GENEL - 21 Ekim 2017 Cumartesi 15:58

“Türk Hukukunda Güncel Gelişmeler” sempozyumu

A
A
A
“Türk Hukukunda Güncel Gelişmeler” sempozyumu

Balıkesir Barosu tarafından Prof.

Balıkesir Barosu tarafından Prof.Dr.Saim Üstündağ anısına düzenlenen ve 2 gün sürecek olan “Türk Hukukunda Güncel Gelişmeler” konulu sempozyum başladı.


Balıkesir Barosunun ev sahipliğinde Prof.Dr.Saim Üstündağ anısına düzenlenen “Türk Hukukunda Güncel Gelişmeler” konulu sempozyum başladı.


Av. Mustafa Emir Üstündağ babası Prof.Dr.Saim Üstündağ hakkında bilgiler verdi. Üstündağ’ın hayat öyküsünün yoksulluğun makus talihini kırmayı başaran nadir insanlardan birisi olmasından kaynaklandığına vurgu yaparak “Üstündağ’ı en iyi anlatacak bir şey varsa oda hayat mücadelesi hırsının eserlerine yansımış olması ve her türlü hukuki mevzuya aydınlatıcı aksi bir fikir taşımış olmasıdır. Bunun dışında kendisi her ne kadar önemli görevler ifa etmiş olsa da bu ifa etmiş olduğu görevler kendisine aslında bir yük olarak zamanını çalmış ve onun açısından önemli olan her zaman bilime olan merakı ve çalışma disiplininin en üst safhada kendisinde tezahür etmiş olmasıydı. Özellikle vurgulamak istediğim 2 nokta var. Bunlardan birincisi Armağan’ın kitabı adına yayınlanan. Meslektaşlarına kendisinin ithaf ettiği ve burada çok değerli katkıları olan hocalarıma çok teşekkür ediyorum. Bu Armağan’ın çıkartılması aşamasında göstermiş oldukları gayretten dolayı. Ama özellikle de şu noktanın altını çizmeden geçemeyeceğim. Tanrıverdi hocamın, Üstündağ hocanın şahsi ricasını kıramayıp ön söz yazdığı Makaleler İçtihat taneleri ve çevreler isimli derleme çalışması bir akademisyen bilhassa sağlığının bozulmaya yüz tuttuğu bir dönemde tevdi edilmiş belkide adına çıkartılan Armağan’dan da öte üstada vefa duygusunun en zor dönemde tadıldığı bir vesile olarak taşınmış olmasıdır. Son olarak hepinize çok teşekkür ediyorum kendisinin icra hukuku kitabında da yazdığı gibi bir son söz olarak şekil keyfiyetin can düşmanı, hürriyetin ikiz kardeşi diyerek hepinizi selamlıyor ve esenlikler diliyorum” şeklinde konuştu.


Konuşmaların ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku Anabilimdalı Başkanı Prof.Dr.Süha Tanrıverdi “İflas dışı adil konkordoto üzerine bazı düşünceler” başlığı altında katılımcılara bilgiler verdi. Sempozyumun ilk günkü programında konuşmacı olarak Prof.Dr. Ahmet Türk, Av. Talih Uyar, Hakim Cemal Fazıl Karakaş, Doç.Dr.Bilgehan Yelişova ve Doç.Dr Ebru Ceylan yer aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.