeklinde konuştu.


74’ü başpehlivan olmak üzere bin 300’den fazla pehlivanın kol bağladığı Geleneksel Kurtdereli Güreşleri’ne Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, Ak Parti Balıkesir Milletvekili Mahmut Poyrazlı, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim Özdemir, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Ak Parti İl Başkanı Hasan Demiraslan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ayşe Kardaş, Cumhuriyet Başsavcısı Sadık Bölek, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın, Ak Parti Karesi İlçe Başkanı Kemal Aydemir, Kırkpınar Ağası Ahmet Çetin, Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği’ne bağlı il ve ilçelerin belediye başkanları, Balıkesir ilçe belediye başkanları, oda başkanları başta olmak üzere çok sayıda protokol, güreş ağası ve binlerce güreş sever katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.